Sürekli değişen ve gelişen teknoloji günümüzde hayatımızın her alanına sokulmuş durumda. Bu durum ister istemez kuşaklar arası bir farklılaşmaya neden olmaktadır. Aynı işi yapan baba ve oğulun sahip olduğu yetenekler veya kullandığı teknikler çok büyük farklılık arz edebilmekte. Bunun sonucunda da kuşak çatışması meydana gelebilmektedir.
Bu kuşaklar arası farklılaşmanın avcılığa yansımalarını Armi e Tiro okurları için incedik. Bu yazıda geleneksel avcıların yetenek ve alışkanlıklarının mı yoksa; modern avcıların çok fazla bir tecrübeye ihtiyaç duymadan rahat bir şekilde kullanabildiği yeni teknoloji ürünü av ekipmanlarının mı daha etkili olduğunu kıyasladık. Altı temel başlık altında ele aldığımız avcılıkta eski-yeni kapışması üzerinden kendi mantığımıza yatan ideal avcı profilini de ortaya çıkarmaya çalıştık. İşte bu altı başlık;
1) Yön Bulma:
Harita ve Pusula;
Geleneksel avcılıkta kendini yeterirince geliştirmiş bir avcı topografya haritasını yalnızca kağıt üzerine çizilmiş dalgalı çizgiler olarak görmez. Tecrübeli bir avcı haritaya baktığında; dağ iniş çıkışlarını, derin kanyonları ve geniş düzlükleri rahatlıkla görebilir, yani nerede olursa olsun avını bulur. Geleneksel metodları kullanan usta bir avcı pusula ve haritasını kullanarak gitmek istediği yere ne kadar mesafe kaldığını, bu mesafeyi ne kadar sürede kat edebileceğini, tırmanması gereken dağa hangi yamaçtan tırmanacağını yada hangi uçurumun eşiğinde olduğunu rahatlıkla saptayabilir. Usta avcı pusulasıyla gerekli her şeyi yapabilir, yol ya da orman hiç farketmez! Usta bir avcı nasıl kerteriz alacağını (belirleyici bir cisim veya bir yeri akılda tutarak ona göre yerini belirlemek), aldığı kerteriz aracılığıyla gitmesi gereken yönü ve yolu; ne çeşit bir arazide olursa olsun bilir ve istediği yeri bulur.
GPS;
Modern zamanın mucizesi olarak kabul edilen uydu teknolojisinin alt yapısını kullanan GPS’den yararlanan bir avcı dakikalar içerisinde düzinelerce uyduya bağlanabilir. Avuç içi bilgisayar sayesinde ulaşılmak istenen yerin kesin konumu ve tahmini varış süresi avucunuzun içinde parlayan bir elektronik tabloda beliren noktalar sayesinde rahatlıkla anlaşılabilir. GPS’de modern avcılar tarafından yıllar önce işaretlenmiş olsa bile; daha önceki dinlenme alanları veya av hayvanlarının görüldüğü alanlar cep bilgisayarındaki noktalar sayesinde rahatlıkla bulunabilir. GPS cihazına yüklenebilen haritalar sayesinde; ülke sınırları, sahibinden izinsiz girilemeyecek araziler ve ücretli avlaklar gibi geçiş esnasında yasal sıkıntılar oluşturabilecek alanlar rahatlıkla anlaşılabilir.
Bizim Bakış Açımız;
Daniel Boone’nin deyişiyle, geleneksel avcılar asla kaybolmaz ancak bazı durumlarda kafa karışıklığı yaşayabilirler. Görüş mesafesin daralması durumunda yada karanlık örtüsünün altında, harita ve pusulayla bir yerleri bulmak için gezinmek en uzman avcı için bile oldukça zor olabilir. Diğer tarafta ise batarya bitebilir veya el bilgisayarındaki hatalı programlar sıkıntı yaratabilir. Bunlara ek olarak sık ağaçlık alanlarda yada derin kanyonlarda uyduyla iletişim kesilebilir. Yukarıda bahsettiğimiz sebeplerden dolayı mantıklı bir avcı GPS teknolojisini kullanır ancak bununla birlikte nasıl yararlanacağını önceden öğrenmiş olduğu pusula ve haritayı da yanından ayırmaz.
