Bu Türkler Çok Oluyor! Canik TP9 SF – Glock 17

Değerli Armi E Tiro okuyucuları, bu ayki Armi maceramıza MNE poligonunda yaptığımız CANİK TP9 SF (9×19) ile GLOCK 17 (9×19) karşılaştırması ile devam ediyoruz.

Güzel bir gün, iki süper tabanca ve bolca mermi ile yetişkinler için rüya denilebilecek bir macerayı sizler adına yaşamış olmanın gururuyla deneyimimizi sizlerle paylaşıyoruz. Yıllar süren ARGE çalışması, alın teri ve emeğin ürünü olan iki tabancanın karşılaştırılması gerçekten büyük vicdani sorumluluk taşıyan bir işlem. Bu anlamda ne tür bir değerlendirme yapıyor olursanız olun tarafsızlık ve bağımsızlık ilkelerinden en ufak bir taviz vermemeniz gerekmektedir. Marka beğenisi, ülke aidiyeti, ticari çıkar gibi birçok etki faktöründen uzak, tespit ettiğiniz hususları tüm açıklığıyla belirtmeniz profesyonel bir yükümlülüktür. Kimi zaman sübjektif özellikler taşıyan bu değerlendirmelerin somut gerçeklerle de çelişmemesi gerekmekte öte yandan beğeni ya da hoşnutsuzluk ifade eden konuların kişisel değerlendirmeler olduğu da unutulmamalıdır. Karşılaştırmada kullanacağımız silahlardan bir tanesi GLOCK 17. 1980’li yıllardan itibaren özellikle ABD’de kolluk kuvvetleri tarafından değişik görev/muharebe şartlarında etkin olarak kullanılan, görevden doğan ihtiyaçlar doğrultusunda gelişmiş ARGE çalışmaları ile yenilenen ve özellikle GÜVENİLİRLİK konusunda haklı bir üne sahip olan çift hareketli tetik sistemine sahip 9 mm çaplı bu tabanca 2015 yılında GLOCK 17 Gen4 versiyonu ile kullanıcılara sunulmaktadır.

Unutulmamalıdır ki GLOCK 17 dünya üzerinde en fazla torture test sınavına tabi tutulan ve bu testlerden başarı ile çıkan bir tabancadır. Bugün karşılaştırma yapacağımız öteki tabancamız ise; daha önce TP, TPv2, TP SA gibi muhtelif çeşitlerini gördüğümüz, raflarda yerini alacak yeni CANİK TP9 SF modelidir. Bu model isminden de anlaşılacağı gibi SF-Special Forces (Özel Kuvvetler) kullanım amaçlarına uygun olarak üretilmiştir ve bu tabancada yapılan ARGE çalışmalarının ne tür sonuçlar çıkardığını ortaya koymak da bugünkü test hedeflerinin en önemlisidir. Her iki tabancanın teknik kartları aşağıda sunulmuştur.

Teknik kartlara bakıldığında tabancaların fiziksel boyutları ve özelliklerinin benzer olduğu görülmektedir. Aralarındaki en büyük fark tetik mekanizması çalışma sistemidir. CANİK TP9 SF tek hareketli tetik mekanizmasına sahipken, GLOCK 17 sabit çift hareketli mekanizmaya sahiptir. Tabancaların genel özellikleri birçok benzerlik göstermektedir. Aksesuar kızaklı polimer gövde, ergonomik kabza, modern görünümlü dış hat, gizli iğne ateşlemesi, yüksek mermi kapasiteli şarjör, işlenmiş çelik sürgü her iki tabancada ortaya çıkan benzer özelliklerdir. Tabancaların özellikle kolluk kuvvetleri ve bilhassa özel harekat yapan birimlerce kullanılacağını/kullanıldığını düşündüğümüzde, gizli taşıma kolaylığı açısından aynı fiziksel özelliklere sahip olmaları nedeniyle eşit kolaylığa sahiptirler. Özellikle gövde ve sürgü üzerinde ayrıntı yaratan çok girinti ve çıkıntının olmaması taşıma kolaylığının yanı sıra gizli taşımada hızlı ve sorunsuz çekme rahatlığı sağlamaktadır. Tabancaların atışları kapalı atış poligonunda dış etkenlerden uzak, aynı şartlar altında yapılmıştır. Atışlarda karşılaştırmaya konu yapılan özellikler, isabet, güvenilirlik, çekme kolaylığı, nişangah sistemi, takip eden atış mesafesi olarak tespit edilmiştir. GLOCK 17 üzerinde sabit standart kare nişangah, CANİK TP9 SF üzerinde ise 3 noktalı nişangah sistemi kullanılmıştır. Her iki sistem de hızlı nişan almayı kolaylaştırdığı gibi, hassas nişan alınması gereken durumlar için kolaylık sağlamaktadır.

