.308 Winchester Çaplı Kekki Professional Hunter

Bu işe gönül vermiş kişilerden oluşan ekibin şirketi kurarken tek bir misyonu vardı: Bir kuyumcu hassasiyetiyle işlenen mekanizma, sürgüye bütünleşik dürbün, tetik köprüsüyle tek bir bütün oluşturan vida yataklarına sahip av ve sportif atıcılık karabinaları imal etmek

Made in Italy etiketi taşıyan silah yapma sanatının geniş panoraması içinde şimdi Kekki adlı yeni bir şirket daha var. İdari merkezi Livorno kentinde olan şirketin üretim tesisleri Modena ve Bologna kentlerinde yer alıyor. Şirket kendisine bir misyon belirlemiş: “Tamamı kendi bünyemizde imal edilen parçalardan oluşan, bulunabilecek en üstün malzemeler kullanılarak gerçekleştirilen, işçiliğine sadece emek değil bu işe gönül vermiş insanların yüreği de katılan, bütün bunların modern teknoloji, sanatkârlık ve Made in Italy etiketinin benzersiz stili ile harmanlandığı patentli eşsiz karabinalar üretmek”.

Bu hiç kuşkusuz iddialı ve zorlu bir hedef, ama Kekki karabinayı elinize aldığınızda, firmanın kurucuları Andrea Checchi, Guglielmo Borsari ve Luca Barbanti tarafından bu hedefin onikiden vurulmuş olduğunu anlıyorsunuz. Nitekim bu tüfekler sadece maksimum balistik performansları ve isabet hassasiyetleriyle değil, mekanizmalarındaki mükemmellikle de hemen ayırt ediliyorlar. Bunu zaten kullanılan titanyum, sertifikalı özel çelik, gelişmiş hafif metal alaşımları ve karbon türü malzemelerde gördüğünüz gibi, hastalık derecesinde özenle gerçekleştirilen işçilik ve birleşim noktalarında 0,001 mm düzeyine indirilen toleranslarda da fark ediyorsunuz. Bundan başka, Kekki karabinalar bazı tasarımsal özellikleriyle de öne çıkıyor. Örneğin gövdeye bütünleşik (patentli) dürbün kelepçeleri, silahın tamamında (kelepçeler dahil) sadece İtalya’da titanyumdan üretilmiş altı adet vida bulunması proje tercihlerinden bazıları.

Bizim bu testte kullandığımız karabina .308 Winchester çaplı “Professional Hunter” modeli. Firmanın ürün listesinde şu an için üç model bulunuyor: Professional Hunter, titanyum sürgülü Prestige Hunter ve çelikten yapılma sehpa. Ama Kekki karabinalar müşterinin özel siparişi üzerine de imal edildiği için, istenen özelliklere sahip farklı bir versiyon imal ettirmek zor değil. Doğal olarak, en yüksek performansı elde etmek için çok üstün teknolojiye sahip malzemelerin çok özel bir işçilik kalitesiyle birlikte kullanılmasının bir bedeli var. Kimileri böyle bir fiyat ödemeye değer mi diye sorabilir, ama biliyoruz ki kimileri eski bir Alfa Romeo Arna* kullanırken, kimileri “Ferrari FF” ile dolaşmayı sever. (*Alfa Romeo’nun 1983 yılında Nissan ile birlikte ürettiği büyük fiyasko yaratan araç)

