.375 Ruger Kalibre Ruger M77 Hawkeye African

Afrika’da toynaklı avı için ideal, .375 HH kalibreyi yeni baştan “keşfeden” fişeklere uygun yataklı, sağlam, güvenilir ve ekonomik bir karabina: Bu versiyonu daha güçlü, ama özel dolum fişekleri daha güvenli ve verimli kullanabilmek amacıyla daha kısa sürgülü tasarlanmış.

Ruger, klasik ve aynı zamanda yenilikçi bir versiyonla Afrika safarilerinde kullanılan silahlar pazarına girme kararı aldı. Klasik dememizin nedeni, silahın toynaklı türünde dünyanın en iri, sert derili ve tehlikeli hayvanlarını avlarken kullanılan yıllanmış bir şemayı, yani Mauser 98 tasarımını temel öğelerden birkaçında yapılan bazı güncellemelerle (özellikle imalat aşamalarında mikro füzyon sistemi kullanılarak) yansıtması. Modern olarak tanımlamamızın nedeni de, efsanevi .375 Hamp;H kalibrenin performansını rahatça yakalayabilecek, ama onun getirdiği kısıtlamalara tabi olmayan tamamen yeni bir kalibre sunması.

Ortaya çıkan sonuç göze hoş gelen bir görünüme sahip, safari klasiklerinin geleneksel çizgilerini yansıtan, sağlam, güçlü ve üstelik ekonomik bir karabina. Doğrusunu söylemek gerekirse, bundan fazlasını beklemek de insafsızlık olur!

KLASİK SİSTEM

M77 Hawkeye modeli orijinal M77 modelinin modern bir yorumu diyebiliriz. Genel özellikleri itibarıyla Mauser 98 şemasını yansıtıyor, ama üzerinde önemli ve akıllı bazı değişiklikler yapılmış. Örneğin sürgüde önden karşılıklı yerleştirilmiş iki tutucu tırnağa sahip bir kilitleme sistemi mevcut ve (silahın sağlam kapanma mekanizması dikkate alındığında lüzumsuz olan, üstelik endüstriyel açıdan imalatı bazı komplikasyonlar getiren) arkadaki üçüncü güvenlik tırnağı elimine edilmiş.

.375 Ruger (sağda), aralarında.300 Winchester magnum (ortada) fişeğin de bulunduğu .30-06 sınıfı fişeklerle (solda) aynı uzunluğa sahip.

Kovan çıkartma tırnağı (ekstraktör), sürgünün hareketi sırasında dönmeyen elastik lamel tipinde olanlardan ve hem güvenlik, hem de fişek şarjörden alındığı andan itibaren bunun dipçiğine tutunma açısından bugüne kadar en iyi performansı veren tırnaklardan biri. Bu nedenle, silah ister dikey, ister eğimli, ister ters çevrilmiş konumda olsun, fişek sürme işlemi son derece akıcı ve güvenli şekilde gerçekleşiyor.

Sürgü mekanizması oldukça iri, köşeli hatlara sahip ve Amerikan cevizinden yapılmış dipçik grubuna üç vidayla raptedilmiş: Bunlarda ikisi tetik korkuluğu yakınında, öndeki üçüncüsü ise geri tepme pabucunun yanına konulmuş durumda. Doğru bir uygulamayla bu vida sürgünün alt yüzeyine tam dikey bir pozisyonda konulmamış ve geri tepmenin yarattığı burulma hareketini sınırlamak amacıyla geriye doğru 45 derece eğimli olarak yerleştirilmiş. Aynen sürgü gibi namlu da karbon çelikten imal edilmiş (sürgü mili ise olumsuz hava şartlarına daha dirençli olması için saten yüzeyli paslanmaz çelikten). Namlunun imalat tekniği soğuk dövme ve nominal uzunluğu ise 23 inç (584 mm). Namlu iç çapının bir hayli büyük olması nedeniyle, ağır namlu sınıfında sayılmasa bile oldukça kalın bir kesite sahip. Nitekim namlu ağzında dış(?) çap tam 17,2 milimetreyi buluyor.

