AR15 Sniper .223 Remington Çaplı Hera Arms

Askeri tarzda aksesuar üretiminde uzmanlaşmış olan Alman üretici firma şimdi bir adım daha ileri gidip Ar 15 klonları üretmeye karar vermiş: Bu modeldeki üst ve alt gövde dizaynı orijinal, namlu seçimi son derece esnek, çok kızaklı kundaklar, kumandalar, dipçik grubu ve bütün bileşenlerde kalite göze çarpıyor. İsabet oranı da yüksek, ama zayıf noktası tetik mekanizması (bu kusur da şu an giderilmiş durumda)

Hera arms firması şu an Almanya’da giderek çoğalan AR 15 klonu üreticilerinden biri. Firma 2006 yılında kurulmuş, sportif atıcılık sektörüne ve güvenlik güçlerine yönelik aksesuar tasarımı ve üretiminde uzmanlaşmış bir firma. Şirketin ününü artıran en son gelişmelerden biri önemli ölçüde taktik modellerden birini (Triarii modeli) üretmesinden kaynaklanıyor. Bu taktik modeller yarı otomatik modern tabancaları, dipçiği içe gömülebilen ve dürbün ya da başka aksesuarların montajı için Picatinny kızak donanımına sahip olan kompakt karabinalara dönüştürebiliyorlar. Bir süreden beri firmanın katalogunda belli bir zenginleşme göze çarpıyor: Ar 15 karabinalara ait yedek parçaların asortisinde artış var. Bunlar temelde iki yol izlenerek üretiliyor: Biri imalat kalitesine dikkat etmek, diğeri ürünün modüler olmasını sağlamak.

Hera arms tarafından üretilen klonlar, yani taklit silahlar, “15th” olarak tanımlanan seriye ait. Bu tanımlama anlaşılacağı gibi ilham veren silahın adından (yani Ar 15 modelinden) türetilmiş olduğu gibi, Roma İmparatorluğunun Almanya’da yerleşik olarak görev yapan XV Lejyonuna da gönderme yapıyor. Ama bu seri de gerçek anlamıyla komple tüfekler değil, orijinal üst gövde ve alt gövde bileşenlerinden oluşan modeller, çok kızaklı kundaklar ve farklı çaplara, uzunluklara ve donanımlara sahip namlular yer alıyor (namlular mat siyah melonit yüzeyli, standart veya ağır, alev gizleyici takılı ya da değil, düşük ya da delta profilli gaz odacığı donanımlı veya değil, vs şeklinde farklı versiyonlarda üretiliyor). Bu parçaların hepsi orijinal Hera tasarımı alt gövdelerden, farklı tipte dipçiklerden (A2 tipi sabit, M4 tipi içeri girmeli, Magpul Acs, Ctr, Prs), kabzalardan ve emniyet mandallarından oluşan modellere monte edilebiliyorlar. Upper, yani üst gövde modellerinde ise 7,5-11,5- 14,5-16-16,75 ve 18 inç namlu uzunlukları öngörülüyor ve adeta istenen her tipte Ar 15 klonu “oluşturma” olanağı sağlanıyor.

Bu karabinaların İtalya distribütörü Milano’daki “Armeria Ratti di Seregno” iki farklı üst/alt kombinasyonu ithal etme kararı almış (ama özel siparişle Alman firmanın katalogundan farklı bir alt/üst gövde modülü seçip getirterek “kendi” Ar15 tipinizi yaratma şansınız var, yeter ki namlu uzunluğu 300 milimetrenin altında olsun). Bizim test atışlarında denediğimiz kompakt karabina 14,5 inç namlu, 15 inç kundak, LC-S (linear compensator-small) kompansatör ve içeri giren tipte dipçiğe (Ar 15 Ed) sahip ve “Sniper” olarak adlandırılıyor. Bu iki farklı versiyona geçtiğimiz günlerde 14,5 delta namlusu, sadece 7 inç kundağı, A2 kompansatörü ve içeri giren tipte dipçiği olan bir de Entry versiyonu eklendi.

Silahın ithalatçısı tarafından önerilen pakette 18 inç uzunluğunda, 22,8 mm iç çapa ve 9 inç hatveli yivlere sahip olan Ess namlu var.

Üst ve alt gövde, hafif alaşımlı masif çelikten çubuklar CNC tezgahlarda işlenerek elde ediliyor. Gövdelerin orijinal dizaynı normal Ar 15 klonlarından farklı.