MEKANİZMA

Kekki karabinalarda kullanılan mekanizma aslında geleneksel bir yaklaşıma sahip. Ama geleneksel olmayanlar kullanılan malzemelerle işçiliği her safhasında ortaya konulan hastalık derecesindeki itina ve hassasiyet. Bu faktörlerin bir araya gelmesiyle Professional Hunter mükemmellik düzeyine erişmiş bir karabina olarak karşımıza çıkıyor. Silahın kalbi sayılan sürgü, av silahlarında aranan tipik özellikler olan hafiflik ile istikrarlı randıman arayışı sonucunda, özel olarak seçilmiş sertifikalı alaşımlardan oluşan metal kütükleri işlenerek elde ediliyor. Bu hafif alaşımlı metallere çelik dayanıklılığı kazandırmak için skandiyum elementi ile diğer bazı metaller karıştırılmış. Alaşım metal bloğu çok hassas makinelerde işlenerek sürgünün ileri geri hareket ettiği yatak ile dürbün montajında kullanılan kelepçeler elde ediliyor. Bundan dolayı Kekki karabinaların sürgüleri dürbün kelepçelerine bütünleşik, yani sonradan kaynak yapılmamış olduklarından birlikte bir bütün oluşturuyorlar.

1. Dürbün kelepçeleri sürgüyle bütünleşik, masif metal bloğu işlenerek elde edilmiş yekpare bir parça


2. Namlu ağzı iç çapı 17 mm ve 4 pencereli bir namlu freni var.


3. Konik profilli sürgü kafasından dışa taşan kovan fırlatıcı uç görülüyor (patentli); bu sistem sürgü kapanırken kovan tablasındaki gerilimi serbest bırakıyor.


4. Yekpare sürgü kafada iki adet kilit tırnağına sahip, gövdesi üzerinde hafiflik sağlayıcı oluklar var.

Bu özellik silahın ayırt edici yönlerinden biri, çünkü sürgüyü oluşturan hafif alaşımlı metal işlenirken aynı zamanda bu parçadan kelepçeler de üretiliyor. Bu zorlayıcı üretim aşamasının amacı, ürüne maksimum isabet hassasiyeti kazandırmak. Patentli olan bu özel kelepçeler dürbünün yerinde tutulmasını birbirine 120 derece açılı üç temas noktası üzerine bindiriyor. İkisi altta biri de kapanma elemanı üzerinde bulunan bu üç nokta dürbünün mükemmel merkezlenmesini ve mekanik streslere maruz kalmamasını sağlıyor. Sıkma işlemi için her bir kelepçe üzerinde sadece tek bir vida var ve bu vidalar titanyumdan firma bünyesinde üretiliyor. Sürgünün hemen altındaki geri tepme desteği, yine dolu (masif) malzeme işlenerek elde edilmiş olduğundan, geri tepme etkisini aktaran dikey yüzeyin silahın ekseniyle tam hizada kalmasını sağlıyor ve geri tepmeden doğan sarsıntıyı ilgili alana homojen şekilde dağıtıyor. Bu sayede silahta daha az titreşim meydana geliyor ve mermi çekirdeği namlu içinde ivme kazanırken sürgünün geriye doğru uyguladığı itki nişan hattıyla tam hizada kalıyor. Ayrıca mekanizmanın altta kalan bölümünde gerek şarjör bölmesi için gerek Jewell tetik grubu bağlantısı için bir yuva açılmış. Kullanılan tetik mekanizması Remington 700 karabinalarda kullanılan Hv Br safety modeli olduğundan, mekanizması üzerine estetik açıdan göze hoş gelmeyen delikler açmamak amacıyla, tetiğin sabitlendiği rektifiyeli özel bir yatak açılmasına karar verilmiş. Bu yatak sürgünün alt kısmındaki küçük oyuk içine iki adet titanyum vidayla sabitlenmiş durumda. Her halükârda, Jewell tetik mekanizması bu silahta geçici olarak kullanılıyor, zira şu an silaha özel ve çok üstün teknik vasıflara sahip bir tetik mekanizması üzerinde çalışılıyor ve firma şimdilik bu konudaki gizli bilgilerden sadece birini bizimle paylaştı ve tetiğe daha fazla hareket akıcılığı ve hassasiyeti kazandırmak amacıyla bu mekanizmada küçük yakut taşlar kullanıldığını söyledi.

