Çelik Yelekler: Canımızı emanet ettiğimiz bu yelekler bizleri nasıl koruyor?

Çelik yeleklerin yalnızca 2-3 katlı özel kumaşlardan oluştuğundan bahsetmek son derece kıt bir bilgi olarak kalacaktır. Günümüzde en çok kullanılan malzemelerden biri olan patentli Kevlar kumaşının yanı sıra çeşitli plakalar ve kompozit malzemeler de söz konusudur.

Hatta bunların yanında yeleğin kişiye en ideal oturuş şekli, rahatlığı ve hareket kabiliyeti bile en az ana koruyucu malzeme kadar önemli bir husustur. Kısa da olsa modern savaş döneminin başlarında düz metal kurşun geçirmez yeleklere rastlarız bunların en iyi örneklerinden birisi alman panzer birliklerinin yelekleridir

Fakat az önce belirttiğimiz hareket kabiliyeti hususundan dolayı yerini yeni teknoloji kumaşlara bırakması kaçınılmaz olmuştur. Bu yelekler; giyen kişileri, pratikte küçük tabancalar ve ufak şarapneller vs gibi balistik tehditlerden koruyor olsalar da uzun namlulu ya da zırh delici cephaneli silahların tehditlerine son 30 yıla kadar açık kalmışlardır. Bu 30 yıl içerisinde de seramik ve kevlar destekli kalın plakalar ve bunlara benzer ekstra koruma plakaları ortaya çıkmışlardır fakat yine de arkasında yatan yeleğin teknolojisi günümüze kadar pek değişmemiştir: Pratikte çelik yelek sık dokunmuş ve sağlam liflerden oluşan kat kat kumaşlardan oluşur. Göğüs kısmında ise ekstra bir katmana rastlarız. Çoğu kişi bunun kalbi ekstra koruma altına almak amacıyla konduğunu düşünürler ki kısmen doğru bir bilgidir. Göğüs kafesinden arta kalan vücut bölümlerimiz yumuşak dokuludur ve yumuşak doku üzerindeki esnek bir zırh kesinlikle delici saldırılara karşı daha dayanıklıdır.

Fakat sternum (iman tahtası) gibi katı bölümlerimizi delmek arkadaki sert dokularımızdan dolayı çok daha kolaydır. Dolayısıyla kalp üzerindeki ekstra katmanın amacı “fazla” koruma değil de “gerekli” korumadır. Bu balistik etkiyi daha rahat kavrayabilmeniz için size bir soru sormak istiyorum: Bir tahtanın üzerinde masa da mı daha rahat çivi çakarsınız yoksa yatakta mı?. Eğer ki bir gün çelik yelek alır ve mermi tesir etmeyeceğinden emin olmak için bir ağacın önüne yaslayarak ateş ederseniz, .44 magnuma kadar dayanıklı bir çelik yeleği 9mm ile delme şansınız bile olabilir! Bu testler için balistik kurumlar, “balistik jöle” adı verilen ve yoğunluğu insan etine çok yakın bir değerde olan bir jöle kullanırlar.

Peki çelik yeleklerin kademe ve sınıfları nelerdir? Yani eğer bir çelik yelek sahibi olarak bu yazıyı okumaktaysanız muhtemelen siz bir tip IIA ya da II sahibisiniz. Bu yelekler balistik jöle ile yapılan testlerin sonuçlarına göre sınıflandırılırlar ve kademeler şu şekildedir:

Tip(Kademe)

Koruma aralığı

I

.22LR – Kısa 9mm

IIA

9 mm 40 Samp;W .45 ACP

II

9mm – .357 Magnum

IIIA

.357 SIG – .50 AE

III

Çoğu Tüfek Mermileri(7.62 x 51 dahil)

IV

Zırh Delici Tüfek Mermileri

V(Gayrı resmi açıklama)

Parça Tesirli Mermiler ve .50 BMG


V yani 5. Kademe zırh, Pinnacle Armour şirketi tarafından üretilen Dragonskin (Ejder Derisi) adlı koruma yeleğinin seviyesi olup, bu teknolojinin henüz vardığı en ileri üründür. Birbirine geçmeli olarak dizilmiş küçük titanyum-kevlar-seramik kompoziti plakalardan oluşan bu zırhın tek özelliği akıl almaz balistik koruma gücü değil, ayrıca fiziksel darbeyi de son derece başarılı bir şekilde dağıtmasıdır.

Normalde sizi öldürebilmek için bir merminin zırhı delmek gibi bir zorunluluğu yoktur. Mermi çarpması; kaburga kırığı ya da iç kanama ve kalp krizi risklerini de beraberinde getirir. Ejder Derisindeki katlı plakalar bu darbeyi normal bir çelik yeleğe kıyasla çok daha geniş bir alana yayar ve bu riski ortadan kaldırır. Bu darbe yastıklama sistemi, ayrıca plakaların darbe alma ömrünü de uzatarak aynı bölgeyi de içeren peşi sıra mermi çarpmalarını bile kusursuz bir şekilde karşılayabilir.

Zırh teknolojisinin son noktası olan bu balistik canavarın fiyatı ise kademeye göre 5.000 dolara kadar çıkabiliyor. Fakat 5. Kademe Dragonskin’in gizliliği şu an zaten devlet sırrı olarak korunmaktadır.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here