Sürek avına uygun değişken optikli bu dürbün askeri kriterlerle üretilmiş. Aydınlatmalı dürbün iç taksimatı (retikül) minimumdayken red dot (kırmızı nokta) olarak kullanılabildiği gibi, daha uzak atışlar yapmayı da sağlıyor. Her bir çıt için yarım moa (açı dakikası) olması ise o kadar vahim sayılmaz.
Meopta, Berlin Duvarı yıkıldıktan sonra Batı pazarlarına girip başarılı olan Doğu Avrupa firmalarından biri. Askeri ve sivil alanda yaklaşık seksen yıldır faaliyet gösteren şirketin resmi merkezi Çek Cumhuriyetinin Prerov kentinde, bir de ABD’nin New York eyaleti Long Island’da bir bayisi var. Firmanın toplam çalışan sayısı 2.300 ve bunların hepsi hassas optik sistemler ve dürbün üretiminde çalışıyor.
Ayar vidalarını koruyan vidalı kapakları var. Her bir çıt 100 metre mesafede 15 milimlik bir yer değiştirme hareketine denk geliyor, bu da yaklaşık yarım moa (açı dakikası) yapıyor.
Katalogdaki çok sayıda dürbün arasında Meostar R1 1-4×22 K-dot sürek avı için özel olarak tasarlanmış bir dürbün ama, aynı modelin bir de askeri kullanım amaçlı versiyonu var. Bu ikinci versiyonun tek farkı, iç taksimatta (retikülde) saat 6 yönündeki ibrenin yerinde 5,56 mm’lik merminin düşüşünü telafi edecek bir dizi referansın bulunması.
Bu dürbün holografik nişan alma sistemleri ile geleneksel dürbünlerin birleştiği nokta olarak da tanımlanabilir, zira taksimatlı (yani çizgilerle bölünmüş) objektifi aydınlatılabilen tipte ve aydınlık bir nokta ile bunun yanlarında bulunan üç ibreden ibaret. Dolayısıyla hem iki göz açıkken en düşük büyütme oranıyla kullanılabilir, hem de zoom kullanarak geleneksel tipte hedefe kilitlenilebilir.
İç taksimatı aydınlatan reosta ve gövdesine entegre pil yuvası görülüyor.
DÜRBÜN
Bu dürbünün klasik bir sürek avı dürbünü olduğunu söyleyebiliriz. Ön tarafta genişleme yok, zira ön mercek doğrudan 30 mm’lik göz merceği tüpüne monte edilmiş. Bu çözüm, içerdiği büyütme oranı sayısı dikkate alındığında, hem dürbünün boyutunu ve ağırlığını düşürüyor, hem de aydınlatma kapasitesi ve görüş alanını aşırı daraltmıyor. Göz merceği tüpü havacılıkta kullanılan tipte alüminyumdan tek parça halinde üretilmiş, daha sonra çapakları alınıp Elox olarak tanımlanan bir işlemle anodize edilmiş. Bu işlem hem (dışarıdan) istenmeyen yansımaları engellemek, hem de (içeriden) renk sapmalarının önüne geçmek için tüpe mat anti-röfle bir ton kazandırıyor. Tüpün üçte ikilik bölümünde merceğin ayar vidaları var ve bunlar 29 mm kadar bir yer kaplıyor. Önlerindeki bölüm 118 mm, arkalarındaki bölüm ise 55 mm. Dolayısıyla montaj halkalarına ayrılmış alan, gerek kısa mekanizmalı, gerekse magnum tüfeklere kolay monte edilmesini sağlamak için fazlasıyla yeterli. Ayar vidaları üç tane: İki tanesi hedef noktasını ayarlamak, bir tanesi de iç taksimatın aydınlatma reostasının ışık yoğunluğunu ayarlamak için. Üstte ve yanda bulunan bu iki ayar vidası alüminyumdan koruyucu kapaklara sahip ve bunların altında da her biri yarım dakikalık açıya tekabül eden 15’er milimetrelik çentiklerle (fasılalarla) ilerleyen ayar halkaları mevcut. Bu çıtlar ortalamanın oldukça üzerinde, ama bunun sürek avına has bir dürbün olduğunu ve kısa mesafeden yapılan atışlar için tasarlandığını unutmayalım. Bu nedenle her biri yarım dakikalık açı değiştiren çıtlar bu tip bir kullanım amacı için yeterli sayılır. Üçüncü ayar halkası ise yedi aydınlatma seviyesine sahip bir reosta ve her bir ışık seviyesi arasında bir söndürme durağı mevcut. Bu şekilde dürbün iç taksimatını (retikülü) her seferinde ayar halkasını sıfıra getirmeden söndürebiliyorsunuz, bunun sonucunda da bir saniye içinde istenen ışık yoğunluğu sağlanabiliyor.