Sürgünün içinde namlu montajı için açılmış uzun dişleri ve merkezleme havşasını görüyoruz, ayrıca kilit takozu yuvaları var ve bunlar direkt olarak hafif alaşımlı metalden işlenmiş gövde içine açılmış; bir de sürgünün ileri geri hareketini yaptığı kılavuz yataklar mevcut. Sürgü malzemesi ıslah edilmiş özel seçim çelikten. İşçilik o kadar hassas yapılmış ki, birleşme noktalarındaki toleranslar asla 0,07 milimetreyi aşmıyor. Klasik şekilde birbirine 180 derece açıyla yerleştirilmiş olan iki adet kilit tırnağı elde rektifiye edilmiş ve bu nedenle sürgünün kapanma yuvalarıyla tırnaklar arasındaki temas yüzeyi kullanılabilir alanın yüzde 90’ından fazla. Bu da sürgü alnının namlu ekseniyle tam hizada olmasını sağlıyor ve ayrıca ateş edildiği anda ortaya çıkan mikro- hareketleri önlüyor. Nitekim bu “zinciri” harekete geçirdiğinizde her şeyin “yağ gibi” işlediği hissine kapılıyorsunuz, çünkü en ufak bir boşluk yok ve hareket son derece akıcı gelişiyor.

Hafif aşağıda konumlandırılan sürgü kafasında Tikka- Sako tipi klasik kovan çıkartma tırnağı ile, özel tipte bir yayın çalıştırdığı pistonlu kovan fırlatıcı bulunuyor. Nitekim soldaki kilit tırnağının ortasına yerleştirilmiş olan kovan fırlatıcının yan tarafında bulunan küçük bir uzantı sürgü tırnağının ön kenarından dışarı taşıyor ve sürgü kapanırken kilit yuvasıyla temas ettiği için gerileyip içeri giriyor ve böylelikle kovan fırlatıcının fişek tablasıyla temas etmesini önlüyor. Bu tip bir uygulama aynı zamanda sehpa ile uyumlu kullanılabilinen bir av silahı imal etme ihtiyacından doğmuş ve bunun için de klasik bir kovan fırlatıcı kullanımından vazgeçilmiş. Nitekim geleneksel kovan fırlatıcılar silah kapalı konumdayken fişek tablasına az sayılmayacak bir basınç uyguluyorlar. Uygulanan bu kuvvet fişeğin sürekli olarak dışa doğru bir “itişe” maruz kalmasına yol açıyor. Buna bir de fişek tablasının sabit şekilde sürgü alnına doğru yukarı itilmesi ekleniyor. Bu iki etki piyasadan hazır satın alınan bazı fişekler kullanıldığında, kovanın ateş edilince fişek yatağındaki hareketi nedeniyle hatalı atışlara neden olabiliyor. Kekki karabinada uygulanan sistemde ise mühimmat tam tersine namluyla daima aynı hizada kalıyor ve fire forming yöntemi ile kovanı fişek yatağına adapte edilmemiş piyasa işi hazır mühimmatla bile mükemmel sonuçlar elde etmek mümkün oluyor.

1. Dipçik “karbon efektli” değil, gerçekten tamamıyla karbon malzemeden yapılıyor ve Formula 1 yarış otomobillerinde kullanılan teknoloji kullanılıyor. Yatak, sürgü mekanizmasının tabanı üstüne uygulanan ve bunun şeklini alan bir karbon plaketten oluşuyor.


2. Vida yatakları ile tetik köprüsü tablası tek bir masif parçadan tezgahta işlenerek elde edilmiş bir bütün. Tetik mekanizması Jewell Hv Br, ama yakında firma tarafından tasarlanan orijinal bir tetik grubu silaha monte edilecek.

