Savunma Sistemi

Roma yakınlarındaki Nettuno kentinde, uluslararası görevlerdeki İtalyan askerlerinin korunmasına yönelik en ileri teknolojilerin karşılaştırıldığı bir etkinlik düzenlendi ve NBC (Nükleer-Biyolojik-Kimyasal) silahlardan, yol kenarı patlayıcı düzeneklere (IED), balistik füzelerden uzaktan kumandalı toplara varıncaya kadar her türlü tehdide karşı savunma sistemleri tanıtıldı.

Mühendisler Odasının kuruluşunun 32. Yıldönümü kutlamaları çerçevesinde, Roma yakınlarındaki Nettuno’da bulunan Kara Silahları Teknik Ofisi (Uttat) sergi alanında organize edilen “Force Protection Test Day” etkinliklerinde, İtalyan ordusunun en tehlikeli operasyonlarında kullanılmak üzere geliştirilen korunma sistemleri ve teknolojileri tanıtıldı. Açılış konuşmasını Savunma Bakanlığı Genel Sekreteri Hava Orgeneral Claudio Debertolis yaptı ve “bağımsız olarak görev yapmakla birlikte her zaman ordu için vazgeçilmez bir kaynak olan, bilhassa günümüzün ekonomik koşulları içinde teknik optimizasyonun en verimli şekilde yapılmasının gerektiği bir dönemde daha da önemli hale gelen Mühendisler Odasını” çalışmalarından dolayı kutladı. Orgeneral Debertolis konuşmasının devamında mühendisler odasına olan takdirini ayrıca şu sözlerle ifade etti: “sonuç kültürüne odaklı kesin ve gayretli çalışma metotları ile, büyük sistemlerin tipik zamansal ve bürokratik engellerinden etkilenmeden gereksinimlere cevap veren mühendislerimiz özel bir takdire şayandır”. Daha sonra, tekerlekli ve paletli savaş araçları programı yürütme sorumlusu Albay Carmelo De Giorgi söz aldı ve balistik korunma ve savunma sistemleri hakkında bir konuşma yaptı.

BALİSTİK SAVUNMA SİSTEMLERİ

Anti balistik yelekler modüler tipte (Smart soldier), tehdit türüne göre konfigürasyon olanağı var ve 8 ila12.50 kilogram arasında değişen ağırlıklara sahipler. Temel konfigürasyonda şarapnellere (el bombalarının veya patlayan mermilerin dağıttığı parçalara) karşı koruma sağlıyorlar ve bu tip yelekler yüksek dayanıklılığa sahip aromatik polyamid (aramid) elyafı ile polietilenden imal ediliyor. Ama saldırı tipi veya keskin nişancı tüfeklerinin mermilerine karşı koruma sağlayabilen türlerinde, yeleğin ön, arka ve yan kısımlarında bu malzemelerin yanı sıra özel seramik plakalar da kullanılıyor. Daha önceleri alümin-seramik kullanılarak yapılanların yerini bugün daha hafif olan bor karbüründen (B4C) yapılan yelekler almış durumda. Bu malzemenin yaklaşık ağırlığı 30 kg/m2 olduğundan 2 kg civarında plakalar imal etmek mümkün oluyor. Eğer bu malzemenin yerine aynı özelliklere sahip anti balistik çelik kullanılmış olsa, o yeleğin ağırlığı dört misli daha fazla olur. Bor karbürü ve silisyum karbürünün kombine edilmesiyle gerçekleştirilen “Reaction bonded” sistemi kullanıldığında elde edilen maksimum dayanıklılık sayesinde kurşun geçirmez plaka üst üste isabet aldığında bile anti balistik özelliklerini kaybetmiyor.

C-RAM (Counter Rockets Artillery Mortar) sisteminin Porcupine ateşleme ünitesi Oto Melara tarafından üretilmiş. Gatling M61A1 döner tipte altı adet 20×102 milimetre namlu donanımına sahip ve dakikada 3.000 ile 6.000 arası atış yapabiliyor. Ayrıca, top, havan ve diğer ağır silahların mermilerini havadayken tespit edip yakalayabilen optronik sistemle de donatılmış.

