Site icon Tabanca ve Tüfek

BUSHMASTER ACR ENHANCED BLACK

Magpul tarafından geliştirilen bu projede bu kez Stoner mekanizma kullanılmamış: Pistonlu gaz sistemi var ama, namlusu, dipçiği ve kundağı hızlı şekilde değiştirilebilen tipte. Çelik iskelet üzerine ergal/polimer malzemeden bir receiver’i olan son derece dengeli bir silah.

Bushmaster ACR bütünüyle Amerika Birleşik Devletlerinde tasarlanmış ve üretilmiş az sayıda yeni nesil silahlardan biri ve üstelik AR10- AR15 projesini baz almasa da ticari açıdan önemli bir başarı yakaladı.

Amerikan hava kuvvetleri ilk AR15 ’lerle 1961 yılında ilgilenmeye başlıyor, daha sonraları bunlar US Army tarafından 20 inç (508 mm) uzun namlulu M16 olarak kullanılıyorlar, yetmişli yıllar “kesik namlulu” M16 modellerinin denendiği yıllar (10 ve 11,5 inç namlulu Xm16E1Gx veya Xm117) ve en sonunda seksenli yılların sonlarına doğru 14,5 inç (368 mm) namlulu M4 modeli hizmet silahı olarak kullanılmaya başlıyor. İşte o günlere kadar temel proje hep orijinal AR15 olarak kalıyor ve sadece gaz pistonu, bazı farklı teknolojik malzemeler ve yüzey işçilikleri gibisinden birtakım varyasyonlara tabi tutuluyor. Amerikalıların “klasik” modellere olan “hastalık” derecesinde saplantısı nedeniyle, yıllar boyu sadece başka ülkelerde, özellikle de Avrupa ülkelerinde bu tarzı yansıtan yeni ve ilginç modeller geliştirildi. Heckleramp;Koch firmasının XM8 modeli, FN firmasının SCAR modeli, Beretta’nın ARX-160’ı gibi modeller yıllarda modern orduların silah parklarını yenilebiliriz umuduyla geliştirildi ve teklif edildi. Bu modellerin bazıları klasik M16/M4 modelinden daha iyi silahlar olsa bile, ekonomik ve siyasi nedenlerle bugüne kadar AR15 türevlerine alternatif olabilecek tam anlamıyla “made in USA” bir silah ortaya çıkmadı.

Bushmaster ACR (Adaptive combat rifle), polimer silah parçaları ve aksesuarları üretimi konusunda tanınmış bir firma olan Magpul bünyesinde ayrı bir proje olarak 2007 yılında doğdu. Kullanıcılar tarafından ilgi görmesi üzerine, Remington markasının yanı sıra Bushmaster, Marlin, DPMS, AAC ve diğer bazı markaları da kontrol eden Freedom Group 2008 yılında Magpul Masada projesini de satın aldı ve bu tüfeği hem sivil, hem askeri kullanım amacına uygun şekilde geliştme ve üretme görevini Bushmaster’e verdi. 2010 yılından beri Bushmaster sivil kullanıcılara ACR modelini sunuyor, askeri birimlere ise Remington defence markası ile satış yapıyor.

Namlu değiştirme sistemi çok hızlı. Silah .223 Remington, 6.8 Spc ve .300 Aac kalibrede üretilmiş, farklı namlu uzunlukları var.

ÇOK KALİBRELİ SİSTEM

ACR; namlusunun hızlı değiştirilebilmesi sayesinde birkaç saniye içinde .223 Remington kalibreden (bizim test ettiğimiz), .300 Aac veya 6.8 mm Spc ya da başka kalibrelere geçebilen çok kalibreli (multi-kalibre) yarı otomatik bir tüfek. Farklı kullanım amaçlarıan uyum sağlayabilmesi için dipçik ve kundağı da modüler olarak tasarlanmış.