Sürgünün uç kısmı da, konikleşen gövdesiyle sportif tarzda tasarlanmış. Bu formül, standart sürgüler kullanıldığında, genelde namlunun mekanizmayla birleştiği yerdeki dişli bölümü arttırmak için başvurulan bir yol. Kekki karabinada ise, sıradan mekanizmaların getirdiği kısıtlamaları aşmak adına bu formüle gerek duyulmadığı gibi, tam tersine, bu çözüm sayesinde, birleşme yerlerindeki toleranslar 0,07 mm düzeyinde olsa bile sürgün namluya tam merkezleniyor. Bunun tersine sürgünün “B” tarafı ise Remington sürgülerle büyük benzerliklere sahip. Hareketli iğne, sadece 5 mm uzunluğunda bir alanda hareket ettiği ve uygun tipte yaylar kullanıldığı için, müsademe (çarpma) süresi son derece kısa. İğnenin güçlü yayının karşı koyma kuvvetini yenerek sürgüyü akıcı şekilde açabilmek için kurma kolu biraz uzun tutulmuş. Yüksekliği sabit kelepçelere bağlı olan dürbünün merceğiyle temasını önlemek amacıyla, kurma koluna belli bir kavis verilmiş ve bu kavisin merkezi kelepçelerin ekseninin tam ortasına isabet ediyor. Bu bütündeki hassasiyet de milimetrik ayarlanmış tabii ki, zira kurma kolu ileri geri hareketi sırasında bu testte kullandığımız Sightron SIII 8-32×56 dürbünün okülerinin tam üç milimetre yakınından, tam anlamıyla teğet geçiyor ve bu hareket şaşırtıcı bir akıcılık içinde gerçekleşiyor.

Sürgünün yekpare gövdesi 17-4 ph çelik barlar işlenerek elde edilmiş, ama bu akıcılığı sağlayan en önemli unsur metalin yüzeyine uygulanan elmassı karbon yüzey işçiliği. Silahın diğer çelik bileşenlerine de uygulanmış olan bu yüzey işçiliği, yüzeye buharlaştırılmış karbon zerreciklerinin püskürtülmesine dayalı bir proses ve bu zerreciklerin yüzeyde oluşturdukları ince film malzemeye hem hoş bir grafit tonu kazandırıyor, hem de sertlik derecesini yükselterek aşınmaya karşı direncini arttırıyor. Elmassı karbon yüzey işçiliği ayrıca hava koşullarının neden olduğu korozyona karşı mekanizmayı da koruyor.

NAMLU VE DİPÇİK

Namlu seçiminde tercih beş adet yivli ve 12” hatveli Border “5R” den yana olmuş. Bu namlunun uzunluğu 610 mm, namlu ağzı iç çapı ise 17 mm. Ancak şunu belirtelim ki İskoçya’dan gelen namluların hepsi hemen silaha monte edilmiyor. Manyaklık derecesine varan kalite kontrolünde namlular çok yüksek standartlı testlerden geçiriliyorlar ve ancak bunları aşanların karabinada kullanılmasına karar veriliyor. Namluların fişek yatağı Kekki tarafından yapılıyor ve bu sayede namlunun fişek yatağından hemen sonra başlayan yivsiz bölgesinin müşterinin talebine göre ayarlanması uzunluğu söz konusu olabiliyor. Fişek yatağının imalatı üç aşamadan geçiyor ve dikey yönde yapılan bu işlemlerin tamamı dış profil rektifiye edildikten sonra gerçekleştiriliyor. Önce ilk tezgahta fişek yatağının ana hatları ortaya çıkarılıyor, daha sonra ikinci tezgahta erozyonla yatağın ölçüleri beliriyor, son “finisaj” yani yüzey parlatma aşamasında ise yatak pırıl pırıl bir görünüm kazanıyor. Bunu takiben boroskop adlı cihazla fişek yatağının yivlerle mükemmel bir eksenellik içinde olup olmadığı kontrol ediliyor. Bu işlem de tamamlanınca namlu silah üzerinde deneniyor ve yatak boşluğu kontrol edilip gerekirse ayarları yapılıyor.

