Özellikle 11 Eylül saldırıları ardından değişen küresel konjonktür sebebiyle savaşlar ne konvansiyonel muharebe ne de gerilla mücadelesinden ibaret olan hibrit bir hal almaya başladı. Küresel terörle mücadele söylemleri her şeyden önce savaş alanlarının yapısında ve buna bağlı olarak da silah gereksinimleri üzerinde birçok farklılaşmaya yol açtı.
Yerleşim yerlerinin içinde gerçekleşen ve ülkelerin özel birliklerinin farkını ortaya koymaya çalıştığı bu yeni savaş koşullarında askerlerin kullandıkları silahlar da yeni şartlara uyum sağlayacak şekilde evrildiler ve birçok yeni silah piyasaya sürüldü. Bahsi geçen bu yeni silahlardan biri de konumuzun esasını oluşturan MK12 SPR (Special Purpose RifleÖzel Amaçlı Tüfek). Yeni savaş alanlarında kullanılmak üzere tasarlanan bu silah, 850 yards (yaklaşık 780 m) mesafeden yapılan atışlarda %100’lük bir isabet oranı sağlayabilen ender silahlardan biri. Bu yazıda yalnızca böyle bir başarının ardında yatan tasarım ve balistik çalışmalarını değil, bununla birlikte ordunun yeni ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla özel şirketler arasında yürütülen müşterek çalışmaları da inceleyeceğiz.
Değişen Savaş Ortamları ve Yeni DMR
Arayışları Soğuk Savaş döneminde Batı Bloğunun askeri harcamaları başlarda tamamen nükleer silahlar, füze sistemleri ve savaş uçakları üzerine odaklanmış, piyadelerin ihtiyaçları ise neredeyse tamamen gözardı edilmişti. Ancak ABD’nin Vietnam macerası ordunun piyadelere tekrar öncelik vermesi gerektiğini konusunda farkındalık uyandırdı ve piyade tüfeği tasarımları üzerine yoğunlaşıldı. Diğer birçok yeni silah gibi piyade tüfekleri de Vietnam’daki savaş ortamında denendi ve piyadelerin ihtiyaçları üzerine birçok farklı görüş ortaya atıldı. Vietnam’da elde edilen tecrübeler M14 gibi yarı otomatik piyade tüfeklerinin de keskin nişancılar için ideal teçhizatlar olabileceğini gözler önüne serdi.
Yarı otomatik silahların ateş hızının sağladığı faydaları farkına varan silah tasarımcıları bu tarihten itibaren DMR (Designated Marksman Rifle – Nişancılar için Tasarlanmış Tüfek) olarak adlandırılan, orta ve uzun mesafe atışlarında kullanılmak üzere tasarlanmış silahların Bolt-Action’dan yarı otomatiklere evrilmesinin önünü açtılar.Bu savaştan yaklaşık 25 yıl sonra gerçekleşen Körfez Savaşı da tıpkı Vietnam Savaşında olduğu gibi büyük bir yıkımla birlikte modern savaş alanlarında piyadelerin ihtiyaç duyabilecekleri silahlar üzerine yeni tartışmaları da beraberinde getirdi. Soğuk Savaşın sonlarına gelindiğinde tıpkı II. Dünya Savaşında olduğu gibi savaşların tekrar şehir çatışmaları şeklinde ilerlemeye başlamasıyla savaşın öznesinin, yüksek teknoloji ürünü savaş makinalarından ziyade piyadeler olduğu anlaşıldı. Bu sayede piyadelerin ihtiyaçları üzerine yapılan araştırmalar tekrar hız kazandı.
