SAFKANLAR… 1911 Classic Division

Bu yıldan itibaren dinamik atış yarışmalarında 1911 Government modellerinden esinlenen dar (tek sıralı) şarjörlü Classic division tabancalar resmi olarak yer alacaklar. Bunlardan İtalya’da en yaygın kullanılan oniki modeli karşılaştırdık ve farklı deneyim ve klasmandan atıcılara test ettirdik.

ADC Master Elite, Colt XSE Match, Kimber Stainless Target II, Remington 1911-R1, STI Range Master II, STI Spartan, Ed Brown Special Forces, Infinity Competition, Sig Sauer 1911 STX , Smithamp;Wesson 1911, Tanfoglio Witness 1911 custom, Wilson Combat Classic.45 ACP

Bu yıldan itibaren dinamik atış yarışmalarında 1911 Government modellerinden esinlenen dar (tek sıralı) şarjörlü Classic division tabancalar resmi olarak yer alacaklar. Bunlardan İtalya’da en yaygın kullanılan oniki modeli karşılaştırdık ve farklı deneyim ve klasmandan atıcılara test ettirdik. Wilson Combat modelinin “limuzin”inden STI Spartan ve Tanfoglio Witness’in entry level modellerine, konik namludan “bushing” namluya, plastik tetikten metal tetiğe, sabit gezli modellerden ayarlanabilir gezli olanlara kadar bir yığın alternatif ve doğru silahı seçmenize yardımcı olacak önerilerimiz…
1 Ekim 2011 tarihinde, Rodos (Yunanistan)’da yapılan Dünya Şampiyonası sırasında, International Practical Shooting Confederation (IPSC) yönetim kurulu ve üye ülkelerin temsilcileri üç yılda bir yapılan genel kurulda bir araya geldiler. Gündem maddeleri arasında Colt 1911 tasarımına dayalı yeni bir silah kategorisinin onaylanması da vardı. İşte bu şekilde Classic Division doğmuş oldu. IPSC başkanı Nick Alexakos açılış konuşmasında konfederasyonlarının kuruluşu üzerinden 35 yıl geçtiğini belirtti, efsanevi 1911 modelinin ise 100. yılını kutladığını hatırlatarak yeni division’un onaylanması için “24C” önergesine zemin hazırladı. 54 üyeden 53’ü bunun için olumlu oy kullandı.
Son on yılda silah üreticileri silah tutkunlarından gelen genel talebe kulak verdiler ve 1911 tasarımını baz alan sayısız model ürettiler. Bunda başı çekenler özellikle revolver üretimiyle tanınan Smithamp;Wesson, Ruger, Taurus ve Dan Wesson gibi markalar oldular ve ürün yelpazeleri içine 1911 versiyonundan esinlenen en az bir model eklediler. Bu gelişmelerle eş zamanlı olarak, law enforcement ( güvenlik güçleri) kapsamında ve Avrupa’da 9 mm çapın yerini sağlamlaştırmasıyla birlikte .40 Samp;W kalibre neredeyse tamamen terk edildi ve okyanus ötesi .45 ACP kalibreye dönüş oldu.
1911 style modelinin savunma ve spor amaçlı muhtelif versiyonlarının pazara sürülmesi de bir çok silah tutkununun ilgisini çekti. Örneğin Kimber şu an sadece .45 ACP kalibrede 70 farklı seçenek sunuyor. Savunma silahlarının her zaman zirvesinde yer alan bir başka marka Sig Sauer, 1911 kategorisinde tam 40 farklı modele sahip.
Amerikan Dinamik Atış Liginde (USPSA) Classic kategorisi 2006 yılından beri “Single stack” adıyla yer alıyor. Bundan bir yıl sonra İtalyan Federasyonu da (Fitds), okyanus ötesi atıcılarla arayı açmamak için yeni ürün ve aksesuar denemelerine hız verdi. Kısaca, “1911 klonlarına” geniş yer açıldı. Aslında kopyalamayı çağrıştıran “klon” ifadesi doğrı sayılmaz, zira bir çok üretici referans aldıkları bu modelin ve artık rekabetle başa çıkamayan tarihi üreticisinin silaha yansıttıkları özellikleri fazlasıyla aşarak yepyeni ve çok daha ileri modeller ürettiler. Classic kategorisinin kabul edilmesinden üç ay sonra yeni yönetmelik çıktı ve IPSC dinamik atış yarışmalarında silahın sahip olması gereken özellikleri tespit etti. Bu kategorideki ilk Dünya Şampiyonası 1975 yılında İsviçre’de yapılmış ve Jim Hoag custom yapımı bir 1911 ile Ray Chapman tarafından kazanılmıştı. O devirlerde Colt 70 serisi silahları “custom” hale getiren Armand Swenson ve Bill Wilson gibi ünlü ustalar vardı ve bu ikincisi sahibi olduğu “Wilson’s gun shop” ta kendi hazırladığı 1911 modelleri ve yedek parçalarını satıyordu. 1977 yılında ise, Rodezya’da yapılan şampiyonada komple bir atlet olan, 400 metreci, Güney Afrika’nın bu eski ülkesinde special force birliklerinde askerlik yapan İngiliz Dave Westerhout, Browning HP (minor) 9 mm çaplı tabancasıyla birinci olmuş, kendisi ayrıca olimpiyatlara da otomatik bir tabancayla katılmıştı.
