Bir Benzeri Yok Desek Yeridir; .308 WINCHESTER ÇAPLI KEL TEC RFB CARBINE

Öndeki kovan fırlatma sistemi sayesinde son derece simetrik, sağlam ve güvenilir olan büyük çaplı bu bull-pup, aynı zamanda kompakt ve yüksek atım kapasitesine sahip (Fal marka şarjörler kullanılmış!). Üstteki Picatinny kızak sayesinde de çok kullanışlı. Sadece 18 inç uzunluktaki namlusuna rağmen mükemmel grupmanlar üretti. Peki ne işe yarar? Oyun oynamaya!

2009 yılında Cocoa (Florida, ABD) merkezli Kel Tec firması Shot Show fuarında tanıttığı .308 Winchester çaplı yeni yarı otomatik karabinalar serisinin alışılagelmedik bull-pup yapısı ile fuarı ziyaret edenlerde şaşkınlık uyandırmıştı. Bu silahlar Kel Tec firmasının “RFB” (Rifle, forwardejecting = önden kovan fırlatma sistemli tüfekler) serisine aitti ve aslında askeri birliklerin ve güvenlik güçlerinin keskin nişancı ya da benzeri görev birimlerinde kullanılmak amacıyla tasarlanmıştı, ama sonradan sportif ve av silahı olarak da mükemmel şekilde kullanılabilecek bir tüfek olarak karşımıza çıktı.

Şu noktayı da hatırlatalım ki, bunlar mekanizmayı dipçikte barındırabilen (örneğin Ak 47 şablonundaki gibi) özel dipçik-kundak grubuna sahip geleneksel tüfekler kategorisine giren silahlar değil. Kel-Tec tarafından yepyeni bir tasarımla üretilen bu silahın en önemli özelliklerinden biri kompakt yapısı. Nitekim üretici firma teknik ekibi boyutlar açısından “israfa” kaçmak istememiş ve dipçiğin sadece omuz için bir destek görevi görmesi istenmiş ve dolayısıyla o bölgeye sadece mekanizmanın bir kısmı yerleştirilmiş. Son yıllarda bu kategoride üretilen silahlara kıyasla devrimsel nitelikte diğer bir fark ise kovan fırlatma sisteminin alışılagelmedik ve yenilikçi tasarımı.

.308 Winchester kalibre Kel tec RFB karabina Teknolojik ve etkili bir bull-pup



18 inç namlu uzunluğu FN FAL şarjörler sayesinde 20 fişeklik kapasite

Daha önce benzerleri bazı askeri silahlarda görülmüş olsa da, bu sistem RFB’ye mutlak bir simetri kazandırmış ve onu ikili kapak takımı kullanmaya (örneğin Steyr Aug gibi), ya da çift taraflı kovan çıkarıcılar ve fırlatıcılar (örneğin Famas gibi) monte etmeye gerek kalmadan solak atıcılar tarafından da mükemmel şekilde kullanılabilecek bir silah haline getirmiş. Bu sistemde yan tarafta kovan fırlatıcı yok, zira kovan üst kısımda bulunan bir kanal tarafından gaz sıkıştırma bölgesine doğru yönlendiriliyor ve silahın namlu ağzına yakın ön kısmından fırlatılıyor. Bu çözüm aynı zamanda atıcının ateş ederken açığa çıkan gazı soluması gibi bull-pup kullanıcılarının iyi bildiği bir sorunu da ortadan kaldırıyor.

DAHİYANE MEKANİZMA


Bull-pup silahlarda mekanizmanın “tamamen geriye kaydırılmış” olması bir yenilik sayılmaz. Nitekim bu profilde ordu ve polis birimleri tarafından kullanılan bir çok örnek sayabiliriz: Yarı otomatik Steyr Aug, Walther WA2000 yarı otomatik keskin nişancı tüfeği, Fransız malı Famas, Singapur üretimi SAR 21, İsrail yapımı Tavor, Amerikan yapımı Bushmaster M17, Çinlilerin ürettiği QBZ-95 ve Belçikalı FN F2000 hep bu tarz silahlar. RFB’yi üstte saydığımız modellerden farklı kılan şey ise alternatif çözümler kullanılmış olmasının yanı sıra, .308 Winchester gibi “ağır” bir çapın tercih edilmiş olması.

