Bir zamanlar (tarihten önce sayılabilir) teknik kurul üyesi olarak çalıştığım Türkiye Atıcılık ve Avcılık Federasyonu, 3. Mali Genel Kurul’da ibra edilmedi. Bunun anlamı kısa süre içerisinde yeniden bir başkanlık seçiminin yapılacak olmasıdır.
Spor Federasyonlarının Başkanlık Seçimleri, Spor Genel Müdürlüğü tarafından yayınlanan bir çerçeve statüye göre yapılıyor. Federasyonlar ana statüden çok sapmadan bazı ilave ölçütler koyabiliyorlar. Adaylar buna göre başkanlığa soyunuyorlar. Seçim günü, yeri, saati yanında kimlerin delege olacağı da belirlendikten sonra seçime gidiliyor. En çok oyu alan başkanlık koltuğuna oturuyor. Tabi bunun öncesi çeşitli kurullar ve buradaki üyeler de belirlenmiş oluyor.
Ülkemizde federasyonların başkanlık seçimleri 4 yılda bir yapılıyor. Genelde Yaz Olimpiyat Oyunları sonrasında gerçekleşen bu aktivite sonrası, yapılan faaliyet takvimine göre çalışmalar sürdürülüyor. Ancak seçimlerden 2 yıl sonra bir mali genel kurul yapma zorunluluğu var. Geçen iki yılın muhasebesi yapılıyor. Bu toplantıya kimlerin katılabileceği yine federasyon tarafından belirleniyor. Detaylara girmek istemiyorum ama kulüpler kadar Spor Genel Müdürlüğü görevlileri de delege olarak bu toplantılara katılıp oy veriyorlar.
Kimler başkanlığa soyunacak bilmiyorum ama bu kadar önemli bir spor federasyonunun düştüğü durum şahsen beni üzdü. Çok daha dinamik ve iyi işler yapılabilecekken şimdi yeniden her şey sil baştan olacak. Burada kaybeden Başkan değil Türk Sporu oluyor. Uluslararası ilişkiler zedeleniyor, geleceğe yönelik bir takım iyi işler askıya alınıyor. Bunun acılarını Olimpiyat Oyunlarına aday olduğumuz zamanlarda çekiyoruz. Devlet her ne şekilde olursa olsun, spordan elini çekmiyor. Kimler oy vermeyip federasyonu ibra etmedi, bilmiyorum ama demokrasiye inandığımız için bunu saygı ile karşılıyorum. Aslında demokrasi iyi bir yönetim şekli değil ama var olanların iyisi denildiğinden bunu böyle değerlendiriyorum. Bir seçim var, delegeler var, konuşmalar, raporlar ve sonunda oylama… Sonuca herkes saygı gösterecek.
Silah dünyasının fersah fersah geliştiği bir yüzyılda sportif atıcılık-avcılık kulüp ve derneklerinin çok hızlı hareket etmesi gereklidir. Çeşitli yazılarımda çok detaylı gelişme kıpırtılarından söz etmeyi sürdürüyorum. Bu aile mensuplarının derhal iyi bir yönetim etrafında kenetlenmesi gereklidir. Yapılacak çok iş bulunmaktadır.
Derlenin toparlanın, Türk Atıcılık ve Avcılık Sporlarını lütfen ilerilere taşıyın. Bu yapılanmanın sağlanmasında eminim bu derginin sahibi, genel yayın yönetmeni, bu köşenin gönüllü yazarı, çalışanları, reklam verenleri, şirketler ve sektörün etkin dinamikleri hızlı şekilde yardım edeceklerdir. Biraz sabır, iyi bir hedef, doğru insan kaynakları ve kuşkusuz iyi bir plan… Bunun sağlanması farklı ve iyi bir federasyon yönetimini ortaya çıkaracaktır. Atıcılık ve Avcılık camiasını birleşmeye ve ortak akıl etrafında buluşmayı öneriyorum.