Kızıl ordu tarafından ikinci dünya savaşında kullanılan efsanevi tabanca Tokarev şimdi ilk “Air Soft” (havalı) replikasıyla karşımızda. Co2 teknolojisine sahip bu tabanca da, orijinali gibi savaşçı görünümde; tetik mekanizması mermiyi hareketinin ilk kademesinde yatağa sürüyor. Kullanmaktan çok seyretmelik bir silah.
John Browning’in izleri uzak Rusya’ya bile ulaşmış olacak ki, 1930 yılında Fedor Tokarev tarafından ünlü 1911 modelinden esinlenerek tasarlanan ilk yarı otomatik tabanca bu ülkede kullanılmaya başlanıyor. Bu silah daha sonraları özellikle ellili yıllarda Kızıl Ordunun muhtelif birimleri tarafından Makarov ya da Stechkin gibi farklı silahlarla değiştirilmiş olsa da, Sovyet Bloğunun en yaygın silahlarından biri olarak tarihteki yerini aldı. Tokarev projesi, hiçbir alet kullanımını gerektirmeden sökülebilen bir blok içine yerleştirilmiş tetik mekanizması gibi ilginç teknolojik çözümler de içeriyordu. Şimdi bu yazımızın konusu olan replika (taklit) silah da, aynen orijinalinin tarzını izleyerek ve gerçek silahları anımsatan bazı özelliklere yer vererek üretilmiş. Örneğin kaba ve askeri tarzda tasarlanmış ambalajı, Rus dilinde çeviriyi de içeren bakım ve kullanım kitapçığı bu özelliklerinden bazıları. Hatta üretici firmanın tamamıyla Kiril alfabesi ile yayınlanan çok ilginç bir internet sitesi bile var : (www.gletchergun.ru) !
Bu Rus tabancası efsanevi Colt 1911 modelinin biraz farklı versiyonu
YEŞİL GAZ: HAYIR TEŞEKKÜRLER
Bu tabancada kullanılan teknolojiden bahsetmeye başlamak için önce kullanılan gaz tipinin CO2 olduğunu ve kabzaya yerleştirilmiş tek kullanımlık, yani bitince atılan 12 gramlık bir tüp içinde bulunduğunu belirtelim. 6 mm çapındaki küresel saçmalar plastikten imal edilmiş, ama 4,5 mm çapında olan aynı tipte bir versiyonu da mevcut. Soldaki kabza kapağını yerinden yukarı kaldırdığınızda gaz tüpü ortaya çıkıyor. Silah donanımındaki bir alyan anahtarı ile bunu da yerinden çıkartabiliyorsunuz.
Bu silahın gerçek olanı tek hareketli tetik sistemine sahip, dolayısıyla taklidi de aynı tipte çalışma sistemiyle tasarlanmış: Sürgüyü çektiğinizde horoz kuruluyor, ama eğer şarjör boşsa veya yuvasında değilse, tabanca ataletsiz bir şekilde kalıyor. Bu düşünce doğru, zira gaz tüpü bitene kadar yerinden çıkartılamadığına göre, tüp dolu oldukça silah ta mantıksal olarak dolu anlamına geliyor.
Bu replikada sürgüyle kurma işlemi yapılabiliyor. Sağ tarafta küçük emniyet düğmesi görülüyor. Bunun yeri orijinal silahta sökme anahtarının olduğu noktada.
Şarjör sadece 13 mermi alıyor: Artık şarjörleri de orijinallerine bire bir benzer şekilde üretilen ve hem gaz hem de saçmaları içeren şarjör donanımlı son nesil havalı (soft air) silahlara alışmamız gerekiyor. Bu silahta da saçmaları içinde barındıran ince bir kızak-şarjör mevcut ve kabzanın ön kısmına yerleştirilmiş durumda. Orijinal silahın tasarımı 1930’lu yıllara dayandığından sadece iki temel kumandası vardı: Harici (dıştan) horoz ve sürgü tutma mandalı (hold open). Replikasına bir üçüncü kumanda eklenmiş: Sağ tarafta tetiğin hemen üzerinde, işaret parmağıyla kolayca erişilebilecek bir noktada manuel emniyet düğmesi var. Bu iler geri hareket eden küçük bir düğmeden oluşuyor, eğer sağ elinizi kullanan biriyseniz kolayca erişilebiliyor, ama solaklar için erişimi çok zor.