Ancak, travmaları önlemek amacıyla bu plakaların arkasına tampon vazifesi gören aramidik elyaf malzeme yerleştirilmesi gerekiyor. Şeffaf koruyucu sistemlere, yani kurşun geçirmez camlara, araç pencereleri ve lumbozlara gelince, bugüne kadar aralarına yapışkan polikarbonat filmler uygulanmış (farklı kalınlıkta olan) cam katmanları türünde çözümlerden yararlanıldığını biliyoruz. Şu sıra şeffaf seramik tabakalar kullanımını öngören yeni çözümler üzerinde çalışılıyor, ancak hali hazırda bunlar normal bir cama göre sadece %85 oranında şeffaflık sağlayabiliyorlar. “Mounted soldier” güvenliğinin sağlanmasında, özellikle de mitralyözün başında duran ve riske en fazla açık olan askerlerin güvenliğinde, geçtiğimiz yıllarda “ROWS” (Remotely Operated Weapons Station = Uzaktan çalıştırılabilen silah istasyonları) adı verilen otonom dış enstelasyonlardan yararlanılmıştı. Bunlar, optik görüş ve nişan sistemleri donanımlı 5,56-7,62 mm Nato çaplı MG’lerden 12,7×99 HMG’lere, hatta AGL’lere (Auomotic Grenade Launcher = Otomatik bomba atıcı) varıncaya kadar muhtelif silahlarla donatılmış, aracın içinden kumanda edilebilen istasyonlardı ve aralarında Fiat Iveco Vtm Lince modelinin de bulunduğu farklı tipte araçlara monte edilmişlerdi. Etkinlik sırasında zırhlı araçların gövde altına uygulamaya yönelik, mayın türü tehditleri minimize edebilecek tipte ilave güvenlik sistemleri konusu da ele alındı ve optimal çözümler için gerekli prosedürler ve çalışma metotları anlatıldı.

Mbda Italia firması tarafından üretilen Calife 3 “puhed trailer” pist açıcı, güzergahtaki bomba ve mayınları bularak nötralize ediyor.

Bu çerçevede, tehdidin belirlenmesi (simülasyon, projelendirme ve gerçekleştirme) aşamasından hareket edilerek, en uygun koruma sisteminin hazırlanmasına kadar izlenmesi gereken aşamalar ve yapılması gereken çalışmalar gösterildi. Önerilen çözümler arasında araçların içine monte edilen amortisörlü ve havada asılı bireysel koltuklar da vardı. Ayrıca deneysel testler sırasında ultra hızlı üç adet kamera (bir tanesi 3D diğer ikisi 2D), bir ivme ölçüm cihazı ve iki adet de araç dışı sensör kullanıldı ve bunlarla infilak sırasında gerçekleşen statik, elastik ve dinamik deformasyonlar değerlendirildi. Günün kalan kısmına Uttat’ın dış alanlarında gerçekleştirilen ve 5 simülasyon grubundan oluşan bazı gösterilerle devam edildi: Bu simülasyonlar CBRN (Kimyasal, biyolojik, radyolojik ve nükleer) silahlardan korunma, IED (Improvised Explosive Device = Yol kenarı patlayıcı düzenek)’lere karşı savunma sistemleri, İleri operasyonel üslerin (Forward operating base) korunması, ordu korunma sistemleri (gerek Hit role toplarla aktif, gerek balistik korunmayla pasif olanlar) ve son olarak da Route Clearence (güzergah temizleme) aktivitelerinden oluşuyordu.

UYGULAMALI GÖSTERİLER

İlk gösteri, günümüzde uygulanan taktik düzeydeki CBRN korunma sistemlerinin kapasitelerini 3 adımda olarak gösterme amaçlıydı: Özel bir patlayıcıyla yüklü olan patlamamış durumdaki düzeneğin neden olduğu kontaminasyonun (kirliliğin) saptanması; alanın çevresel sınırlama ile işaretlenmesi ve korunmalı özel araçla analitik teyit yapılması; düzeneğin ve alanın bir EOD NBC ekibi tarafından güven altına alınması; özel temizleme istasyonu vasıtasıyla aracın ve operatörlerin kontaminasyondan temizlenmesi. Roma-Civitavecchia Topçu Tugayına bağlı Nbc (Nükleer, biyolojik, kimyasal) saldırılarına karşı Savunma Alayı tarafından geçtiğimiz günlerde satın alınan ve daha sonra Thales Italia tarafından bazı değişikliklere tabi tutulan 14 adet VBR-NBC aracı, Fransızlar tarafından üretilen Renault Vab (Vehicule de l’avant blindé – Zırhlı araç) 4×4 aracın özel bir versiyonu. Anfibik bir araç olan Vab Nbc kontaminasyonu altındaki alanlarda hareket kabiliyeti sağlıyor ve nükleer saptama yapabiliyor .

Balistik dayanıklılık gösterimi 5,56 milimetre Nato Beretta Arx-160 silah kullanarak Omniarmor Isoclima zırhlı camlara ve İtalyan balistik konsorsiyumu Pbi tarafından üretilen seramik plakalara ateş ederek gerçekleştirildi.