O devirdeki combat shooting yarışmalar bazen yüksek duvarlar ve engellerle kaplı çok uzun parkurlarda, simülasyon ortamında yapılıyor ve gerçekten atletik özellikler gerektiriyordu. Halbuki günümüzde yapılan dinamik atış yarışmaları ise yetmişli yıllardaki bu felsefeden çok uzak. Teknik fiziksel özelliklerin o kadar üzerine çıktı ki, bugün aynı stage’da bazen beş tane hareketli hedef varken minör kalibre ile yarışan için şampiyonayı kazanmak bir hayal. Yeni yönetmelik Classic kategorisinde yarışana yeni bi şans getirilmiş: Eğer majör kalibre ile yarışıyorsa (.40 Samp;W ve .45 ACP)yarışmacı şarjörde 8 mermi bulundurabiliyor, veya minör kalibre (9 mm) ile yarışıyorsa 10 mermi bulundurma seçeneğine yönelebiliyor. Diğer division’lara göre daha ilginç olan bu seçenek şu soruyu akla getiriyor: Şarjörde iki mermi fazla bulundurup daha isabetli olmaya çalışmak mı, yoksa 8 mermili bir şarjör kullanıp daha hızlı şarjör değiştirmek mi iyi? Bunun yanıtını aynı zamanda işin ekonomik yönünü de ölçüp biçen atıcılar verecektir, zira 230 grain bir merminin fiyatı 123 grain olanınkinin yaklaşık iki katı. Şimdilik biz .45 ACP kalibre tabancalardan en uygun olanlarının hangileri olabileceğini belirlemeye çalışacağız.
TEST KRİTERLERİMİZ
Bu testte aradığımız başlıca nitelikler tabancanın Colt 1911 tasarımından esinlenmiş olması, maksimum ebatlara uyulması, dust cover üzerinde kızak bulunmaması ve gövdenin metalden yapılmış olması. Karşılaştırma testini İtalya pazarında bulunan silahlarla sınırlı olarak yaptık ve bunların bazılarını kullanmamız için özel kişilerden emaneten aldık. IPSC’nin tarihi bazı silahları, örneğin Springfield, Para Ordnance ve Caspian gibi silahlar, bunları edinmek için yeterli zamana sahip olmadığımızdan bu karşılaştırma testine dahil edilmediler. Test atışlarını yaptığımız Padova poligonuna getirilen bazı tabancalar yönetmeliğin öngördüğü niteliklere sahip değillerdi. Örneğin Brown ve Wilson üzerinde kızak mevcuttu ve bu nedenle testi tamamlamak için bazı arkadaşlarımızdan ricacı olduk ve onlar da kırmayarak bize pahalı silahlarını emanet ettiler. İşte bu arkadaşlar sayesinde ADC, Infinity, Ed Brown ve Wilson gibi silahların IPSC yönetmeliğine uygun modellerini test etme imkanı bulduk. Dolayısıyla belirtmeliyiz ki, test ettiğimi silahlardan bazıları kullanılmış tabancalardan oluşuyordu ve bazı nişan düzeni ayarlamalarının oturmuş olması nedeniyle yeni silahlara karşı küçük de olsa bir avantajları vardı. Bizim amacımız elbette bu silahlar hakkında kesin bir hüküm vermek değil, her modelin temel özelliklerini, artıları ve eksilerini, diğerlerine oranla tercih nedeni olabilecek üretimsel niteliklerini gerek atış gerek tezgah testleriyle ortaya koyarak, birbirinden finisaj, donanım ve fiyat olarak farklılık gösteren bu on iki silahın genel bir değerlendirmesini yapmak oldu. Ancak bu iş görüldüğü kadar kolay gerçekleşmedi dememiz gerekiyor, zira bunlar birkaç istisna hariç bir çok ortak noktası olan silahlar ve ağırlıkların dağılımı, geometrik kapanma sistemleri, emniyet mekanizmaları aşağı yukarı birbiriyle aynı.Boyutlar bir silahtan diğerine sadece birkaç milimetre değişiyor ve namlular genelde birbiriyle aynı tipte. Ancak derinlemesine yapılan analizler konsept ve işçilik olarak birbirlerinden ayrışan noktaları olduğunu, atışa verdikleri reaksiyonların farklı olabildiğini, ayrıca farklı donanımlarla değişik kullanım amaçlarına yönelik özellikler kazanabildiklerini ortaya koydu. Değerlendirmelerimizin mümkün mertebe objektif olmasını sağlamak için mükerrer atışları standardize ettik ve aynı uygulamaları ve mesafeleri koruyarak farklı atıcıların aynı silahlarla ateş etmesine özen gösterdik. Tek bir tipte mermi kullandık: 230 grain FMJ RN (tam metal gömlekli, yuvarlak uçlu) mermi çekirdekli Fiocchi fişekler. Ayrıca test atışlarına dört farklı kategoriden başka dört atıcıyı da dahil ettik: Bir Master, bir A sınıfı, bir B sınıfı ve bir de C sınıfından. Son olarak da bir 1911 uzmanının görüşlerini aldık.
