Seçilebilen iki adet tüp haznesi olan, son derece kopmak ama 14 fişek kapasiteli, dengeli ve güvenilir bir bull-pup pompalı. Aynı eksene oturtulmuş yapısıyla geri tepmeyi yatay yönde dağıtıyor, mükerrer atışları ise yıldırım hızında.
iki adet tüp şarjör sayesinde tam tamına 15 adet 12/70 çaplı fişek kapasitesi; 18,5 inç (470 mm) uzunlukta bir namlu, magnum fişek yatağı, 30 oluklu Piccatinny kızak ve yaklaşık 70 cm boyunda bir cüsse içinde toplanmış 3.300 gram ağırlık. İşte ABD’li üretici KEL TEC firmasının son bull-pup KSG pompalı tüfeğine ait rakamlar.
KSG serisiyle, Cocoa (Florida) merkezli üretici, bu klasik shotgun silahı daha modern detaylarla yeniden yorumlamakta başarılı oldu diyebiliriz, zira pompalı tüfeklerin tipik kolay kullanım ve güvenilirlik gibi özelliklerini muhafaza ederken, yüksek ateş hacmine sahip olmasına rağmen son derece kompakt bir silah tasarlamış.
1. Silahın agresif namlu ağzı ve yan yana yerleştirilmiş fişek haznelerine vidalanmış olan iki adet iri kıyım sökme cıvatası görülüyor.
2. Silahın gövdesini oluşturan kubuz kutusu kalın sac malzemeden imal edilmiş.
3. Nişan hattı uzun bir Picatinny kızaktan oluşuyor, bunun üzerine optik görüş sistemleri monte etmek mümkün olduğu gibi, resimdeki tipte metalik sabit ya da katlanabilir nişan organları da takılabilir.
Bu çerçevede KEL TEC yivsiz taktik silahlar sektörüne de sağlam bir giriş yapıyor ve katalogundaki yivli silahlar serisinin yanına bir de .308 Winchester çaplı KRF Carbine ile KRF Hunter modellerini çağrıştıran 12 numara çarpıcı ve güçlü bir yivsiz model ekliyor.
KSG’yi incelediğinizde KEL TEC teknik ekibinin hem içerik hem de şekil olarak yenilikçi ama işin özüne önem veren bir silah tasarlamak amacıyla yola çıktıklarını anlamak zor olmuyor. Bu konuda giderek daha bilinçlenen ve beklentileri yükselen bir kullanıcı kitlesine sunacakları ilk 12’lik tüfeğin hayal kırıklığı yaratmasına izin vermek istemedikleri belli. Estetik açıdan da çarpıcı olduğunu belirtebiliriz: Köşeli çizgilere sahip bu bull-pup çelik ve polimer malzemenin birlikteliğini göze hoş gelen sert ve saldırgan hatlara dönüştürmüş.
MEKANİZMA
Çok modern bir görünüme sahip silahın bu görüntüsü altında yatan mekanizma aslında geleneksel tipte. Taktik bir silah olması nedeniyle önce güvenilir olması gerektiğinden, oynak tipte kilit takozu donanımlı klasik sürgü kullanılmış. Kilit takozu sürgünün üst kısmından dışarı taşıyor ve kubuzdaki namlu uzantısı içindeki yuvasına geçiyor. Uzantının tavan kısmındaki bu yuva içeri sızabilecek ve silahın kullanım sırasında kapanmasını engelleyebilecek toz, kir, çamur sızıntısı riskine karşı korunaklı. Nitekim KSG özellikle operasyon amaçlı bir görev silahı ve bu nedenle güvenilir olması hayati önem taşıyor. Sürgüye kumanda eden iki adet sağlam kurma kolu kundağa bağlı ve kundağın toplam ileri-geri hareket mesafesinin 104 mm (4 inç) olması silahın tekrarlamalı atışları son derece hızlı ve akıcı gerçekleştirmesini sağlıyor.
