ÜNİVERSİTEDE ATICILIK

    Türkiye’deki Üniversite sayısı 170’i buldu. Bunların bir bölümü devlet, diğer bölümü vakıf Üniversitelerinden oluşuyor. Sayının artmasına rağmen her yıl ortalama bir buçuk milyon aday yüksek öğretime geçiş için çeşitli sınavlara giriyor. Sonuçlarına baktığımızda yarısı bile Üniversitelerde öğrenci olma hakkını kazanamıyor.

    Düşük puan alıp iyi programlarda okumak isteyenler için bazı fırsatlar çıkabiliyor. Özellikle vakıf üniversiteleri açmış olduğu fakülte ve bölümleri için oldukça cazip puanlarla öğrencileri kendilerine davet ediyor. Yüksek düzeyde getiri sağlayan öğrenciler bu kurumların öğrencisi oluyorlar. Buraya kadar öğrenci sınavı ve yerleşmelerini anladık. Peki, bunun atıcılıkla ne ilgisi var diyenlerimiz olacaktır. İşte tam şu zamanda ben de bunları kaleme alıyorum:

    Üniversitelerimizde A’dan Z’ye kadar baş harfi bulunan sporların çoğu seçmeli ders veya zorunlu ders olarak okutulmaktadır. Bu dersler daha çok spor bölümlerinin ders planları içinde yer almaktadır. Bünyesinde spor bölümü olmayıp pekâlâ sağlık, kültür ve spor dairelerinin girişimleri ile egzersiz yapma şansı bulan öğrenciler üniversitelerinin takımlarında yarışlara katılmaktadırlar. Bazı yüksek öğretim okullarında servis dersi olarak yürütülen derslere seçen öğrenciler spor açlığını bir şekilde gidermektedir.

    Sporların isimleri verilirken “Atletizm’den Yüzme’ye kadar “ denilir genellikle. Peki, neden “Atıcılıktan Yüzmeye kadar” denmez? Demek ki atıcılığın halkla ilişkiler tarafında daha fazla çalışmanın yapılması gereklidir. Atıcılık sporları içinde yer alan tabanca ve tüfek atışları Üniversite’ye girmelidir. Hemen her bölgede birer atıcılık antrenörü bulunmaktadır. Bu kişiler spor eğiticisi ve atıcılık uzmanı olarak öncelikle Üniversitelerin Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokullarına veya Spor Bilimleri Fakültelerine alınmalıdır. Başlangıçta seçmeli olarak yürütülecek olan dersler ileride antrenör eğitimi bölümlerinde uzmanlık dersine dönüşebilir.

    Bu dersleri alan öğrenciler mesleğe atıldıklarında yetenekli atıcı adaylarını ileride görev yapacakları okullarda bulacaklardır. Spora küçük yaşlarda başlanmasının sürekli konuşulduğu ve istendiği dünyamızda yeteneklilerin seçilmesi için özel bir eğitim alan beden eğitimi öğretmenleri atıcılık için son derece faydalı bir iş yapmış olacaklardır. Konu hem Türkiye Atıcılık ve Avcılık Federasyonu hem de YÖK tarafından tartışılmalıdır. Bu spor, önem verdiğimiz spor neyse o’ndan daha önemlidir. Hatta temel eğitim olarak Üniversitelerin değişik bölümlerinde okuyan öğrencilere seçmeli ders olarak sunulmalıdır.

    Malzeme, silah, mermi, poligon ve diğer ihtiyaçların sağlanmasında hem Türk Polisi, hem de Jandarma destek verebilir. Bunlar için özel bütçeler hazırlanabilir.

    Söz konusu atıcılık sporu Dünya’da en itibarlı sporlar içerisinde yer almaktadır. Bir fotoğrafta gördüğüm karede IOC’nin o zamanki başkanı Jacques Rogge (Belçika), yine o zamanki Alman Olimpiyat Komitesi Başkanı Thomas Bach (07 Eylül 2013’den beri IOC Başkanı) ve Olegario Vazquez Rana (Meksika/ISSF Başkanı) aklıma geldi. Sanıyorum 2010 yılı idi, Dünya Sportif Atıcılık Federasyonu tarafından Almanya’da düzenlenen 50. Dünya Şampiyonasının açılışında bir araya gelmişlerdi. 2500 katılımcı ve 100 ülke oradaydı…

    Biz neredeyiz?

    CEVAP VER

    Please enter your comment!
    Please enter your name here