1911’in FARKLI YÜZLERİ
Tabancanın çantasını açtığınızda, gözünüze ilk çarpan silahın gövdesi, sürgüsü ve kabza kapakları arasındaki renk uyumu, yüzey kaplaması, çizgileri ve işçiliği oluyor. Bunlar hemen öznel ve kişisel öğelerle, yani estetik zevklerinizle çarpışıyor ve silahın ilk başta bu açıdan size uygun olup olmadığını değerlendiriyorsunuz. Bu bakımdan içlerinde tartışmaya en açık olanı kuşkusuz Sig Sauer: Kimileri ona ilk bakışta hayran kalıyor, kimileri ise bir çok işlevini beğense de, onu kaba bir zevkin ürünü olarak görüyor. Sig-USA muhtemelen estetik açıdan Alman zevkinin etkilerini henüz yaşamaya devam ediyor ve sürgüsünde P220 serisini andıran freze kanalları bulunan tek model. Aslında harika damarlı ağaçtan yapılmış kabza kapakları (yada kabza yanakları) geleneksel tipte kabza meraklılarının pek hoşuna gitmiyor ve onların kabul edebildiği tek tip double diamond. Her halükârda, görünüm açısından tartışmaya açık bir silah olsa da, kabza kapaklarının vidalarından başlayarak diğer ayrıntılarına varıncaya kadar bütün malzemelerinin işçiliği gerçekten çok iyi. Sürgüsü Nitron ile işlem görmüş mat yüzeyli ve bu işlem sayesinde korozyona müthiş dayanıklı. Kumanda mekanizmalarının hepsi yerli yerine oturtulmuş.
Samp;W ilk bakışta hoşa giden bir silah, özellikle de dualtone (çift renkli) gövde ve sürgü son derece estetik. Gez ve özel alaşımdan delikli tetiğinin profili de beğeni topluyor. Bu tabancanın da alışılagelmişin biraz dışına taşan kabza kapakları bazılarının hoşuna gitmiyor, ama hafif bombeli oluşları sayesinde kabza ele çok iyi oturuyor.
Infinity ise kabzasının altındaki eteği ve ona sportif bir görünüm veren tetiği ile Classic yerine Standart bir tabanca olarak tanımlanabilir.
Halbuki Kimber ve Remington tam anlamıyla geleneksel dizaynı yansıtan silahlar, özellikle de Remington. Colt ise, onu diğer bütün tabancalardan ayrı kılan özelliklerini muhafaza etmekle birlikte, aynen Tangoglio ve Spartan’da olduğu gibi ilk görüşte insanı hayran bırakan bir finisaj ve işçiliğe sahip değil. Hatta Colt’un sembolü olmuş şık ve gösterişli at logosu yerini pek zevkli sayılamayacak oyma işçiliklerine bırakmış.
Ancak şu var ki, aynı bitiş işçiliği kalitesine sahip Witness ve Spartan son derece rekabetçi fiyatlara sahipken, aynı şeyleri işçilikten tasarruf sağlamasına rağmen XSE match’i hediye etmeyen Colt için söylemek mümkün değil.
ADC, Ed Brown ve Wilson bitişlerindeki ekstra işçilik için en fazla beğeni toplayan silahlar. Özellikle de Wilson, şarjor yuvası eteği ile pad’li (tabanlı)şarjörünü o kadar uyumlu birleştirmiş ki, neredeyse gözükmüyorlar. Daha önceki üç versiyonundan daha ince çizgilere sahip STI Range Master II modeli de göze hoş gelen estetik bir tabanca. Ayrıca, şahsi kanaatime göre bu tabanca, şarjor yuvası eteği, emniyet mekanizmaları, gövde üzerindeki açık tonda namlu yüzüğü (bushing), koyu tonda sürgü ve kolay kavranan şık ahşap kabza kapakları gibi birbiriyle son derece uyumlu parçalarıyla estetik açıdan en yüksek notu alması gereken silah.