1. Sürgü geleneksel tipte sayılır, çünkü kapanma klasik oynak kilit takozuyla gerçekleşiyor.
2. Sürgünün alnında iki “diş” var, bunlar kovan çıkartma ve besleme sırasında doğru pozisyon alması için kovana kılavuzluk yapıyor.
3. Kapanma işlemi sürgünün oynak tipte kilit takozuyla gerçekleşiyor, bu takoz namlu uzantısının tavan kısmındaki yuva içine geçiyor. Bu yuva o kısımda yoğun toz ve kir olsa bile kapanmayı garanti edebilecek şekilde tasarlanmış.
4. Dipçikle bütünleşik polimer blok ve sürgü kılavuzlarından oluşan bütün kaşığın iki kolunu da içinde barındırıyor.
Kurma hareketinin akıcılığı silahın bizi en şaşırtan noktası oldu: Nitekim silah kuruluyken kundağın kilitlenmesi çok daha pahalı silahlarda bile bazen o silahın en zayıf noktası haline dönüşebiliyor. Bu düzenek, silah hedefe yöneltildiğinde zayıf elin bazen kundağı omza doğru itmeye eğilim göstermesi durumunda silahın sağlam şekilde tutulabilmesine yarıyor, ama ben şahsen birçok kere pahalı silahlarda bile atış sonrası kundağın otomatik olarak serbest kalmadığına, özellikle zayıf elin insiyaki çekişi altında kilitlendiğine tanık oldum. Bu durum her zaman mükerrer atışın biraz “sıkıntılı” ya da gecikmeli gerçekleşmesine, dolayısıyla silahın hızının düşmesine neden olmuştur. Ama KSG ile bu durum gerçekleşmedi, geniş ve tutucu yüzeye sahip kundağın da katkısıyla mükerrer atışlar hep son derece hızlı ve akıcı oldu.
Bu kilitleme düzeneği kuvvetli elin işaret parmağıyla tetik köprüsünün önündeki çift taraflı kumandaya müdahale edilerek devre dışı bırakılabiliyor. Bu arada tüfeğin komple çift taraflı kullanılabilir olduğunu belirtelim. Kovan fırlatma penceresi aynı zamanda silahı doldurmak için de kullanılıyor ve buradan tüp şeklindeki iki adet fişek haznesini doldurabiliyor, fişek yatağının dolu veya boş olduğunu görsel olarak ve/veya dokunmak suretiyle kontrol edebiliyorsunuz. Kovan fırlatma penceresi içinde kullanılacak fişek haznelerinden birini seçmeye ve gerekirse fişekleri çıkarmadan sürgüyü hareket ettirme amacıyla beslemeyi kesmeye yarayan mandal (selektör) bulunuyor. Bu kumanda üç pozisyonlu manivela tipte basit ama kullanışlı bir maniveladan oluşuyor: Pozisyonlardan ortadaki beslemeyi kesiyor, diğerleri ise döndürüldüğü yöndeki fişek haznesini seçiyor.
Silahı doldurmak için de doldurulacak tüpü seçmek lazım ve işte bu kolay kullanışlı switch düğmeyi sola döndürünce soldaki, sağa döndürünce sağdaki hazneyi seçmiş oluyorsunuz , ortada tuttuğunuzda her şey kilitleniyor. Üstelik bunu kuvvetli elin başparmağıyla da yapabildiğinizden nişan pozisyonunu terk etmenize gerek kalmıyor. Neyse ki otomatik dönüşümlü bir besleme sistemi yok, çünkü bilindiği gibi yoğun kullanımda bu sistem sorun yaratabiliyor. Ben atış testleri sırasında sağ elimin başparmağından ufak bir kaza geçirdiğimden ne yazık ki zayıf elimi kullanmak zorunda kaldım, buna rağmen kumandanın yeri ve rahatlığı sayesinde zorluk çekmedim. Her biri 70 mm kovanlılar ile 7, magnum kovanlılar ile 6 fişek alan iki adet tüp şeklindeki sabit hazne ve hazne seçme mandalı, silaha çok yüksek bir ateş hacmi kazandırdığı gibi, silahı iki farklı mühimmatla doldurmanıza da olanak veriyor. Örneğin mesken savunma amaçlı veya polis operasyonlarında kullanımı sırasında KSG’nin bir haznesi ölümcül olmayan mühimmatla, diğeri ise ölümcül tipte mühimmatla doldurulabilir ve karşılaşılan tehlikenin durumuna göre atış anında bunlardan biri seçilebilir. Ya da her türlü kritik durumu yönetebilmek amacıyla fişek haznelerinden birine saçma dolu, diğerine tek kurşunlu fişekler doldurulabilir.