2) İz Sürme:
İzleri Okuma;
Geleneksel avcı avlanacağı araziye adımını attığı andan itibaren daima en üst seviyede bir motivasyona sahiptir. Geleneksel avcı sadece açık bir şekilde belirgin olan hayvan izlerini değil; bu izlerle birlikte yalnızca üstün bir dikkat ve tecrübeyle anlaşılabilecek, detay sayılabilecek ipuçlarını da gözlemler. Küçük bir tutam kıl ve ağacından kopmuş birkaç yaprak tecrübeli bir avcıya aradığı hayvanın daha önce nerelerde gezindiği veya dinlendiği hakkında bilgi verebilir. Geleneksel avcı dikkatli bir şekilde tabiatı gözlemleyerek ve çevresini koklayarak avlamak istediği hayvanın daha önce debelenerek veya yalnızca yürüyerek iz bıraktığı su birikintisi yada çamur gibi yerlerde izler bulabilir. Geleneksel avcılar sanki tabiatın bir parçasıymış gibi hayvanlar tarafından kabullenilerek onların yaklaşması için; geçmiş zamanlarda yaşamış kabile avcılarına benzer şekilde çürümüş bir kütük parçası gibi hareketsiz ve sessizce saatlerce pusuda bekleyebilir.
Takip Kameraları;
Av sezonundan önce, günümüzün modern avcıları kameralarını av alanına yerleştirirler. Bu avcılar bilgisayarlarının başında rahat bir şekilde otururken avlayacakları hayvanların gelişimlerini izlerler ve bu hayvanların gezdiği, karın doyurduğu veya dinlendikleri yerleri bilirler. Bu sayede bu hayvanların alışkanlıklarını da öğrenirler. Modern avcılar önceden yerleştirdikleri kameraları sayesinde görüp avlamaya niyetlendikleri bir avı; hayvanın yalnız olduğunu bildikleri bir anda izini sürerek bulabilirler. Birçok kameradan yararlanılarak, avcı ne tür bir saçma tercihi yapması gerektiğini, nereye kamp veya pusu yeri kurması gerektiğini anlayabilir. Bu sistemden yararlanan avcı daha önceden rahat bir şekilde yerleştirdiği kameraları izlerken avlamak istediği hayvan kendi atış alanına girene kadar istediği yere oturup bekleyebilir.
Bizim Bakış Açımız;
Modern avcılar için avdan eli boş dönme kavramı tamamen ortadan kalkabilir. Bununla birlikte modern avcının kamera başındayken odaklanarak peşine düştüğü hayvan herhangi bir ağacın arkasında kaybolabilir, böyle bir durumda modern avcı çaresiz kalıp ganimetini alamadan evine dönebilir. Geleneksel avcı ise, tabiatın güzelliğinin tadını çıkarır ama her zaman eve elleri boş dönme ihtimali vardır. Akıllıca davranan bir avcı takip kamerası teknolojisinden yararlanmayı bilir, bununla birlikte iz sürmeyi de oldukça iyi bir şekilde öğrenmeye gayret eder. Bu sayede yalnızca daha fazla hayvan avlamakla kalınmaz aynı zamanda gerçek anlamda bir avcılık keyfi elde edilmiş olur.
3) Kıyafet Seçimi:
Doğal Lifler;
Natty Bumppo, günümüzde halen ‘Deri Çorap’ lakabıyla anılmaktadır. Çünkü o daima kendi avladığı geyiklerin postlarından imal edilmiş pantolonları kullanmıştır. Günümüzde Rock yıldızları dışında kimse deriden imal edilmiş pantolon giymek istemez ancak doğal ürünlerden yararlanılarak üretilmiş farklı birçok materyal halen geleneksel avcıların bir numaralı tercihi durumunda. Karşısındaki kabul etse de etmese de geleneksel avcı; avlak alana naylon kıyafetler içinde gelmiş birini kıyafetlerinin dayanıksız olduğu konusunda her zaman eleştirir. Daha yeni malzemeler ve daha yeni üretim teknikleri sayesinde kaşıntıyı ortadan kaldırmış olup daha iyi yalıtım sağlayan ürünler üretilmiş olmasına rağmen; geleneksel avcı her daim yün ürünleri tercih eder.
