Bu “AK” replikanın kabza ve kundak grubu (polimer yerine) lamine ahşaptan yapılmış; bu haliyle hızlı şarjör değiştirmek biraz zor olsa da, hedefe içgüdüsel yönelmeyi kolaylaştıran orijinal bir dizayn olduğu kesin. Kullanılan metal aksam da bir hayli fazla. Balistik performansı ise oldukça iyi.
Yenilikten bahsedecek olursak fazla söylenecek bir şey yok sayılır, zira bu tüfekten söz etmek biraz da Mikhail ve onun AK 47 modelinden söz etmek gibi bir şey. Çin firması Cyma tarafından üretilen ve Kalashnikov’un sayısız replikalarından biri olan bu tüfekte el kundağına yeni bir form kazandırılmış ve ilave bir kabza monte edilmiş diyebiliriz. Ak modelinin sayısız versiyonu içinde önde düşey bir kabza bulunan çok sayıda örnek olduğunu biliyoruz. Bunlar içinde en çok tanınanı Romanya yapımı olan tüfek, ama bu yazımızın konusu olan replikaya göre onun daha basit bir forma sahip olduğunu biliyoruz. Bu replikanın temelinde is AK 47 modelinin 1950 versiyonunun güncellenmişi olan AKM modeli yatıyor. En azından namlusundaki alevörten en bize bu fikri veriyor. Cyma firmasının katalogunda “AK” modeli ve türevlerinden esinlenerek üretilmiş en az on iki farklı tüfek örneği var, dolayısıyla mevcut modellerden birini makyajlayarak ortaya yeni bir model çıkarmak gibi çok kullanılan bir stratejiden yararlandıkları kesin. Bu Çin firmasının oldukça ekonomik fiyatlı birçok replika ürettiğini ve iyi bir kalite/fiyat orantısı sunduğunu hatırlatalım.
OTANTİK AHŞAP
Bu replikadaki odak noktası ise otantik ahşap malzemeden elde edilmiş ön kabza denilebilir. Bunun için kalın lamine bir ahşap blok kullanılmış. Buna uyum sağlamak için güçlü elin yaslandığı kabza da aynı malzemeden imal edilmiş ve üretici (polimer malzemeden yapılmış olan) orijinal modeldekine oranla daha büyük ve kalın bir kabza dizayn etmiş. Şunu da hatırlatalım ki, kabza içinde bilindiği gibi motor yer alıyor ve plastik malzeme kullanıldığında kalınlık oldukça sınırlı tutulabiliyor, ama ahşap kullanıldığında bu mümkün değil. Nitekim atış denemeleri sırasında silahı eldivenle kullandığımızda malzeme farkından kaynaklanan bu kalınlığın pek de az olmadığını fark ettik. Ama yine de eli büyük olan atıcılar için iri ve kalın bir kabzanın sorun olmayacağını belirtelim.
Altı çizilecek başka bir özellik ise, silahın diğer bütün aksamının metalden yapılmış olması. Dolayısıyla, silahı elinize aldığınızda bütünü halinde bir sağlamlık hissi hakim oluyor ve bu da AK modelinin mükemmel ergonomisi ile birleştiğinde hoşunuza gidiyor. Öndeki kabza çok iyi bir tutuş sağladığından, bu sağlamlık hissi silahın bütününe de yansıyor. Birkaç deneme sonrası kundak yanağınıza dayandığında silahla hemen kaynaşıyorsunuz ve nişan hattının da iyi ayarlanmış olmasıyla nişana içgüdüsel yönelme gerçekten de çok kolay oluyor. Başparmağınızı deliğine sokmadığınız sürece öndeki kabzanın buna katkısı oldukça fazla diyebiliriz. Aslında bu nedenle önde daha az çıkık bir kabza yeterli olabilirdi diye düşünüyoruz, zira ön kabza bu formuyla tutuşu ve nişan almayı kolaylaştırsa da, hızlı şarjör değiştirme işlemi için bir engel oluşturuyor. Neyse ki AK modelindeki muz formlu şarjörün kapasitesi gerçekten çok fazla ve bizim denediğimiz örnek 600’den fazla boncuk aldığı için sıkça şarjör değiştirmek gerekli olmuyor.