1. 2 ve 3. Selektör mandal, fişek haznelerinden birini seçmenizi sağlıyor: Orta pozisyona getirdiğinizde ise kesme görevi yaparak fişek beslemeyi engelliyor.
2. Tabanca tipi kabza alt gövdeye bütünleşik, yüzeyi kaymaz tipte. Silahın ergonomik tasarımı mükemmel. Resimde ilk planda kare şeklindeki çift taraflı emniyet düğmesi görülüyor. Tetik korkuluğu önünde ise silah kuruluyken sürgüyü bırakma manivelası var.
Bu kullanışlı sistem aynı zamanda yataktaki fişeğin elle değiştirilmesine veya elle dolum yapabilmeye de olanak veriyor, zira selektör mandalı orta pozisyona alarak sürgüyü serbest konuma geçirip açabiliyor, istediğiniz mühimmatı kaşık görev yapan iki kolun arasından geçirerek doğrudan yatağa yerleştirebiliyorsunuz. Burada dikkat edilmesi gereken yegane nokta, kovan penceresinin oldukça geniş olması nedeniyle, fişek ikmali sırasında geleneksel silahların aksine bunun fişeklere yatağa kadar kılavuzluk edecek bir yapısı olmaması ve dolayısıyla kullanıcının fişeğin sürülmesine dikkat etmesi gerektiğidir. Ama bir kez alışkanlık kazandınız mı, bu işlemi nişan hattından kopmadan bile yapmanız kolayca mümkün. Bu kompakt tüfeğin ilginç taktik yönlerinden biri de haznelerin üst taraflarına yerleştirilmiş küçük mazgallar bulunması; bunlar amfibik operasyonlarda sızabilecek suyun dışarı akmasını sağladığı gibi, haznede mevcut fişek sayısını kontrol etmenize de 4 yardımcı oluyor.
Belirttiğimiz gibi KSG’nin efektif ateş hacmi 12/70 çaplı 15 fişek (14 + 1 de namludaki); ama gel gör ki silahın boyutları neredeyse sabit dipçikli bir Heckler amp; Koch MP5 tüfeği kadar!
1. Tetik mekanizması grubu kabza içinde, alt gövdenin ucuna yerleştirilmiş horoz ise iki sağlam kolla tetiğe bağlanmış.
2. Besleme ve kovan tahliye yuvasının genişliği gerçekten şaşırtıcı; resimde hazne seçme mandalı da görülüyor.
İki fişek haznesi 1,6 mm kalınlığından çelikten yapılmış sağlam bir kapakla örtülü; bu aynı zamanda silaha gövde görevi yapıyor, zira alt gövde, dipçik ve namlu bu parçaya sabitlenmiş durumda. Gövdenin alt kısmında polimerden yapılı alt gövde yer alıyor ve tetik grubunu barındıran bu bileşen yerine öndeki ankastre bağlantı ve arkadaki iki pimle tespit edilmiş durumda. Bu pimler çıkarıldığında silahın olağan söküm işlemi başlamış oluyor ama, pimlerin diğer bir görevi de arka kısmına sentetik dipçik pedinin takılı olduğu bu polimer bütünü sabit şekilde yerinde tutmak. Ayrıca bu bütün sürgünün hareket ettiği kılavuz kızaklara da ev sahipliği yaptığı gibi, fişek yatağına kaşık görevi gören madeni kolları da yerinde tutuyor.
