Teknolojik gelişmeler, tüm sektörlerde öncüler için yeni pazarlar açarken gelişime ayak uyduramayanlar için de daralmalara yol açıyor.
Hızlı değişim ve kaygan pazar nedeniyle öyle veya böyle rakiplerinden farklılaşanlar hayatlarına devam ederken, bu süreci iyi okuyamayanlar ise yol olup gidiyor. Silah sektörü de bu doğal ayıklanmanın etkilerine maruz kalıyor.
Fiyat yoluyla farklılaşmada kimi markalar ekonomikliğe oynarken kimi de benzerleriyle aynı kalite standardında olmasına rağmen prestije oynuyor ve fiyatını olabildiğince yüksek tutmaya çalışıyor. Teknoloji sözkonusu olduğunda da karateristik özellikler ön plana çıkıyor ve bunlar ayrışmayı “üstünlük” olarak kendiliğinden sağlıyor. Silahı özgün kılan özellikler, aynı zamanda “ilk olma ünvanı” ile de taçlandırılıyor. Bu da markayı benzerlerinden açık ara öne çıkarıyor.
Silahın hangi şartlarda, hangi tezgahta, hangi teknoloji ile üretildiği de farklılaşmada etkin rol oynayıp tüketicinin tercihlerini belirliyor. Sektöründe veya bölgesinde “lider” olarak bilinmesi ise en güçlü farklılaşma yollarından biri olarak karşımıza çıkıyor. Özellikle silah sektöründe önemsenen noktalardan bir başkası ise “tarihsel derinlik”. Markanın uzun yıllara dayanan bir geçmişi varsa eğer, çoğunlukla genç markalara tercih ediliyor. Ancak “yeni nesil” argümanın da alıcısı olduğunu unutmamak gerekir. Belli alanlarda uzmanlaşmak, niş ürünler yapabilmek ya da en geniş ürün yelpazesine sahip olmak gibi nitelikler de farklılaşmayı kolaylaştıran noktalar arasında yer alıyor. Her biri kendi başına farklılaşmayı sağlayan bu yöntemlerin bir çoğunu bünyesinde barındıranlar ise doğası gereği sıralamada önlerde yer alıyor.
İşte buna ideal bir örnek: Beretta! Köklü marka, sektöründe lider, geniş ürün yelpazesi, geleneksel ve teknolojik üretimlerle yeni özellikler taşıyan özgün silahlar. Ve karşınızda Beretta 692. Ünlü 682 modelini emekliye ayıran bu yeni nesil model, üç ayrıştırıcı özelliğiyle öne çıkıyor.
Farklılaşmanın peşinden koşan bir başka örnek Maroccihi’den Si12 Polichasse! Aynı tüfekle birbirinden farklı tipte avlara katılmak isteyen avcılara hitap eden bu tüfek, kendisini farklılaştıran bu özelliğinin yanı sıra fiyat avantajıyla da rekabette elini güçlendiriyor.
İtalyan Chiappa Firearms firması ise modanın rüzgarını takip edenlerden. Merkezden ateşlemeli centerfire silahların .22LR kalibre replikalarını üretmenin revaçta olduğu fark eden Chiappa, Winchester M1 üzerinde yaptığı değişikliklerle onu “plinker”e dönüştürmüş. Üstelik bu kullanışlı ve keyif veren silahı oldukça da ekonomik fiyatla piyasaya sunuyor.
Ve başbaşka bir örnek daha: 20. yüzyılın en ünlü askeri silahlarından biri olan Çekoslovak malı Skorpion’u -bizde bilinen adıyla Akrep’i- tabanca formuna sokan Chezh, kelimenin tam anlamıyla benzersiz bir replika üretmiş.
Türk silah sanayii de sadece fiyat endeksli olmaktan çıkıp bu sayımızda örneklerini okuyacağınız silahlar gibi yenilikçi olmanın avantajını yakalamak zorunda; tabii markalaşmanın gereklerini unutmadan. Armi e Tiro… Hobiden daha fazlası!