Dünyada silahla yapılan sporlarda klasik olanlarını bir tarafa bırakırsak yeni neler var sorusuna cevaplar aramalıyız.
Örneğin, bugünlerde televizyonların spor programlarında çok sık karşılaştığımız Biatlon sporunda, hem kayakla koşu yapıyorlar ve belli istasyonlarda tüfekle hedeflere atış yapıyorlar. Yeterli isabet olmadığı zaman daha fazla mesafe kat etmek üzere yarışa devam ediyorlar. İskandinavya ülkelerindeki bu geleneksel kış sporları yarışı bu mevsimde pek popüler durumda.
Salon içindeki tabanca atışları, açık alandaki trap ve skeet, yivli silahlarla hava yardımı ile 22 çap mermilerin kullanıldığı İngiliz maçındaki 50 metrelik hedeflere isabet gibi çeşitli müsabakalar geçmişin olduğu kadar bugünün de sevilerek yapılan faaliyetleri içinde yer alıyor.
Avcılık amaçlı oluşturulan çeşitli ormanlar içerisindeki seanslar, meraklıların ilginç anıları ile renklenmeye devam ediyor. Çeşitli ülkelerde izlediğimiz bu faaliyetler giderek kullanıcı sayılarını artıran büyük bir aileye doğru ilerliyor.
Silah sevgisinin yüksek olduğu ülkelerde artık farklı tablolar sergilenmeye başladı. Off- Road sporu yapanlar belirli sürelerde vahşi doğa ve zemin koşulları içerisinde ilerledikten sonra ellerindeki silahlarla önceden hazırlanmış hedeflere atış yapıyorlar. Daha sonra farklılaştırılmış orman-tepe koşullarında ilerlemeye devam ediyorlar. Bu “Off-Road Atıcılık” denilen yarış sisteminde uzun bir parkur kullanılabilirken bazen belirli bir alan içerisinde çok tekrarlar yapılabilir. Sözünü ettiğimiz bu yarış modunda kullanılan arazi araçları, kullanılan tüfekler ve mühimmat farklılıklar taşımak zorundadır. Nemli, hatta yağmur altında, çamurlar üzerinde ilerlerken geçirilen süre, ardından çeşitli malzemelerden yapılmış hedeflere belirli mesafelerden yapılan atışlar, atışlardaki isabet oranları gibi zenginleştirilmiş menü ile ortaya çıkan bu yarış şekli hem silahı sevenler hem de offroad sporcuları için çok keyifli olacaktır diye düşünüyorum.
Bunları organize edecek bir kurum çıkacak mıdır ama çok yakında özel şirketler bu konudaki tabloda yer almaya başlayacaktır. Kulüp takımları, avcılık timleri, özel ya da devlet kurumlarının oluşturacağı ekipler şimdiden bu türden yarışlara hazırlanmalıdır. Burada araçların özellikleri, kullanılan arazi koşulları, silahlar, mermiler, giysiler, hedef özellikleri, atışlarda kullanılan süreler ciddi biçimde kategorize edilmelidir. Yarışın kazananı olacaktır ama koşulların eşit ya da eşite yakın olması sağlanamazsa bu defa Fair-Play kuralları tehdit edilmiş olacaktır. Bu işe girişeceklerin bu parametreleri dikkatle etüt etmeleri gereklidir.
Dikkat edilirse, önceki satırlarımda anlatılanlar çok yeni bir konu değil. Biatlon’un araçla ve daha geniş bir arazide takım halinde planlanmış bir yarış şeklinde yapılmış düzenleme denilebilir.
Silahımızı, aracımızı bilgisayar oyunlarında değil, geliştirilmiş zemin ve çevre koşullarında hazırlanmış özel yarışlarda kullanmayı düşünmeliyiz. Bu tür sporlarda aileler arasında takımlar oluşturulabilir. Bir baba, eşi ve kızı bu takımın üyeleri olabilir. Aileler bu yarıştan sonra bir kahvaltıda yada bir öğle yemeğinde buluşabilirler. O gün için en yüksek puanı toplayan takım diğerlerinin misafiri olarak güzel yemekleri midelerine götürebilirler. Yarışlar esnasında kayıt altına alınmış kare ve görüntüler siz medyaya taşıyabilir. Atıcılığın, avcılığın gelişmesinde farklı ve yaratıcı fikirlerin ortaya konması gereklidir. Bunda avcılık ve atıcılık kulüpleri, atıcılık dernekleri, federasyon, Üniversiteler devreye girebilir.
Bu arada Bülent Torpil b eyefendinin Avcılık ve Atıcılık Federasyonu Başkanlığı seçimini kazandığını öğrenmiş bulunuyorum. Kendisi ve ekibine şimdiden başarılar diliyorum. Sağlıcakla kalın!
