.223 Remington Kalibre Schmeisser Ultramatch

Alman malı bu AR15 klonu geçtiğimiz yüzyılın en ünlü Alman silah tasarımcılarından birinin adını taşıyor.

İmalatına gereken özen gösterilmiş olan bu silah, farklı ağırlıkta mermilere iyi uyum sağlayan 9 inç hatveli

Lothar Walther namluya sahip. Ama mil-spec silahların ölçülerine uymayan bazı özellikleri olduğunu belirtelim.Schmeisser adı akla hemen ünlü Alman silah tasarımcısı Hugo Schmeisser’i getiriyor: 1945 yılına kadar Almanya’da çalışan ve daha sonra dahiyane fikirleri nedeniyle Sovyetler Birliği tarafından “kapılan” bu tasarımcı, orada ilk saldırı tüfeği 8×33 çaplı MP33-STG44 gibi unutulmaz bazı hafif silahlar geliştirmişti. Ayrıca Sovyetlerle AK-47 modelinin geliştirilmesi için sıkı bir işbirliği yapmış, özellikle bu modelin etüt aşamalarına ve sac baskısında kullanılan imalat tekniklerinin optimize edilmesine büyük katkı sağlamıştı.

Bunlardan başka Schmeisser daha birçok tabanca ve Gatling silahı gibi hafif silahların projelerini geliştirdi. Belki de yaptığı zoraki göç nedeniyle tarihte hiçbir zaman hak ettiği yeri alamadı. Sadece geçtiğimiz günlerde onun adını tekrar akla getirecek bir gelişme yaşandı ve ünlü silah firması Waffen Schumacher’in sahipleri Andreas Schumacher ile Thomas Hoff Almanya’da üretilen AR15 serisi silahların imajını parlatmak için akıllı bir marketing hamlesiyle Schmeisser adını gündeme getirdiler. Halen Avrupa’da AR15 serisinin ABD’li orijinallerine az ya da çok benzeyen klonlarını montaj sanayi kapsamında üreten firmaların sayısındaki artış devam ediyor ve Astra, Nuova Jager gibi firmalara birkaç yıldan bu yana Schmeisser markası da eklendi. Bu durumun kökeninde AR10 veya AR15 klonlarının ihracatı konusunda ABD’de yürürlükte olan yönetmeliklerin de etkisi var ve söz konusu yönetmelikler bu işin ticaretini yapan birçok firmayı ABD yetkili mercileri ve üreticileriyle boğuşmaktansa, bu türden silahları Avrupa ya da Doğu Avrupa ülkelerindeki montaj sanayinden tedarik etme yoluna itmiş durumda.

Ben şahsen IWA fuarındaki Waffen Schumacher standına yaptığım periyodik “ziyaretler” sayesinde Schmeisser firmasının üretim konusunda gösterdiği gelişmeleri bizzat izledim ve ürünün ilk serilerine kıyasla şimdikilerin kalitesindeki önemli yükselişe tanık oldum.

Montajı Almanya’da yapılmış, Lothar Walther yapımı namlu donanımlı, efsanevi Schmeisser adını taşıyan kaliteli bir AR15 klonu.

MEKANİZMASI

Aslında elbisenin altında yeni bir şey yok: 1960 yılından beri askeri ve sivil silahlar denilince ilk akla gelen (en azından Batıda!) klasik Stoner mekanizma yeniden karşımızda. Sadece daha sportif bir kullanım amacıyla projeyi optimize etmeye yönelik ufak tefek değişiklikler var. Gerek üst gövde gerek alt gövde havacılıkta kullanılan 7075-T6 hafif alaşımlı metalden üretilmiş. Dövme tekniğiyle elde edilen yarı mamullerden üretilen bu parçalar daha sonra sayısal kontrollü tezgahlarda işlenmişler.