İşlevsel açıdan baktığınızda yeni bir şey yok, zira silah kısa stroklu pistona sahip gaz sistemiyle çalışan, çok tırnaklı döner tipte sürgüsü olan, geleneksel formda “normal” bir tüfek. Sürgü mekanizması çelikten yapılmış çok küçük boyutlu bir iç şasi üzerinde çalışıyor ve üç farklı fonksiyona sahip bu şasi hem sürgü mili için kızak-ray görevi yapıyor, hem namlunun bağlantı poyrasını, hem de alt gövdenin mesnedini oluşturuyor.

Bu şasi ya da iskelete alyen vidalar ve iki adet pimle üst gövdeyi (upper receiver) oluşturan kapak sabitlenmiş. Bunun üzerinde rail ve çift taraflı kullanılabilen kurma kolunun yuvası yer alıyor. Bu yapı ilk başta Magpul tarafından üst gövdeyi potansiyel olarak teknopolimer malzemeden üretebilme amacıyla tasarlanmış, ama daha sonra projenin Bushmaster tarafından satın alınmasıyla üst gövde (upper) yeniden tasarlanmış ve sentetik malzeme yerine ise Ergal olarak kullanılmış. Bunun sonucunda kurma kolu Masada’daki kovan atma penceresinin üzerindeki orijinal pozisyonundan, ACR’deki şu an bulunduğu pozisyona kaydırılmış. Şasinin ön bölümünde, upper ile lower arasındaki bağlantı piminin yuvasının bulunduğu yerde namlunun geçtiği yuva yer alıyor ve yerine sabitlenmemiş olan bu yuva özel takma-sökme sistemi sayesinde yerinden çıkartılabiliyor. Bu hızlı sök-tak sistemi farklı kalibrelere geçmek istediğinizde, ya da farklı uzunlukta namlu kullanmak istediğinizde işinizi çok kolaylaştırıyor.

Gaz pistonu eksantrikli bir profile sahip ve bu şekilde her atış sonrasında dönüyor ve artık gazların, kir ve tozun dışarı atımını kolaylaştırıyor.

Silahın operasyon amaçlı kullanılabilmesi ihtimali de düşünülerek tasarlanmış olan bu hızlı sökme takma sistemi, doğruyu söylemek gerekirse sadece askeri amaçlarla sınırlı kullanımlara değil, siviller veya polis güçleri tarafından uzmanlık gerektiren kullanım alanlarında daha fazla işe yarayacak bir çözüm. Çünkü bilindiği gibi askerler modern saldırı silahlarının çok amaçlı kullanım özelliklerine ilgi duysalar da, özel birimlerin talim ve eğitim gereksinimlerini de göz önünde tutarak, belli görevlere belli silahlar almayı, yani daha spesifik olmayı tercih ediyorlar. Sivil kullanım alanlarında ise bunun tam tersi geçerli oluyor ve sportif bir kullanıcı bazen üstteki hızlı sökme takma sisteminden yararlanarak daha dinamik atışlara uygun bir silaha geçiş yapabiliyor.

Namluyu değiştirmek gerçekten çok kolay: Kundağın alt kısmını tutan pimi çıkartıyorsunuz, ön tarafından geçmeli olarak yerine sabitlenmiş kundağı yerinden söküp, daha sonra da namlunun sökme manivelasını kilitlendiği dilden kurtarana kadar aşağı indiriyorsunuz. Bu noktada artık manivelayı yana çevirmeniz ve namluyu çıkartmak için bunu gövdeye rapteden tırnakları barındıran burcu yerinden kurtarmanız yeterli. Tekrar yerine takarken bu işlemleri tam tersine yapmanız ve sıkma manivelasını döndürmeden önce burcun kilitleme düğmesini basılı durumda tutmaya dikkat etmeniz gerekiyor. Sistem çok pratik ve otomatik şekilde merkezlenen tutma tırnakları sayesinde namluyu hiç boşluk bırakmadan tekrar yerine takmak çok kolay oluyor ve aşınma gibi sorunları ortadan kaldırıyor.