1. Silahın bütün halde, yanak destekli dipçiği de içeren fotoğrafı

En sonunda da yüzey işçiliği tamamlanıyor. Her şey milimetrik uyum içindeyse namlularla sürgü birbirine monte ediliyorlar. Namlu-sürgü birleşimine büyük önem veren Kekki firması, bu yüzden namlulardaki diş açılmış bölümü tam 40 mm uzunlukta tasarlamış, bu dişli kısmı izleyen bir de merkezleme parçası var ve gövdeyle namlunun birbirine hava sızdırmayacak şekilde oturmasını sağlıyor. Gerçekten de 4 cm uzunlukta dişli parça ve bunu izleyen 3 mm uzunlukta merkezleme hattı sayesinde namlular silaha mükemmel oturuyor ve sürgü mekanizması-sürgü-namlu arasında maksimum koaksiyellik sağlanıyor. 4 delikli namlu freni çıkartılabilen tipte ve o da minimum toleranslara sahip. Hatta bizim test ettiğimiz .308 Winchester çaplı karabinada mermi çekirdeğinin geçtiği delik sadece 8,6 mm çapındaydı (yani mermi çapından yalnızca 0,8 mm daha büyüktü). Genelde piyasadaki standart tüfeklerde ise bilindiği gibi bu ölçü 10-12 mm.

Belli standardın üzerindeki tüfeklerde olduğu gibi bunda da namlu oynak tipte, yani dipçikle en ufak bir teması söz konusu değil. Dipçik de, klasik yapıda olmasına rağmen tam bir teknoloji ürünü ve tamamen fiber karbon malzemeden üretilmiş. Kekki tarafından kullanılan dipçiğin yapımında Formula 1 araçlarındaki bileşenlerin imalatında kullanılan teknoloji kullanılıyor, bunlar supercar olarak adlandırılan araçların üretildiği (örn. Ferrari) Modena kentinde gerçekleştiriliyorlar ve dolayısıyla denge ve sağlamlık açısından en üst düzeydeler. Bu arada klasik av silahlarına da atıfta bulunmak için kundağın uç noktasına değerli abanoz ağacından küçük bir parça yerleştirilmiş. Sürgü-dipçik arasındaki birleşim pulu da karbondan yapılmış. Vida yatakları (bu arada bunu taşıyan küçük dikey sütunlar, tetik tablası ve fişek haznesi ile bütünleşik, yani aynı tek bir parça halinde) dışında, mekanizmayı dipçikten çıkardığımızda, burada 5 mm kalınlığında ince bir plaka görüyoruz ve bu parça hem sürgünün hem de bunun hemen altındaki dipçiğin ölçülerini ve şeklini almış. Hafif ve uzun ömürlü bir çözüm. Buna bir de silahın sürgüsündeki kırmızı anodizasyonu ve dipçiğin üzerinde İtalyan bayrağı renklerini taşıyan bir şerit bulunan fiber karbon gövdesini eklediğimizde, ortaya çıkan görüntü Motor Valley’de üretilen süper sportif otomobilleri çağrıştırıyor. Nitekim Kekki karabinanın çizgileri bazılarına aşırı sportif kaçabilir ama, bu “Professional Hunter”i satın alacak ve bu fiyatı ödeyecek olan kişinin, tüfeğini benzerlerinden farklı kılacak bazı unsurları zaten isteyeceği varsayılmış. Yine de, bu tip tüfeklerde klasik çizgileri sevenler için Kekki tarafından titanyum sürgüsü ve altın kakma işçiliğiyle bezenmiş değerli ahşaptan dipçiği olan Prestige modelini üretiyor.

ATIŞ TESTLERİ

Atış denemelerini iki ayrı günde Sassuolo (Modena) kentindeki atış poligonunda 300 metre mesafeden gerçekleştirdik. İlk testi soğuk bir ilkbahar gününde sadece ön rest kullanarak yaptık ve silaha Meopta R1 4-12×40 dürbün taktık. Tabii ki dürbünü monte ederken sürgüye bütünleşik kelepçeleri kullandık. Bu dürbünle 300 metreden yaptığım atışlarda daha ilk andan itibaren hepsi 300 moa (83 mm) altında olan çok iyi konsantrasyonlar sağladım. Bu atışlarda Lapua kovanlar, 167 grs Lapua Scenar mermi çekirdekleri ve 49,0 grs Vihtavuori barutla doldurduğumuz mühimmat ile, 168 grs Sierre Matchking çekirdekli Sellieramp;Bellot Match hazır fişekleri kullandık. Ne yazık ki atış seansı çok kötü hava koşulları ve bir şiddetlenip bir hafifleyen rüzgâr atıştırmaları altında gerçekleşti. Yine de umut verici isabet yüzdeleri sağlandı ve özellikle namlu ağzı freni son derece verimli olarak silahın tepkilerini çok iyi sönümledi.