Özel koşullar
14. Hazır durumda bir silah (bkz. bölüm 8.1) boşken ve takılı boş bir şarjörü ile birlikte 225x150x45 mm ebatlarında bir kutuya girebilmelidir (tolerans +1/-0 mm). Bütün şarjörler silahın kutuya tam olarak girmesine izin verecek türden olmalıdır.
15. Silahın kutuya sığması namlusunun kutunun uzun kenarına paralel olacağı şekilde olmalıdır. Silah kontrol kutusuna sokulurken ayarlanabilir gezlerin hafifçe alçaltılması mümkündür.
16. Tabancalar gözle görülür şekilde Colt 1911 sistemine dayalı olmalıdır: Tek sıra şarjörlü, madeni gövdeli, yekpare (tek parçadan oluşan) ve (aksesuar kızağı bulunmayan) maksimum 75 mm uzunlukta bir dust cover’a sahip bir silah. Dust cover boyu bunun ön ucundan slide stop pin’e kadar olan mesafenin ölçülmesiyle bulunur. Kabza eteğinin dış eni en fazla 35 mm olabilir. Bunun kontrolü kolay olsun diye kutu üzerine 35 mm eninde, 5 mm derinliğinde bir delik açılabilir veya range master kuralları çerçevesinde bir kumpas kullanılabilir.
17. Sürgü üzerinde hafifletici modifikasyonlar yapılamaz, zayıf el için başparmağı mesnedi ve hızlı kurma kolu kullanılamaz.
18. Sadece estetik modifikasyonlara izin verilir (örneğin custom kabza kapakları, scrim shaw veya benzeri gövde kakmaları), muhtelif tırtıllar, tekli veya çift taraflı emniyet mandalının değiştirilmesi ver her türlü açık nişan tertibatı (sürgü üzerinde olmak kaydıyla) kullanılabilir.
19. şarjörler start işareti verildiğinde power factor major için en fazla 8 mermi, power factor minor için en fazla 10 mermi kapasiteli olmalıdır.
20. Uygulanabilen minimum power factor’e ulaşılmış olması şartıyla, .357 Sig major factor için onaylanmış bir kalibredir. Bu izin 31 aralık 2014 tarihine kadar geçerlidir.
21. Bu division değerlendirme aşamasındadır ve geçerlilik süresi uzatılmazsa 31 aralık 2014 tarihinde sona erecektir.
Solda: Kabza eteği genişliği azami 35 mm olmalıdır. Sağda: Classic yönetmeliği, slide stop pin’in en uzak noktasından gövdenin son noktasına kadar ölçülen maksimum gövde uzunluğunun en fazla 75 mm olmasını öngörmektedir.
KABZALARINI GÖZÜNÜZ KAPALIYKEN KAVRADIĞINIZDA…
Bu tabancaları gözleriniz kapalıyken elinize alırsanız ilk olarak tanıyacağınız silah Remington olur. Dar gövdesi, çıkıntılı emniyet manivelası ve düz kabza ön yüzü (front strap’ı) onu ilk dokunuşta diğerlerinden hemen ayırıyor. Bu üreticinin temel hedefi dış görünümü ilk haliyle bırakıp, iç mekanizmada küçük ama kaliteli bir takım değişiklikler yapmak. Ancak atış testi sırasında, sadece iç aksamda yapılan değişikliklerin geri tepme esnasında silahın bütün enerjisini elin bir kısmına yansıttığı, horozun da rahatsız edici etkisiyle hedeften sapmayı kolaylaştırdığı fark ediliyor. Diğerlerinde daha yuvarlak ve ortası delik iskelet şeklinde horoz mevcutken, 1911-R1 içi dolu (masif) horoz kullanan yegane model.