Avrupa’da aynı tipte üretilen benzerlerine kıyasla birçok bileşenin imalat kalitesinde belli bir özen göze çarpıyor ve kabzanın tespit vidasının yuvasındaki dişlerin hatve oranı ve dış yüzey işçiliği gibi ABD sivil mil-spec standartlarını tam yansıtmayan birkaç küçük ayrıntının dışında, bu yarı otomatik karabinanın montaj işçiliğindeki kalite gerçekten takdir edilecek düzeyde.

1. Kumandalar gövdenin sol tarafında. Silahın yüzey işçiliği oldukça iyi, sadece iki kademeli tetik biraz fazla ağır ve ikinci kademede hafif bir tutukluk var.


2. Stoner mekanizma aslına sadık kalarak bu silaha yansıtılmış. Resimde sürgü üzerinde Schmeisser yazısı görülüyor.


3. Silah, dairesel butona sahip sessiz düşürme donanımlı üretiliyor.


4. Dipçik sabit A2 tipinde, temizlik aksesuarlarının koyulduğu bölmeye bir kapakçıkla erişilebiliyor. UTG yapımı kabza anatomik ama sadece sağ elini kullananlara uygun.

Silahın dış yüzeyleri anodize edilmiş, mat siyah bu yüzeyler aşınmaya karşı dayanıklılıkları yanı sıra, görsel açıdan da hoş ve etkileyici. Silahın çalışma sistemine gelince, direkt gaz kullanımı felsefesi çerçevesinde namlunun tam yarısına isabet eden kısımda bir gaz girişi bulunuyor ve ateş edilince ortaya çıkan gazlar buraya bağlı olan küçük borudan sürgü yatağına aktarılıyorlar. Gazların ince boru üzerine yaptıkları itiş etkisiyle sürgü geriliyor ve eksantrikli bir profil sayesinde sürgü kafasını dönmeye zorluyor. Dönen kafayla birlikte yedi adet kilit takozu yuvalarından ayrılmış oluyor. Sürgünün geriye doğru hareketinin doğurduğu kinetik enerji kovanın çıkartılmasını ve fırlatılmasını sağlıyor. Stoner sisteminin özelliği, bu tip bir mekanizmanın bütün bileşenleri namluyla aynı eksendeki düz bir çizgi üzerinde hareket ettirmesi ve bu şekilde atış sırasında silaha rahatsızlık veren her türlü burulma, sarsıntı ve titreşimin elimine edilmesi. Bu projeyi isabet hassasiyeti yüksek silahlar için ideal yapan etkenlerden biri de, namluya bağlı herhangi bir piston veya kurma kolunun bulunmayışı. Nitekim gaz borusu stabil şekilde sadece gaz odaıcığına bağlanmış durumda; üst gövdenin üst kısmında ise kendine ait bir yatak içine yerleştirilmiş olduğundan, muhtelif parçalardaki ısı genleşmelerinden kaynaklanan burulma ve gerilmelerin yok edilmesi amacıyla ileri-geri yönde maksimum hareket serbestisine sahip. Bu sayede Ultramatch namlu aynen atıcılıkta kullanılan bir sürgülü karabinada olması gerektiği gibi tamamen oynak bir yapıda. Yine silahın balistik performansını yükseltmek amacıyla, Schmeisser bu tüfeği hafif alaşımlı metalden yapılmış bir gaz odacığı ile donatmak istemiş. Bu parça namluya üç adet dişli pimle tutturulmuş ve bu pimler onun yerinde sabit olmasını sağlamakla birlikte, yivli namlunun titreşim hareketine herhangi bir etkileri yok. Montajı Almanya’da yapılan silahların birçoğunda olduğu gibi, bu silahın namlusu da Lothar Walther üretimi ağır profilli müsabaka tipi yivli borudan oluşuyor. Namlu profili öne doğru incelen silindirik yapıda, fişek yatağına isabet eden noktada çapı 25 mm olarak başlıyor, kundağa denk düşen bölümden gaz odacığına kadar olan kısımda 24,3 milimetreye düşüyor, namlu ağzına gelindiğinde ise çap 23,5 mm oluyor. 20 inç uzunluğundaki namluya9 inç hatveli altı adet yiv açılmış, namlu ağzında ateş gizleyici var. Ön kundak namludan bağımsız tip olarak bilinen free-floating tipi multirail (çok kızaklı) türlerden ve UTG firması tarafından Schmeisser için üretilmiş. UTG firması aynı zamanda kauçuktan yarı anatomik kabzanın da üreticisi; yüzeyi portakal kabuğu dokulu kabza estetik açıdan mükemmel sayılmasa da, yeterince konforlu olduğunu söyleyebiliriz. Kabzanın tek problemi asimetrik oluşu, yani sadece sağ elini kullanan atıcılara uygun.