Şarjör çıkartma düğmesi kazara temaslara karşı korunaklı olması için çukurda kalan bir yuva içine alınmış.

Çift taraflı kullanılabilen emniyet mandalı beş farklı tipte üretilmiş. Resimde görülen mandal silahın sol tarafında bulunan ve uzunluk-kalınlık açısından en iri olanlardan biri.

‘SNIPER’İ TANIYALIM

Sistemin kalbi kubuzu oluşturan iki adet yarım-kabuktan oluşuyor: Upper ve Lower (alt ve üst gövde). Bunlar hafif alaşımlı masif metal parçalar CNC tezgahlarda işlenerek imal ediliyor ve böylelikle toleransların sıkı, işçilik kalitesinin de yüksek olması sağlanıyor. Alt gövde doğal olarak askeri tipte (milspec) bileşenlere uyumlu yapıda ve tetik korkuluğu ile bütünleşik (yani tetik köprüsü orijinal Ar 15 modelinde ve birçok klonda olduğu gibi gövdeye uygulanmış değil) ve aşağıya doğru geniş bir pencere oluşturacak şekilde uzandığından eldivenli ellerle bile belli bir atış konforu sağlıyor. Tetik korkuluğunun hemen önünde aşağı doğru şarjör ağzı uzanıyor; bunun ön yüzünde bulunan bir dizi yatay kanal hem dizayn gereği, hem de sağlam bir tutuş sağlama amacıyla düşünülmüş.

Buradaki kumandalar Stoner şemasına uygun düzende, sol yanda düğme tipinde sürgü tutma mandalı var (ama istenirse, ateş etme pozisyonunu bırakmadan sağ elin işaret parmağıyla müdahale edilebilen Magpul Bad tipi uzun mandal monte edilebiliyor), sağ yanda ise şarjör çıkarma düğmesi mevcut ve üzerinde dairesel kanallar olan bu düğmenin etrafını saran çıkıntılı plaka da kazara yapılan temaslardan koruma amaçlı. Çift taraflı kullanılabilen emniyet mandalı iki pozisyonlu ve emniyet ile ateş pozisyonları gayet görünebilir şekilde beyaz yazıyla gösterilmiş. Bu emniyet kumandasının da silahın tamamı gibi modüler olduğunu söyleyebiliriz, nitekim firma boyları farklı uzunlukta ya da daha az veya daha çok çıkıntılı tipte beş ayrı emniyet mandalı üretiyor. Test ettiğimiz silahın sağ yanındaki emniyet mandalı en büyük ve çıkıntılı tipte olandı; bu şekilde sağ elin işaret parmağıyla rahatça kumanda edilebiliyordu. Sol yana ise serinin bir boy küçük olan emniyet mandalı monte edilmişti, daha yassı ve ince olmasına rağmen bu mandalın da üzerindeki çapraz çentikler sayesinde iyi tutuş sağladığını söyleyebiliriz. alt gövde sabit tipte bir Magpul Prs dipçiğe monte edilmiş; bu dipçik daha çok polimer malzemeden aksesuarlar üreten Amerikan firmasının en rafine modellerinden biri ve özel somunlar sayesinde hem dipçik boyunun hem de yanak desteğinin ayarlanabilmesini sağlıyor. Tabanca tipi kabza da Magpul imzasını taşıyor ve bu firmanın MOE modeli.

Her iki yanağında kaymayı önleyen tipte doku mevcut, tabanında ise bir kapakçıkla kapatılmış olan ve içine küçük aksesuarlar koyabileceğiniz bir bölmesi var. Üst gövde de orijinal bir yapıya sahip, aynen alt gibi kendine has tasarımıyla göze çarpıyor ve birbirine sivri köşeli parçalarla birleştirilmiş düz yüzeyleri andıran bir görüntüsü var. Bunun silaha çok agresif bir görünüm kazandırdığını söyleyebiliriz. Üst gövdede toz önleyici kapak bulunuyor ve kovan atma penceresini koruyor. Sürgüyü elle kapatmaya zorlayan sessiz kurma butonu ise düşünülmemiş. Hera firmasının ürettiği bazı üst gövdelerde bu donanım mevcut olduğundan, sürgü yatağı üzerinde klasik tırnaklar bulunuyor , çünkü sessiz kurma butonunun ön iç kısmındaki ucun bunlara tutunabileceği hesaplanmış. Ama bunun pek uygun bir çözüm olmadığı malum (her ne kadar bazı rakip firmalar da bu çözümü kullansalar bile…). Üst gövdenin tepesi flat top tipinde, yani yassı. Üzerinde gövdeye bütünleşik Picatinny kızak var ve çok kızaklı kundağın üst kızağıyla birleşecek şekilde uzanıyor. Kundak ise altta bulunan üç adet tespit vidası ile namlunun kundak tutma halkasına sabitlenmiş. Kundak tutma halkası üzerindeki oluklar bunun en şiddetli sarsıntılarda bile dönmesine mani oluyor.

