Türk Malı bu küçük tabanca bütün ünlü yarı otomatik tabancalardan bir şeyler alarak üretilmiş: Genel görünümü ve iç raylar CZ 75 modelini anımsatıyor, kilit sistemi Sig Sauer, çift taraflı şarjör düşürme düğmesi Beretta 92/98. Kompakt bir delikli namluya, iyi bir atış kapasitesine ve mutlak güvenilirliğe sahip bir tabanca.
Bugün itibarıyla Girsan marka tabancalar artık bir takım referanslara ihtiyaç duyan ürünler değil, zira uluslararası çapta kabul gören sağlam bir gerçeğe dönüştüler. Mekanik aksamları defalarca denenmiş, test edilmiş geleneksel şablonlara göre üretiliyordu, ama son çıkardıkları modellerle artık tarz ve kişilik olarak da belli noktalara geldiler. MC 27E modeli savunma tipi kompakt bir tabanca ve bazı önemli donanımlara sahip: “Ported” delikli namlu, poligonal (çokgen) yivset sistemi ve iyi bir yüzey işçiliği.
Kişisel veya profesyonel savunma kullanım amacı ve üstte taşıma gereksinimleri doğrultusunda tasarlanan silah 9×21 mm çaplı ve hem kişisel çizgileri, hem de kompakt yapısı ile ilk bakışta etkileyici. Namlusu paslanmaz çelikten ve kompanzasyon delikli (ported), uzunluğu 98,5 mm. Tabancanın toplam uzunluğu 184,5 mm, kalınlığı 33,5 mm, şarjörsüz ağırlığı ise 650 gram. Kısa geri tepmeli kilit sistemiyle çalışan silah Sig Sauer şablonuna uygun bir geometrik kilit sistemine sahip, ray kızaklarıgövde içinde gidip gelen gömme sürgüsü ise CZ tabancaların sürgülerinden esinlenmiş. Eski tip köşeli hatlara sahip bu tabancanın sürgüsünün yan taraflarında sadece kurma kertikleri yer alıyor, namlu ağzı da oldukça köşeli bir kesimle şekillendirilmiş. Gövdenin yan kısımları da düz çizgilere sahip, dust cover (ön gövde korkuluğu) üzerinde Picatinny aksesuar rayı mevcut.
Namlu ported tipi, yani üste kompansasyon delikleri var ve bu deliklere sürgü üzerindeki delikler karşılık geliyor.
Tabancaya yandan baktığınızda kompakt bir görünümü var, oldukça kareli-köşeli çizgilere sahip olsa da estetik açıdan kötü değil. Kabza sırtı üstte kısa bir çıkıntıyla (balçakla) son buluyor, kabzanın fazla kavisli olmayan ön yüzü ise üstte yine köşeli dizayna sahip tetik köprüsüyle buluşuyor. Tetik köprüsünün parmak dayama yüzeyi hafif tırtıklı ve aynı tipte tırtıklar kabzanın ön yüzündeki küçük bir alana da uygulanmış. Tek parça kabza kapakları polimer malzemeden ve gövdeye her iki tarafta bulunan ikişer vida ile sabitlenmiş. Kabza kapakların yüzeyi pürüzlü dokusuyla iyi bir tutuş sağlıyor, nitekim aynı doku kabza sırtına da yansıtılmış. Kabza kapaklarının tam ortasında yuvarlak bir daire içinde üretici firmanın logosu yer alıyor.
Paslanmaz çelikten imal edilmiş olan namlunun önünde de iki adet gaz çıkış deliği var ve bu deliklere sürgünün tavan kısmına açılmış iki adet dikdörtgen pencere karşılık geliyor. Atım yatağının alt kısmında kilit mili yuvası , arka tarafında ise bir fişek besleme rampası bulunuyor. Sürgü tutma mandalı milinin içinden geçtiği ve geciktirme sonrası açılan namluyu aşağı indiren kamın ön kısmında yer alan oyuk, icra yayı milinin yuvası. Diğer bazı tabancalarda daha az girintili olan bu nokta bazen sökülmüş silahı yeniden toplarken zaman kaybına yol açabiliyor.
Gövdenin üstten görünümü. Arka kısımda kovan fırlatıcı ve otomatik iğne emniyetini çalıştıran kol görülüyor.