Sürgü/kapak takımlarının sırt/üst tarafının düz olması her iki silah için de nişangah sisteminin doğru ve süratli kullanımını olumlu etkilemektedir. Her iki nişangah sisteminin tirityum ile değiştirilebilir olması silahların karanlık şartlarında kullanımı için büyük kolaylık sağlamaktadır. Modern dizayn tekniği kapsamında her iki tabanca da gizli iğne ateşleme sistemine sahiptir. Tabancaların emniyet sistemleri de benzer özelliktedir. Her iki tabanca da; tetik kasten çekilmediği sürece iğnenin serbest kalmasını önleyen iğne blokaj emniyetine sahiptir ve tetiğe 90 derece açıyla basılmaması halinde tetiğin geriye gitmesini önleyen ikincil küçük tetikten oluşan tetik emniyeti mevcuttur. Öte yandan emniyet konusunda GLOCK 17’de ilave bir emniyet sistemi daha mevcuttur. Drop safety adı verilen bu sistem, tetik kasıtlı çekilmediği sürece iğnenin ileri hareketini önlemektedir. GLOCK 17 tetik basıncı/sertliği teknik olarak 2.5 kg olarak verilmektedir. CANİK TP9 SF’in tetik basıncının 2.4 kg civarında olduğunu kabul ettiğimizde her iki tabancanın tetik basıncı konusunda da benzer özellikler ihtiva ettiğini söylemek uygun olacaktır. Atış sonrası tetik kurulumu mesafesinin her iki tabancada da düşük olması mükerrer atışın daha yüksek isabetle yapılmasına olanak vermektedir. Özellikle imal amacına uygun görevlerde yani çift vuruş (double tap) atışlarında bu özelliğin çok önemli olduğunu bir daha vurgulamak istiyoruz. Her iki tabanca da çift sıralı yüksek mermi kapasiteli şarjöre sahiptir.

Şarjörler arasında en büyük fark CANİK TP9 SF’de metal meg-car şarjör kullanılırken, GLOCK 17’de polimer şarjör kullanılmıştır. Polimer şarjörlerde bugüne kadar herhangi bir sorun yaşanmamış olmasına karşın taktik doldurma esnasında şarjör bırakma mandalına basıldığında CANİK’te kullanılan metal meg-car şarjörün daha kolaylıkla ve süratle yuvadan kurtulduğu gözlemlenmiştir. Tabancaların dış görünüşleri birbirlerine benzemektedir. Ana polimer gövde, üzerinde çok fazla girinti-çıkıntı yaratan mandal, benzer nişangah tertibatı dış görünüşü standartlaştırmaktadır. Tabancaların kabza açıları da hemen hemen benzerdir. Anatomik eğimli kabza açısı ve düşük namlu ekseni her iki tabancayı da elde doğal nişan alma pozisyonunda tutmaktadır. Kabza dizaynları sayesinde her iki tabanca da sağ ve sol el ile eşit ergonomik özelliklerde tutulabilmektedir. Ayrıca farklı ölçülerde değiştirilebilir kabza sırtlıkları sayesinde tabancalar el ergonomisine uygun hale de getirilebilmektedir. Bir de kabzedeki tırtıklar açısından CANİK’de tercih edilen yöntem bize daha uygun geldi. Atış esnasındaki ergonomiye bakacak olursak, kabzanın yukarısından kavramaya ve düşük namlu eksenine rağmen kapak takımının geri hareketinde ele herhangi bir temas yaşanmamıştır.

Özel harekat operatörlerinin harekat esnasında eldiven taktığını dikkate alırsak her iki tabancayla eldiven kullanılarak da atış yapılmış ve eldiven takılı durumda her iki tabancada da kolaylıkla sürgü bırakma mandalı ile şarjör bırakma mandalına sorun yaşamadan kumanda edilmiştir. Gövde üzerine inşa edilen aksesuar kızakları sayesinde her iki tabancaya da standart muhtelif aksesuarlar (ışık, lazer noktalayıcı) kolaylıkla takılabilmektedir. Her iki tabancada, nişangah sistemlerinin konumlandırıldığı sürgü/kapak takımı sırtının düz olması süratle nişan almayı ve görüş hizalamayı kolaylaştırmaktadır. Tabancalara ait taktik kılıfların ayrı ayrı denenmesi sonucunda, gerek malzeme kalitesi gerek kılıf ergonomisi konusunda GLOCK 17’nin öne çıktığını söyleyebiliriz. GLOCK 17’de tabanca çekişi sorunsuz gerçekleştirilirken CANİK’te kılıfın kemere oturan yüzeyinde bulunan kilitleme tırnaklarının görevini yapmaması sonucu, çekiş esnasında tabanca kılıfla beraber gelmiştir.