Oküler (vizör) normalden biraz daha büyük boyutta, 41,5 mm ve zoom ayar halkası donanımlı. Bu ayar halkasının kavrama sistemi yeterli dirence sahip ve böylelikle istemeden ayar kaçırma eylemleri önlenmiş oluyor. Halka üzerindeki kanallar ve küçük bir kanatçık atıcıya daha iyi tutuş ve ayar yapma olanağı sağlıyor. Arka tarafta yer alan diyoptri ayar halkası 6 diyoptrilik bir ölçeğe sahip, ayar sistemi Avrupa tipi kavramalı ve bu nedenle kilit halkası koyulmamış.
K-dot retikülü ikinci odaklama düzlemine monte edilmiş, dolayısıyla büyütme oranı değiştikçe bunun boyutu değişmiyor: İşaretleri merceğe ışıkla çizilmiş ve iç hareketli tüpün tepesine monte edilmiş. Bu retikül (iç taksimat) iki dakikalık açı genişliğinde bir noktadan ve bu noktanın yanlarına saat 3, 6 ve 9 yönlerinde yerleştirilmiş üç ibreden ibaret. Bu alanın üst kısmı tamamen boş ve herhangi bir işaret yok. Kolayca anlaşılacağı gibi bu tamamen sezgisel bir retikül, yani avda nişan almadan rasgele yapılan atışlar için tasarlanmış.
Dürbünün lensleri Meobrite 550 denilen özel bir işleme tabi tutulmuş ve firma yetkililerinin beyanına göre bu işlem ışığın mercekten %99,8 oranında geçmesini sağlıyormuş. Son bölümde ise sızdırmazlık kazandırma ve yoğuşmayı önleme amacıyla tüpün azot doldurulan kısmı var.
YAPTIĞIMIZ TEST
Dürbünü Merkel SR1 Basic .30-06 kalibre bir karabinaya monte ettik. 500 milim boyunda namlulu bu yarı otomatik tüfeğin sürek avına çok uygun olması yaptığımız seçimde etkin faktördü. Dürbün iç taksimatının tekrar pozisyonuna dönüş kapasitesini kontrol etmek için yaptığımız ve başarılı sonuç aldığımız dörtlü atış testinden başka, merceğin hedefe kilitlenme (görüntü edinme) hızını da test ettik ve oldukça hızlı olduğunu gördük. Nitekim dürbünü büyütme derecelerinin en küçüğünde iki göz açıkken hiç sorunsuz kullanmak mümkün. Ayrıca iki yatay çizgi hareketli hedeflerde avans zamanı hesaplamak için de kullanılabilir. En yüksek büyütme derecesinde dürbün nişan alarak yapılan atışlara da katkı sağlayabilir. Doğal olarak 200 metrenin üzerinde mesafeden yapılacak atışlar için başka tipte bir iç taksimata veya daha fazla büyütme derecesine sahip olsaydı daha iyi olurdu, ama o zaman da bu dürbünün esas kullanım amacının biraz dışına çıkılmış olurdu.