Silah sevgisi ve atıcılık sporu diğerlerinde olduğu gibi erken yaşlarda ortaya çıkan bir duygudur.
Silah sevgisi ve atıcılık sporu diğerlerinde olduğu gibi erken yaşlarda ortaya çıkan bir duygudur. Çünkü bizim geleneksel yapımız, etrafımız ve çevremiz bu konuda müthiş bir baskı kurmuştur. Avcılık için gece yollara koyulan babaların genç çocuklarını yanlarına almaları çok gecikmez. İleri yaşlarda ama hâlâ dinç ve dinamik olanlarımızın avcılık hastalığı ilelebet devam eder.
Bu satırların yazarı yıllarca ziyaret ettiği dost ve arkadaşları arasında bu işin hastalık boyutunda yapanları tanıma şerefine nail olmuştur. Bunun yanısıra havalı tüfeklerle 22 kalibre mühimmat kullananların antrenman zorluklarını yaşamıştır. Uzun seneler antrenman için poligon arayanları biliyorum. Oysa bu sporun her yönden gelişmesi için nelerin yapılması gerektiğini, zamanında teknik kurul üyesi olduğum Atıcılık ve Avcılık Federasyonu bünyesinde birkaç kez açıklama şansı bulmuştum.
Şimdi teknoloji ve antrenman imkânları gelişti. Yeni federasyon yapısının daha dikkatli ve planlı çalışmalar yapacağına inanıyorum. Tabanca ve tüfekle yapılan atıcılık müsabakaları için diğer sporlarda olması gerektiği gibi çocuk ve genç yaşlarda silah sevgisini aşılamalıyız. Bununla birlikte onların bazı fiziksel ve motorsal gelişim özelliklerini gözardı etmemeliyiz. Atıcılık için başarı bir miktar değil oldukça fazla biçimde genetik özelliklerle ilişkilidir. Ama bunun üzerine ciddi bir antrenman bilimleri metodiğini yerleştiremezsek istediğimiz sonuçları alamayız.
Antrenman demişken bakın karşımıza neler çıkıyor: Atıcılık ve Avcılık tekniklerinin temellerinin öğretilebilmesi için en az 2-4 yıl gerekiyor. Bu süre içinde haftada en az 3-4 kez antrenman yapmak zorunlu. Bu çalışmalarla birlikte çeşitli motorsal özelliklerin geliştirilebilmesi için belli yaşlara ulaşmak gerekliliği var. Maksimal kuvvet için 14 ve 15. yaşlar, çabukluk ve çabuk kuvvet için 10. yaştan başlayıp 13-14 yaşlarına kadar sabırla antrenman yapmak şart. Aerob dayanıklılık için 8-12. yaşlarda egzersizler uygulanırken, işin anaerob tarafı 12. yaştan başlayıp 14/15’e kadar uzanabiliyor.
Peki, yukarıda anlattıklarımız bu iş için yeterli midir? Kesinlikle hayır! Çünkü, temel antrenmanlar dönemi sonrası gelişim antrenmanları dönemi başlar. Bu periyotta en az 2-4 yıl arası çalışmalar planlanmak zorunda. Bu aşamada haftada 4-8 arasında değişen antrenman sayısına ulaşmak gerekiyor. Bir önceki bölümde sözünü ettiğimiz motorsal özelliklerin gelişimi için yaşlar biraz daha büyüyor. Örneğin, reaksiyon hızını geliştirmek için uygulayacağımız egzersizlerin sahip olacağı yaş aralığı 13-14 gibi görünüyor.
Teknikleri öğrendiler, gelişim antrenmanlarını tamamladılar. Sonra ne olacak? Merak etmeyin, artık “iddialılar” ortaya çıkacaktır. Bunların kendini gösterecekleri müsabakalara katılma zamanı gelmiştir. Tam bu noktada federasyonumuzun dikkatli ve özenli düzenleyeceği karşılaşma ortamları sağlanmalıdır. Elit performansa geçiş dönemi diyebileceğimiz bu süreç yaklaşık 2-3 yıllık bir zaman dilimine ihtiyaç duyar. Haftalık antrenman sayısı 6-10’a çıkmıştır, 18-20 yaşlar arasında maksimal kuvvet geliştirilir, aerob dayanıklılık için 16. yaştan itibaren özellikle yüksek miktarlarda oksijen tüketimi arzulanır, reaksiyon hızı ve stabilizayonu için aynı yaş dönemleri dikkatle kullanılır.
Geldik elitler sınıfına… Şimdi işin şekli oldukça değişiktir. Artık bu aşamada 6-12 yıl civarında faaliyet gösterecek atıcılarımız, avcılarımız yetişmiştir. Haftalık antrenman sıklığı 8-22 arasındadır. Ancak bu kadar yüksek sıklık ve bir ölçüde yüksek şiddetlerde antrenman yapılabilirse başarılı sonuçlar alınabilecektir.
Türkiye’de bu sporun gelişmesi ve geliştirilmesi için ciddi bir yapılanma ve sistem sağlanması zamanı gelmiştir. İşin antrenman tarafına baktığımda gördüğüm ana başlıkları sıralayaınca bu yazı ortaya çıktı. Güçlü, başarılı, kontrollü, kendini bilen, iyi silah kullanan bir nesil için planlı çalışma zamanı gelmiştir!