Her halükarda kabzanın özel profili sayesinde atıcı tetiğe rahat şekilde uzanabiliyor, kabzanın sağ tarafındaki çıkıntı işaret parmağının tetiğe doğru pozisyonda oturmasına yardımcı oluyor. Silahta beğenmediğim elemanların başında gelen ise tetik oldu, zira özel amacı sportif atıcılık olan bir karabinada bu kadar fazla bir tetik düşürme ağırlığı, dengesiz bir yük dağılımı ve yeterince akıcı çalışmayan tetik yolu doğrusu iyi bu unsurların iyi hesaplanmadığını gösteriyor. İki kademeli çalışan tetiğin saptadığımız düşürme ağırlığı 2.825 gramdı. İkinci kademede ayrıca hafif bir tutukluk fark ettik. Tetiğin akıcılığı da, müsabaka sınıfına dahil olmayan silahlarda yaygın şekilde kullanılan tek kademeli standart tetiklerle kıyaslanırsa, yetersiz diyebiliriz. Yine de test sonunda, yani 200 adetten fazla mermi yaktıktan sonra, tetiğin ikinci kademesindeki tutukluğun ortadan kalktığını belirtelim. Silahta kullanılan tetik mekanizması ayarlanabilir tipte olmadığından, al t gövdenin standart ölçülerinden yararlanarak yan sanayide rahatça bulunabilen ayarlanabilir tipte bir tetik monte etmek mümkün.

1. Kabzanın kayma önleyici dokusu ve kapaklı aksesuar bölmesiyle ayrıntılı resmi görülüyor.


2. Gaz odacığı üç adet dişli pimle sabitlenmiş durumda ve olası bir arpacık montajı için düşünülmüş Picatinny kızağın bir kısmını barındırıyor. Çok kızaklı el kundağı aynı zamanda ısı dağılımını kolaylaştırmak için bir hayli hafifletilmiş. Arada paslanmaz çelikten gaz borusu görülüyor.

TEST ATIŞLARIMIZ

Silahın tetiğinin üstte belirttiğimiz özellikleri her halükarda Carpi (Modena) poligonunda soğuk bir kış günü gerçekleştirdiğimiz atış testlerini olumsuz etkilemedi. Atışları yapmadan önce Schmeisser karabinayı Sightron SIII 8-32×56 mm çok iyi bir dürbün ve Harris bipod (çift ayaklı) sehpa ile donattım. Destek sehpasını adaptörü vasıtasıyla kundağın altındaki kızakta yer alan noktaya monte edebiliyorsunuz. Silahın dengesini ve reaksiyonlarını gerçek koşullarda test edebilmek amacıyla atışları yaparken arkadan destek kullanmadım. Test sırasında hem piyasada satılan hem de kendi doldurduğumuz oldukça farklı yapıdaki fişekleri kullandım. Piyasa işi mühimmat olarak 3.37 ve 4.47 gramlık Sierra MK HPBT çekirdek yüklü Sellieramp;Bellot fişekleri, özel dolum mühimmat olarak da Samp;B kovan, CCI small rifle kapsül, 3.30 gram HPCE Lapua çekirdek, 3.37 gram HPBT Sierra çekirdek, 3.43 gram HPBT Sierra çekirdek, 3.89 gramlık HP Hornady çekirdek, 4.47 ve 4.99 gramlık HPBT Sierra Mk çekirdek ve N133, N135, N140 Vihtavuori barut doldurduğumuz fişekleri kullandım.