Nitekim bu tür bir tercih sonucu Kel Tec RFB söz konusu çapta piyasada yer alan yegane bull-pup karabina. Silahın kalbi namlu ve gövde bloğunun oluşturduğu bütünde yatıyor, zira diğer bütün öğeler bu bütüne entegre edilmiş. Bu bloktan silahın gövdesi olarak söz etmek doğru olmaz, zira dipçik ve polimer kundak- kabza grubu gibi diğer kısımlar da RFB’nin mekanik yapısını oluşturmaya katkı sağlayan elemanlar. Konsept olarak değerlendirilirse, RFB aslında kısa stoklu pistonla çalışan gaz sistemli yarı otomatik bir karabina.

1.

2.

1.Gaz geri kazanım sistemi kısa hareketli itici bir pistonla donatılmış.

2.Orijinal bir şarjör geliştirmek yerine akıllı bir seçimle çok yaygın kullanılan FN FAL tercih edilmiş. Resimde şarjör tutucu andal ve çift taraflı kullanılabilen sürgü açık tutma kumandası görülüyor.

Geleneksel çalışma sistemleri ile bu silahın mekanik özellikleri arasında bazı kopukluklar olduğundan, nasıl çalıştığı hakkında birkaç ayrıntıya bakmamız yararlı olabilir: Ateş edildiği anda yanma eylemi sonucu açığa çıkan gazların bir kısmı namludan çekilerek kurma pistonunu itmek amacıyla genleşme silindirine aktarılıyor. Hazne ile direkt temas halinde olan piston bunu geriye doğru itiyor ve sürgü üzerinde frezeyle açılmış bir noktaya isabet eden pim sayesinde kapak takımının kuyruk kısmı yukarı doğru kaldırılarak kapanma işlemi gerçekleştiriliyor.

Bunu takiben sürgünün geriye doğru hareketi sırasında iki adet kovan çıkarıcı (ekstraktör) kovanı fişek yatağından alıp buradaki raylar sayesinde yukarı doğru döndürerek sürgü alnının üzerine doğru sürüklüyorlar. Bir sonraki evrede icra yaylarının esneyerek açılması sürgüyü kubuza doğru ilerletiyor ve sürgü alnının alt kısmı hazneden bir fişek alırken, üst kısmındaki uç ise henüz ekstraktör tırnaklarının tutmakta olduğu kovanı fırlatma kanalının içine yönlendiriyor. Yeniden kurulma evresinin tamamlanışı sırasında iki adet kovan çıkarıcı tekrar yatay pozisyona geliyorlar ve namludaki fişeği tabanından kavrarlarken, kapak takımının üst kısmındaki uç ise kovanı kanalın içine itiyor.


3.

4.

3.Tabanca tipi kabza çok ergonomik. Manuel emniyet mandalı çift taraflı kullanılıyor ve tetik ile horozu kilitliyor.

4.Namlunun üzerinde solda gaz deliği ayar valfı, sağda ise önden kovan fırlatma ucu görülüyor. Önden kovan fırlatma sistemi silahın hem sağ hem sol elini kullananlar tarafından anında kullanılabilir olmasını sağlıyor.

Çalışma tipi kısa hareketli gaz pistonuyla donatılmış gaz geri kazanım sistemi ve kapak takımından sürgüden oluşuyor.