Öncelikli olarak safaride kullanılmak için tasarlanmış bir tüfekte zorunlu olarak bulunmaları gerektiği gibi, sürek avı tipi metalik nişan organlarıyla donatılmış ve bunlar da yapıları itibarıyla silahın ve kalibrenin özelliklerine uygun, yani sağlam ve iri boyutlular. Arpacık bir halkayla namlu ağzına yakın noktaya sabitlenmiş bir rampa üzerine monte edilmiş, silindirik yatay çubuk tipinde ve insiyaki atışlar için üzerine beyaz referans noktası tatbik edilmiş. Sabit lama şeklindeki gezin de insiyaki atışlara uygun olarak “V” şeklindeki açıklığı geniş tutulmuş, bu “V” aralığının alt kısmında dikey yönde beyaz bir çizgi bulunuyor. Gövde iskeletinin üst kısmında ve yanlarında dürbün montajına yönelik orijinal Ruger halkaların takılması için freze ile açılmış yuvalar var (bu halkalar silahın paket donanımında yer alıyor). ABD’li üreticinin ünlü revolverlerinde de kullanılan bu halkalar en şiddetli geri tepmeleri bile son derece sağlam karşıladıkları gibi, profesyonel olmayan kullanıcılar tarafından da son derece kolay şekilde takılabilme özelliğine sahip.

Sürgü (.375 Hamp;H kalibreye kıyasla) daha kısa olduğunda, ileri-geri stroke mesafesi de daha kısa ve güvenli oluyor ve bu da safari avlar için önemli bir faktör.

Sürgü mekanizması dayanıklı olması için saten yüzeyli paslanmaz çelikten yapılmış, güvenilirliği en yüksek derecede olan Mauser tipi klasik lamel ekstraktör (kovan atıcı) donanımlı.

Şarjör kutusu Mauser imzası taşıyan diğer bir eleman: Çift sıralı ve sabit kutu üç fişek alacak kapasiteye sahip, ayrıca her bir fişeği tek tek sürmeye gerek kalmadan hızlı boşlatma yapabilme amaçlı açılır tipte menteşeli kapağı mevcut. Manuel emniyet mandalı biraz tereddüt uyandırıyor, zira ilk bakışta (aynen Cz550 modelinde olduğu gibi) sürgünün kuyruk kısmının bir parçasıymış gibi görünüyor. Ama karabinayı elinize alıp dikkatle incelediğinizde bunun çerçeveyi bir taraftan diğerine delip geçen bir pime monte edilmiş, dolayısıyla çerçeveye ait bir parça olduğunu fark ediyorsunuz. Emniyet mandalı rahatça müdahale edilebilen klasik üç pozisyonlu manivela tipinde: Ateş etme pozisyonu, tetik kilitli pozisyonu ve tetik-sürgü kilitli pozisyonlarına getirilebiliyor ve böylelikle çok esnek bir kullanım olanağı sunuyor.

Dipçik grubu için de birkaç olumlu söz sarf etmemiz lazım: Dipçik stili Amerikan tipi, öne doğru incelen ve ucu yuvarlak çizgilerle son bulan bir kundak, düz palalı ve yanak desteksiz olarak tasarlanmış bir dipçik var. Çizgileri biraz da Avrupalılaştırmak için geri tepme pabucu yakınına çelikten bir takviye yerleştirilmiş. Kiremit kırmızısı dipçik yastığı ile dipçik arasında ise siyah renkli ara destek parçası mevcut. Dipçik grubunun elle temas noktaları yüksek tutuş sağlayan orta-ince derinlikte tırtıklarla kaplanmış.

KALİBRE

.375 Ruger kalibre, safari avında kullanılan kalibrelerin belki de en klasiği olan .375 Hollandamp;Holland kalibreyle aynı ya da daha yüksek güce sahip bir fişek sunabilmek amacıyla tasarlanmış, ama üstte belirttiğimiz asırlık fişeğin tabi olduğu bazı sınırlar bu fişek için söz konusu değil. Bu sınırlardan en başta geleni hiç kuşkusuz bitmiş fişeğin epey fazla olan uzunluğu (.375 Hamp;H fişek Saami normuna göre 91,44 mm uzunluğunda). Bu durum ekstrauzun magnum sürgüler kullanılmasını zorunlu kılıyor. Bunu bir sağlamlık meselesi olarak tanımlamak doğru olmaz (zira önden kilitlemeli bir sürgüyle, mekanizmanın efektif uzunluğunun fazla bir önemi yok), ama pratik ve güvenli kullanım açısından belirgin bir fark var: Daha uzun bir sürgü mekanizması sürgünün açılma ve kapanma hareketinin de daha uzun olmasını gerektiriyor, bu da bazı durumlarda, örneğin belli bir mesafeden bir toynaklıya ikinci ve hatta üçüncü atışı yapmanız gerektiğinde, bazen daha kovan atılmadan ya da kovan atılmış ama bir sonraki fişeğin dipçik tırnağına tutunma sağlanmamışken sürgüyü öne götürerek açılma hareketini geriye doğru tamamlamak zor oluyor. Bunun sonucu da tetiğe bastığınızda “bum” sesi yerine üzücü bir “klik” sesi duymak ve hayvanı kaçırmak anlamına geliyor.