Silahın ayarlarına kabaca bir göz gezdirip sıradan FMJ çekirdekli birkaç fişek yakarak bazı ayarlar yaptıktan sonra, piyasa işi Sellieramp;Bellot fişeklerle 100 metreden beşer atışlık seriler gerçekleştirdim. Dürbünün agrandizör ayarını 36 olarak yaptıktan sonra , 3.37 gram Çek malı match(müsabaka sınıfı) fişeklerle her seferinde çok iyi grupmanlar elde ettim ve tamamı yarım moa içindeki grupmanların çapları 14-15 milimetreyi aşmadı. 4.47 gram çekirdekli fişeklerle grupman çapı 20 mm civarında oldu. Bu ilk deneyimden çıkardığım sonuç, test ettiğim silahın namlusunun hafif gramajlı çekirdek yüklü fişeklere daha iyi uyum sağladığı yönünde. 4.47 gram orta-ağır match çekirdeklere kıyasla hafif olanlarla daha isabetli atışlar yapılıyor. Bununla birlikte, Cutting edge (hedefte düzgün kenarlı delikler açan keskin halkalı) 3.30 gram Lapua çekirdekli fişeklerle umduğum isabetleri sağlayamadım. Buna karşın 3.37 gram Sierra çekirdeklerle kendi doldurduğumuz mühimmat diğer özel dolum mühimmat arasında tüfeğe en iyi uyum sağlayan oldu ve birçok defa piyasa işi fişeklerle elde ettiğim isabet yüzdelerinin aynılarını yakaladım.

1. İç çapı 23,5 mm olan namlu ağzı darbelere karşı koruyucu ankastre burç donanımlı


2. Tetik grubunun yuvası standart ölçülerde olduğundan bu tüfeğe uygun match ürünlerle tetik mekanizması değiştirilebilir.


3. Polimer malzemeden yapılmış şarjör Cip ölçülerine sıkı sıkıya uyuyor ve bazı fişekleri sıkıştırıyor. O nedenler yan sanayide satılan sac malzemeli şarjörler özel dolum fişeklere daha uygun.


4. Resimde icra yayı ile kılavuz tüpü alt gövdeden dışarı çıkarılmış halde görülüyor.

Yassı tabanlı 3.34 gramlık Sierra çekirdeklerle de istediğim verimi elde edemedim, aynı çekirdeğin 3.37 gram olanı daha iyi verim verdi, çünkü belki de çekirdek tipindeki farklılık nedeniyle ilkinin namludan çıkış hızı daha düşük oldu. Mühimmat gramajında giderek yukarı çıktığımda, 3.89 gram Hp Hornady çekirdekli fişeklerle de iyi netice aldığımı söyleyebilirim. Bu da yassı tabanlı olmasına rağmen grupman çapları hep 20 milimetrenin altında kaldı. Silaha göre “biçilmiş kaftan” diyebileceğimiz derecede uygun mühimmat kullanılması halinde çok daha iyi sonuç alınması mümkün. İyi netice aldığım diğer bir mermi 4.47 gram Sierra oldu; bu çekirdeği özellikle 1.51 gramlık N135 barutla kullandığımda dörtte bir moa derecesinde grupmanlar elde ettim, ama fişekle silahın uyumu maksimum sayılmazdı. Kısaca özetlersek bütün grupmanlar bir moanın altında kaldı, ama bir kez daha tekrarlamam gerekirse, Ultramatch için özel olarak geliştirilmiş mühimmat kullanılırsa çok daha yüksek isabet sağlanır. Benin genelde kullandığım başka bir kombinasyon da 4,99 gram HPBT Sierra Matchking çekirdekle hazırladığım ve genelde AR15 serilerine çok iyi uyum sağlayan bir mühimmat. Ama bununla grupmanlarda 22 mm altına inmem pek mümkün olmadı. Sanırım bunun nedeni 4,99 gramlık çekirdeğin uzunluğunun 9 inç hatve için tam sınırda bir uzunluk olması.

