Kijiro NAMBU’nun tasarlamış olduğu Type 14’de, batılı rakipleri olan Glisenti ve Mauser C96’dan örnek alınmış olan mekanizma parçaları son derece dikkat çekicidir. Ancak ‘Nambu Type 14’ün tasarımı bir kopya tasarım olarak kabul edilemez çünkü bu tabancanın dış görünüşünde iç mekanizmasına kadar tüm parçaları Japon mühendis ve işçilerinin yıllar süren çalışmaları sonrasında son derece orjinal bir şekilde üretilmiştir.
Nambu’nun ilk modelleri 1904 yılında piyasaya sürüldü ve başta Tayland ve Çin olmak üzere bir çok ülkeye oldukça kârlı satışlar sağlandı. Nambu’nun ABD’de bile ün kazanmayı başarmış olan 8mm mühimmat kullanan modeli Amerikalılar arasında ‘Papa Nambu’ olarak anılmaktaydı. Bu silahın ABD’de oldukça tutulmasından dolayı ABD’li silah üreticileri 7mm mühimmat kullanan taklit Nambu’lar ürettiler. Bu tabancalar Amerikan halkı tarafından ‘Baby Nambu’ olarak anılmaktadır. Nambu’nun ilk modelleri Japon subayları tarafından da beğenildi. Rus-Japon Savaşının sürmekte olduğu dönemde toplu tabancaların geri kalmışlığının farkında olan Japon Ordusu böyle bir yarı otomotik tabancanın yokluğunu çekmekteydi.
Ancak Nambu’nun çağdaşlarına kıyasla fazlasıyla karışık olan yapısı ve yüksek maliyeti yüzünden bu tabanca ordu tarafından görev silahı olarak kabul göremedi. Kijiro NAMBU’ya darbe vuran ikinci olay ise Japonlar tarafından Büyük Kanto Depremi olarak adlandırılan olayda silah fabrikalarının yıkılmasıydı. Bu deprem yüzünden Nambu tabancalarının üretildiği makineler büyük hasar gördü ve kullanılamayacak hale geldi. Bunun sonucu olarak da arada az miktarda üretimleri yapılsa da Nambu’nun seri üretimine 1923 yılına kadar ara verilmek zorunda kalındı. Depremin ardından üretimin durmasın sonra Kijiro NAMBU tasarım çalışmalarına daha çok yoğunlaştı. 1916 yılına kadar geçen süreçte tabancanın mekanizmasını daha sade bir hale getirirken aynı zamanda maliyetleri de azaltan Kijiro NAMBU, 1924 yılında ordudan emekli oldu.
1925 yılına gelindiğinde ise Nambu’nun tasarımının 14. yılında geliştirilmiş olan prototip ordu tarafından ideal görev tabancası olarak seçildi ve bu yüzden Nambu’nun en fazla sayıda üretilmiş olan modeli ‘Nambu Type 14’ olarak adlandırıldı. Nambu’nun ilk versiyonlarında yapılan değişikliklerden sonra Nambu Type 14 daha basitleştirilmiş bir yapıya ve daha kullanışlı bir nişan tertibatına sahip olmuş oldu. İlk Nambu’larda bulunan kabza emniyeti Type 14’de çıkarıldı. Bunun yerine daha kullanışlı olan manuel emniyet mandalı bu yeni tabancanın tasarımına eklendi. Bunun yanında eski modellerde bulunan mekanizma yayının yapısı yeniden düzenlendi ve daha simetrik bir mekanizma üretildi. Bu sayede Nambu’nun üretimi daha kolay ve ucuz bir hâl aldı. Type 14’ün namlu kilidi de değiştirilebilir şekilde üretildi.
Bu sayede herhangi bir arıza durumunda bu parça rahatlıkla daha önceden üretilmiş olan yedekleriyle değiştirilebilmekteydi. Ayrıca tetik yayı da daha basitleştirilmiş bir bölme sayesinde önceki modellere kıyasla oldukça uygun bir şekilde yerleştirilmiştir. Type 14’lerde kısa geri tepmeli mekanizma bulunmakta. Kilitli sürgü sistemi bulunan bu yarı otomatik tabancalarda mühimmat olarak 8×22 mm’lik yüksek enerjili fişekler tercih edilmiş durumda. Silahı beslemek için 8 mermilik çıkarılabilir şarjörler kullanılmakta. Nambu Type 14’ün manuel emniyet mandalı tabancanın sol tarafında bulunur. Ayrıca bu tabancada otomatik şarjör emniyeti de mevcut. Nambu’da bulunan sabit nişan tertibatı oldukça sade ve basit bir yapıya sahiptir.