Tetik korkuluğu üst gövde ile bütünleşik ve eldivenli ellerle de rahat kullanılabilmesi için geniş pencereli tasarlanmış. Sağ tarafta görülen emniyet mandalı firmanın beş farklı modelinden en büyüğü.

Ar 15 kolonu üretenlerin büyük çoğunluğu gibi, Hera arms firması da dışarıdan temin ettiği parçalarda Magpul markasını tercih ediyor. Bu silahın kabzası da Magpul’un Moe modeli.

Dipçik de magpul imzalı ve Prs modeli. Uzunluğu ve yanak desteği ayarlanabiliyor.

Dipçik içindeki irca yayı ve uzun tipteki irca bloğu görülüyor.

Kundak çapı fazla büyük sayılmaz (Picatinny kızağın üst noktasından alttaki ayak kızaklarına kadar olan bölüm yaklaşık 50 mm); kundağın üzerinde ise hafiflik sağlama ve namlu ile gaz tüpünün doğurduğu ısıyı dağıtma amacıyla açıkmış ızgaralar mevcut. Gaz sistemi de Stoner tipi ve silahın görünümünü karakterize eden unsurlardan biri. Silahın her yönden (özellikle boyutsal anlamda) en güçlü tarafı namlusu. Namlular, metalürji sanayi ile bilinen Saar bölgesindeki Kirkel şehrinde kısa süre önce kurulan başka bir Alman firması “ESS” tarafından üretiliyor. Uzunluğu 18 inç (457 mm), namlu ağzındaki iç çapı 22,8 mm, yani silindirik bir yapıya sahip diyebiliriz. Saten yüzey işçiliğiyle işlenmiş namlunun ağzını taç şeklinde saran bir çıkıntı mevcut, ama alev gizleyici monte etmeye gerek görülmemiş, zira sportif atıcılıkta kullanılmak amacıyla tasarlanmış bir silahın namlusunda alev gizleyen olması halinde, bunun namludan çıktığı anda mermi seyri üzerinde küçük de olsa bir etkisi olduğu ve bunun en azından teorik olarak isabet hassasiyetini düşürebileceği biliniyor. Namludaki hatve 9 inç (229 mm) ve bu çap için kullanılan ortalama çekirdek ağırlığına (62-69 grain) uygun.

ATIŞ TESTLERİ

Test atışlarını 100 metre mesafeden, sadece önden destekli olarak gerçekleştirdik ve atışlardan önce silaha amaca uygun olacağını düşündüğümüz Falcon 4-14×50 dürbünü monte ettik. Elimize ilk alıp incelediğimizde silahın iç ve dış yüzeylerindeki işçilik kalitesinin iyi olduğunu, gerek bileşenlerinin gerek kumandalarının akıcı şekilde çalıştığını gördük. Özellikle emniyet mandallarının ergonomisi iyi hesaplanmış, hem sağ yandaki daha iri ve “dolgun” emniyet mandalı, hem soldaki daha yassı olanı kolay erişilebilir noktalarda. Magpul Prs dipçik bu türdeki polimer malzemeli rakiplerine kıyasla daha ağır olsa da, silahın ağırlık merkezi öne kaydırılmış ve bu nedenle önden kum torbaları veya iki ayaklı sehpayla desteklendiği zaman çok stabil bir atış pozisyonu sağlanıyor. Testlerde ortaya çıkan olumsuzluk ise, bizce bu Hera karabinanın potansiyelini tam sergileyemeyişinde etkin rol oynayan tetik mekanizması oldu. Askeri tip bir tetik tercihi tamam ama, 4.500 gramı aşan bir tetik düşürme ağırlığı ve tetiğin akıcı hareket etmesini önleyen tutuk bir tetik yolu, istenen isabet yüzdesini sağlayabilmesi için gerçekten atıcının muazzam bir konsantrasyona (ve çelik gibi parmaklara!) sahip olmasını gerektiriyor.