Piyadelerin ihtiyaç duydukları yeni silahlar üzerine araştırmalar yapan özel silah şirketleri, birçok yeni tasarım üzerine çalışmış olsalar da hiçbiri Amerikan ordusunda eski bir albay olan Mark Westrom kadar alana hakim olamadı. Orduda görev yaptığı sırada Westrom yeni bir DMR’ye duyulan ihtiyacı farkına varan binlerce askerden biriydi. Ancak onu diğerlerinden ayıran bir özellik vardı; bu farkındalığı eyleme dönüştürme hırsı… O dönemde Amerikan ordusunun envanterinde bulunan M4/M4A1 Karabina’lar askerin iki temel ihtiyacını karşılamak için kullanılmaktaydı; otomatik ateş gücü baskısı ve hafif keskin nişancı silahı. Bu silahlar her ne kadar çok yönlü kullanıma müsait olsalar da kullanıldıkları iki amaca da tam olarak hizmet etmeleri mümkün değildi. Bu durumun farkında olan Mark Westrom, ArmaLite Şirketi’nin de desteğiyle Özel Amaçlı Tüfek (Special Purpose Rifle) SPR’yi geliştirdi.
Genel Hatlar
MK 12 SPR’nin gelişim sürecinde birçok prototipleme çalışması yapıldı. Farklı şirketlerle anlaşılarak müşterek bir çalışma yürütüldü ve amacına en uygun silah üretimi için geniş kapsamlı çalışmalar yapıldı. SPR’nin farklı versiyonları olan MK12 Mod 0 ve MK12 Mod 1’in detaylarından bahsetmeden önce SPR’lerin temel parçalarından ve bunların gelişim sürecinden bahsetmekte fayda var.
Üst Gövde: SPR’lerin üst kubuz bölgesi başlangıçta çoğunlukla ünlü Colt Şirketi aracılığıyla Kanada’da bulunan Diemaco Şirketi (şimdiki adıyla Colt Canada) tarafından üretildi. Ancak belli olmayan sebeplerden dolayı daha sonraki yıllarda bu doğrudan ArmaLite Şirketi bünyesinde üretilmeye başlandı. SPR’nin gövdesinin üst kısmını oluşturan bu parça eski AR-15’lerde olduğu gibi düz bir tasarıma sahip.
Alt Gövde: SPR programında alt gövde üzerine yapılan çalışmalar üst gövde çalışmaları kadar kolay olmadı. Tetik tertibatının başlarda M16A1’in ya da M4A1’in mekanizması örnek alınarak tasarlanması düşünüldü, üçlü atış modunun getirdiği dezavantajlar göz önüne alındığında kısa sürede M16A1’in mekanizmasından vazgeçildi. Alt gövde çalışmalarında Navy tipi tüfekler üzerinde ve Precision Reflex Incorporated (PRI) prototipi üzerindeki çalışmaların kanuni olarak net olmayan gerekçelerle kısıtlanmış olması da çalışmaları zorlaştıran bir diğer faktördü. Alt gövde tasarımı üzerine yaşanan uzun tartışmalar sonunda Knight’s Armament Company (KAC) tarafından üretilen 2 kademeli tetik tertibatının yarı otomatik bir DMR için en ideal mekanizma olacağı konusunda görüş birliğine varıldı.
Namlu: SPR’nin namlusunun belirlenmesi aşamasında Douglas, Kreiger ve Schneider isimli üç ayrı şirketin ürünleri farklı mühimmatlarla denendi. Yapılan test atışları sonunda isabetlilik, kalite ve maliyet kombinasyonu göz önüne alınarak Douglas’ın ürettiği namluların SPR için en ideal namlu olacağına karar verildi. Douglas’ın namlularının dayanıklılığı ve yüksek kalitesiyle meşhur olan ‘416 paslanmaz çeliğinden’ üretilmiş olması SPR’nin tasarımcıları üzerinde büyük etki yaratması açısından oldukça önemli bir özellikti. Ayrıca bu namluların düşük maliyetle üretilmiş olması da bir diğer dikkat çekici nokta olarak karşımıza çıkmakta. SPR’nin namlularında altılı yiv-set bulunmakta. Mermi çekirdeği namlu içindeyken bir turunu 7 inch’lik mesafede (1/7) tamamlıyor. 1/7’lik bir dönüş 77-100 grain aralığındaki tüm subsonic (ses hızından yavaş) mühimmatların orta ve uzun menzilde istikrarlı atışlar yapabilmesi için yeterli bir orandır.