Nambu Type 14’ün çalışma mekanizması şöyle; tüm yarı otomatik tabancalarda olduğu gibi tetik çekildiğinde serbest kalan ateşleme iğnesi kovanın dip tablasına çarparak ateşlemeyi başlatıtır. Geri tepme kuvveti namlu kuyruğuna baskı uygular. Bu sayede namlu kilitlenir. Namlunun bu şekilde kilitli kalması sürgünün kilitleme dişlerine ulaştığı ana kadar sürer. Daha sonra geri tepme enerjisinden yararlanarak silahın arka tarafına gitmekte olan sürgünün alt tarafına sabitlenmiş olan çekiç başı benzeri yapı sayesinde namlu serbest bırakılır (ancak serbest kalan namlu hemen hareket etmemekte). Sürgünün geriye doğru hareketinin devamında boş kovan dışarı atılır ve iğne tekrar kurulur. Sürgü tabancada bulunan yerine getirici yay sayesinde tekran yerine gelirken şarjörden alınan yeni mermi namlu ağzına sürülür.
Sürgü ileri gitmeye devam ederken namluyu da iterek yerine oturtur. Silah emniyete alınmak istendiğinde ise tabancanın sol tarafında bulunan emniyet mandalı yarım daire çizecek şekilde geriye doğru katlanabilir. Bu mandal, tetiğin atış sırasında yukarı doğru kaldırmış olduğu pimi bloke eder ve atış gerçekleşmez. Buraya kadar anlatmış olduğumuz çalışma mekanizması günüzde hareketli namlulu tüm tabancalarda benzer şekilde kullanılmakta. Ancak Nambu’nun günümüz tabancalarından farklı olan bir özelliği var. Nambu’nun sürgüsü üst kapak takımına sabitlenmiş bir yapı değil, tamamen ayrı bir parça. Silah kurulurken tabancanın arkasında bulunan ‘kurma topuzu’ olarak adlandırılan parça geriye doğru çekilmekte. Bu işlem sırasında üst kapak hareketsiz kalmakta.
Atış sırasında da bu durum aynı. Yani her atışta yalnızca Nambu’un arka tarafında bulunan sürgü uzantısı olan mekanizma topuzu geriye gidiyor, tabancanın üst kısmı ise sabit kalmakta. Örnek aldığı Avrupalı yarı otomatik tabancalardan zaman içinde farklılaşan Nambu Type 14, son derece ilginç tasarımı sayesinde silah koleksiyoncuları tarafından önem verilen bir tabancadır. Kijiro NAMBU açtığı silah fabrikası sayesinde Japon Ordusuna toplu tabancadan piyade tüfeğine kadar bir çok silah üretmiştir. Japon koloni savaşlarından 2. Dünya Savaşına kadar bir çok savaşta kullanılmış olan Nambu Type 14’ün ileriki yıllarda Type 94 adında yeni bir modeli de tasarlanmıştır. Type 14’den bir çok farklılığı bulunan bu model 1941 yılında seri şekilde üretilmeye başlanmıştır ancak 1945 yılında Japonya’nın savaşı kaybetmesinden sonra Japon silah endüstrisi tamamen dağıtılmıştır. ABD’de bir çok taklik versiyonu üretilmiş olsa da, 1945 yılından günümüze kadarki süreçte bir tane bile orjinal ‘Nambu’ üretilmemiştir.
NAMBU Kimdir?
Kijiro Nambu (1869-1949) eski kalıplara takılı kalan ‘Samuraylık’ felsefesinin yıkılmaya başlamasından kısa bir süre sonra Japonya’da doğdu. Nambu’nun ailesi tüccarlık yapan zengin insanlardı ancak O, Japon Harp Akademisine girmeyi tercih ederek kendisine ayrı bir yol çizdi. Akademi alt kültüründen oldukça fazla bir şekilde etkilenen Nambu, o yıllarda Japon Ordusunda çalışmanın üstün bir sosyal statü sağlamasından dolayı mezun olur olmaz orduya yazılmaya karar verdi. Sıkı çalışma disiplini sayesinde Nambu üslerinin dikkatini çekmeyi başardı. 1897 yılında, daha çok genç olmasına rağmen TOKYO Silah Fabrikasına atanmayı başardı. Burada bulunduğu süre boyunca ‘Type 30’ diye adlandırılan piyade tüfeği ve ‘Type 26’ diye adlandırılan toplu tabanca projeleri başta olmak üzere bir çok farklı silah tasarım projesinde çalışma fırsatı bulan Nambu, Avrupa ordularında tabancanın kullanımıyla ilgili genel eğilimleri incelediği ‘30. Yıl Otomatik Tabanca Planı’ adında bir çalışma hazırladı. Hazırladığı bu çalışma, yıllar sonra ‘Nambu TYPE 14’ün üretilmesini sağlamıştır.