Kilit sistemi daha önce de söylediğimiz gibi Sig Sauer türevi; atım yatağının profilleri sürgü üstündeki kovan tahliye penceresinde kontrast oluşturuyor. Sig Sauer tasarımından farkı ise, bunda delikli bir kam bulunması. Namluda ise poligonal (çokgen) yiv set sistemi mevcut (altı köşeli demek daha doğru olur). Yivler keskin köşeli kenarlara sahip değil ve bu nedenle çekirdeğin dönüşünü sağlayanlar namlu içine açılmış olan sığ profilli kanallar. Bu çözüm namlunun geleneksel tipte yivli olanlara nispeten daha uzun ömürlü olmasını sağlıyor. Girsan yayınlarında kıyaslama açısından yer alan verilere göre, kendi tabancalarındaki namluların ömrü için 30.000 atıştan söz edilirken, MC 27E modeli için 40.000 atıştan bahsediliyor.
Geleneksel yiv setlere nispetle bu tip yivlemede hız artışı da görülüyor. Bu modelde hız artışı kısmen portlar (delikler) ile dengeleniyor. Sürgü, yan tarafları boyunca uzanan ve gövde içinde gidip gelen uzun kılavuz raylarla donatılmış durumda. Sağ dış tarafta uzun kovan çıkartma tırnağı fark ediliyor, ama bunun üzerinde atım yatağı dolu göstergesi yok. Sürgü üzerindeki kurma kertikleri fazla derin değil ve CZ 75 tipindeki gibi tutuş yüzeyleri kısıtlı. Yassı spiral şeklindeki icra yayı serbest bir icra mili ile donatılmış ve bunun kafası hızlı ve rahat bir şekilde atım yatağının altında ve kilit kamının önünde bulunan yuvasına giriyor. Namluyu ve özellikle de sürgünün tavan kısmını incelediğinizde, ne bu parçalar üzerinde ne de gövdenin içinde işçilik izlerine rastlamıyorsunuz. Sökülmüş durumdaki gövdenin arka kısmında lamel şeklinde iki çıkıntı göze çarpıyor. Bunlardan biri sol tarafta sabit durumdaki kovan fırlatıcı, diğeri ise sağ tarafta bulunan otomatik iğne emniyetinin kolu. Silah aynı zamanda manuel emniyet donanımına sahip ve emniyet mandalları gövdenin her iki yanında kabza çıkıntısının hemen yakınına konumlandırılmışlar. Nitekim bu nokta manuel emniyet mandalına kolay müdahale edebilmek için en uygun yer ve tipik olarak Colt 1911 modelinde kullanılan bir çözüm. Emniyeti devreye almak için mandalı yukarı kaldırıyorsunuz, silahı ateşe hazır duruma getirmek için de aşağı indiriyorsunuz ve kırmızı uyarı noktası görünür hale geliyor.
Nişan elemanları düşük profilli ( low profile) , kırlangıç kuyruğu olarak tanımlanan geçme sistemiyle sabitlenmişler ve klasik beyaz renkli referans noktaları (dot) donanımına sahipler.
TETİK MEKANİZMASI
Tetik sistemi karma hareketli ve ateşleme harici horozun devinimsel (atalet sistemiyle çalışan) iğneye vurmasıyla gerçekleşiyor. Horozun ibiği yuvarlak hatlı ve üzeri tırtıklı, fazla iri boyutlu olmasa da kolayca kurulabiliyor. Tetik düşürme ağırlıkları az sayılmaz; tek hareketli tetik sisteminde 2.000 gram kadar, çift hareketli tetik sisteminde ise 4.000 gram kadar. Tetik yapısı ve kavisi itibarıyla parmağa iyi oturuyor, zira parmak için oldukça geniş yaslanma yüzeyi ile çekme işlemini kolaylaştırıyor. Ayrıca tetik sistemi bu tip silahlarda pek rastlanmayan ilginç bir özelliğe sahip: Gerçekten oldukça kısa bir reset mesafesine sahip ve ateş ettikten sonra tetiği 4 mm kadar serbest bıraktığınızda tekrar kurulduğunu fark ediyorsunuz ve silah tekrar ateşlenmeğe hazır hale geliyor. Nitekim, silahı savunma amaçlı taşıma durumunda üst üste daha hızlı ateş etme olanağına sahip olmak hiç de fena sayılmaz. Horoz yayı gövdenin sırtı (backstrap) içine yerleştirilmiş ve kabza kapaklarını söktükten sonra erişilebilir duruma geliyor. Bu yayı yerinde tutan bir tırnak alttan gövdeye bağlı durumda.