2. Silahta kullanılan bütün vidalar titanyumdan ve rektifiye sistemiyle firma bünyesinde üretilmiş.


3. Mekanizma ile namlunun birleşiminin mükemmel olması için namluda 40 mm uzunlukta dişli bir bölüm ve merkezleme somunu mevcut.

Test atışlarının ikinci gününde hava nispeten daha iyiydi, kullandığımız dürbün de daha performanslıydı. İkinci gün tüfeğe Sightron SIII 8-32×56 mm dürbün taktık ve atışları yine sadece önden destek kullanarak yaptık. 300 metreden üçerli seriler halinde yaptığım bu atışlarda özel dolum mühimmatla çeyrek moa altında, Sellieramp;Bellot fişeklerle de 52 mm çap içinde grupmanlar elde ettim. 165 grs çekirdekli 46 grs N540 barutlu av tipi Rws Dk fişeklerle yaptığım atışlarda ise, dolum tipi dikkate alındığında, 300 metreden sürekli 60 mm altında grupmanlar elde etmem gerçekten harika bir isabet yüzdesi sayılabilir.

Dolayısıyla, mükemmel tasarımı ve işçilik kalitesinin bir meyvesi olarak silah yüksek bir isabetlilik performansı ortaya koydu diyebiliriz. Professional Hunter tabii ki sıradan bir silah değil, kullanılan malzemeler ve işçilik kalitesi nedeniyle belli bir meraklı kategorisine hitap ediyor.

Bilindiği gibi tip bir mükemmellik arayışı da sadece müşteri tarafından özel sipariş edilen av ve sportif atıcılık amaçlı tüfeklerde görülebiliyor.

1. (soldan): Kekki firmasından Guglielmo Borsari ve elinde Professional Hunter, atışları sehpa desteğiyle yapan arkadaşımız, Sassuolo poligonu başkanı Roberto Brogli ve Andrea Checchi elinde Prestige hunter versiyonu ile.


2. Arkadaşımız Kekki Professional Hunter ile test atışlarını gerçekleştirirken görülüyor.

Teknik Kart

Üretici: Mach ball srl, tel. 366.31.10.006, www.carabinekekki.altervista.org
Modeli: Profesyonel Hunter Tipi: Olağan tekrarlamalı karabina
Çapı: .308 Winchester
Spesifik kullanım alanı: Av silahı
Besleme sistemi: 4 fişek kapasiteli ve dönüşümlü fişek sunumlu sabit şarjör
Tetik mekanizması: Emniyeti tetik korkuluğu içinde olan ayarlanabilir tipte Jewell Hv Br
Namlu: 24” (640 mm) uzunlukta Border, sağa kıvrımlı ve 12” (340 mm) hatveli 5R yiv, 4 radyal pencereli çıkartılabilir namlu ağzı freni
Nişan düzenekleri: Sürgüyle bütünleşik dürbün kelepçeleri; çapları 25,4 mm-30 mm-34 mm
Ağırlığı: 3.150 gr
Kullanılan malzeme: Hafif alaşımlı metalden sürgü mekanizması, 17-4 ph özel çelikten sürgü, krom molibden alaşımlı çelikten namlu ve titanyum tetik
Yüzey işçiliği: Kırmızı anodize sürgü mekanizması; elmassı karbon yüzey işçiliği uygulanmış sürgü ve namlu
Vasfı: Av tüfeği

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here