John Browning’in 1911 tabancası, elin doğal uzantısıymış gibi bir rahatlık hissi veren kusursuz tasarımı ile ilk ortaya çıktığında, çılgınca bir başarı elde etti. Daha sonra bu emektar silahın tasarımından yıllarca bol bol esinlenen oldu.
Geçen zaman içersinde 1911 tabancasının daha isabetli atan, daha pürüzsüz işleyen ve muhteşem gözüken bir dünya varyasyonu üretildi. Benzer bir şekilde, geçen seneler içerisinde bir kısım silah imalatçısı da yüksek kalitede 1911 piyasasına adım attı. Ancak ABD kökenli Kimber Manufacturing işe tabancalarla başlamadı.
1979’da Jack Warne ve oğlu Greg tarafından Oregon eyaletinin batısında kurulan Kimber, önce hafif .22 kalibre tüfekler üretmeye başladı. İsabet oranı yüksek olmalarıyla adlarını duyuran bu tüfekler sayesinde, şirket daha sonra üretim hattına merkez ateşlemeli tüfekler de ekledi. 1980’lerde işler iyi gitmemeye başlayınca, Warne ailesi şirketi Bruce Engel adında Oregon’lu bir odun tüccarına sattı. Bir müddet sonra Kimber’ı işletemeyeceğine karar veren Engel, şirketin iflasını ilan etti. Kimber’ın ismi yine Jack ve Greg Warne’un eline geçti.
1990’ların ortalarında, şirketi tekrardan ayağa kaldırmak isteyen Warne, tüm iş malzemelerinin başka bir kentteki hurdalığa postalandığını öğrendi. Bir yatırımcı gerekiyordu. O zamanlar spor malzemelerinin toptan satışını yapan büyük bir şirketin başında olan Leslie Edelman devreye girdi. Warne iş için gerekli makina ve diğer malzemeleri topladı.
O işler hallolurken, savunma sanayii için el araçları ve mekanik parçalar imal eden New York’lu Jerico Precision Manufacturing firması yeni alanlara yayılma planları yapıyordu. İki şeye ihtiyaçları vardı: bir piyasa ve tabancalardan anlayan biri. Edelman boş durur mu? Hemen New York’a gidip Jerico Precision’ın varolan altyapı ve imalat kabiliyetini Kimber’ın itibarı ve geniş dağıtımcı ağı ile birleştirmeye karar verdi. Amacı bir 1911 tarzı tabanca serisi inşa etmekti. 1994 kış mevsiminde Kimber ilk 1911 tabanca prototipi üzerine çalışmaya başladı.
Edelman oynadığı kumarın ilk sonuçlarını SHOT Show 1995’te görecekti. Fuar ziyaretçilerine sunulan örnek aslen Caspian Arms tarafından üretilmişti. Gerçek imalatçının ismi ve seri numarası prototipin kabza panelleri arkasına gizlenmişti. Dağıtımcılar, bir zamanlar tüfek üretmiş bu şirketin yeni girişimlerine pek ilgi göstermemişti, ama bu durum Edelman’ı yıldırmadı. 5000 adet tabanca üretmek üzere New York’un Yonkers kentinde bir fabrika satın aldı. Kısa zamanda bu miktarın gereğinden fazla ihtiyatlı olduğu ortaya çıktı. Kimber bir senede bunun beş katı tabanca satmayı başardı.
Bir Kimber temsilcisi tasarım sürecindeki amaçlarını şu sorularla tanımlıyor: “bir klasiği nasıl yüceltebiliriz? Kimliğini kaybetmeden nasıl geliştirebiliriz?” Amaç belli bir kalite standardını tutturan, kendine has görünümlü, isabetli ve güvenilir tabancalar üretmek. Bu formül, basit bir 1911’den biraz daha pahalı ama tamamyla özel yapım tabancalardan çok daha ucuz silahlar üreten Kimber’a oldukça yaradı. Kimber’ın devasa silah kataloğundaki her tabancayı ayrı ayrı anlatmaya sayfalar yetmez, ancak şirketin en hızlı yükseldiği erken dönemlere bir göz atabiliriz.