Tetik korkuluğu fişek haznesi tüpünden ayrı olarak tasarlanmış ve gövdeye iki adet vidayla sabitlenmiş.

Sürgüyü dipçiğe birleştiren öndeki vida geri tepme enerjisinin daha iyi yumuşatılması amacıyla 45 derece eğimli pozisyonda.

İşte .375 Ruger kalibrenin farkı burada: Uzunluğu toplamda sadece 84,84 mm ve .30-06 sınıfıyla, dolayısıyla da standart sürgülerle tamamen uyumlu. Daha kısa boylu bir fişeğin anlamı daha kısa boylu bir sürgü ve dolayısıyla daha kısa bir aç-kapa hareketi demek. Bu da aynı zamanda en ani şekilde ortaya çıkan fırsatlarda bile aç-kapa hareketini tamamlayabilmek için fazladan bir şans demek oluyor. Tabii buna gelecek ilk itiraz, daha kısa bir fişeğin daha az barut anlamına geldiği yönünde olabilir! Aslında öyle değil. Nitekim .375 Hamp;H fişeğin ikinci kusuru son derece sivriltilmiş bir gövdeye sahip olması. Bu da, önemli bir uzunluğa sahip olan fişeğin iç hacminin aslında öyle sanıldığı kadar fazla olmadığı anlamına geliyor. Ayrıca, uzun ve ince bir barut sütunundaki yanma daha kısa ve tıknaz yapıda bir barut sütununda gerçekleşen yanma işleminden daha verimsiz oluyor. Bu nedenle, .375 Ruger fişeğin gövde cidarları birbirine paralel yapıda, omuz açısı ise .375 Hamp;H fişeğe göre iki misli (birinde 30 diğerinde 15 derece). Sonuç? Neredeyse 7 mm daha kısa bir boya sahip Ruger kovanın iç hacmi 6,35 santimetre küp iken, .375 Hamp;H kovanın iç hacmi ise sadece 6,35 cm3. Yani Ruger fişek daha kısa olmasına rağmen daha fazla iç hacme sahip. Zaten bunun sonucu da belirgin şekilde görülüyor: Hornady katalogunda .375 Ruger ile Hamp;H fişekler aynı tipte dolum (14,5 gramlık Sp Superperformance) referans alınarak karşılaştırıldığında, Ruger mermi namlu ağzından çıkarken 866 metre/saniye hıza ulaşırken, Hamp;H mermi 853 metre/saniye hız elde edebiliyor. Superperformance yerine standart dolum yapıldığında ise, Hamp;H merminin hızı 823 metre/saniyeye düşüyor.

Üç pozisyonlu emniyet tertibatının manivelası sürgünün kuyruğuna ait bir parça gibi görünüyor, ama sürgüyü açtığınızda sürgü miline değil sürgü mekanizmasına sabitlenmiş olduğunu görüyorsunuz.

Nişan organları tipik safari tüfeklerindekilerden, arpacık (foto-3) rampa üzerinde lamel tipi ve silindirik beyaz noktalı; gez ise (foto-2) insiyaki nişan almayı kolaylaştıran beyaz çizgili ve “V” şeklinde.

Fişek haznesinin menteşeli alt kapağı, manivelaya basınca serbest kalıyor ve fişekleri birer birer yatağa sürmeden hızlı boşaltma olanağı sağlıyor.

Dipçik düz ve yanak desteksiz tipte, tamamıyla Amerikan tarzı.

El kundağı öne doğru sivriliyor, ucu yuvarlak hatlara sahip, üzerinde ise geniş tırtıklı yüzeyler mevcut.

Resimde .375 Ruger kovanı (sağda) ile .375 Hamp;H kovanı (solda) görülüyor. Ruger daha kısa ama iç hacmi daha fazla.

19,44 gram aynı tipte çekirdek ile yüklendiklerinde nominal performans değerleri örtüşüyor (811 metre/saniye), ama bu sadece Superperformance barutla doldurulduklarında gerçekleşiyor. Standart dolumla eski İngiliz fişeğin hızı bir anda 771 metre/ saniyeye iniyor. Aynı şekilde, Remington .375 Hamp;H fişek 19,44 gram ağırlıkta Swift A-frame çekirdek ile donatıldığında, kronografta görülen hız 769 metre/saniye, yani diğerinden saniyede 40 metre kadar daha az.