Mekanizmada yeni ve farklı bir şey yok: Döner kafalı ve yedi kilit tırnaklı bir sürgü ile Stoner tipi direkt gaz sistemi kullanılmış.

Sürgünün kilit yuvaları ve gaz borusu görülüyor. Yeni bir şey yok ama işçilik kalitesi oldukça iyi.



Tetik mekanizması tam askeri tipte ve oldukça sert. Bizim test ettiğimiz silahın tetik ağırlığı 4.500 gramdı, ama bir sonraki siparişle ithal edilecek olanlarda tetik düşürme ağırlığı 2.500 gram olacak.

Tabii bir de buna silahın adının “Sniper” olduğunu eklemek lazım: Bunun anlamı en hassas ve isabetli atışları yapan keskin nişancı olduğuna göre, silahın bu tip bir tetik mekanizması ile donatılmış olması asla kabul edilemez. Neyse ki, ithalatçı firma hemen devreye girdi ve üreticiyle irtibat kurarak tetik düşürme ağırlığı yarı yarıya (2.500 gram) olan tetik grupları sipariş etti. Yaptığımız testte üç farklı fişek kullandık: Biri 69 grain çekirdek yüklü piyasa işi bir fişekti (bu tip çekirdek teorik olarak 1:9” hatve için çok uyumlu), biri 77 grain çekirdek kullanarak kendi doldurduğumuz fişekti. Bu fişeklerden ilki Fiocchi markalıydı ve 69 grain Sierra Matchking çekirdekliydi, kendi doldurduğumuz ikincisinde ise 69 grain Lapua Scenar çekirdek ile 24,5 grain Vihtavuori N140 barut yüklüydü. Üçüncü fişek ise yine piyasadan temin edilen 77 grain Sierra Matchking çekirdekli Federal marka fişekti. Sonuçlar aşağı yukarı beklediğimiz gibi oldu ve 69 grain çekirdekli mühimmatla daha isabetli atışlar gerçekleşirken, 77 grain çekirdekli olanlarla bu sayımızda yayınlamaya değmeyecek tipte grupmanlar elde ettik. Piyasa işi Fiocchi fişeklerle üç atışı 17 mm çaplı grupman içinde toplamayı başardık, kendi doldurduklarımız da iyi performans sağladılar ve bunlarla yaptığımız beşer atışlık serilerden birinde beş mermi 20 mm çapında bir grupman oluşturdu (ancak bu beşlik serinin ilk üç atışı birbirine sadece 11 mm mesafede düz bir çizgi üzerine düştüler).

Quad-rail kundak hafifletme ve soğutma amacıyla açılmış çok sayıda mazgalla donatılmış. Test atışlarında silahın ön kısmına “Fab defense” marka iki ayaklı sehpa monte ettik.

Quad-rail kundak 15 inç uzunluğunda ve üzerinde her zamanki Picatinny kızaklardan başka taktik kayış için bağlantı halkaları da mevcut.

Üstelik bu dar çaplı grupmanları öyle bir tetik mekanizmasıyla gerçekleştirdik ki, match olarak nitelendirilemeyeceği gibi, normal bir tetik olarak nitelendirilmesi de mümkün değildi. Biraz daha iyi çalışan bir tetikle (hatta yan sanayi işi bir müsabaka sınıfı tetikle) ateş ederseniz, bir de çekirdek-barut-namlu kombinasyonunu gerektiği gibi yaparsanız, bu karabinanın gerçek bir lazer silahına dönüşeceğinden kuşkunuz olmasın. Silahın çalışması, kovanların fırlatılması ve diğer işlevsel özellikler açısından hiçbir sorun söz konusu değil, kovanlar şiddetli ve kararlı bir şekilde atılıyor. Bir saatlik test atışları sırasında yüzden fazla fişek yaktık, grupmanda kaymalar olmadığı gibi, nişan hattında bozulmalar da görülmedi…Zaten tüfeğin onca ağırlığı elbet bir işe yarayacaktı diye düşünmeden edemedik!

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here