Bu noktada, sürgüye açılmış kam (eksantrik) ile sürgü yatağını bir yandan diğer yana delerek geçen pim arasındaki etkileşim sayesinde kapak takımının kuyruk kısmı aşağı iniyor ve gövdeye kilitlenerek silahta geometrik kilitlenmeyi gerçekleştiriyor. Kovan fırlatma kanalı atım yatağının üst kısmında bulunuyor ve basit bir uçla son bulduğu gaz girişinin olduğu noktaya kadar namlu üzerinde uzanıyor. İşte kovanlar silahı bu uçtan dışarı fırlayarak terk ediyor ve atıcının önüne düşüyorlar. Silahın tutukluk yapmasını önlemek için kovan fırlatma kanalının ağzı esnek kapakçıklarla donatılmış ve bunlar kovanın tekrar mekanizma içine girmesini engelliyorlar.

Silahı boşaltma işlemleri sırasında da, yataktan alınmış olan fişek bu kanala geçiyor ve ön taraftan çıkartılabiliyor. Silahta bir kovan fırlatma-kontrol penceresi bulunmadığından, silahın o anki durumunu belirlemek için tek yol şarjörü çıkarmak ve fişek (atım) yatağını gözle kontrol etmek. Biraz “alıkça” bir kontrol sistemi olarak görülse de, buna alışmak lazım zira ne de olsa yanılma payı yok denecek kadar az (imkansız demiyoruz, çünkü hiç belli olmaz). Namlunun vidalanarak sabitlendiği gövde, dolu çelik işlenerek elde edilmiş sağlam bir parça ve üzerinde pimlerin geçtiği yuvalar, kilit tırnağının alttaki yuvası, sürgü rayları ve hareketli kovan çıkarıcılar mevcut.

Sürgü iki güçlü kovan çıkarıcı ile donatılmış ve bunlar atış testleri sırasında gerçekten kusursuz çalıştılar ve güven verdiler. Ayrıca sürgü kompakt yapısı ve yaldız işçilikli yüzeyiyle hem silahın estetiğine katkı sağlıyor, hem de rengiyle şarjör bölmesinden yapılan görsel kontrollerde daha görünür bir ortam oluşturuyor. Hazne; 0,065” (1,65 mm) kalınlığında çelik levhadan elde edilmiş kutu kesitli sağlam bir parça; içinde kılavuz raylardan başka iki adet icra yayını da barındırıyor ve aynı zamanda hem mekanizmanın ön kısmına hem de kovan fırlatma kanalına koruyucu bir örtü görevi görüyor.

Üzerinde çıkartılabilir tipte kurma kolu yer alıyor. Bunu isterseniz silahın sağ tarafına da taşıyabiliyor ve solak atıcıların işini kolaylaştırabiliyorsunuz. Sürgü yatağının şekli ve düzeni atım yatağının ve namlunun önemli bir bölümünün üzerini de örttüğünden, patlama türü kazalarda atıcının güvenliğine de katkı sağlıyor. Kapak takımını taşıyan bu bloğun ön kısmında gaz sisteminin kısa hareketli pistonunun temas ettiği nokta yer alıyor ve piston icra miline raptedilmiş yay sayesinde, her atıştan sonra tekrar yuvasına giriyor.

GAZ SİSTEMİ


Gaz sistemi bazı özelliklere sahip, bir anlamda bu sistemle ilgili başarılı projelerin revize edilmiş hali. Gaz deliği namlu ağzından yaklaşık 150 mm uzaklıkta bulunuyor ve namlu ekseninin sağ tarafına kaydırılmış pozisyonda. Gaz sistemi çelikten yapılmış içi oyuk bir silindirden ve içinde gidip gelen kurma pistonundan oluşuyor. Bu silindirin öndeki kısmında gaz basıncını ayarlamaya yarayan supap bulunuyor. Bu supap FN FAL (Hafif Otomatik Tüfek)’lerde bulunanla aynı tipte çalışma sistemine sahip, silindirin dişli gövdesi üzerine yerleştirilmiş bir somundan oluşuyor ve bu somunu döndürdüğünüzde bir ızgara açılıp kapanıyor.

1.


1.24 oluklu Picatinny kızak gerek metal nişangahlar gerek optik görüş sistemleri monte etmeye uygun. Kurma kolu (altta) tüfeğin diğer yanına da aktarılabiliyor.