Ed Brown diğerlerinden ilk bakışta front strap (kabza ön yüzü) üzerindeki tırtıllı yüzeyiyle ayrılıyor ve bu yüzey kabzanın daha sıkı kavranmasına yardımcı oluyor. Manuel emniyet manivelaları oldukça “yumuşak” ve uzun, ama bu yüzden temas yeterince rahat değil. Infinity modeli de kabzasının geniş boyutlu eteği, tırtıllı yüzeyi ve petekli kabza yanakları sayesinde ele iyi oturan ve sıkı kavranan bir silah. Bu serideki en ağır silah ADC ve (takılı boş şarjörüyle) 1230 gram geliyor. Spartan ise en hafifleri ve 1700 gram. Diğer tabancaların ortalama ağırlığı 1100 gram civarında. ADC’ nin bazı elemanları diğerlerinden ağır: örneğin konik namlu 135 gram (diğerlerinde ortalama namlu ağırlığı 95 gram), gövdesi ise 575 gram (Spartan’da 455 gram). Tam tersine sürgüsü ise grubun en hafifi ve sadece 375 gram gelirken, örneğin Ed Brown’ın sürgüsü 395 gram. Infinity Competition’ın kabzası her cephesinde inç başına 20 çizgiden fazla ve neredeyse ele batacak kadar kertikli bir yüzeye sahip, ama bu ona hem atış öncesi hem atış sonrası mükemmel bir tutuş özelliği ve stabilite kazandırıyor. Wilson ve Range Master daha küçük kabzalara sahip oldukları gibi, bunların yüzeyleri de daha ince çentikli (30 LPI lines per inch). Kabza ve manuel emniyet mandalları çok iyi konumlandırılmış ve başparmakla çok iyi temas sağlanıyor. Ama bu konuda en iyi puanı yüksek kabzası ve en seçkin Türk cevizinden yapılma Roco grips tırtıllı kabza kapaklarıyla Samp;W alıyor. Bu silahın kabza ön yüzü (front strap’ı) yüzeyindeki tırtıllar şarjörün önündeki pad ile birleşiyor ve kabzaya çok estetik bir özellik ve fonksiyonellik katıyorlar.
KUMANDALAR
Tabancalarda beş farklı şarjör çıkarma mekanizması gördük: Bunlardan biri ADC’nin mantar şeklinde çıkıntılı ve her iki taraftan temaslı şarjör düşürme düğmesi (silahın sahibi solak). İkincisi 1911 modellerinin çoğunda (Colt, Ed Brown, Kimber, Samp;W, STI) bulunan yüzeyi tırtıllı tipte klasik bir düğme. Üçüncüsü sadece dikey çentikleri olan tipte (Remington, Sig Sauer, Tanfoglio, Wilson). Dördüncüsü hafif delikli tipte olan, sonuncu şarjör çıkarma düğmesi ise Infinity’de bulunan delikli ve daha büyüklerini takmak için diş açılmış tipte olan. Bu sonuncu düğme tipi ile ADC’ de bulunan şarjör düşürme düğmesinin bütün başparmak tipleri için en uygun olanı olduğunu düşünüyorum. Her iki taraftan kumanda edilen manuel emniyetler hiç kuşkusuz tek taraflı olanlardan daha çok tercih ediliyor. Çünkü pek çok kere gördük ki, olanlar atıcılar zayıf elleri ile atış talimi yaparken farkında olmadan manuel emniyeti devreye aldıktan sonra başparmakları kumanda manivelasını bulamadığından bunu yeniden açmak için çok zaman kaybediyorlar. İki taraflı emniyet tertibatı Kimber, R1 ve Spartan’da yok. Wilson’un ürettiği tabancalarda iki taraflı emniyet tertibatı kullanmaması çok nadir görülen bir olay, Remington ve Spartan’da ise normal bir uygulama. Hem sağ hem sol taraftan kumanda edilen bir emniyet mandalı yaklaşık 60 Euro; buna mahmuzu uzatılmış bir kabza emniyeti (o da 60 €) ve hafifletilmiş bir horoz (yaklaşık 70 €) eklerseniz, fiyat bir anda şişiveriyor.
İkili emniyet tertibatı içinde hoşumuza gitmeyen Colt XSE Match’inki oldu, zira gizli taşıma amaçlı bir silahta emniyet manivelalarının şekli ve çok çıkıntılı olması sanki silaha uyum sağlamamış. Bu silahın hold open manivelası (yada sürgü tutuma mandalı) için de aynı şeyi söyleyebiliriz. Büyütülmüş olmasına rağmen işlevsel ve sürgüyü kaparken hızlı olan tek mandal Witness’inki. Diğerlerinin hepsinde sökme mandalı aşağı yukarı geleneksel tipte ve farklı malzemelerden yapılmış: Bu mekanik aksamlarla ilgili doğru bir değerlendirme yapmak, ancak bunlarla ilgili zamana yayılmış çok sayıda deneme yaptıktan ve sağlam olup olmadıklarını tespit ettikten sonra bir hüküm vermekle mümkün olabilir. Bu arada şunu da hatırlatalım ki, sürgü tutma mandalı kullanılan çeliklerin kalitesi sayesinde geçmişe oranla artık çok daha seyrek kırılabiliyor. Kaliteli bir sürgü tutma mandalı 60 dolar civarında ve bu da düşük fiyat yelpazesindeki bir silahın maliyetinin aşağı yukarı %8’ine denk düşüyor.
