Dünyadaki hangi sektöre bakarsanız bakın, maliyetleri aşağıya çekerek rakiplerine karşı pazarda avantaj yakalamaya çalışanların, istisnasız standartlaşmaya bağlı seri üretime yöneldiğini görürsünüz.
Bu silah sektöründe de aynı. Ne var ki, en az masrafla en fazla verim elde etmeyi amaçlayan bu yönelim, iki önemli aksaklığa yol açabiliyor. Birincisi en az masraf adına kaliteden verilen ödün, diğeriyse seri üretimin yol açtığı tekdüzelik. Başarılı üreticiler, bu çelişkili durumun yol açtığı bataklığa saplanmamak için birbirinden farklı iki yola başvuruyor. Birincisi kaliteyi yukarı çeken sıkı bir kontrol mekanizması, diğeri ise standart dışına çıkan bilinçli sapmalar. Peki, endüstriyel üretimin ve fiyat rekabetinin doruk noktasına eriştiği günümüzde standart dışı el yapımı “zarif” bir silah yapıp başarılı olabilmek mümkün mü? Gerekli bilgi, deneyim ve kapasiteye sahip bilinçli ellerle elbette mümkün! Piotti kardeşler, bu standart dışı sapmanın en güzel örneğini gerçekleştirenlerin başında geliyor. Endüstriyel üretimden çıkmış yarı otomatik bir tüfek olan Benelli Executive modelini kişiselleştirmek için yola çıkan Piotti kardeşler, yüksek işçilik kalitesi, estetik zevki, küçük ayrıntılara gösterilen özen ve hastalık derecesine varan mükemmeliyetçilik ile bir silahın değerine değer katabilmenin nasıl mümkün olduğunu gösteriyor.
Hedef kitlesi küçük de olsa el işçiliğini ön plana çıkaran kişiselleştirme, farklılaşma arayışında olanlar için küçük ama oldukça değerli bir alan açarken, Sabatti firması .410 çapa sahip yeni çiftesi Mini Ranger ile farklı bir kategorinin kapılarını açıyor. Güme avlarından hoşlananlar veya genel anlamda hafif silahla av yapmayı sevenlere hitap eden Mini Ranger, daha şimdiden küçük çaplı silahlar müsabakalarında ardından çokça söz ettireceğe benziyor.
Farklılaşma arayışının başarılı olabilmesi için çok köklü değişiklikler gerekmiyor, bazen küçük ama akılcı bir değişiklik, yepyeni ufuklar açabilir. Kabzayı daha iyi kavrama ve dolayısıyla daha iyi kontrol sağlama amaçları doğrultusunda başparmak deliği bulundurma özelliğine sahip dipçikler son yıllarda Amerika’da av silahları arasında giderek yaygınlaştı. Birkaç yıldan beri Avrupalı ü reticilerde bu tip bir dipçik yapısına ilgi göstermeye başladılar. İşte onlardan biri Saurer’in amiral gemisi sayılan 202 bolt-action modelinin Synchro XT versiyonu. Tabanca pazarına baktığımızda ise birkaç yıldan beri mikro kompakt yarı otomatik tabanca ü reticileri arasında göze çarpan bir arayış dikkati çekiyor. Bu arayış; kompaktlık, hafiflik, fişek yatağı ve atış hacmi arasındaki en iyi orantıyı yakalayabilme olarak tarif edilebilir.
İşte bu arayışa yanıt veren bir silah bu ay sayfalarımızdaki yerini alıyor: 9×21 çapında fişek yatağıyla donatılmış olan Ruger LC9 modeli. Armi e Tiro Türkiye, dünyadaki gelişmeleri ve yenilikleri yukarıdaki satırlarda yer alan benzer örneklerle aktarmaya devam ederken cepte taşınan ilk Mauser gibi tarihin sayfaları arasında kendine yer bulan kimi silahları da su yüzüne çıkarıp anıları canlandırıyor.
Armi e Tiro… Hobiden daha fazlası!