Atıcılık Ve Psikoloji

    Spordan söz edildiğinde genelde antrenmanlar, egzersizler, testler, kamplar ve yarışmalar akla gelir. Erken yaşlarda spora başlamanın faydaları, yetenekli sporcuların seçimi, okul ve kulüp yarışmaları derken olay olimpiyat oyunlarına kadar uzanır.

    Yukarıda yazdıklarımın her biri özel bir eğitim ve deneyime sahip teknik insanlar tarafından gerçekleştirilir. Bunların öncesinde çocuk ve gençlerin anne babaları da önemlidir. Eğer aile istemezse çocukların sporcu olabilmesi neredeyse imkansızdır.

    Atıcılık ve avcılık sporlarında, erken yaşlarda başlanırsa başarılı sonuçlara ulaşılmaktadır. Spora her erken başlayan çocuk için çok başarılı olacaktır demek yanlış bir ifade olabilir. Ama istatistikler, ne kadar erken yaşta egzersize başlanırsa o kadar çok başarının geleceğini bildirmektedirler.

    Erken yaşta başlamayı kabul etmekle beraber o spora olan yeteneğin keşfedilmesi gereklidir. Çocukluğunda taş fırlatmayan, deniz ya da akarsu üstüne attığı taşın kayarak uzaklaştığını görmeyen, çelik-çomak oynamayan, sapan kullanmayı bile beceremeyen bir çocuğun atıcı olmasını beklememek gerekir. İnce bir kargı (kamış) içine koyulan kağıttan oku üfleyerek fırlatmayı deneyip, üstelik hedefe isabet ettiren bir çocuğun keyfini düşünebiliyor musunuz?

    Doğada yapılan bu hareketlerin spor alanlarında ve sahalarında uygulanabilir olduğunu unutmayalım. Fırlatma topu ile uzak mesafelerdeki hedefleri vurabilme, karşıda duran sağlık toplarını küçük toplarla isabet ettirmeye çalışma; karşılıklı iki grup halinde oynanan bir oyun şeklinde ortada duran topu karşı alana vurarak uzaklaştırmaya çalışma gibi çeşitli isabet atışları belki atıcılığın en temel formları olarak karşımıza çıkabilir.

    Daha sonraki dönemlerde silahlarla tanışma ve gerçek antrenmanlar dönemine geçişte de çeşitli oyunsal formlar kullanılabilir. Atıcılık, yüksek konsantrasyon, nitelikli kondisyon ve çok özel antropometrik özellikler ister. Yapılan atış sınıflarına göre çok özel antrenman içeriklerini kapsar. Sakin ve sabırlı olma yanında güçlü bir kassal yapı talep eder. Büst dediğimiz üst ekstremite kasları için olağanüstü bir form düzeyi beklenir.

    Antrenman ve hareket bilimlerindeki gelişmeler özellikle kondisyon ve performans açısından çoğu alanda gerekli destekleri verebilmektedir. Ama işin psikoloji tarafında bazı sorunların yaşandığını bildirmek zorundayım. Ne kadar yüksek şiddetli yüklenmeler, iyi bir planlama yapsanız da, eğer sporcunun bazı psikolojik gereksinimlerini karşılayacak çözümler bulmazsanız, bu durum onun atıcılık performansını doğrudan etkileyecektir.

    Atıcıların iyi motive olmaları sağlanmalıdır. Atıcılık sporcuları bu spora olan sevgilerini kondisyonel özelliklerini geliştirerek sürekli kılmalıdırlar. Antrenmanlar esnasında yüksek düzeyli odaklanma becerisi gösterebilmelidirler. Ne yazık ki, çeşitli koşullar, bazen bu psikolojik özelliklerin tam anlamı ile kullanılamadığı gerçeğini bize yansıtmaktadır. Burada psikolog’lara ve mentör’lere iş düşmektedir. Nasıl bir spor için antrenör, kondisyoner ve bir beslenme uzmanı gerekiyorsa, aynı şekilde bir psikolog bu duruma el koymalıdır.

    Çok yüksek düzeyde performans sporu yapanların, bazen kendilerinden beklenmeyecek şekilde hata yaptıklarını çok sık görmekteyiz. Bunun en önemli nedeni içinde bulundukları ruhsal koşullar olmaktadır. İşte bu sorunların çözülmesi ya da başka bir deyişle stresle başa çıkabilmenin yolu uzman kişilerle beraber çalışmayı denemekten geçmektedir.

    Zihinsel antrenmanlar, çeşitli gevşeme teknikleri, dikkat dağılmasını engelleyici egzersizler, kontrollü konsantrasyon çalışmaları, reaksiyon hızlandırıcı aktiviteler, atıcılık sporunda hedef isabetlerinde performansı arttırıcı çalışmalar olarak kabul edilmektedir. O halde, fiziksel ve teknik antrenmanlar kadar psikolojik çalışmaların yapılmasını sağlamak daha başarılı sonuçların gelmesini sağlar mı dersiniz?

    CEVAP VER

    Please enter your comment!
    Please enter your name here