Dipçik pedini çıkardığınızda sürgüyü kurma kundağından ayırmış oluyorsunuz ve namluyu sökmenize gerek kalmadan silahı temizleyebiliyorsunuz. Namlu 470 mm uzunluğunda, Magnum fişek yataklı ve iki fişek haznesinin öndeki uçlarına iki adet cıvata ile sabitlenmiş durumda.
Silahı sökerken dikkat edilecek tek nokta bu iki cıvatayı aynı anda çıkarmaya dikkat etmek, çükü bunlar saplama şeklinde namlunun önündeki montaj plakasına bağlı. Dolayısıyla eş zamanlı gevşetilmeleri lazım, çünkü buradaki boşluk toleransları çok sınırlı olduğundan, namlu sadece gövdeyle aynı hizada tutularak çıkartılabiliyor. Bu iki cıvatayı gevşettiğinizde namluyu ve sürgüye sabitlenmiş durumdaki kurma kundağını çıkartabiliyor, normal bakım ve temizlik işlerini yapabiliyorsunuz. Yine de benim şahsi fikrime göre sıradan bakım işlemleri için namluyu sökmeye gerek yok, sadece alt gövdeyi çıkarmak yeterli. Sökme sırasında parça kaybetmemek için çıkartılan pimleri kabza üzerindeki deliklere yerleştirebilirsiniz. Kundağı da taşıyan namluya 30 oluklu Picatinny kızağın oturduğu iki adet metalik köprü takılı. Bu kızağa tercih ettiğiniz bir dürbün veya görüş sistemi, ya da madeni nişan düzenekleri monte edebilirsiniz. Atış testleri sırasında iki adet Diamondhead katlanabilir nişangah monte ettim ve çok memnun kaldım. Bunları bana zamanında Diamondhead firmasının başkanı John De Luca hediye etmişti.
KSG’nin silindirik namlusunun diğer bir özelliği dahili tipte şok tüplerine uygun olmaması. Bununla birlikte, namlu ağzının dış kısmında bulunan ve az önce bahsettiğimiz öndeki köprünün somununu tutmaya yarayan dişlerden yararlanarak, buraya bazı KEL TEC aksesuarlar, örneğin door breacher (kilit kıran) olarak da görev yapan bir kompansatör takabilirsiniz.
KSG’nin muhtelif bileşenlerinin birbirleriyle birleştikleri noktalarda toleranslar oldukça dar, bu nedenle her tipten yaklaşık 300 fişek yaktıktan sonra bile montaj pimlerinin ve namlu tespit cıvatalarının en ufak gevşeme belirtisi göstermediklerini gördüm.
TETİK GRUBU VE ERGONOMİ
Silahın mekanizması olduğu kadar ergonomisi de kusursuz olduğunu gösterdi. Tüfeğin terazisi tamamen nötr, o nedenle üç kilodan fazla bir ağırlığa sahip olmasına rağmen sadece güçlü elinizle onu rahatça çekip çevirebiliyorsunuz. Tüfeğin ağırlık merkezi tam kabzanın olduğu noktaya isabet ediyor, kabza ergonomisi ve genel yapısının da katkısıyla kullanıcı tarafından doğal olarak hareket ettirilmesi ve kontrolü kolaylaşıyor. Kundağın geniş yüzeyi ve rahat profili atışları hızlandırdığı kadar atıcıya silahıyla daha iyi iletişim kurma şansı veriyor. Kundakta Picatinny rail donanımı olduğundan, elcik ya da başka tutuş aksesuarları takarak genel ergonomiyi geliştirme olanağı var. KSG üzerindeki üç kumandanın da ergonomik açıdan başarılı bir tasarım olduğunu ve rahat kullanıldıklarını tekrarlayalım.
Üstte de bahsettiğimiz mandal güçlü elinizin başparmağının kolayca erişim sağlayabileceği bir noktada, sürgü kilidini açan mandal ise işaret parmağının hemen altında. Çift taraflı düğme şeklindeki emniyet kumandası da Steyr Aug tipi, bastığınızda kabzanın sağ tarafından dışa çıkıyor ve işaret parmağınızla kolayca müdahale edilebiliyor.