Bu ızgara sayesinde ateşleme sonucu açığa çıkan gazların bir kısmı mekanizmanın dışına atılıyor. Bu şekilde pistona etki eden basınç, silahın kullanılan fişeğe uygun çalışması ve dolayısıyla geri tepmenin azaltılması amacıyla ayarlanabiliyor. Gazın dışarı atılması güvenli bir bölgede, yani namlunun gövdesine yakın noktada gerçekleşiyor, bu arada ayarın istenilen noktada tutulması da üstte bahsettiğimiz somuna etki eden yaylı bir pimle sağlanıyor. Silahın gerek NATO tipi “soft” veya standart fişeklerle, gerek Superformance serisi güçlü Hornady fişeklerle uyumlu çalışabilmesi için, tüfek satışa sunulmadan önce fabrika ayarı olarak gaz deliği “ara” seviyede ayarlanıyor.

2.

3.

2.Alışılagelmedik altın yaldız kaplama sürgü oynak tipte. Resimde iki adet iri basküllü kovan çıkarıcıdan biri görülüyor.

3.Kovan çıkarıcılar kovan tablasını her iki yanından kavrıyor ve öndeki kovan fırlatma kanalına sevk etmek için yukarı kaldırıyorlar.

Rfb’nin namlusu (bizim test ettiğimiz) Carbine versiyonunda 18 inç, Hunter versiyonunda ise 24 inç uzunlukta; sağa kıvrımlı altı adet yiv açılmış, sabit hatve oranı 1/12” (305 mm). Ama esas önemli olan namlunun özel şekli. Atım yatağının bulunduğu noktada yüksekliği 21,03 mm iken orta bölümlerde 18,3 mm’e kadar düşüyor; uç noktalarında ise iki takviyeli bölüm mevcut, bunlar üst Picatinny kızak bağlantısı ile ön köprü bağlantısının takıldığı noktalar. Bu öndeki noktada aynı zamanda gaz deliği de yer alıyor.


Namlu-gövde grubu “çıplak” şekilde görülüyor. Burada fırlatılma evresinde kovanların izlediği güzergah da fark ediliyor. Kanalın ağzında bulunan iki adet esnek kapakçık kovanların tekrar sürgüye geri dönmesine engel oluyor.


1.

2.

1.Konvansiyonel bir kovan fırlatma penceresi bulunmadığından, silahın durumunu kontrol etmenin tek yolu sadece şarjörü çıkarıp bunun giriş ağzından sürgünün hareketini izlemek (namlu da fişek varsa sürgü bunu sürüklerken

görülecektir).

2.Sürgü ile iki adet icra yayı tarafından itilen sürgü yatağı görülüyor.

Ön köprü bağlantısını tutan somundan sonraki bölümde namlu çapı 29 mm’e geliyor ve yüzeyi dişli olduğundan bazı ülkelerde ateş ederken çıkan sesle hem diğer atıcıları rahatsız etmemek, hem de av köpeklerini ürkütmemek için namluya susturucu takılıyor. Namlu profili daha sonra silindirik bir form ve 19,2 mm çapla birdcage (kuş kafesi) tipindeki alev gizleyene kadar devam ediyor. Alev gizleyenin etrafı radyal dizilimli kanallarla donatılmış ve bu bileşenle birlikte namlunun toplam uzunluğu 495 mm’e erişiyor (kompansatör yokken 465 mm). Oynak namlu sistemi mevcut değil ama, alt kundağın ve üst Picatinny rayın özel bağlantı sistemi sayesinde namlu sıcakken bile grupmanda kayda değer sapmalar olmuyor.


Silahın ana bileşenlerine ayrılmış hali. Namlu-gövde grubu dört adet pimle gövde-kundak grubuna bağlı, öndeki iki adet pim namlu ısındığında meydana gelen burulmaları önlemek için elips şeklindeki yuvalara oturuyorlar.