Şarjör düşürme düğmesi solaklar da kullanabilsin diye çift taraflı ve tabancanın Beretta 92 modelinden en fazla esinlenen yanı. Türk firması zaten Beretta’nın söz konusu modelinin bire bir benzerini de üretiyor.
Fişekleri tekli olarak süren çift sıralı şarjör 15 fişek kapasiteli, çelik saçtan imal edilmiş, tablası ise polimer malzemeden. Sağ yan taraflarında bulunan üç delik sayesinde kalan fişek sayısını kontrol edebiliyorsunuz. Şarjörün boş ağırlığı 78 gram, tam dolu durumda ise 263 grama ulaşıyor ve MC 27E dolu şarjörle tartıldığında 913 gram geliyor.
ATIŞ TESTLERİ
Savunma tipi kullanım amacına yönelik bir silah olduğundan atış denemelerimizi 15 metreden “IPSC” karton hedeflere yaptık ve atışlara piyasa işi hazır fişeklerle başladık. “Isınma” atışlarını 124 grain FMJ çekirdekli Selliet amp; Bellot fişeklerle yaptık ve hızlı serilerde birkaç şarjör yaktık. Silahın hafifliği insanı ilk başlarda şaşırtıyor, atışlar düşey doğrultuda bir dağılım gösterseler de ilk mermi “C” içine düştükten sonra diğerleri her halükarda “A” içinde toplanıyor. Silaha biraz daha alıştıktan sonra, nişan alarak yavaş atışlar denediğimiz ikinci seansa geçtiğimizde daha iyi grupmanlar elde etsek de, yine de vuruşlar nişan aldığımız noktanın biraz aşağısında toplandılar. Bunda biraz da bizim hedefe olan hizamızın etkisi var. Daha sonra yine 124 grain, ama bakır kaplama round nose (yuvarlak uçlu) çekirdeklerle donatılmış Selliet amp; Bellot fişeklere geçtik. MC 27E bu fişekleri daha iyi “hazmetmiş” olacak ki, grupmanlar bu sefer daha da iyi, ama yine de hedefin biraz aşağısında kaldılar. Nitekim, silaha bir göz atınca arpacığın üzerindeki beyaz noktanın kaybolmuş olduğunu fark ettik: birkaç şarjör harcadıktan sonra deliklerden (portlardan) püsküren duman nedeniyle üzeri isle kaplanmış. Denediğimiz piyasa işi fişeklerin içinde en hızlı olanıyla, yani 124 grain FMJ çekirdekli Magtech fişeklerle elde ettiğimiz grupmanlar daha derli toplu ve 130 mm çapında bir alan içinde toplandılar.
Kabza kapakları her iki taraftan ikişer vida ile tutturulmuş; manuel emniyet mandalı da çift taraflı.
Şimdi kendi doldurduğumuz fişeklere geçiyoruz ve isabet hassasiyetinde belirgin iyileşmeler oluyor. 100 grain FMJ çekirdekli ve 7 grain Vihtavuori N350 barut dozuyla hazırladığımız 1 no’lu dolumla en iyi isabet oranını yakalıyoruz: 5 el atışta vuruşlar 100 mm çapında alan içinde toplandı ve iki tanesi birbirine teğet geçti. Gez ve arpacığı trapezin tabanına hizaladığımızda, grupmanlar “A” nın aşağısındaki alanda kalmaya devam ettiler. Yine FMJ çekirdeklerle , ama 123 graine çıktığımız, N340 dozunu ise 5 graine çektiğimiz 2 numaralı dolumla yaptığımız beş atışın dördü yatay yönde kayarak 80 mm çap içinde toplandı ve iki tanesi birbirine teğet geçti. Bir tanesi ise maalesef çok aşağı düşerek grupman averajını bozdu.
Nişan elemanları düşük profilli, kırlangıç kuyruğu tipi geçme sistemiyle sabitleniyor ve beyaz referans noktalarıyla (dot) donanımlı.