Test ettiğimiz Tanfoglio tabancadaki kabza (sırt) emniyeti maalesef tatminkâr sonuç vermedi. Rahat şekilde devreye alınamıyor ve sadece eli büyük atıcılar için dizayn edilmiş gibi. Muhtemelen üçlü yaprak yayın gerektiği gibi ayar edilmemiş olmasından kaynaklanan bu tutukluk deneme atışlarında bazı atıcılara sorun yarattı. En güzel kabza emniyetleri, biraz dışa çıkık olsa da Sig Sauer’de kullanılan ile, Ed Brown ve Infinity’de kullanılan yatay çentikli olanlar. Eli adeta biraz ısıran Remnigton’unki hariç, diğer bütün kabza emniyetlerinin mahmuzu eli saracak ve horozdan koruyacak şekilde gayet iyi dizayn edilmiş. Colt ve R1’in kabza emniyetleri çok düz ve kabartmasız, Kimber’inki ise neredeyse fark edilmeyecek gibi. Diğer silahlarınki az çok irice ve çıkıntılı.
TETİKLER VE TETİK MEKANİZMALARI
Yuvasında fazla boşluk olan gevşek bir tetikle hafif ve net bir tetikleme nasıl bağdaştırılabilir? Bu ikisi birbiriyle uyuşmayan özellikler, aynen yerine iyi oturtulmuş bir tetiğin, sert ve duraksamalı çalışan bir tetik düşürme mekanizmasıyla uyuşmadığı gibi. Zaten profesyonellerin yeteneği de bu iki öğeye süreklilik kazandırmaktan, yani horoz yayı (main spring) ağırlığı, temas yüzeyleri (horoz ve tetik tulumbası “sear”) ve üçlü yaprak yay arasındaki etkileşimi optimize etmekten ibarettir. İşaret parmağının tetik üzerindeki temas yüzeyi rahatsız edici değil, rahat ve güvenli bir yaslanma sağlayacak profile sahip olmalıdır. Ed Brown’daki tetik temas yüzeyi o kadar keskin ki, silahı bize emaneten veren sahibi Alberto Corsi, belli sayıda atış yaptıktan sonra parmağımızı kanatabileceğimiz uyarısında bulunmak zorunda kaldı. Ben belki de işaret parmağım yıllardır yapılan atışlar neticesinde nasırlaşmış olduğundan bu sorunu yaşamadım, ama başkaları sürprizle karşılaşabilir. Son zamanlarda bütün tetikler hafifleştirildi ve en sıradan modellerde bile alüminyumun yerini plastik aldı. ADC ve STI’nin tetikleri de böyle (Roberto Dallera her tipte tetik kullanıyor). Plastik tetiklerde parmak temas yüzeyi kaydırmaz özellikte ve tetik çekme gücü fazla değil. Buna rağmen ben metal tetikleri tercih ediyorum. Bence hem daha estetik görünümlüler, hem da daha sağlammış hissi veriyorlar. Üreticilerin büyük çoğunluğu alüminyum tetik kullanıyor. Bunlar hafif olsun diye üzerleri delikli ve içbükey temas yüzeyleri çizgili. Samp;W özel alaşımlı metalden üç delikli tetik monte ediyor. Infinity’nin kısa tetiği değiştirilebilir tipte, süper hafif, ama dikey çentikleri yok. Sig Sauer deliksiz tipte, yani içi dolu ve hafifletilmemiş tetiği tercih etmiş; biraz retro bir stili yansıtıyor ve P210 modelinin tetiğine benziyor. Bütün tabancaların tetik yolu sonu ayar vidası mevcut, zaten bu eleman seri atışlarda tetik yolu sonu ayarı yapabilmek için olmazsa olmaz bir parça.
Yaptığımız tespitlerde en hafif tetik ağılığı Infinity’de (1200 gram). Onu hemen ADC takip ediyor (1250 gram). Sadece ağırlık olarak değil tetik ezerken de en iyi sonucu bu ikisi verdi ve zaten hedefe isabet oranları da bunu kanıtladı. Wilson (1500 gram) ve STI (1600 gram) tetik ağırlıkları, bu tabancaların tetik mekanizmaları çok iyi çalıştığından kendilerini hissettirmediler. Kanaatimizce, nişan alarak yapılan atışlarda bile eğer birinci kademe tetik ezme mesafesi ile tetik boşluğu kısa ise, 2000 grama kadar tetik ağırlığı sorun yaratmıyor. Spartan’ın tetik çekme ağırlığı 2100 grama ulaşmakla birlikte, bu tabancayla hedefe isabet açısından tatminkâr atışlar yapılabiliyor. Test ettiğimiz Kimber ise bu açıdan biraz farklı: Tetik sistemi hassas, ama biraz fazla sert çünkü denediklerimiz içinde en ağır tetik çekme yükü bu tabancadaydı (2450 gram).