“AMERİKAN” TETİK SİSTEMİ


RFB’nin tetik sistemi Amerikada kullanılan tetik mekanizmalarıyla benzerlikler gösteriyor. Silah üreticileri kazaları önlemekten çok, satın alanlar tarafından silahların farklı amaçlarla kullanımına karşı kendilerini korumak için tetik değeri yüksek silahlar satma eğilimindeler! Her halükarda bu tetik yaklaşık 3.000 gramlık ağırlığına rağmen oldukça iyi çalıştı, bunda tetik ağırlığının kısa tetik yolunun tamamına homojen şekilde dağıtılmış olmasının etkisi da var. Dolayısıyla tetik silahın pratik kullanımı üzerine fazla etki etmiyor.

Tetiğin boyu da parmak için gereken desteği sağlayacak uzunlukta, ayrıca tabanca tipi kabza sağlam bir tutuş sağlıyor. Kabza silahın alt kısmına tümleşik ve tetik ile çift taraflı tetik emniyetinden başka, hem şarjör çıkarma ve tutma mandalını hem de mekanizma tutma (hold open) mandalını barındırıyor. Ayrıca ön kundak da bu gruba entegre. Kundağın ön tarafı sağlam bir eklemle polimer dipçiğin geri kalan kısmına bağlı; silahla olan bağlantsını ise 4 adet dişli pim (iki önde iki arkada) sağlıyor.

Tetik mekanizması ve sağda dahili (gizli) horoz görülüyor.

Bir yandan diğer yana uzanan bu pimlerden öndekiler Picatinny kızağı yerinde tutmakla birlikte, namluyu yeterince serbest bırakmak için yatay yönde açılmış deliklerden geçiyorlar ve namlunun titreşimlerine ve termik esnemelerine olumsuz etkileri olmuyor. Arkadaki pimler ise gövde bloğu içinde açıkmış yuvalarına giriyor ve aynı zamanda sağlam bir çelik levhadan yapılmış dipçik / yanak desteği arasındaki bağlantıyı da sağlıyorlar. Bu destek parçası aynı zamanda atıcının silahtaki patlamalara karşı güvenliğini sağlama gibi bir fonksiyona da sahip, çünkü sürgü yatağı ile birlikte hem gövde bloğunu hem de fişek yatağını örtüyor.

Kel tec karabina (alttaki) ile ünlü bir bull-pup olan .223 Remington çaplı Steyr Aug karabina arasındaki farkları bu resimde görebilirsiniz. Daha büyük çaplı bir silah olmasına rağmen, Rfb boyutsal açıdan çok daha kompakt bir karabina.

Kabzanın üzerinde bulunan atım yatağı ayrıca 3,2 mm kalınlığında sağlam bir çelik takviye ile de sarılmış durumda. Bu da yanlış fişek dolumu ve benzeri durumlardan türeyebilecek risklere karşı atıcının yüzünü koruyor. Omuzluk sentetik antishock malzemeden ve silahın ateşe verdiği tepkileri sönümlemekten başka, omuzla iyi bir temas noktası da oluşturuyor. Silahın bütünündeki ergonomi ve ağırlıkların dağıtımı açısından isabetli kararlar verilmiş ve bu nedenle tüfeğin toplam ağırlığı 4.000 gram civarında olmasına rağmen omuzlandığında ağırlığını hissettirmiyor.




HERŞEY EM2 İLE BAŞLADI


Bull-pup terimi ile, atım yatağı kabzanın hemen arkasında dipçik içerisinde yer alan silahlar kastediliyor. İkinci dünya savaşından hemen sonra İngilizler tarafından geniş bir yelpaze içinde denenen bu çözüm, konvansiyonel silahlarda namlu uzunluğundan fedakarlık yapmadan boyutlarda küçültme yapabilme olanağı sağlıyor. Ayrıca kabza silahın ağırlık merkezine çok yakın bir noktada bulunuyor ve gerekli hallerde zorlayarak da olsa tek elle ateş edebilme imkanı veriyor.

Soldan: 7,62×39; .280/30; 7,62×45; 7,62 NATO.