3 numaralı dolumda 5.8 grain Sipe N barut, 125 grain FMJ çekirdek kullandık ve düşey yönde bir dağılma söz konusu olsa da grupman iyiydi ve vuruşlar “A” içinde toplandı. Akşam güneşin batmasına yakın bir saatte yaptığımız atışlarda, port nedeniyle namludan püsküren alevin atıcıdan daha çok yanda duran izleyici tarafından görüldüğünü ve dolayısıyla atıcıyı fazla rahatsız etmediğini fark ettik. Ama ortam komple karanlık olduğunda iş tersine dönüyor ve FMJ 27 E modelinde sadece iki adet port bulunsa da bu fenomenin dikkate alınması gerekiyor.
Sürgünün kılavuz rayları içten sürgüyü boydan boya kat ediyor, aynen CZ 75 modelindeki gibi.
Kanaatimizce tabancanın en fazla konsantrasyon ve silaha alışkanlık gerektiren kısmı tetik mekanizması. Tek hareketli tetik sisteminde tetik yolu (stroke) uzun, çok hafif ve son derece pürüzsüz, ama sonuna gelindiğinde önemli bir ağırlığa erişiyor. Bunun tersine, antrenmanlar neticesinde tetiğin kısa reset özelliğine alışkanlık kazanıldığında, birbiri peşi sıra ikili ateş etme eylemini( double tap) yıldırım hızıyla gerçekleştirebiliyorsunuz ve bu da silahın savunma tipi kullanım amacı dikkate alındığında çok önemli bir faktör. Çift hareketli tetik sistemi ise kanaatimizce daha etkili; yol biraz uzun ve ağır ama, tetiğin hareketi son derece akıcı ve kontrol edilebilir tipte. Ayrıca tetik “ağırlığı” söz konusu olduğunda, hakikaten çok ağır tetikleri bir yana bırakırsak, hepimiz biliyoruz ki tetiğe hassasiyet biraz da kişisel kapasite ve antrenmanla ilgili bir nokta.
Silahın muhtelif bileşenleri görülüyor: Namlu ve kilit geciktirici deliği ve yassı spiral tipte icra yayı ile mili.
Mermi hızı değerlerine baktığımızda, bunları arttırması gereken poligonal yivli namluyu düşünecek olursak, daha yüksek olabilirlerdi sanırız, ancak namlunun sadece 2,8 inç uzunluğunda olduğunu ve üzerinde gazın bir kısmını dağıtan portlar bulunduğunu unutmamak gerekiyor. Bununla birlikte 100 grainlik hafif mermilerle saniyede 400 metrelik hızlara erişmek mümkün oluyor ve tam tamına 52 kgm değerinde bir enerji açığa çıkıyor. Piyasa işi fişeklerle elde edilen grupmanlar hızlı atışlarda bile biraz soluklandıktan sonra hedefin “A” kısmında toplanabilecek türden. Bu arada çelikten üretilmiş, yine 3.8 inç uzunluğunda ve poligonal yivli olan ve deliksiz (not ported) namlulu MC 27 standart modelini de kısa zamanda denemek istediğimizi belirtelim (bu versiyon boş olarak 920 gram ağırlığında).
SONUÇ
Girsan MC 27E, savunma amaçlı bir tabancadan ne beklenirse (veya ne vaat edilmişse), bunların hepsini layıkıyla karşılıyor. Kompakt, hafif ve kullanım amacına göre isabet oranı da yüksek bir silah. Paket donanımında paslanmaz çelik poligonal yivli ported namlu var ve gayet kompakt bir silah söz konusu olsa da atış kapasitesi yüksek. Nişangahlar düşük profilli ve göze kolayca oturuyor. Emniyet tertibatı donanımı normal, sadece namluda fişek var uyarısı yetersiz, şarjör kapasitesi göstergeleri de biraz daha görünebilir olabilirdi.
Namlunun üst deliklerinden püsküren alev ateş edenden çok yanda durup izleyen tarafından görülüyor.
Kullanışlı ve kolay sökülebilen bir silah, ayrıca güvenilir bir tabanca (test atışlarında kullandığımız özel dolum ve hazır piyasa işi fişeklerden oluşan mühimmatın hepsini sorunsuz yaktı). Üstelik çizgileriyle estetik açıdan göze hoş geliyor. Sonra bir de sert malzemeden kılıfı, temizlik aletleri, iki adet yedek şarjörü, performansı ve ambalajlıyla birlikte bu silahı bütünü halinde değerlendirip, bir de fiyatına baktığımızda, gerçekten çok uygun olduğunu görürüz.