GAZ AYAR VALFI

Namlu/gaz pistonu grubu 1/9” (228 mm) hatveli 16,5 inç (419 mm) uzunluğunda yivli namludan oluşuyor. Kum saatini andıran M4 tipi karakteristik profile sahip namlu, ağzında Advanced Armament tarafından üretilmiş olan Vortex tipi üç çentikli kompansatörle donatılmış, fişek yatağı tarafında ise AR15 tipindekilere çok benzeyen barrel extension (namlu kuyruğu) var. Gaz pistonu grubu namluya iade yayıyla donatılmış kurma mili ile bağlantılı. Yayı tutan çıkartılabilir tipte pratik merkezleme sistemi de yine sabit şekilde namluya raptedilmiş. Gaz piston sisteminin özelliği gaz akışını iki pozisyona ayarlayan bir valf ile donatılmış olması. Bu iki pozisyon “S” ve “U” harfleriyle belirtilmiş ve susturucuyla veya susturucusuz çalıştırılacağına işaret ediyor. Hazır bu konuya değinmişken, silahın “unsuppressed”, yani susturucu olmaksızın çalıştırılmasını tavsiye ettiğimizi belirtelim, zira “S” modunu ayarladığınızda gaz akışı yarıya indirilmiş oluyor ve bu da bir yerde silahın normal çalışma döngüsü bastırılmış anlamına geliyor.

Daima en güvenli ve verimli kullanımı garanti altına almak için, pistonun yüzüne özel bir kanal açılmış ve pistonu her ateş edişte ekseni üzerinde hafifçe döndürdüğünüzde, bu kanal silindir içine kir ve toz birikmesine engel oluyor.

Sürgü iç mekanizması yatağı sağlam çelikten imal edilmiş bir paralel yüzden oluşuyor. Bu parça AR15 sistemindekinden farklı olarak üst gövde içindeki şasi üzerine yerleştirilmiş konvansiyonel tipte kılavuz raylarla donatılmış. AR sisteminden ayrışan diğer bir özellik icra yayının pozisyonu. ACR modelinde bu yay sürgü iç mekanizmasının (sürgü milinin) üzerinde yer alıyor ve iri boyutlu bir icra yayı milinin üstüne dolanmış şekilde.

Bu strüktürel yapı, Stoner sistemine nispeten silahın limit koşullarda güvenilirliğini arttırdığı gibi, sürgü/sürgü yatağı grubu, toplam ağırlığı sadece 437 gram olan kütlesi sayesinde silahın geri tepme reaksiyonunu zayıflatıyor.

Tetik grubu single stage ve tipik askeri tipte tetik düşürme ağırlığı söz konusu (3000 gramdan fazla). Tetik grubu çıkartılabiliyor.

Üstte de belirttiğimiz gibi sürgünün yüzü AR15 modelindekilerin aynısı ve dolayısıyla radyal dizilimli 7 adet kilit takozu ile donanımlı. Kovan çıkartıcı (ekstraktör) tırnağı sekizinci takozun yerini almış, kovan fırlatıcı ise yayla sıkıştırılan küçük bir pistondan ibaret. Bu iki avantajı beraberinde getiriyor: Birincisi üretimin standartlaştırılmış olmasından kaynaklanan avantaj, ikincisi ise silahın STAGNAG şarjörlere uyumlu olmasının getirdiği avantaj.

Silahın güvenilirliği her halükârda üst ve alt gövdeler arasındaki birleşim noktalarının mükemmel tolerans ölçüleriyle garanti altına alınmış durumda ve bu silahın uzun ömürlü olmasına da katkı sağlayan bir unsur.