Eski Hamp;H fişeğe kıyasla bu fişekte görülen iyileştirmelerden bir diğeri de isabet hassasiyeti: .375 Ruger rimless tipi kovan donanımlı, dolayısıyla fişek yatağında yaslanma ya da temas noktası omuz kısmıyla oluyor; kemerli tip kovana sahip Hamp;H fişekte ise bu temas kovan dipçiğinin halkası yakınında gerçekleşiyor. Bunun sonucunda Ruger kovanın mermisi yatakta daha sağlıklı bir pozisyonda konumlanırken, merminin yive erişmeden önceki kritik çıkış evresinde boyun kısmında gerçekleşen titreşimlerin oranı daha düşük oluyor, bu da isabet oranına olumlu yansıyor. Bütün modern magnum fişeklerdeki eğilim bu yönde. Yıllarca süren belted kovan tutkusu (bakınız 7 milimlik ve .300 Winchester magnum, bütün Weatherby fişekler) artık terk edildi ve kovanda yüzyılın başından beri kullanılan (aslında pek gerekli olmadığı da anlaşılan) halka gözden düştü. Bu ekolün klasik örnekleri Winchester’in Wsm modelleri ile Remington’un Ultra magnum serisi.

TEST ATIŞLARIMIZ

Test atışlarını ithalatçı firma Bignami (Bolzano) bünyesinde yer alan atış tünelinde gerçekleştirdik. 100 metre mesafeden yaptığımız atışlarda bu African karabinaya kanaatimizce uygun bir dürbün olan Zeiss Duralyt 2-8×42 dürbünü en düşük agrandizör ayarıyla kullandık. Daha uzaktan atışlar için elbette agrandizörü daha yüksek büyütme derecelerine ayarlamak gerekiyor 14.5 gram Sp çekirdekli fişekle (bizim denediğimiz fişek), silahı 200 yarda(183 metre) ayarladığınızda 100 yardda(92 metre) maksimum ordinat sadece 1,8 inç (46 mm) kadar. Hornady katalogunda bulunan 19,44 gram iki çekirdekli (Dgs ve Dgx Superperformance) fişekle kullanıldığında ise 100 yard (92 metre) mesafedeki maksimum ordinat 2,4 inç (61 mm). Dolayısıyla dürbünde ayar yapmadan 150-200 metrelere kadar iyi atış yapılabiliyor. Test ettiğimiz silah daha çok yeni olmasına rağmen (sadece satış öncesi testinde kullanılmış), atışlar sırasında hiç sorun çıkarmadı ve rodajı aşmış gibi rahat kullanım sağladı.

Sürgü fazla sert değil ve çekerken ya da ileri geri hareketi sırasında herhangi bir takılma ya da tutukluk belirtisi göstermedi. Fişeği haznesine gayet rahat sürebiliyorsunuz, sabit kovan çıkartıcı ekstraktör ise kovanı atma şiddetini istediğiniz gibi ayarlamanıza izin veriyor. Sürgü koluna sert müdahalelerde bulunmaya gerek kalmadan kovanın birkaç metre ileriye fırlatıldığına tanık olduk.

Lc6 olarak adlandırılmış olan tetik sisteminde tetik ağırlığı ayarı yapılamıyor ve tetik düşürme ağırlığı da oldukça fazla (Lyman dinamometre ile saptadığımız değer 4.000 gram), ama tetik hareketi akıcı ve net, bu da bir hayli fazla olan tetik ağırlığını daha az hissettiriyor. Elbet belli tipte arazide ve avda kullanılacak böyle büyük kalibreli bir silahta 1,5 kg tetik düşürme ağırlığı söz konusu olamayacağından, Ruger firmasını bu konuda fazla tedbirli olduğu için eleştirmeyi doğru bulmuyoruz.

Silahın ateş eylemine verdiği reaksiyonlar beklenebileceği gibi oldukça sert, namlu ağzından püsküren alev miktarı da az sayılmaz, ama gölge ve alacakaranlıkta göz alıcı sayılmaz, çünkü (nerdeyse karanlık) atış tünelinde yaptığımız atışlarda gözümüzü almadı. Geri tepme şiddeti azımsanmayacak miktarda olsa da, kademeli olduğundan atıcının yanağı bundan rahatsız olacak şekilde etkilenmiyor. Geri tepmenin omuzdaki etkisini ize çok kalın olmamakla birlikte enerjiyi iyi sönümleyebilen dipçik pedi azaltıyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here