Sürgü tutma mandalı işini gerektiği gibi yapıyor ve şarjördeki mermiler bittiğinde sürgüyü açık durumda kilitliyor. Aslında bu parça çıkarıldığında sökme işleminin başlatılması lazım, ama bu silahın kullanım kılavuzunda sökme işi ile ilgili tek satır yok. Gövde üzerindeki bazı vidalar tabancanın kabuk şeklinde iki parçadan oluştuğuna dair ipucu veriyor, hepsi o! Sürgü yekpare bir parçadan oluşuyor, bunu biraz inceleyip biraz da araştırma yapınca silahın sökülmesinin öngörülmemiş olduğu sonucuna vardık.
Kabza içinde 12 gramlık gaz tüpü bulunuyor. Bunu çıkarmak için kabza kapağını kaldırmak yeterli.
FİKİR DEĞİŞTİRMEYİN
Evet, tabancanın sürgüsü çekilebiliyor, ama aslında işini yarım yapıyor demek daha doğru olur: Nitekim, ateş etme döngüsü içinde horoz kuruluyor ama mermi atım yatağına sürülmüyor. Buradaki sorun tetikten kaynaklanıyor. İşi bilmeyen atıcıya tetiğin çok uzun bir hareket mesafesi (yolu) varmış gibi geliyor ve bu hareket sanki tetiklemenin gerçekleştiği noktada bitiyormuş gibi algılanıyor. Biraz daha deneyimli bir atıcı ise ilk atıştan sonraki atışları tetik ön yolunun tamamını kullanmadan yapıyor, ama bu sefer de gördük ki, tetik ön yolu mermiyi atım yatağına sürmeye yaradığından, tetik bu şekilde yönetildiğinde mermi yatağa sürülmemiş oluyor. Buna mukabil, atıcı tetiğe mekanizmanın boşaldığı noktaya kadar basıp daha sonra parmağını geri çekerse, mermi namluya sürülmüş ve yeniden tetiğe bastığında sürülen bir sonraki mermiye eklenmiş olunmuyor. Bu mekanizmanın kesinlikle hoşumuza gitmediğini söyleyebiliriz. Tabii burada ayar yapabileceğimiz bir Hop Up sistemi mevcut değil, kullanım kılavuzunda da böyle bir bilgi yok ve zaten aradığınızda da bulunmuyor. Sabit bir tertibat olduğu konusunda da kuşkularımız var, ama öyle olduğunu varsaymak durumundayız. Yine de mermi yörüngesi bir Hop Up mevcudiyetini düşündürecek özelliklere sahip değil.
İnce kızak tipi şarjör 13 mermi alıyor.
Buna rağmen tabanca oldukça çevik ve saçmayı istenen menzile rahatlıkla gönderebilecek kapasitede. Nişan düzenekleri Rus malı aynen yıllar önceki orijinal silahta kullanılanlardan, yani küçük ve sabit tipte. Bunlar tabancanın isabet yüzdesini yükseltse de, üstte anlatmaya çalıştığımız tetik mekanizması atışın dengesini korumasını engelliyor. Bunlara bir de kullanım kılavuzunda yer alan bir uyarıyı ekleyelim: Tabancayla hızlı ateş edilmemesi ve bir atışla diğeri arasında 2-4 saniye kadar zaman aralığı bırakılması tavsiye ediliyor. Yani bu tetik mekanizmasıyla işimiz iş. Bu tedbir uyarısı, daha sık aralıklarla yani daha hızlı ateş edilmesinin Co2 gazı kullanımıyla bir araya gelmesinin contalarda donma yapabileceği ve atış performansını olumsuz etkileyeceği riskinden kaynaklanıyor. Her halükarda bunun koleksiyonluk bir replika olduğunu unutmayalım. Luger, P38, Colt 1911, Beretta 1934 ve Browning Hp gibi efsanevi silahların replikaları arasında bu da kendisine bir yer bulabilir.
