STEINER NIGHTHUNTER XTREME 3-15X56

Steiner firması da sonunda bir dizi “sağlam kaslı ” ürünle yivli dürbünleri pazarına girdi. Ürün yelpazesinin en üstündeki model, eldivenle kullanıldığında bile rahatlık sağlayan ergonomik ayar sistemlerine, sağlam bir gövdeye ve yüksek çözünürlüğe sahip merceklere sahip.

Alman firması Steiner 65 yıldır dürbün üreten bir şirket ve sonunda av dürbünleri pazarına da girme kararı aldı. Bu test yazımız için seçtiğimiz 3-15×56 modeli, hem alacakaranlıkta kullanım özellikleri, hem çizgileri ve sağlamlığı ile bizim çok beğendiğimiz bir model. Bu ürün grubunun diğer modelleri 1-15×24, 1,6- 8×42 ve 2-10×50. Bunların hepsinde 3 saat kullanılmaması halinde otomatik olarak kapanan (sönen) dürbün iç taksimatı (retikül) aydınlatma sistemi mevcut. İmalat sırasında yapılan dayanıklılık testlerinde 1.000 kez üst üste tekrarlanan sarsıntı uygulamalarında dürbünün şiddetli darbelere ve geri tepme reaksiyonlarına dayanıklılığı kanıtlanmış. Mercekler ise “Diamond night” olarak adlandırılan bir işleme tabi tutulmuş ve bu sayede ışık aktarımı yüzde 94 seviyelerinde ve üstelik yüksek çözünürlük söz konusu. “Nano protection” olarak tanımlanan başka bir koruyucu işlem ise toz, yağ, polen ve benzeri partiküllerin neden olduğu kirlenmeyi asgari düzeye indirgiyor.

SAĞLAM SAVAŞÇI

Dürbünü kutusundan çıkarır çıkarmaz ilk edindiğiniz izlenim son derece sağlam bir yapıya sahip olması. Zoom ayar çemberi , kule tipi ayar düğmeleri ve diğer aksamını incelediğinizde hepsinin darbeye dayanıklı ve sağlam bir yapıya sahip olduklarını hissediyorsunuz. Gövde tüpü yekpare, 56 mm çapındaki mercek, siyah anodize edilmiş alüminyum alaşımlı kampana içine oldukça derine yerleştirilmiş, böylece hem darbelere hem de toza karşı daha korunaklı. 30 mm çapındaki orta tüpe uzanan konik bölüm oldukça uzun ve 64 mm boyunda. Silahın ön bağlantı halkasının oturacağı silindirik bölüm ise sadece 40 mm uzunluğunda.

Tüpün daha uzun, örneğin 55-60 mm olması bazı ayarların eylem sırasında atıcı tarafından kuşkusuz daha kolay yapılmasını sağlayabilirdi. Kule tipi ayar kasnakları ise 30 mm çaplarıyla son derece kolay müdahale edilebilen türden. Kapaklar da iyi dizayn edilmiş ve bordürlerindeki yumuşak lastik bölüm sayesinde kapatma sırasında dürbüne sıkı sıkıya oturuyorlar. Kule tipi dereceli ayar kasnaklarının üzerinde ayar skalası var ve silaha uygun ayarlar bir kez yapıldıktan sonra küçük bir alyen vidasını gevşeterek dereceli diski sıfıra getirmek mümkün. Dereceler arasında ilerlerken duyulan klik sesi net ve hassas. Sağdaki ayar düğmesinin kapağı altında bir adet yedek pil bulunuyor. Sol tarafta ise retikül (artıkıl) aydınlatma kumandaları yer alıyor.

Kule tipi ayar düğmeleri ve lastikli kasnakları ile kapaklar oldukça iri boyutlu. Yumuşak ve hassas çalışıyorlar. Resimde dereceli skalayı sıfırlamaya yarayan küçük vida görülüyor.