VERİMDE İSTİKRAR

Beni her halükarda en çok etkileyen şey silahın verimlilikte gösterdiği istikrar oldu, zira aynı mühimmatı kullanarak ister soğuk namluyla, ister 20 ya da 30 el sonra “ısınmış” namluyla yaptığım bütün atışlarda grupmanlar birbiriyle neredeyse aynıydı. Diğer bir istikrar göstergesi, ilk fişeğin hedefe düştüğü nokta ile son fişeğin düştüğü noktanın hep grupman içinde kalmasıydı.

Silahın ateşe verdiği reaksiyonlar gerek ağır Lothar Walther namlunun katkısıyla, gerek direkt gaz kullanım sisteminin etkisiyle hep yumuşak oldu. Dolayısıyla silahı gerektiği gibi sağlam kavrayıp dürbünle nişan aldığınızda, merminin hedefte değdiği noktayı “gerçek zamanda” izleyebiliyorsunuz. Kovanlar üzerindeki iğne izleri güçlü ve merkeziydi, kovan çıkartma ve fırlatma işlemleri ise her zaman sorunsuz gerçekleşti.

Silahın Ultramatch konfigürasyonunda 20 inç (508 mm) uzunlukta Lothar Walther namlu ve oynak tipte çok kızaklı kundak var. Test ettiğimiz örnek ayrıca Sightron SIII dürbün ile donatılmıştı.

Fişek yatağı gereken özen gösterilerek imal edilmiş olduğundan, boş kovanlardaki deformasyonlar da asgari seviyedeydi. Ne yazık ki Doğu Avrupa ülkelerinde üretilen polimer şarjörler Cip tarafından belirlenen maksimum uzunluğu çok az geçen mühimmatla bile düzgün iş göremiyorlar. O nedenle ben her zaman sac malzemeden yapılmış şarjörleri tercih ettiğimi belirtmek isterim. Her halükarda bu Alman malı yarı otomatik karabinanın gerek çalışma sistemi, gerek güvenilirlik ve gerek isabet yüzdesi açısından çok başarılı sonuç ürettiğinin altını çizmemiz gerekiyor. Schmeisser, Almanya’da sadece montajı yapılmış bir AR15 klonu olsa bile, 300 metre mesafeli müsabakalarda bile iyi sonuçlar alabilecek kapasitede sportif bir silah olduğunu ortaya koydu diyebiliriz.

TEKNİK KART

Tipi: yarı otomatik karabina
Modeli: Ultramatch
Çapı: .223 remington
Spesifik kullanım alanı: Sportif atıcılık
Şarjörü: Dönüşümlü fişek sunan, çıkartılabilir tipte, 5 fişek kapasiteli ve çift sıralı polimer şarjör. Silah 10, 20 ve 29 fişek kapasiteli Stanag şarjörlerle uyumlu.
Tetik sistemi: Ayarlanamayan iki kademeli tetik sistemi (saptanan ortalama tetik düşürme ağırlığı 2.825 gram)
Emniyet tertibatı: Gövdenin sol tarafında emniyet mandalı
Namlu: 20” (508 mm) uzunluğunda ağır tipte Lothar Walther namlu, sağa kıvrımlı altı adet yiv var, hatve oranı 1/9” (229 mm)
Nişan düzenekleri: arpacık montajı için kızaklı gaz odacığı low profile; üst gövdede dürbün ve optik görüş sistemleri monte edebilmek için Picatinny kızak mevcut
Saptanan ağırlığı: Boş durumda 4.192 gram
Malzeme: Alt ve üst gövde 7075-T6 sınıfı hafif alaşımlı metalden, namlu molibden krom alaşımlı çelikten, sürgü yüksek dirençli Krupp çelikten
Yüzey işçiliği: Upper ve lower gövde anodize, sürgü ve sürgü yatağı koyu renk, namlu fosfatlanmış
Vasfı: Av silahı

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here