Şimdi müze kurma zamanı geldi. Tabanca ve tüfek sahibi olup, evinin bir köşesinde saklayanlara sesleniyorum.
Gelin bu silahların hepsini bir müzede bir araya getirelim. Konuyu yalnızca savaş silahları olarak bakmayalım. Avcılıktan başlayıp sportif atıcılığa kadar tüm kategorilerdeki bu araçları yarının gençlerinin dikkatlerine sunalım. Teknolojik gelişmelerin bu sektöre olan yansımalarını izleyenlerle başlayalım.
Bu müze nasıl kurulabilir? Bunu bir savunma sanayi işi şeklinde görmeyelim. Tamamen insanın ve kendi kullanımında bulunan tabanca ve tüfekler önce bir merkezde toplanabilir. Bunlar kayıt altına alınır. Türkiye Avcılık ve Atıcılık Federasyonu başlangıç olarak bu işin patronluğunu alabilir. Tüm ülkeye hatta yurtdışındaki Türk’lere de haber salınabilir. Belki meraklısı olabilecek şirket ve vakıflarla görüşülebilir.
Medya bu konuda bilgilendirilebilir. Televizyon ve gazetelerde konu hakkında duyurular yapılıp, gerekirse sosyal medyaya yardıma çağrılabilir. Silah üreten şirketler bu konuda öncülük yapıp aynı zamanda bir silah akademisinin kurulmasını sağlayabilir.
Ülkemiz insanı tabanca ve tüfeği sevmektedir. Avcılık, atıcılık yapmak isteyenlerin bilgi almak isteyecekleri avcı kulüplerine, okullarına, veya derneklerine hemen ulaşmak bazen zor olabilmektedir. Bunu kolaylaştırmanın yolu bir müze ile birlikte kurulacak “Atıcılık ve Avcılık Akademisi”dir. Müzelerde silahın tarihsel geçmişi, yapıları, ülkelerin bu işe olan ilgisi, savaşlarda kullanılan silahlar, çağlara göre silah kullanım yaklaşımları sergilenebilir.
Eminim eğer bu konuda bir çalışmaya başlanılırsa çok kısa sürede çok iyi gelişmeler yaşanacaktır. Bu işi kurtarmak için bir gönüllü takımı oluşturulabilir. Milli Savunma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı gibi kurumlar bu konuda doğrudan katılımcı olabilirler. Bu konuda Armi e Tiro Türkiye gerekli destekleri verecektir.
Nerede müze kurulur, nerede akademi kurulur sorusuna cevap aramak için mini bir arama konferansı yapılabilir. Bu çalışma için şimdiden bir heyetin hazır olduğunu belirtmek isterim. Karadeniz tabancaları, Anadolu tüfekleri, mühimmatları, dürbünler, giysiler ve genel olarak özetlersen teknolojinin yıllara dayanan görünümü bu çalışmada ele alınır ve bir hedefe ulaşılabilir. Gönlümüz müze kurulsun, akademi yaşama geçsin şeklinde düşünüyor. Siz ne yapabilirsiniz?