Dürbün iç taksimatı (retikül) görüntünün ikinci planına yerleştirilmiş. Bizim test ettiğimiz dürbündeki retikül bir 4Ai, yani daire içindeki artı işaretinin üst dikey çizgisi ince, yan ve alt dikey çizgileri ise daha kalın. Bu çizgilerin kesiştiği merkezi alanda bulunan noktayı (dot) ışıklandırmak veya söndürmek için kule tipi sol ayar düğmesinin üzerindeki küçük düğme ileri geri hareket ettiriliyor. Dot ışıklandırıldığında, ayar düğmesinin girintili çıkıntılı lastikten yapılmış dış çemberine müdahale ederek ışık yoğunluğunu azaltmak veya arttırmak mümkün oluyor.

Dürbüne ve üzerindeki ayar mekanizmalarına eliniz biraz alıştıktan sonra bütün bu işlemler gayet kolay yapılabiliyor. Sadece küçük düğmeyi bakmadan parmaklarınızla bulmak bazen zor olabiliyor. Aynı kule ayar düğmesi üzerinde paralaks ayarı da var çünkü test ettiğimiz modelde bu donanım mevcut. Paralaks ayarı 50 metreden sonsuza kadar yapılabiliyor ve ara mesafeler için referans noktaları var, ama bunlar çok küçük olduklarından okunması zor. Ama buna karşılık bir değer ile diğeri arasındaki mesafe oldukça geniş olduğundan çok rahat şekilde ayar yapılabiliyor. Bütün önemli kumandaların aynı yerde toplanmış olması, bir kez alıştıktan sonra hızlı ve rahat ayar yapmayı kolaylaştırıyor.

Soldaki kule tipi ayar düğmesi üzerinde aydınlatma kumandası ve iç kısımda da paralaks ayarı var.

Zoom ayar çemberinde sert lastikten bir halka var ve üzeri girintili çıkıntılı bu halkanın üzerine bir de parmakla kuvvet uygulamaya ve ayarı kolaylaştırmaya yarayan tırnak koyulmuş. Hareketi akıcı ve yumuşak, ayarlanan pozisyonda kilitleniyor ve kazara gelecek darbelerden etkilenmiyor. Üzerindeki rakamlar yeterince büyük ve okunaklı. Diyoptri ayarı +2 ile -3 arasında değişiyor ve bu ayar düğmesi de gayet hassas ve akıcı şekilde çalışıyor. Ayar mekanizmaları çok hassas olduğundan birkaç santimlik hareketle iç taksimatta mükemmel görüntüye erişebiliyorsunuz. Arkadaki kampana oldukça iri, dolayısıyla bunu da elinizle çok kolay kavrayabiliyor ve hareket ettirebiliyorsunuz. Dürbünün madeni yüzeyleri aşınmaya karşı dirençli ve ışık yansımasını önleyici anodize yüzey işlemine tabi tutulmuş. Dürbünün ağırlığı hiç de az sayılmaz ve yaklaşık 790 gram geliyor. Ama bu ağırlığı aynı zamanda sağlam yapısının da bir göstergesi. Toplam uzunluk ise 36 mm ve diğer markaların benzer modelleriyle aşağı yukarı aynı. Bu dürbünün bütün modelleri istenirse Zeiss tipi montaj ayakları ile birlikte satın alınabiliyor ve tüplerin içi olası sıcaklık sıçramaları veya düşmelerinde oluşan buğulanmayı önlemek için azotla dolduruluyor. Dürbün donanımında bir adet kullanım kılavuzu var ama sadece Almanca ve İngilizce dilinde yazılmış. Garanti süresi ise 10 yıl (elektronik aksam için iki yıl). Dürbünün koruyucu kılıfı neopren kumaştan, yedek pili belirttiğimiz gibi sağ taraftaki kule ayar düğmesinin kapağı içinde ve bir de kule ayar düğmelerini ayar sonrasında sıfır pozisyonuna getirmekte kullanılan küçük alyen anahtarı var.

TESTİMİZ

Her zaman olduğu gibi, bu dürbünü de test etmek için bir silah seçtik ve onu .25-06 kalibre Sako Finnlight tüfeğe monte ettik. Montaj sonrasında diyoptri ve agrandizör ayarlarını elimizde eldivenle yapmayı denedik ve bunu gayet rahat yapabildik. Aydınlatma ayarı kumandasına gelince, buna ilişkin bütün kumandaların tek bir kule ayar düğmesinde toplanmış olmasının avantajlı olduğunu bir kez daha onaylıyoruz. Yegane sorun kumandaların birbirine fazla yakın oluşları ve hızlı hareket etmek istendiğinde biraz karışıklık doğurabilmeleri. Işık yoğunluk ayarı ise çıplak elle çok rahat yapılıyor ama eldivenlerle kalay olmuyor. Paralaks ayarı için de aynı şey geçerli.