Bu durum CANİK mühendislerinin üzerinde durması gereken önemli bir husustur. Her iki tabancayla standart MKE 9×19 mm tabanca mühimmatı kullanılarak 3-5-10-15 ve 20 metreden gerçekleştirilen atışlarda 25 metre standart tabanca atış hedefi kullanılmıştır. Hedeflerdeki gruplandırma mesafesi sabit tabanca atış sehpası kullanılmadığı için atıcı performansıyla beraber değerlendirilmiş, tetik çekme, nefes alma, tutuş gibi hatalardan kaynaklanan sapma yaratan vuruşlar değerlendirmeye alınmamıştır. Muhtelif mesafelerde her iki tabancayla yapılan atışlarda benzer sonuçlar elde edilmiştir. Mermi dağılımı, 3 ve 5 metrede 1-2 cm, 10 metrede 2,5 ile 3 cm, 15 metrede 3-4 cm, 25 metrede ise 10-15 cm civarında gerçekleşmiştir. Atıcı hatalarını ortadan kaldıracak sabit atış sehpası kullanılmadığı için tabancaların isabet yüzdesi hakkında yapılacak değerlendirme sağlıklı olmayacaktır. Ancak şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki, her iki tabanca da yetenekli ve eğitimli bir atıcı ile çok isabetli atış yapma kabiliyetine sahiptir.

Bununla beraber çift vuruş atışlarında GLOCK’ta kullanılan ve geri tepmeyi azaltan tesir gösteren çift kademeli icra yayı sayesinde ikinci vuruşların daha yakına gittiğini söyleyebiliriz. Her iki tabancanın da taktik kullanım amaçlı silahlar olduğunu dikkate aldığımızda karşılaştırmaya konu tabancaların sökülüp takılması, diğer tabancalarla karşılaştırıldığında çok kolay olmakta ancak burada da CANİK sökülme kolaylığında pratikliğiyle öne çıkmaktadır. Sökme işlemi sonucunda her iki tabanca da, gövde, namlu, entegre icra yayı ve mili ile üst kapak olmak üzere dört ana parçaya ayrılmaktadır. Basit dört ana parçaya ayrılma temizlik işlemini kolaylaştırdığı gibi küçük parçaların kaybolma riskini de ortadan kaldırmaktadır. Değerli okuyucular şu ana kadar yaptığımız tüm değerlendirmelerde sürekli olarak her iki tabancanın da birçok konuda birbirine eş özellikler ihtiva ettiğini ifade ettik. Görev hayatının büyük bir bölümünü ithal tabancalar kullanarak geçiren bizler bu değerlendirmeyi yaparken büyük bir gurur yaşadık.

Bir televizyon reklamında vardı; “Bu Türkler çok oluyor,” diye. Evet bu Türkler silah sektöründe de çok olmuşlar ve polimer gövdeli silah sanayiinin devi olan GLOCK markasıyla rekabet edebilecek düzeyde bir silah üretmişler. Şunu da ilave etmek zorundayız ki CANİK TP9 SF için bu olumlu değerlendirmelerle birlikte kat edilecek çok yol olduğunu söylemek de gönül borcumuz. GLOCK’un bugün var olan lider konumuna gelmesini, yani kolluk kuvvetleri arasında en çok tercih edilen tabanca olmasını sağlayan en önemli etken, GÜVENİLİR olması ve bu özelliğini muhafaza etmesidir. Özellikle ABD’de bir silahın seçiminde en çok rol oynayan kriterlerden birisi “savaş şartlarında denenmiş” olmasıdır. 1980’li yılların sonundan itibaren GLOCK 17’nin tarihine baktığınızda kolluk kuvvetleri arasında görevde en çok kullanılan, özel harekat yapan sivil askeri birimler tarafından en uç koşullarda dünyanın dört bir köşesinde sorun yaratmadan kullanılan tabanca olması, neden tercih edilir olduğu hakkında tartışmaya gerek olmadığını göstermektedir.

Bir savaşçıdan her iki silah arasında seçim yapmasını istediğinizde sadece bu özelliğinden dolayı tereddüt etmeden GLOCK 17’yi seçeceğini söyleyebiliriz. Ancak yaptığımız bu karşılaştırma sonrası emekli Türk askerleri ve eski savaşçılar olarak Samsun Yurt Savunma Sanayiinin en yeni ürünü olan CANİK TP9 SF’in bizde yarattığı gurur, çok yakın bir gelecekte GÜVENİLİRLİĞİNİ ispat ederek savaşçıların birinci kademesindeki yerini almasını tüm kalbimizle dilememize de vesile olmuştur.

TEKNİK KART


Canik TP9 SF

Çap: 9×19

Namlu Boyu: 113,5 mm

En: 33 mm

Boy: 192 mm

Yükseklik: 145 mm

Namlu Uzunluğu: 113,5 mm

Boş Ağırlık: 834 gr

Fişek Kapasitesi: 18

Malzeme: Sürgü çelik, polimer gövde

Şarjör Malzemesi: Metal meg-car

Kabza: Değiştirilebilir Sırtlı

Tetik Ağırlığı: Yaklaşık 2,4 kg

Tetik Tekanizması: Tek Hareketli

Glock 17

Çap: 9×19

Namlu Boyu: 114 mm

En: 30 mm

Boy: 204 mm

Yükseklik: 138 mm

Boş Ağırlık: 710 gr

Fişek Kapasitesi: 17

Malzeme: Sürgü çelik, polimer gövde

Şarjör Malzemesi: Polimer

Kabza: Değiştirilebilir sırtlı

Tetik Ağırlığı: Yaklaşık 2.5 kg

Tetik Mekanizması: Çift Hareketli

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here