Modern Ürünler;
Modern avcılar uzay çağından alınmış hissi uyandıran giysi teknolojisine sahip durumdalar. Modern av giysileri terletmeye sebep olsa bile tamamen su geçirmez olabilirler, bu sayede yağmur veya karlı havalarda bile yürüyüşe çıkabilir ya da rahat bir şekilde dinlenebilirler. Nemi emme özelliğine sahip kıyafetler cildinizi daima kuru olmasını sağlarken. Sentetik yalıtım malzemeleri sayesinde vücudunuzun ısı kaybı en aza indirgenir. Bu modern kıyafetlerin donanımları oldukça gelişmiş bir yapıya sahiptir. Örneğin fermuarlar su geçirmez bir yapıya sahip olmanın yanı sıra pusu avlarında hayvanları kaçırtmamak için oldukça sessiz bir şekilde kullanılabilirler. Daha dar kesim ve stratejik tasarım sayesinde kışlık kıyafetler kabarıklıktan kurtulmuştur.
Bizim Bakış Açımız;
Av giysileriyle ilgili kataloglara şöyle bir göz gezdirdiğimiz takdirde doğal ürünlere olan aşırı ilgi sonucunda bu ürünlerden imal edilen kıyafetlerin tekrar popülerlik kazandığını rahatça görebiliriz. Ender olarak üretilen bazı kıyafetlerde merinos yünü ve modern su geçirmez ürünler birlikte kullanılmaktadır. Bu sayede su geçirmezlik sağlanırken rahatsız edici seviyelerde sıcaklıklar da engellenmiş olmaktadır. Bununla birlikte, yeni teknolojiyle üretilmiş kıyafetler genel olarak daha sıcak tutmakta, daha sessiz ve su geçirmezlik konusunda daha iyi. Mantıklı bir avcı av kıyafeti seçeceğinde kesinlikle yanıltıcı reklamlara kanmamalı. Eğer bir ürün alacaksa öncelikle onu görmeli ve cildinin ürüne hassasiyeti olup olmadığını incelemeli. Bu aşamalardan sonra hoşuna giden kıyafeti zaten göl rahatlığıyla alabilir. Son olarak çok önemli bir kuraldan bahsetmek istiyorum: ‘Pamuk öldürür!’
4) Ateş Yakma:
Çakmak Taşı ve Çelik;
Bir parça çakmak taşı ve az miktarda çelikle birlikte; kav ve çam balı bulabilecek olan usta bir avcı arazide kendinden emin bir şekilde istediği yöne yürüyebilir, çünkü o herhangi bir yerde sadece bir kıvılcım aracılığıyla her işine yarayacak bir kamp ateşi yakabilir. Çakmak taşı dışında haricinde, eğik bir parça dal ve ayakkabı bağcığını kullanarak yaptığı yay tekniği sayesinde de ateş yakabilir. Daha geri tarihlere bakacak olursak; eski devirlerde yaşayan avcılar ihtiyaç duyunca kolaylıkla yakabilmek için ateşi nasıl taşıyacaklarını bilirlerdi. Sıkı bir şekilde sardıkları koru, yanlarına alırlar ateşe ihtiyaçları olduğunda ise bu koru çabuk yanabilecek kuru kav parçalarının üstüne koyup üflemek suretiyle rahatlıkla aleve çevirebilirlerdi.
Çakmak;
Modern avcılar ise yanlarına çakmak veya su geçirmeyen kibritle birlikte yanıcı kimyasallar da alarak istedikleri zaman istedikleri yerde ateş yakabilmeyi garanti altına almış olurlar. Daha az zahmet için likid yanma hızlandırıcı, genç avcının daha iyi bilindik genç avcının en iyi arkadaşı ve bir parmak şıklatma başparmağıyla çevirme ürünü sadece kıvılcım saçmaz ama sürdürülebilir alev yetenekli tutuşturmanın tümü ancak en nemli yakacak. Genç avcının en iyi arkadaşı olan çakmağın gücü likid yanıcılarla birleştiğinde, avcı için ateş yakmak parmak şıklatmaktan daha kolay bir hal alıyor. Hem de ortamın nemli yada kuru olması hiç fark etmiyor. Tabi ki ateş yakmaya yardımcı olan bu ekipmanlar kullanılırken oldukça dikkatli olunmalıdır. Aksi takdirde kendi ekipmanlarınızı ve hatta otmanı bile yakabilirsiniz. Yani bu büyük kolaylıklar sağlayan ekipmanlar size büyük bedellere de malolabilir.