Zoom ayar çemberi üzerinde de girintili çıkıntılı bir lastik halka var ve döndürme işlemini kolaylaştırıyor.

Ama buna karşılık bunların hepsini tek elinizi kullanarak ayar yapabiliyorsunuz. Kule tipi ayar düğmeleri de eldivenle rahatça müdahale edilebilecek boyuttalar, ama bunların kasnağını çevirirken klik sesini almakta biraz zorlanabiliyorsunuz. Zoom ayarlarındaki rakamlar biraz daha büyük olsa daha iyi olurdu, zira bu şekilde alacakaranlıkta da ayarlanan değeri okumak daha kolay olabilirdi. Dürbünle baktığımızda son derece net ve aydınlık bir görüntü almamız yüksek çözünürlüklü merceklerin kalitesini ortaya koyuyor. Hatta görüntüdeki netlik merceğin kenar kısımlarında bile homojen yapısını koruyor. Işığı yaktıktan sonra ayar alanının çok geniş olduğunu da fark ettik. Dürbünü (veya silahı) bir yanına dayayıp hareketsiz bırakırsanız, ki bu avlanma sırasında olmaz, ışık belli bir süre sonra kendiliğinden sönüyor ve boşa pil enerjisi harcanmamış oluyor.

Sol taraftaki kule tipi ayar düğmesinin tepesindeki kapak açılınca aydınlatma sisteminde kullanılan yedek pili görüyorsunuz.

Hedeflerimizi 100 metre mesafeye yerleştirdik ve gündüz ışığı ile bazı atışlar yaptık. Her atıştan sonra kule ayar düğmelerinde bir çentik ilerleyerek yeni bir atış yapma gereği duymadık, zira dürbünün kalitesi belli iken bu kadar ince eleyip sık dokumaya gerek görmedik. Karanlık havada görüş simülasyonu yapmak için objektif üzerine bir kumaş parçası koyduk ve hedefi zorlukla seçme derecesine kadar dürbünü kararttık. Daha sonra iç taksimatın (retikülün) ışığını yaktık ve yaptığımız atışlar sonrasında gündüz ışığıyla yaptıklarımızda elde ettiğimiz grupmanların neredeyse aynılarını yakalamayı başardık. Sadece üçüncü atışta, dürbünün biraz da aşırı sıcak bir gün olması nedeniyle çok ısınan namludan etkilenmesi sonucu grupmanda birkaç santimetrelik küçük bir genişleme oldu. Bütün bu atışları, gece atışını mümkün mertebe simüle edebilmek için, iç taksimatın ışık yoğunluğunu minimum seviyede tutarak gerçekleştirdik. Bu şekilde dürbünün aydınlatma sisteminin gerçekten çok etkili olduğu ve görüntünün netliğinin de mercek kalitesinden kaynaklandığı uygulamayla da kanıtlanmış oldu.

SONUÇ

Dürbün en ufak ayrıntısına kadar çok iyi imalat kalitesine sahip ve üzerindeki bütün kumandalar her koşulda ve hatta eldivenlerle bile gayet iyi çalışıyor. Ufak tefek kusur bulmak istersek, aydınlatma sisteminin yeri biraz zor bulunabilen on-off düğmesi ile, tüfeğe montaj sırasında ön halkaya ayrıkmış biraz fazla dar olan alanı gösterebiliriz. Yüksek çözünürlüğe sahip mercekler gerçekten parlak ve çok net görüntü sağlıyor. Buna aydınlatma sistemi de önemli katkı veriyor. Bazı hava koşulları ve yıpratıcı av seanslarında dürbünlerin maruz kaldıkları darbeleri ve aşınma sürecini iyi bildiğimizden, bu dürbünün sağlamlığı bizim için hiç kuşkusuz en önemli noktalarından biri. Fiyatı pek “ekonomik” sayılmaz, ama bu alanda güvenilirliği ve performansı ile ön plana çıkan bir ürün olduğunu unutmamak lazım.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here