Almanya’da gerçekleştirilen IWA OutdoorClassics’de sadece görücüye çıkan yeni silahlar ile tanışmadık. WFSA Dünya Atıcılık Aktiviteleri Genel Kurulu 2014 Genel Oturumu’nu konusunda da bilgilenme fırsatı bulduk.
Bundan 18 yıl önce Belçika’da kurulan ve bugün tam 51 ülkeden avcı, atıcı, silah sahibi ve koleksiyoncuları ile ateşli silah endüstrisinin haklarını korumayı amaçlayan bu sivil toplum kuruluşu, bugün silah dünyasına yön verecek kadar etkili bir konuma sahip. Binlerce ateşli silah, mermi, aksesuar ve benzeri ürünleri üreten kuruluşların sesi konumundaki kurum, aynı zamanda yüz milyonlarca silah sahibinin üye olduğu yasal silah organizasyonlarının da temsilcisi.
Bu nedenle dünya pazarlarında söz sahibi olmayı hedefleyen Türk silah sanayii de bu ve benzeri kuruluşlarla ilişki kurmalı, faaliyetlerini yakından takip etmelidir. IWA fuarındaki genel oturumda tartışılan konular, derinlikli olmasa bile dünyada silah sektörünü bekleyen tehlikeleri ve fırsatları görebilmek açısından oldukça yararlıydı.
Kurşun-bazlı mermilerin çevreye olan zararları dolayısı ile yasaklanmasının istenmesi Almanya başta olmak üzere Avrupa Birliği ülkelerinde gündemi uzun süre meşgul edecek ve yasaklanması konusunda çabalar artacak gibi gözüküyor. Bu nedenle mühimmat üreticilerimizin bu konuyu yakından takip etmeleri oldukça önemli.
Oturumda işlenen bir diğer konu ise kadınların avcılık, atıcılık ve savunma alanlarında ateşli silah ve cephane sektörü için her geçen yıl büyüyen bir tüketici kitlesi haline gelmesi. Özellikle Amerikan Birleşik Devletleri’nde kendisine nish pazar alan arayan silah üreticilerimiz için kendilerini kanıtlayabilecekleri, markalaşma süreçlerinde adlarını duyurabilecekleri eşsiz bir imkan var burada.
Birleşmiş Milletler’de geçen yıl 193 üye ülke tarafından imzalanmış olan ancak yalnızca 11 üye ülke tarafından onaylanan Silah Ticaret Antlaşması hakkında bilgilendirme çalışmaları oturum boyunca devam etti. Bilindiği gibi yeni sözleşme, ambargo uygulanan ülkelere silah satılmamasını düzenliyor; bunun yanında soykırım, insanlığa karşı suç, savaş suçları ya da terörizm için kullanılabilecek silahların da satışının engellenmesi hedefleniyor. Sözleşmeye taraf olan ülkeler söz konusu silahların karaborsaya düşmesini engellemek için önlemler alma taahhüdü altına da giriyor.
Tüm bu hassas konuların gerek bakanlık ve müşteşarlıklar düzeyinde gerekse Savunma ve Havacılık Sanayi İhracatçıları Birliği (SSI) gibi kuruluşlar kanalıyla takibi, bilgi paylaşımı ve ortak ticari stratejiler ile buna bağlı eylem planlarının oluşturulması bir zorunluluk olarak karşımıza çıkıyor.
Armi e Tiro Türkiye, bu sayımızda da örneklerini gördüğünüz gibi tabanca ve tüfek dünyasındaki yenilikleri ve gelişmeleri yakından takip edip Türk okurlarına aktarırken, silah, mühimmat ve aksesuarların kapsamlı ve nitelikli test ve karşılaştırmalarıyla da silah sektörünün farklı pencerelerden dünyaya bakmasını sağlamaya çalışıyor.
Armi e Tiro… Hobiden daha fazlası!