Ayrıca sıvı veya gaz halindeki kimyasal bileşiklerin saptanmasında da kullanılıyor. Kontamine alanların giriş ve çıkışlarını işaretlemekte, numune almakta, meteorolojik ölçümler yapmakta kullanılabilen bu araç, veri işlem ve iletişim fonksiyonlarına da sahip. VAB NBC sıralı 6 silindirli, 220 beygir gücünde dizel bir motorla çalışıyor, saatte 90 km azami hız yapıyor ve bir depo ile 1.000 kilometre gidebiliyor. Simülasyon bittikten sonra, araç ve Aerosekur NBC tulum giymiş operatörler Cristofanini marka bir yıkama istasyonunda kontaminasyondan arındırıldılar. İleri operasyonel üslerin korunma sistemleri ile ilgili gösteride “force protection” kavramı bazı cihazlar ve aygıtların kullanımıyla anlatıldı. Bu cihazlar arasında Selex Galileo tarafından üretilen HALO (Hostile Artillery Locating System = Düşman ağır silahlar lokalizasyon sistemi) akustik sensörü de bulunuyordu. Bu sensör, mermilerin oluşturduğu ses dalgaları sayesinde top ve diğer ağır silahların ateşlendikleri noktaların çok kesin bir şekilde tespit edilmesini sağlıyor. Bundan başka İsrail firması Aeronautics defense system tarafından üretilen Skystar 300 adlı ISR aerostatik küresi tanıtıldı (ISR = Intelligence, Surveillance and Reconnaisance = İstihbarat, gözlemleme ve tanıma).

Tf11P arayüzü Terni hafif silahlar merkezi tarafından gerçekleştirilmiş: Yükseklik ve ileri geri ayarı yapılabiliyor, 360º dönebiliyor ve kilitleme frenine sahip. Esas itibarıyla bu platform, bünyesinde farklı tipte hafif silahları (mitralyözler ve bomba atarları) ön hazırlık gerektirmeden entegre edebilen bir sistem. Halen Afganistan’da 185. Birlik tarafından kullanılıyor.

Bu küre (top) djital video kameralı bir odaya sahip, ayrıca kızılötesi ışınlarla çalışan gündüz/gece saptama sistemleri ya da termik kamera ile donatılıyor. Statik gösterimde ise Oto Melara tarafından üretilmiş olan yeni C-ram sistemi vardı (C-RAM= Counter, Rockets, Artillery, Mortar). Bu sistem roket, top, havan topu ve diğer ağır silahların atışlarını havada nötralize edebiliyor. Bu roket ve mermileri havada vurabilmek için Gatling M61A1 döner tipte altı adet 20×102 milimetre namlu donanımlı otomatize ateşleme üniteleri kullanılıyor. Tipik olarak dört adet bulunan ateşleme ünitelerine hedef belirlemek için bir kumanda ve kontrol merkezinden kumanda ediliyor ve düşman atışlarını gözlemleme-izleme amaçlı bir de “track while scan” tipi 3D radarı mevcut. Her bir ateş etme ünitesi ayrıca tehdit noktalarının izlenmesi ve lokalizasyonu için kızılötesi ışınlarla çalışan ve gece/gündüz kullanım olanağı sağlayan optronik sistemlerle donatılmış.

IED PATLAYICI DÜZENEKLERLE MÜCADELE

Yol kenarı patlayıcı düzenekler olarak bilinen IEDbombalarla süregelen mücadelede üç ana step tanımlanmış durumda: Sistemle mücadele, düzenekle mücadele, ayrıntılı ve spesifik doktrinler ve eğitimler. Telsizle uzaktan kumanda edilen (RC-IED) patlayıcı düzeneklere karşı açılan savaşta iki temel tipte telsiz frekansı bozucu ya da “jammer” kullanılıyor: Araçları ve konvoyları koruyan ve dolayısıyla araç üzerinde kullanılan jammerler, bir de askeri ya da mangayı koruma amaçlı olan ve omuzda taşınan/bireysel jammerler. Telsizle kumanda edilen bu tip bomba düzeneklerine yaklaşık aktif veya reaktif olarak ikiye ayrılıyor. Aktif yaklaşım, bu düzeneklerin yerleştirilmiş olabileceği geçiş yollarındaki telsiz radyo dalgalarının tamamını (ya da mümkün mertebe tamamına yakınını) bozmaya yönelik. İkinci yaklaşım, yani reaktif olan ise, telsiz (radyo) dalgalarını denetlemeyi ve sadece belirli bir dalga bandını tespit ettikten sonra bunu bozmaya yönelik parazit dalgaları aktive etmeyi öngörüyor. Anti-IED sistemlerle ilgili sunumda bu dalga tespitinin (detektörle) nasıl yapıldığı gösterildi. Simülasyon sırasında geçiş güzergahına yerleştirilmiş bir IED’e bağlı RC sinyal alıcısı, bir Lince araç üzerine monte edilmiş jammer ile yakalandı ve etkisiz hale getirildi.