Batarya gövde kapağının hemen altına yerleştirilmiş. LiPo tipi enerjik bir pil için yeterli bir alan sayılır.
Silahın kabzası kesinlikle iri ve kalın. Bunun nedeni, bazı elemanların içine yerleştirilmesi sırasında ahşap malzemenin plastik gibi ince cidarlı olmaya müsait olmaması. Nitekim bu kabzanın içinde motor bulunuyor.
Nişan hattı ayar kolu saçmanın düşüş noktasını ayarlamak için çok yararlı. Hızlı ve basit şekilde ayar yapılabiliyor.
SAVAŞÇI TİPİ
Otantik ahşap kabza-kundak grubu hem sağlam, hem de silaha daha savaşçı bir hava katıyor. Öğrendiğimiz kadarıyla ahşap malzemenin kesim ve işlenmesi Darra (Pakistan)’daki bir el sanatları atölyesine yaptırılmış. Dizaynıyla biraz oynanırsa mükemmel hale geleceği kesin. Silahın daha teknolojik olan noktalarına gelince, elinize bir tornavida alıp küçük Hop Up vidaları gözden geçirmenizde ve sıkmanızda yarar var. Dinamik açıdan yaptığımız tespitlerde ise saçma dağılımındaki grupların bozulmadığını ve saçmaların nişan alınan noktalara vurduğunu gördük ve bu hoşumuza gitti. Atış modu seçme düğmesi “emniyet-tam otomatik-tekli atış” şeklinde bir sıralama ile çalışıyor, ama silah içgüdüsel atış tipi için tasarlanmış bir model olduğundan, tekli atışa pek gerek kalacağını düşünmüyoruz.
Ama bununla birlikte peş peşe yapılan tam otomatik atışlarındaki atış aralıklarının yeterince sık olmadığını gördük. Yine de tekrarlamalı atış hızının standartlar dahilinde olduğunu belirtmemiz gerek. Daha güçlü bir batarya (pil) ile donatılması daha iyi olabilir. Zaten tekrarlamalı atış hızının bu tip bir replikada beklenilenden daha yavaş olmasını bir kusur olarak görmüyoruz. Çünkü saniyede birkaç el fazla ateş etmenin isabet oranına büyük bir etkisi olmayacağı nasıl kesin ise, biraz daha yavaş ama daha isabetli atış yapmanın da sonuç açısından daha olumlu olacağı kesin. Gerçek bir Kalaşnikov silahın dakikada ortalama 600 atış gerçekleştirdiğini biliyoruz. Bunun biraz altına düşen atış frekansı silahın etkinliğini pek azaltmayacağı gibi, daha az aşınma gibi bazı olumlu etkilere de sahip olabiliyor (bu da sağlamlık kavramını ön plana çıkaran bir durum).
Bütün elektrikli replikalarda olduğu gibi, bunda da ayarlanabilir Hop Up sistemi mevcut. Sistem verimli olmakla birlikte, daha iyi olabileceğini düşünüyoruz. Yaptığımız atış denemelerinde 0,25 gramlık saçmaların yörüngede kaldıklarını ve iyi kontrol edilebildiklerini gördük, ama silah daha ağır olanların yörüngede tutulabilmelerinde zorlanıyor. 0,25 gramlık saçmaların seyir hizası düz ve yaklaşık otuz metre kadar menzil içerisinde yörüngelerini hizada tutmayı başarıyorlar. Bu AK modelinde eski tipte bir gez kullanılmış, ama hızlı şekilde ayar yapabiliyorsunuz, dolayısıyla hedefteki temas noktasını da ayarlamanız kolay oluyor. Silahı biraz kullanıp daha sonra bu ayarları yaparak isabet oranını yükselteceğiniz kesin.