Namlu Ağzı Baskısı ve Susturucu: SPR’nin namlu ağzı baskısı ve susturucuları ise ‘OPS Şirketi’ tarafından üretilmekte. OPS’un ürettiği namlu ağzı baskısı oldukça başarılı ancak bunun tam aksine bu şirket tarafından üretilen susturucular sesi yeterince azaltamamakta. Bu yüzden günümüzde Amerikan askerleri tarafından bu silah için farklı susturucular tercih edilebiliyor. Bunun farkına varan OPS Şirketi eksiklerini başka yollarla kapatmayı deneyerek bu silah için susturucu üzerine namlu ağzı baskısının takılabilmesini sağlayan orijinal bir tasarım geliştirdi ancak bu tasarım prototip aşamasından ileri geçemedi.
Bipod: SPR’de başlarda maliyetiyle tanınan Parker- Hale döner bipodlar tercih edilse de daha sonradan Harris Şirketi tarafından üretilen bipodlar kullanılmaya başladı. Ancak bazı SPR’lerde görevin özelliğine göre KMW Pod-Loc marka gerginlik ayarlı bipodlar da tercih edilebilmekte.
Dipçik: SPR’de tercihe göre M116A1 ve M16A2’lerde kullanılan sabit dipçik veya M4’ler sayesinde tanınırlığı artan teloskobik dipçikler bulunabilmekte.
MK12 Mod 0
MK12 Mod 0 Amerikan Ordusunun elit birlikleri olan Rangers’lar tarafından kullanılmak üzere tasarlanan SPR versiyonu. Ağırlığı 11.70 pounds (5.3 kg civarı) olan MK12 Mod 0’ı diğer versiyonlardan ayıran en önemli farklılıklar el kundağının sökümü ve gezin katlanabilir yapısı olarak karşımıza çıkmakta. MK12 Mod 0’da; A.R.M.S. Şirketi tarafından üretilen ‘#38 SPR Mod.’ isimli el kundağıyla birlikte alüminyum ve karbon fiber malzemeden imal edilmiş olan ‘PRI (Precision Reflex Industries) Ged III Freefloat Forearm’ marka ve modelli nişan tertibatı ve taktik ray takımı bulunmakta. Silahta bulunan arpacık istenildiği zaman kolaylıkta katlanabilmekte. Bu sayede optik nişangahın kullanıldığı durumlarda arpacığın görüş açısını etkilemesine engel olunabilirken optik nişangah söküldüğünde SPR’nin normal bir piyade tüfeği olarak kullanılabilmesi için arpacık tekrar eski haline getirilmekte. Silahın üzerinde bulunan taktik raylar üzerine monte edilecek aparatların hızlı bir şekilde takıp-çıkarılmasına olanak sağlayacak şekilde tasarlanmış durumda.
MK12 Mod 1
MK12 Mod 1; Rangers’lar ile birlikte Amerikan deniz piyadeleri olan SEALS’ler ve Amerikan Hava Kuvvetleri Özel Taktik Timi tarafından tercih edildi. Ağırlığı 10.80 pounds (yaklaşık 4.90 kg) olan MK12 Mod 1’de genel olarak Knight’s Armament Company (KAC) tarafından üretilen silahlarda bulunan parçalar kullanılmış. MK12 Mod 1; taktik rayları KAC tarafından üretilen ‘Mil-Std 1913’ olacak şekilde tasarlanmış. MK12 Mod 1’in Mod 0’dan bir diğer farkı da silahta kullanılmış olan ‘Crane’ gaz bloğu.
Yeni Silah – Yeni Mühimmat
1999’da yapılan ideal DMR için mühimmat seçimi aşaması SPR’nin kullanacağı mühimmatın belirlenmesine ön ayak oldu. SPR için standart 5.56 mm’lik M85A1, M193 Ball ve M856 Tracer (izli mermi) mühimmatlarının hiçbiri yeterli değildi. Çünkü bu mühimmatların ne uçuş mesafeleri ne de isabetlilikleri ordunun ihtiyacı karşılayamamaktaydı. Bu nedenlerden dolayı ‘Black Hills Ammunation’ ve ‘Sierra Bullets’ şirketleriyle ortak çalışmalar yürütüldü. Çalışmalarda sona varıldığında SPR için en ideal mühimmat olacağı düşünülen MK 262 MOD 1 mühimmatı kabul edildi.