Üst gövde (upper) ergal malzemeden yapılmış, şasi ise çelikten. Alt gövde (lower) tamamen Magpul polimer malzemelerden üretilmiş. Bu iki bileşen birbirine iki adet pimle sabitlenmiş, bunların biri şarjör yuvasının önünde, diğeri arka uçta yer alıyor. Birinci pim alt gövdeyi şasiye tuttururken, arkadaki diğer pim ise üst gövdeyi dipçiğe ait bir polimer bloktan oluşan parçaya sabitliyor. Bu blok ta keza çıkartılabilen bir pimle alt gövdeye sabitlenmiş. Bu bütün oldukça sağlam ve esnemez bir yapıda, nitekim testler sırasında en küçük bir boşluk ve oynama belirtisi göstermedi. Bu tip bir yapı silahın modüler olmasından kaynaklanıyor ve bu şekilde dipçiği çıkarıp yerine bir başkasını takmanız mümkün oluyor. Alt gövde tamamen çift taraflı kullanıma göre tasarlanmış, hem şarjör düşürme düğmesi, hem sürgü tutma mandalı silahın her iki tarafında mevcut. Aynı şekilde polimer malzemeden emniyet mandalı da çift taraflı. Bunu çıkardığınızda, hiçbir alet kullanmadan tetik grubunu sökebiliyorsunuz.

Tetik mekanizması AR15 tarzı klasik standart bir mekanizma, tetik boşluğu 2 mm kadar, tetik düşürme ağırlığı ise yaptığımız tespitlere göre 3105 gram. Tetik grubu polimer malzemeden bir beşik içine yerleştirilmiş durumda.

ERGONOMİ

ACR mutlak modüler bir silah olmakla birlikte, aynı zamanda çok ergonomik ve dengeli bir tüfek. Şahsen, FN SCAR dahil AR15 modelinden türetilmiş bir çok taktiksel tüfeği denediğimi, ama ACR ile daha ilk temasta hissettiklerimi hiç birinde hissetmediğimi itiraf etmeliyim. Bunda muhtelif kütlelerin çok iyi dağıtılmış olmalarının payı olduğu kadar, alt gövdeye entegre mükemmel dizayn edilmiş kabzanın, ayarlanabilir tipteki dipçiğn ve çok rahat, stabil ve içgüdüsel bir kavrama sağlayan alüminyum el kundağının büyük katkıları olduğunu da ifade etmeliyim.

Kabza, boyutları ve yüzey işçiliği açısından Magpul’un Miad serisi silahlarını andırıyor; yedek batarya, dürbün, fener, optik sistemler vs koymak için çıkartılabilir bölme burada da mevcut. Ayrıca dipçikteki yanak dayama desteği altındaki gizli bölmeye de batarya yedeklemek mümkün. Dipçik zaten son derece rasyonel hesaplanmış bir tasarım harikası ve ayar sistemleri sayesinde kullanıcının gereksinimlerine mükemmel uyum sağlıyor. Polimer malzemeden yapılmış olan dipçikteki yedi adet ayar çentiği sayesinde uzunluk 76 mm kadar ayarlanabiliyor, yanak desteği ise 7 mm yükseklik içinde iki farklı pozisyona getirilebiliyor (aşağı-yukarı yönde). Bunlara bir de ACR’yi çantasında daha kolay taşıyabilmek için dipçiğin sağ tarafa yatırılabilmesinin getirdiği rahatlığı ekleyebilirsiniz.

Namluyu da sökecek olursanız, gövde uzunluğu sadece 455 mm kadar kalıyor ve uzunluğu sadece 473 mm olan, yani evrak çantası benzeri bir çanta ile silahı her istediğiniz yere taşıyabiliyorsunuz.

Silaha rahat kullanım özelliği katan öğelerden biri de ileri pozisyona, el kundağı yakınına kaydırılmış kurma kolu. Bu kumanda çift taraflı olma avantajından başka, ateş etme sırasında sürgünün hareketini izlememek gibi bir özelliğe de sahip. Sürgüyü sadece kurma ve iç mekanizmayı hareket ettirme evrelerinde izliyor. Kurma kolu sürgü yatağına stabil şekilde kilitlenerek tutukluk halinde sürgüyü manuel olarak kapatma olanağı sağlıyor.