Bizim Bakış Açımız;
Her zaman avın en önemli kuralı hayatta kalmaktır ve bunun için ateş yakmak zorundasınız. Av sırasında ateş yakmanın üç temel yolu vardır; kibrit, çakmak ve kıvılcım üretmek. Bu üç temel ekipmandan en az biri yanınızda bulunmasının yanısıra yakılan ateşin devamlılığını sağlamak için bir yakacağa her zaman ihtiyaç bulunmaktadır. Eğer ateş yakmakta kibrit, çakmak gibi bir ekipman kullanıyorsanız, bu ekipmanı hiç bir zaman yanınızdan ayrılmayacak bir şekilde ya cebinizde yada ekipman çantanızda bulundurmak zorundasınız. Eğer çakmağı koyduğunuz çanta kaybolursa her şeyinizi kaybedersiniz. Murphy yasalarına göre kaybolma ihtimali olan şey, kaybolur! Bu yüzden en az eforu harcayarak ateş yakmak için kibrit, çakmak veya kimyasal yanıcılar taşıyabilirsiniz ama her ihtimale karşı çakmak taşıyla veya yay tekniğiyle ateş yakmayı kesinlikle öğrenmelisiniz.
5) Mesafe Hesabı:
Uzaklığı Okuma;
Eski nesil avcılar elektronik telemetre(mesafe ölçer) lüksüne sahip değillerdi. Bunun yerine geleneksel avcılar, daima göz kararı mesafe hesaplaması yaparlardı. Bunu yaparlarken de ellerinde yalnızca ok veya tüfek değil; bunlara ek olarak diğer ekipmanlar veye avladığı av da bulunurdu, bu da tahmin ettiği mesafenin uzaması durumunda ona pahalıya mal olacağı anlamına gelir. Mesafe tahmini yapan avcı yürüyüşü sırasında adımlarını sayarak yaptığı tahminin gerçekliğini ölçer. Geleneksel avcı öngördüğü mesafeyle ilgili kafasının içinde notlar tutarken bu mesafeleri telefon direği uzunluğu, futbol sahası büyüklüğü gibi rahatlıkla gözünde canlardırabileceği benzer ölçülerle nitelendirir. Mesafeleri bu şekilde tahmin eden geleneksel avcılar avı gördüklerinde attıkları kurşunun gideceği mesafeyi de tahmini olarak hesaplayarak ona göre bir atış gerçekleştirmekzorundadırlar. Bu ise bazı durumlarda avın vurulamamasına neden olabilir.
Elektronik Mesafe Ölçerler;
Günümüzde, bir avcı tek bir tuşa basarak avının kaç metre mesafede olduğunu tam ve net sayılarla saniyeler içerisinde öğrenebilir. Yalnızca iskambil destesi büyüklüğünde olan ileri nesil mesafe ölçerler hedeflenen noktaya tüfekten çıkan kurşunun veya yaydan çıkan okun gip gidemeyeceğini tüfeğin cinsine veya yayın gerginliğine bakarak söyleyebilir. Bu cihaz hedefe doğrultulan silahınla mevcut mesafeden etkili bir atış yapabilmek için namlunun ne kadar yukarıya kaldırılması gerektiğini hesaplayabilir. Ani olmayan atışlar esnasında bu ekipmandan yararlanılarak, isabetsiz atışların bir çok nedeninin önüne geçilebilir. Va bu teknoloji el dürbünleriyle birlikte tüfek dürbünlerine yada yay dürbünlerine monte edilebilir.
Bizim Bakış Açımız;
Av esnasında, avcılar elektronik mesafe ölçer kullanarak herhangi bir amaçla yapılan tüm atışları garantiye almış olur. Yılın av mevsimi dışında kalan zamanlarında kendini geliştirmek maksadıyla canlı olmayan bir hedefe karşı poligon yada arazide yapılan atışlarda ise mesafe ölçerden yararlanılarak mesafe tahmin yeteneği geliştirile bilir. Ancak bu atışlarda hiç bir zaman elektronik mesafe ölçer kullanılmamalıdır.