KSG ile Benelli M3 Super 90 modelinin boyutsal bir kıyaslaması. Bu silah ebat olarak yarısı kadar, ateş hacmi olarak iki katı.
KSG’nin genel ergonomisi ve rasyonel şekilde dağıtılmış kumandalarda seçimler başarılı olmuş, bu da silahın genel tasarımına özen gösterildiğini belli ediyor. Tetik için de olumlu şeyler söyleyeceğiz. Genelde bull-pup tüfeklerdeki tetiklerde kullanılan uzun iade kollarının fazla başarılı oldukları söylenemez, ama KEL TEC mühendislerinin tetik mekanizmasına ait bütün düzenekleri kabza içine kaydırarak bu sorunu akıllıca çözdüklerini belirtelim. Horoz kovan fırlatma penceresinin arkasında yer alsa da, tetik direkt olarak horoza müdahale etmiyor, arada horoz yaylarının bağlantı çubuklarına bütünleşik bir blok var. Bu şekilde, tetik mekanizmasının gerektiği gibi çalışmasında payı olan bütün hassas parçalar tetiğin arkasında toplanmış, bu sayede tetik akıcı, net ve pürüzsüz şekilde çalışıyor.
Bizim test ettiğimiz silahın tetik düşürme ağırlığı 2.945 gramdı ve bu ağırlığın 2,4 mm olan tetik yoluna eşit şekilde dağıtıldığını gördük. Sadece 0,6 mm kadar çok küçük bir tetik boşluğu var.
TEST ATIŞLARIMIZ
Bu küçük KSG’nin performansını sınama amaçlı atış testlerimizi Gualtieri (Re) kentinde bulunan Gualtieri Shooting Club poligonunda yaptık. Atışlara başlamadan önce fikirlerin almak için elimdeki silahı o an poligonda bulunan diğer atıcılara gösterdim. Bu pek alışılmadık shotgun önce herkesin biraz mesafeli bir yaklaşımla fikir beyan etmesine yol açtı, ama ellerine alıp biraz çekip çevirerek omza götürdüklerinde birçoğunun ilgisini çekti ve “bu demir-plastik karışımı” tıknaz gövdeli yivsiz silahın hiç de yabana atılmayacağına dair yorumlar yükselmeye başladı. Silahı önden şöyle bir sınamak ve isabet hassasiyetini ölçmek için önce poligonun 35 metrelik parkurunda saçmalı mühimmat kullanarak atış yapmaktan yana tercih kullandım. Bu testte 26 gram ağırlığında kurşundan, üzeri bakır kaplı, plastik sabotlu küresel mermiyle doldurulmuş La Balistica fişekler; atıcılık tipi (ama savunma amacına da uygun) 28 gramlık tek kurşunla doldurulmuş 12 numara Sellieramp;Bellot Special Sport fişekler ve yine 28 gramlık hızlı tek kurşun yüklü RC4 Evolution fişeklerden oluşan mühimmat kullandım.
Bunlardan ilkiyle yaptığım atışlarda, kurşunları Ipsc hedefin alfa çemberi içine isabet ettirmekle birlikte, yatay yönde bir dağılım olduğunu gördüm ve bu mühimmatın silaha pek uygun olmadığını fark ettim. Sellieramp;Bellot fişeklerle yaptığım atışlar daha isabetli oldu, beş atışlık seride 94 mm çapında bir grupman yakaladım ve bu mühimmatın KSG’de kullanılabileceğini gördüm. Kısa namlularda genelde 300 kgm enerji üreten RC fişekler ise 58 mm çapında daha iyi bir grupman yakalamamı sağladı. Kullandığım üç farklı mühimmatla da silah aslında genel bir denge içinde kalmayı başardı ve düz bir eksene yayılan yapısının da etkisiyle namlu şahlanması çok az, geri tepme ise asla rahatsızlık vermeyecek düzeyde oldu.