1997’ye gelindiğinde, Kimber kataloğunun altı sayfasının tamamını 1911 tabancalarına ayırdı. O zamanlar altı adet tam boylu Classic .45’likler bulunuyordu. Gold Match ve 13 atımlık polimer gövdeli, paslanmaz çelikle güçlendirilmiş tabanca yeniydi. Kimber karbon ve paslanmaz sürgülere ek olarak tamamıyla paslanmaz tabancalar da sunuyordu. Sürgü, namlu ve çelik gövdeler dövme çelik idi. Tetik tertibatı, emniyet mandalı, kabza emniyeti, fişek atacağı (ekstraktör) ve tırnak “McCormick’s marka ve müsabaka sınıfı (match grade)” idi.
1998’de, 1911 tabancalarına ayrılan sayfa sayısı iki katına çıktı. Yeni çıkan Compact serisinin 10 santimetrelik namluları ve normalden bir santimetre daha kısa kabzaları bulunuyordu. Şarjörün yedi mermilik kapasitesi vardı. Compact’ın tek tepme yayı icra yayı, pah kırılmış kabza tabanı, kavrama tırtıkları, ve düşük profilli nişangahları bulunuyordu. Kimber’ın Custom Shop’ı daha başka parçalar da ilave edebiliyordu. Seri toplamda 15 model içeriyordu.
1999’a gelindiğinde, 1911 serisi 12 adet .40 kalibrelik Samp;W dahil tam 35 modele sahipti. Yeni Ultra Carry topu topu 700 gram ağırlığındaydı. Polimer gövdesi, bir Browning tasarımı standartlarına göre kısa kalan 7.5 santimetrelik bir namlu bulunduruyordu. Ancak o uzunluktaki herhangi bir 1911 tabancasının en uzun döngü zamanına sahipti ve tutarlı bir şekilde işliyordu. Çift icra yayı bulunuyor olup, namlu yüzüğü yerine bilya sustalı küresel bir koni mevcuttu.
Kimber Compact tabancalarındaki 10 santimetrelik namluları tam boylu alaşım gövdeyle birleştirip 800 gram ağırlığında, .40 ve .45 kalibrelik Pro Carry’yi inşa etti. Yüksek Kapasiteli Polimer serisi 10 santimetrelik bir versiyon ve şarjör kapasitesini 18’e kadar yükselten .45 ve altı kalibreler içermek üzere genişletildi. T
ek sıra şarjörlü modeller alaşım tetikler ve altıgen kabza vidaları bulunduruyordu. Paslanmaz namlu yüzükleri standart oldu. Custom Shop ilk kez dört tabancayı katalog ürünü olarak listeliyordu: Combat Carry, Gold Combat, Gold Combat Stainless ve Super Match.
2000’lere gelindiğinde, Kimber “dünyanın en büyük 1911 tabanca imalatçısı” ünvanını kazandı. O sene tam boylu, alaşım gövdeli, 850 gram ağırlığında .45 kalibrelik bir Classic tabancası çıkardı. Silah, Carry tarzı pah işçiliğine, Meprolight nişangahlara ve dama dokulu kabza ön yüzeyine sahipti.
Yeni Pro Carry HD, Stainless Pro Carry gibi 10 santimetrelik bull namluya ve paslanmaz sürgüye ek olarak paslanmaz bir gövdeye sahipti. Tüm Classic tabancaları için planlanan iğne emniyeti Kimber’ın büyük bir yeniliklerindendi. Bu sistem kabza emniyetinin müdahalesini tali yoldan gerçekleştirmesini sağlıyor, ve böylece tetik çekme hissi etkilenmiyordu ve bu yeni parça silahın görünümünü değiştirmiyordu. Bu sistemi kullanan tüm 1911 tabancalarının ismine bir “II” eklendi ve sürgü yüzeyinin damgası değiştirildi.
680 gramla listedeki en hafif Kimber olan Ultra Ten II, bünyesinde10 mermi kapasiteli şarjör bulunduran kısa polimer gövde ve paslanmaz bir Ultra Carry sürgüye sahipti. O zamana gelindiğinde, tam boy polimer gövdeli şarjörler 14 adet .45 ACP mermisi bulundurabiliyordu.