Bu konseptin ilk örneği Enfield kentinde bulunan Small arms factory adlı silah fabrikası tarafından iki prototip halinde üretildi: Em1 ve Em2. Bu ikisi arasında esas itibarıyle ergonomik açıdan farklılıklar vardı. Prototipi gerçek üretime alma evresinde sadece Em2 modeli hayata geçirildi ve 1951 yılında resmi olarak kullanılmaya başlandı. .280/30 gibi orta çaplı ilginç bir fişek çerçevesinde kalınarak üretilen bu silahın kaderi de aslında o fişekle belirlendi, zira Amerikalılar 7,62 NATO fişeği Atlantik Paktının standart mühimmatı olarak kabul edince, tüfeği bu (fazla iri ve güçlü) fişeğe göre yeni baştan tasarlamak mümkün olmadı. Dolayısıyla üretici tamamen farklı ve konvansiyonel bir silah tipine yöneldi.

Bull-pup askeri silahların ilk örneği sayılan Em2 modelinin bilinen az sayıda prototiplerinden biri görülüyor.

ATIŞ TESTLERİ


Silahı ithalatçı firma Gunstrade’den teslim aldıktan sonra en yakındaki atış poligonu olan Gualtieri atıcılık kulübüne gittim ve burada muhtelif fişekler ve kronograf cihazlarla testleri gerçekleştirdim. Önce silahın dinamik performansını görmek için Ipsc ve Idpa hedeflere birkaç “mitravari” atış yaptım. Bu sırada 24 slot uzunlukta ray üzerine katlanır tipte metal nişan düzenekleri monte ettim, daha sonra da bunları Ior 3×24 mm tactical nişangahlarla değiştirdim. Önden destekli atışlarla yapılan kronografik testler sırasında RFB gayet dengeli bir silah gibi göründü ve hem geri tepmeler hem de namlu şahlanmaları son derece sınırlı kaldı.

Hızlı atışlara geçtiğimde de aynı tepkileri aldım ve 20 fişek kapasiteli FN FAL türevi şarjörlere rağmen silah birkaç saniye içinde boşaldı. Tetik yolunun kısalığı ve tetik boşluğu bulunmayışı bu atışlarda tetik mekanizmasının da bende çok iyi izlenim bırakmasını sağladı diyebilirim. Hem hızlı hem de isabetli seriler gerçekleştirdim. Gerçekten de .308 Winchester başarılı bir silah, ama kapak takımı, hazne ve icra yaylarından oluşan hareketli kütlelerin sadece 640 groluşu (örneğin bir Ar10 modelinde bunlar 750 gramdır), buna bir de etkin gaz ayarlama sistemi eklenince atışa verilen tepkileri ister istemez yumuşatıyor.

RFB farklı renklerde satışa sunuluyor.

Bu testte kullanılan mühimmatın büyük kısmı piyasada satılan hazır fişeklerden oluşuyordu ve en çok 147 grs FMJ çekirdekli NATO benzeri dolum yapılmış Sellieramp;Bellot kullandık. Bunlardan başka 170 grs çekirdekli Geco Sp gibi av fişekleri, 150 grs çekirdekli Winchester Power max ve 180 grs Nosler partition çekirdekli Sellier amp; Bellot fişeklerle ateş ettim. Çünkü tüfeğin sürek avında kullanıldığında nasıl sonuç alınabileceğini de merak ediyordum. Pişman da olmadım diyebilirim. Daha sonra Kel Tec namlunun balistik performansını test etmek için başka bir atış sahasına gittim ve Sightron 8-32×56 mm dürbün kullanarak 100 metreden önden destekli atışlar gerçekleştirdim.