TEST ATIŞLARIMIZ

Atış testlerimiz sırasında ACR’yi Magpul MBus flip-up nişangâhlar ve Eotech holografik red dot nişangâh ile donattık, bazen de holografik nişangâhı çıkarıp yerine Schmidt amp; Bender 3-12×56 Pm dürbün taktık ve bu karabinanın isabet hassasiyetini “bilimsel” olarak da tespit etmeye çalıştık.

İlk önce 100 metre mesafeden önden destekli olarak yapacağım atışlara göre “plastik” nişan düzeneğinin ayarlarını yaptım (bunlara metalik dememiz yanlış olur). Bu atışlarda 69 grain çekirdekli Sellier amp; Bellot Match piyasa işi fişekler kullandım ve 10 el ateş ederek 63 mm çapında bir grupman elde ettim.

Bu ilk denemeden sonra nişan düzeneği yerine Schmidt amp; Bender dürbünü taktım ve muhtelif fişekler kullanarak ve her otuz el atıştan sonra silahı soğutarak 5’erlik seriler gerçekleştirdim. Dürbün kullanınca mermilerin daha fazla merkezde toplandığı grupmanlar ortaya çıkmaya başladı ve 55 grain FMJ çekirdekli Sellier amp; Bellot piyasa işi fişeklerle çap 45 mm’e düştü.

Daha sonra Sierra Mk HPBT 69 grain çekirdekler ve 23,5 grain Vihtavuori N135 barutla doldurduğum fişeklerle 22-24 mm çapında grupmanlar yakaladım. 60 grain Hornady Tap Fpd ile yaptığım atışlarda ise 35 mm çapın altına düşemedim. 69 grain çekirdekli Sellier amp; Bellot Match fişeklerle elde ettiğim grupmanları kendi doldurduğum fişeklerle de elde ettiğim atışlar oldu.

Daha dinamik atışlara geçmeden önce namluyu defalarca sök-tak yaptım ve her seferinde 5 erlik atış serileri gerçekleştirdim. Farklı grupmanlar ortaya çıkmadı ve grupman merkezi hep moa içinde kaldı diyebilirim.

Bushmaster ACR modelinin isabet hassasiyeti yüksek bir silah olduğunu tespit ettikten sonra, dürbünü çıkarıp yerine holografik red dotu taktım ve kısa mesafelerden (7 ile 25 metre arasında) farklı hedeflere hızlı atışlar gerçekleştirerek bu Amerikan işi tüfeğin dinamik atış potansiyelini görmek istedim. Hareketli hedeflere yaptığım atışlarda da, kompansatörün katkısı da eklenince bunun gerçekten son derece kontrol edilebilir bir silah olduğu kanıtlandı.

Namlu şahlanması yok denecek kadar azdı, geri tepmenin zayıf oluşu ve dengeli gövde sayesinde gerçekten hızlı ve isabetli atışlar yaptım. Test ettiğim silah isabetli, güvenilir ve agresif görünümlü bir tüfek. Yegane olumsuz tarafı pek elverişli sayılamayacak fiyatı. Ama teknik özellikleri, bazı açılardan rakipsiz bir tüfek oluşu ve hem modern hem de elit bir silah olması bu fiyatı mazur gösterebilir.

Yarı otomatik Amerikan tüfeklerinin büyük bir hayranı olmamakla birlikte, bu sefer Bushmaster’in gerçekten iyi bir tüfek imal etmiş olduğunu kabul etmeliyim. Üstelik, klasik ama artık erozyona uğramış AR15 projesinden bağımsız olarak geliştirilmiş olması da onun artı değeri.

Exit mobile version