2001’de, Kimber en ilginç görsel numaralarından birini denedi: paslanmaz sürgü ve gövdeye meneviş uygulanıp yan yüzeylerin polisaja tutulması, Lamine edilmiş gri ve krem rengi kabzalar tabancaları tamamlıyordu. Eclipse adı altında katalogda yerini alan seri, Ultra II (küçük gövde, 7.5 santimetre), Pro Target II ile Pro II (tam boy gövde, 10 santimetre) ve Target II ile Custom II (tam boy gövde, 12.5 santimetre) içeriyordu.
Paslanmaz çelikten Super Match II tabancaları, saten yüzey gövdeden farklı olarak KimPro siyah mat sürgüye sahip oldu. Kimber, Super Match II tabancalarının 23 metre mesafeden 2.5 santimetrelik grupman elde etme garantisini vererek isabet kabiliyetine dair edindiği itibarı riske attı.
2002’de, Custom Shop’ın Custom Defense Package nam-ı diğer CDP II tabancaları sunuldu. Fırçalanmış yüzeyli paslanmaz çelik sürgü ve inç başına 30 çizgi bulunduran kavrama desenlerine sahip siyah eloksal gövdeleri mevcuttu. “Premium aluminyum tetiğe” ek olarak, bütün keskin köşelere pah kırılması da standartlaştı. Tabancanın dama desenli gül ağacı kabzası, düz, kareli yüksüğü, kunduz kuyruğu tipinde kabza emniyeti ve her iki ele de uygun emniyet mandalı bulunuyordu. CDP tabancaları her üç gövde/namlu kombinasyonunda bulunabiliyordu. Paslanmaz sürgü ve desteklenmiş polimer gövdeye sahip Ten II High Capacity serisinde de bu mümkündü.
2003’e gelindiğinde, Kimber’ın tabanca serisi 57 model içeriyordu. Bunlardan bir tanesi de, Los Angeles SWAT ekibinin kullandığı Kimber’lardan esinlenmiş Custom TLE II. Kimber zaman içerisinde ABD Özel Kuvvetleri’ne bağlı deniz piyadeleri gibi daha bir çok silahlı kurumun dikkatini çekti. Bir başkası da, 2004 olimpiyatlarına hazırlanan ABD’li tabancayla atış takımının kullandığı Kimber’lara dayanan Team Match II. Bu seriye ait her tabanca satışı başına 100 dolar ABD takımına bağışlandı. Bağış miktarı bugüne kadar 700,000 doları geçti.
Aynı sene Kimber tüm .45 kalibrelik tabancalarında bulunan dahili tırnağı dışarda duran daha kısa ve kalın bir versiyonuyla; fişek atacaklarını ise daha kısa ve etli olan açık atacaklar ile değiştirdi. Geriye kalan tüm tabancalar da zaman içerisinde aynı işlemden geçti. Ancak 2006’da New York fabrikası dahili sisteme geri döndü ve o zamandan beri John Browning’in orijinal tasarımından şaşmadı.
Açık konumdaki tırnak biraz irice. Bazı kullanıcılar fişek yatağına mermi konulduktan sonra sürgü çarpılırsa daha hafif ve uzun yapıya sahip bir tırnağın zarar görme olasılığının yüksek olduğunu belirtiyor. Ancak bir 1911 tabancasını doldurmanın yolu bu değil. Ayrıca Browning, silahını savaş alanında dahi tamir edebilecek şekilde tasarladı. Dahili tırnakta bir sorun çıksa, herhangi biri el atıp işine devam edebilir. Kullanıcılar arasında buna dair uzun tartışmalar olduysa da, Kimber ekibi Browning’in yöntemini tercih etti.
Kimber’ın seneler içerisinde yaptığı işler saymakla bitmez, ama özetle, 1911’le alakalı olabilecek herhangi bir şey aklınıza gelmişse, Kimber da muhtemelen düşünmüştür. Spor malzemeleri satarak yola çıkan bir işadamının küçük bir tüfek firmasını bugünlere taşıyabilmesini kim öngörebilmiştir acaba? Özel Kuvvetler’in gelişmelerden memnun olduğu kesin!