Bu testte RFB çok isabetli bir silah olduğunu kanıtladı ve av fişekleriyle 1,5 MOA içinde kalan grupmanlar üretti; 155 grs Sierra Palma Match çekirdek, N140 Vihtavuori barut ve Hornady Match kovan kullanılmış fişeklerle ise 20 mm çapı aşmayan grupmanlar elde etmeyi başardım. 18 inç uzunluktaki namlusuyla RFB kesinlikle match (müsabaka tipi) olarak nitelendirilebilecek bir silah değil, zaten o tip görevler için 24” uzunlukta daha ağır namlulu versiyonu tasarlanmış, ama her halükarda Kel-Tec firmasının bu bull-pup karabinası isabet oranı yüksek silahlar klasmanına dahil edilebilir.

Verimlilik, güvenilirlik ve namlu sıcakken bile grupmanlarda sapma fenomenlerinin görülmeyişi ve bu özelliklerde istikrar oluşu silahın önemli bir artısı. Sehpa üzerinden yapılan atışlarda kovan fırlatma sistemi de iyi sonuç verdi ve boş kovanlar rest önünde kümelenirken, dinamik atışlarda bunların atıcının ayaklarından yaklaşık bir metre mesafede kümelendiğini gördük. Boş kovanlar üzerinde iz ve göçükler yoktu, bazılarında hafif bir deformasyon ve boyun kısmında is izleri olsa da, bu silahın fişek yatağının doğru boyutlandırıldığının bir göstergesi olarak addedilebilir.

SONUÇ


RFB’yi belli bir kategoriye yerleştirmek İtalya için biraz zor olabilir. Benim şahsi kanaatim bu Amerikan bull-pup karabinanın kompakt yapı ve atış kapasitesi itibarıyla rakipsiz olarak sürek avında kullanılabilecek bir silah olduğu, sportif silah olarak da isabet yüzdesi yüksek ve keyif verici bir tüfek olarak kullanılabileceği yönünde. Neticede Kel Tec RFB, pahalı ve arkalarında neredeyse elli yılı bıraktıkları için artık eskimeye yüz tutmuş AR10 karabinalara kıyasla çok daha ileride bir silah. Zaten geleneklerine bağlı Amerika pazarında bu yenilikçi bull-pup karabinanın büyük ilgi görmesi, bir anlamda silahın genel kalitesine tanıklık ediyor demektir.




Balistik Tablo





Teknik Kart

Üretici: Kel tec, www.keltecweapons.com

Modeli: RFB

Tipi: Yarı otomatik karabina

Çapı: .308 Winchester

Spesifik kullanım alanı: Av, mesken savunması ve sportif atıcılık.

Besleme sistemi: Çift sıralı çıkartılabilen FN FAL tipi kutu şarjör

Fişek kapasitesi: 10 veya 20

Tetik sistemi: Tek hareketli, tetik düşürme ağırlığı 3.050 gr

Çarpma sistemi: Dahili (gizli) horoz

Emniyet tertibatı: Gövde üzerinde çift taraflı emniyet mandalı

Namlu: 18” (457 mm) uzunluğunda, sağa kıvrımlı 6 adet yiv, hatve 12” (305 mm), kompansatör mevcut.

Nişan düzenekleri: Görüş sistemleri montajı için 24 slotlu Picatinny

Ağırlığı: Boş şarjörle 3.680 gr

Yurtdışı Fiyatı: KDV dahil 2.250 Euro



SATIN ALMAK İSTEYENLER İÇİN


Kimlere yönelik: Sportif ve taktik atış

tutkunları, taktik silah koleksiyoncuları ve

çok kompakt silahlara gerek duyan avcılara.

Neleri gerektiriyor: Uygun nişan ve

görüş düzenekleri montajı ve mekanizmayı

tanımak için alışma süresi gerektiriyor.

Neden satın alınır: Çok rahat “refleksel”

atışlar yapılabilen bir silah, kompakt, “dar

alan” geçişlerinde mükemmel, isabetli,

güvenilir ve geri tepmesi az.

Kimlerle kıyaslanabilir: Şu anki Pazar

panoramasında öne çıkan bull-pup tüfekler

7,62 x 51 mm çaplı. Yine de 14,5 inç

namlulu Pof P308 ya da Schwaben arms M41

Kommando ile kıyaslanabilir.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here