Silahı söktüğünüzde projenin ne kadar rasyonel olduğu daha belirgin şekilde görülüyor.
Üzerindeki nişan düzenekleriyle insiyaki atışlarda hizadan sapma olmadı, namluya nispeten biraz yüksekte kalan kızak sayesinde KSG’nin ergonomik ve boyutsal açıdan kısa namlulu Ar15 modellerinin genel yapısını yansıttığını söylememiz yanlış olmaz. Kumandalara eliniz alıştıktan sonra silahı doğal olarak daha iyi kontrol etmeye başlayınca bu sefer saçma doldurulmuş üç farklı mühimmatla yapacağım deneme atışlarına geçtim. Bunlar: 28 gramlık Nobel sport Italia, 36 gramlık yüksek hızlı av tipi Clever ve 50 gramlık Baschieri Pellagri magnum fişeklerden oluşuyordu.
Nobel fişeklerle, silahın ağırlığının da etkisiyle namlu şahlanması ve geri tepme yok denecek kadar az oldu, öyle ki hiç zorlanmadan 25 fişeklik yedi kutu yaktım.
Av tipi Clever fişeklerle de, bunlar daha yüksek hıza ve daha fazla barut dozuna sahip olsa da, KSG çok zayıf geri tepme ve şahlanma tepkileri verdi, kontrol konusunda sorun yaşatmadı. Ama öngördüğümüz gibi Baschieri amp; Pellagri Magnum mühimmatla yapılan atışlara silahın tepkisi çok şiddetli oldu; 50 gramlık kurşunlar saniyede 350 metre hızla hedefe uçtular ve atışlar biraz rahatsız ediciydi. Yine de anti-şok malzemeli dipçik pedinin magnum fişeklerin neden olduğu sert geri tepmeyi bir miktar yumuşattığını belirtelim. Namlunun dipçiğe göre bir hayli alçak pozisyonda olması geri tepmenin tamamını namlu şahlanmasıyla dağıtamadığı için, bunun bir kısmı direkt omuza aktarılıyor. Aşırı rahatsız edici sayılmasa da, geri tepmenin omuzdaki etkileri yaklaşık otuz fişek yaktıktan sonra kendini hissettiriyor ve “yormaya” başlıyor.
Son olarak 11/0 numara dokuz adet küresel saçmayla doldurulmuş RC3 Speciale fişeklerle birkaç el ateş ettim. 7 metreden yaptığım atışlarda grupmanların hepsi aşağı yukarı aynıydı.
Atış testleri KSG’nin farklı mühimmatın hepsini kabul edebilecek kapasitede olduğunu ve iyi performans sergilediğini gösterdi. Ayrıca KEL TEC’in bu küçük bull-pup pompalısı mühimmatın hepsinde gerek besleme, gerek güvenilirlik ve gerek boş kovanların atılmasında tutukluk ya da arıza belirtileri göstermedi. Kovan tahliye işlemi sırasında yegane sorun yandan atış yaparken güçlü elinizin önkol bölümü kısmen kovan atma penceresini kapatırsa çıkabilir.
SONUÇ
KSG’nin bilançosunu çıkarmamız gerekirse, ve bunu bilhassa şu an piyasadaki en önemli rakiplerini ve bunlardan geleneksel yapıda olanları nazarı dikkate alarak yaparsak, KEL TEC shotgun için olumlu düşüncelerim olduğunu rahatça söyleyebilirim: Tasarımından imalat kalitesine kadar tatmin edici olarak değerlendirdiğimden, bu silahtan şahsen bir tane de ben evimde mesken savunma amaçlı silah olarak bulundurmayı ciddi olarak düşünüyorum.
Bu Amerikan bull-pup pompalı silahını bugün denedikten sonra, bunun “egzotik” ülkelerden gelen plastik ağırlıklı aletlerden biri olmadığı saptamasını yapmak zorundayım. Tam tersine, ilginç bir taktik, sağlam, güvenli ve ekstrem kullanımlara uygun bir silah.