6) Nişah Alma Metodları:
Metal Nişan Tertibatı;
Eski dönemlerde yaşamış avcılar; ağır namlulu tüfeklerini çapraz çubuk biçimindeki desteklere dayayıp tüfeklerinin ‘U’ tipi gezlerinden gözlerini iyice kısıp bakarak çok uzaktaki geyik, ayı,domuz, kurt gibi iri hayvanları vurmaya çalışırlarmış. Onların isabetlilikleri; efsane kabul edilebilecek yetenekleri sayesinde oldukça iyiydi. Bu sayede bir çok kez bahsettiğimiz türlerdeki hayvanların sayıları tükenecek kadar azaldı. Günümüzde geleneksel teknikleri kullanan bir çok avcı da aynı şekilde hünerli.Bbu avcıların isabetli atışlarını yaptıkları bu mesafeler; optik tertibatlarla desteklenmiş av tüfekleriyle yapılan isabetli atışlarındaki mesafelere oldukça yakın. Geleneksel avcıların bu kadar iyi atışlar yapabilmesinin ardında yatan sebepler; tecrübeli avcılardan eğitim almış olmak ve aldukça fazla atış yapmaktır. Gez ve arpacığı kullanarak uzak bir mesafeden atış yapacak olan avcı hedefin neresine, gez ve arpacığı hangi konumda tutarak atış yapacağını bilir. Ancak avcı ne kadar tecrübeli olursa olsun doğa olayları onun atışını her zaman etkileyebilir.
Optik Nişan Tertibatları;
Av tüfekleri kendisine uygun olan yüksek kaliteli tüfek dürbünleriyle donatıldıklarında modern avcılar keskin nişahcılar denk bir isabetliliğe kavuşabilirler. Yeterince pratikle birlikte kendi yetenek ve kapasitelerini anlayabilirler. İnanılmaz mesafelerden yapılan kesin atışlar sayesinde modern avcılar istedikleri hayvanı avlayabilirler. Dürbünlü tüfek kullanan avcılar dürbünlerinin yakınlaştıma ayarını azaltarak daha geniş alanları izlerken, vurmak istediği avı gördüğünde ona odaklanıp yakınlaşarak hayvan üzerindeki kılları bile saçebilir. Bu sayedde avını rahatlıkla vurabilir. Günümüzün tüfek dürbünleri, modern avcıların için istenilen oranda yakınlaştırma sağlarken oldukça net bir görüntü de sağlamaktadır. Bu dürbünlerin içinde standart artı kıla ek olarak; elektronik nokta, mermi düşüşünü hesaplamaya yarayan mil çizgileri ve hatta rüzgar sapmasını hesaplamaya yarayan tertibatlar bulunabilir.
Bizim Bakış Açımız;
Seçilecek olan nişan tertibatının cinsi tamamen kişisel tercihlere bağlıdır. Bir avcı, sağlamlaştırılmış ve büyütülmüş artı kıl kullanılan bir tüfek dürbününü ayarladıktan sonra bir iskambil kağıdını dikine vurabilir. Buna karşılık eski tip avdan hoşlanan bir avcı nişan alışı sırasında nişan tertibatının ayarıyla hiç vakit kaybetmeden hızlı bir şekilde hedefine odaklanır. Kısa mesafede, her bir avcı yetenekli olmak zorundadır. Dürbünlü tüfek kullanmayı tercih eden atıcılar, geleneksel avcılara göre daha az pratikle odukça iyi atışlar yapabilirler. Ancak yeterince fazla miktarda pratik yapmış olan eski metod avcıları kısa ve ortak mesafe atışlarında en yeni ekipmanları kullanan modern avcıları bile ezebilir. Hangi tarz nişan tertibatı seçilirse seçilsin nefes kontrolü, tetik ezme ve duruş şekli gibi önemli atış teknikleri her hâlükârda önemini korumaktadır. Sonuç olarak geldiğimiz noktada şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki; geleneksel yöntemleri kullanan avcılar oldukça yetenekli ve başarılı avcılardır.
Ancak şunu da kabul etmek gerekir ki gelişen teknoloji sayesinde üretilen yeni nesil ekipmanlar en tecrübesiz olanların bile avcılıktaki başarı oranını oldukça artırmış durumda. Buraya kadar anlattıklarımızdan çıkarılabilecek en temel sonuç şu: Eski nesil kabul edilebilecek olan geleneksel avcılar kendilerinden sonra gelen genç nesil avcılara sahip oldukları tüm birikim ve tecrübeyi aktarmalı ama sürekli gelişen avcılık endüstrisinin nimetlerinden de faydalanmayı ihmal etmemelidir. Modern avcılar olarak incelediğimiz genç nesil ise yaşadıkları çağa uygun teknolojiyi tabi ki takip etmelidir ancak bununla birlikte geleneksel avcılık yöntemlerini de oldukça iyi bilmelidir ki bu sayede teknolojinin üstün desteğine erişilemiyen durumlarda bile onun eksikliğini hissetmesin.