Üstte görülen Pbi üretimi seramik plaka 5,56×45 milimetre Nato çaplı silahla yakın mesafeden yapılan üç atıştan etkilenmedi. Ordu güçleri için “pasif korunma” sistemi örneği olarak tanıtıldı.

Ordu korunma sistemleriyle ilgili demo bitişik poligonda aktif şekilde sunuldu. Bu gösterim sırasında Lince platformu üzerine kurulu 12,7×99 mm’ lik uzaktan kumandalı bir Hit role top kullanıldı ve operatörleri düşman ateşine maruz bırakmadan bu topla taciz ateşi uygulanarak “force suppression” simülasyonu yapıldı. Bu arada İtalyan ordusu bünyesinde ve Afganistan’daki operasyonlarda kullanılmak üzere ABD’den alınan araçlar tanıtıldı: Yedi adet uzatılabilir kollu 6×6 Mrap Buffalo ve müfrezelerin transferinde kullanılan on iki adet 6×6 Cougar. Task force tarafından kullanılan bu araçlara eşlik eden 24 adet MaxxPro ise US Army’den leasing ile alınmış ve görev bittiğinde iade edileceklermiş. Diğerlerinin ise ileride ne şekilde ve nerede kullanılacağı belli değilmiş. Ancak bu soruna da “İtalyan işi” bir çözüm düşünülmüş ve bunların monte edilmesi için ideal platform olarak kısa süre önce üretilen ve “Orso” (Ayı) adı verilen Iveco Defense Vehicle VTMM 4×4 (çok fonksiyonlu orta sınıf taktik araç) seçilmiş. Vtmm, İtalyan Iveco ile Alman Krauss-Maffei Wegmann arasında yapılan bir joint-venture anlaşması sonucunda üretilmiş ve her iki ülkenin ordularının spesifik gereksinimlerine uygun bir araç. İtalyanların kullandığı 4×4 iken Almanlarınki 6×6 olarak tercih edilmiş.

Yerinde simülasyon ve gösterim etkinliklerinde sahne alan frekans bozucu donanımlı bir VTLM Lince ve simüle edilmiş uzaktan telsizle patlatılan bir IED düzenek görülüyor.

VTMM seyir düzeninde 18 ton ağırlığa sahip ve Lince araçlara göre daha ağır ve dayanıklı bir zırhla donatılmış. Bu proje başladığında dört farklı konfigürasyona sahip beş araç öngörülmüş: Mbda Italia firmasının sağladığı Calife 3 sistemiyle donatılmış olan pist açıcı Vtmm bunlardan biri. Calife 3 bir “pushed trailer”, yani önde bulunan ve aracın ittiği bir araba denilebilir. Bu yeni bir buluş sayılmasa da, teknolojik olarak ileri ve güncellenmiş bir versiyon. Üç adet ikili tekerlek sistemine sahip bu araç zemine 1 bara eşit bir basınç uyguluyor ve IED ya da mayınları patlatıyor. Ayrıca özel mekanik “tilt rod” sistemleri IED patlayıcı düzeneklere bağlı olan kabloları tespit ediyor ve bir Ir irradyatör (ışınlayıcı) yine IED düzeneklere bağlı olası PIR (Passive Infra Red) sensörleri aktive ediyor. Vtmm aracın ikinci konfigürasyonu “arama ve saptama” işlevine sahip, bunda da bir Calife 3 sistemi var ama GPR (Ground Penetrating Radar) yerine Amerikan Niitek firmasının ürettiği ve Geo-radar olarak da bilinen Visor sistemiyle donatılmış.

Bu yeraltı radar sistemi, zemine gömülü olan ve daha önce belirttiğimiz detektör sistemler tarafından algılanamayan patlayıcı düzenekleri tespit ediyor. Üçüncü tip VTMM “sorgulama ve onaylama” fonksiyonlu. Ön tarafta İtalyan Fassi di Albino (Bg) firması tarafından üretilmiş son derece sofistike teleskopik bir vinç donanımına sahip. Bununla güzergaha döşenmiş olan olası IED düzenekleri araçtan oldukça uzak bir mesafede ve güvenli şekilde tespit ediliyor. Son versiyon VTMM’nin iki “gözlem” aracından oluşuyor. Bunlar, Selex Galileo tarafından Janus markasıyla üretilen ve ön tarafta uzayabilen bir kola yerleştirilmiş şekilde panoramik gözlemleme yapan optronik sistemlerle donatılmış araçlar.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here