Colt’un tetik ağırlığı biraz daha az (2200 gram), ama hassas olmadığından büyük bir konsantrasyon gerektiriyor ve match grade namlunun üstün özelliklerini biraz heba ediyor. Tetiğin ağırlığı otomatik iğne emniyetinin mevcut oluşundan da kaynaklanıyor olabilir ve zaten bu mekanizma ile donanımlı olan tabancaların (Colt, Kimber, Remington, Sig Sauer ve Samp;W) tetik çekme ağırlıklarının daha fazla olması tesadüf değil. Tetik erişim mesafelerini (trigger reach) ölçtüğümüzde aralarında minimum farklar olduğunu gördük. 67 (kısa tetikli R1) ile 73 mm (Colt ve Kimber) arasında değişen tetik erişim mesafeleri, herhangi bir 1911 modeli üzerinde işaret parmağı uzunluğunun herhangi bir etkisi olmadığını gösteriyor, çünkü her halükârda tetiğin kabzaya olan mesafesi 70 mm civarında kalıyor.
Bir modelden diğerine geçerken silahı yadırgamama hissi özellikle yüzün üzerinde atış yaptıktan sonra daha da belirginleşiyor ve üstte açıkladığımız bitiş işçiliği farklılıkları olmasa neredeyse silah değiştirildiğinin farkına varılmıyor. Zaten bu da 1911 modelinin ayırt edici özelliklerinden biri. Tetiği çekme ve bırakma mesafesinin darlığı 230 grain FMJ fişeklerle çok kısa süre içinde mükerrer atış yapabilmenizi sağlıyor.
NİŞAN DÜZENEĞİ
Gez-arpacık sistemi hakkında aslında bahsedecek çok fazla bir şey yok, zira tabancaların hepsinde bunlar çatal şeklinde ve sürgü üzerine monte edilmişler. Bazılarında (Tanfoglio, Ed Brown ve Remington) daha iyi tutuş sağlayan tespit pimi mevcut. Nişan elemanlarının boyutları da aşağı yukarı aynı, sadece form ve referans noktaları olarak bazı farklılıklar söz konusu.
Samp;W’nin fiber optik arpacığında fiberin iki tutuş noktası var: Bu haliyle biraz fazla kırılgan gözükse de, geniş ışık aralığı ile atıcının gözüne iyi oturuyor. STI Spartan da fiber optik arpacık kullanmış. Üç sağlam noktadan tutturulan bu arpacık iki küçük ışık boşluğuna sahip. Benim kanaatimce bunlar ne IPSC atışları ne de nişan alarak yapılan atışlar için en uygun sistem sayılmaz, zira poligonda gün boyu değişebilen ışık koşulları fiberin özellikle uzun mesafe atışlarda sabit şekilde ışık sağlamasına engel oluşturabilir. Kısa mesafe atışlarında ise hızlılık kazandırdıkları kesin.
Remington ve Sig Sauer arpacığın tam ortasına beyaz bir nokta yerleştirmişler ve kanaatimizce bu da tartışmaya açık bir uygulama, çünkü en iyi referans nokta bizce arpacığın bordürüdür (kenarıdır), yani içindeki herhangi bir nokta değildir. Benim şahsi görüşüme göre siyah renkte olan ve antiröfle (ışık yansıtmayan) matlaştırma uygulanmış arpacıklar, yada yüzeyi göze doğru hafif eğimli olanlar gerek indoor gerek outdoor atışlarda en iyi çözüm. Bu nedenle bu konuda olumlu notu ADC, Kimber, Tanfoglio ve Wilson’a, en yüksek puanı ise orantısal ışık boşluğu en iyi arpacığa sahip Infinity’ye veriyoruz. Competition’ın nişangâh sistemi hedef tahtasında en iyi atış sonuçları almamıza katkıda bulundu. Ed Brown’ın trityumdan üretilmiş pahalı gezleri IPSC atışlarında herhangi bir avantaj sağlamıyor. Test ettiğimiz oniki tabancadan sekiz tanesinde Bo-mar, Lpa veya benzeri tipte ayarlanabilir gez sistemi mevcuttu. Anti-röfle matlaştırma uygulanmış, yükseklik ve mesafe ayarı yapılabilen bu nişan düzenekleri diğerlerine oranla bir tercih unsuru oluşturuyor. Nadiren öndeki pim kırılabiliyor ve bazen de titreşimden dolayı iç tespit vidalarının gevşemesinden dolayı gezde yana kaymalar olabiliyor. Bunun için periyodik bakım ve bazen de vidalara loctite türü sabitleyiciler sürmek gerekiyor.
Ed Brown trityumlu gezinde referans noktaları kullanmış ve boyutları nispeten küçültmüş. Sadece yatay ayarlanabilme özelliği bazı sorunlar yaratıyor ve örneğin hedef tahtasını yirmi otuz santim kadar yukarı kaldırdığınızda tam bir ayar yapamıyorsunuz. Remington ise söylediğimiz gibi 100 yıl önceki dizaynına sadık kalarak sabit bir nişan düzeneği kullanmış. 25 metre mesafeli atışlarda geze yatay bir ayar yapılması gerekiyor. Biraz aşağı doğru atış yaptığından bu sorunu çözmek için daha alçak bir arpacık monte etmek lazım. Sig Sauer’in gezi daha değişik ve hoş bir forma sahip. Yanlarında hafif bir pürüz verilmiş yüzeye sahip, üst kenarları ise kütleştirilmiş. Yükseklik ayarına sahip olmasa da yine de çok iyi bir gez-arpacık ayarı yapmayı başardık. Bunun üzerindeki beyaz referans noktaları da daha önce söylediğimiz gibi dikkati dağıtarak yarar yerine zarar veriyor. Samp;W’nin küçük boyutlu gezinde kırmızı renkte iki fiber nokta yer alıyor, yükseklik ve yatay ayar da yapılabiliyor. Bu tabancanın gezi onbeş yirmi atıştan sonra gevşedi ve vidasını sıkmak zorunda kaldım. En hoşuma giden gez önde yuvarlatılmış kenarları ve geri çekilmiş gövdesiyle Wilson’unki oldu.
SÜRGÜ VE GÖVDE-SÜRGÜ TOLERANSLARI
IPSC sürgünün hafifletilmesine yönelik uygulamaları yasaklıyor. Open Division ve Steel Challenge yarışmalarından kullanılacak silahlara döngüsel hız kazandırdığı gerekçesiyle bu uygulamalar uzun süredir yasak. Tabii bunun genelde ağır mermiler kullanan ve namlu süresi oldukça uzun olan .45 ACP’ ye uygun olup olmadığı tartışılır. Sürgünün ağırlığı namlunun şahlanmasını sınırlıyor ve daha da önemlisi açılma ivmesini yavaşlatarak çok hafif silahlarda atıcının bileğinde hissedilen burulma etkisini azaltıyor. Örneğin Samp;W diğerleriyle aynı ağırlıkta sürgüye sahip olmasına rağmen, bu silahla ateş ederken bu “burulma” efektini bileğimizde hissettik. Infinity ise çok hafif bir yay ve hafif bir sürgüye sahip olmasına rağmen bu efekti yaratmadı. Ama bunun bir nedeni var: Kronometrede “Accuracy enhancing technology” namlu diğerlerine oranla çok daha yavaş kaldı ve en hızlı olan STI Range Master II’nin namlusuna oranla tam 21 m/saniye ve 16 power factor puanı kaybetti. Yivler neredeyse tamamen düz ve geleneksel 1/16” hatveden oldukça uzak; böylelikle burulma etkisini sıfırlıyorlar ama dinamik atışta power factor’e erişim için çok önemli olan hızdan fedakârlık edilmesini gerektiriyorlar. Bu oniki tabancanın sürgüleri 395 gram (Ed Brown ve Remington) ile 355 gram (Infinity) arasında değişiyor. Infinity tungsten madeninden imal edilmiş çok ağır bir icra miline sahip.
Sürgüyü kurmak için arka tarafına açılmış kertiklerin sayısı sadece 16 adet ve ayrıca incecik olduklarından, eğer icra yayı çok hafif olmazsa, tabancanın sürgüsünü seri şekilde çekip kurmak bir hayli zor hale gelecek. ADC ise kurma kertiklerinde tasarrufa kaçmamış, Les Baer sürgünün hem ön hem arka tarafında bolca bulunuyorlar. Sig Sauer üzerindekiler de dalgalı dizaynlarıyla hem ilginç hem de işlevsel. Ed Brown, Remington ve Tanfoglio kurma kertiklerini sürgünün sadece arka kısmına yerleştirmişler. Diğerlerindekiler ise, Spartan hariç aşağı yukarı geleneksel tipte. Spartan’ın kertikleri geniş kanallı ve estetik açıdan şık değil, ama işlevsellik açısından verimli.
Bu tabancalar içinden en pahalı olanlarda sürgü-gövde birleşim noktaları sıfır toleranslı, hatta öyle ki Ed Brown (normalden daha uzun dust cover’e sahip) ile rodaj yapmadan atış testine geçmemiz mümkün olmadı. Bunda kılavuz kızaklar üzerindeki koruyucu

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here