B725 Browning firmasının yeni modeli: Gövdede bir hayli teknik yenilik yapılmış (inceltilmiş), namlular ve şok tüpleri “Invector Ds”, mekanik tetik sistemi ve “Inflex” dipçik taban var. Markanın ünlü sağlamlığına şimdi bir de mekanik verimlilik eklenmiş. İşte tüfeğin av versiyonu karşınızda…
Browning markasının bu tarihi süperpoze modelinin yedinci neslinde bir dolu teknik iyileştirmeler yapılmış. Tüfeğin Sporter versiyonunu dergimizde zaten yayınlamıştık (Şubat 2012 sayısı 76.sayfa). Şimdi de yine Japonya’daki Miroku tarafından üretilen B725 Hunter modelini tanıtıyoruz. Önce “dar kesim” gövdeden başlayalım: Entegre pim menteşe sistemi ve geçmeli kilit tırnakları koyarak getirilen çözüm sayesinde genişliği ancak 38 mm. Şimdi yüksekliğini de 4 mm düşürerek 62 mm yapmışlar. Demek ki Browning firması birkaç yıldan beri pazarda daha ince gövdeli hafif tüfeklere karşı olan ilgi ve talebi görüyordu. Bu nedenle, yapılan müdahalelerle dünyanın belki de en ünlü süperpozesi olan bu tüfeğin kimliğiyle fazla oynamadan onu daha hafif yapmayı başarmışlar.
Tüfeğin alçak gövdesi daha hızlı nişan almayı ve dolayısıyla daha sezgisel ve refleks atışlar yapmayı sağlıyor. Tüfeğin omuza oturuşundaki konfor ve omuz hizasında son derece doğrusal bir çizgide gelişen geri tepme etkisi sayesinde atış sırasında namlu şahlanması şimdi daha da sınırlı. Kullanış kolaylığı ve verimlilik açısından tüfek (ve avda da) eskiye oranla daha üstün.
Estetik açıdan bakarsak, çelik gövde her zamanki karesel formunu koruyor , çok güzel, modern ve net çizgilere sahip. Üzerinde Bottega Giovanelli atölyesi tarafından gerçekleştirilmiş kakma desenler var (sol tarafta sülün, sağ tarafta ise keklik figürleri yer alıyor). Bunlar en azından bu sayfalarda fotoğraflarını gördüğünüz G1 versiyonunda mevcut.
BALİSTİK KOMBİNASYON
Namlular 34CrMo4 standardında krom molibden alaşımlı çelikten imal edilmiş. Uzunlukları 760 mm (660 ve 710 mm uzunluğunda olanları da mevcut), ağırlıkları ise 1.512 gr (bizim tespitimiz). Namlular çelik saçma kullanımına uygun. İç yüzeyleri “back bored” işlemi görmüş (honlanmış) namlularda uzun tipte “Vectro pro” daralma konileri (bağlantı parçaları) ve yeni “Invector Ds” şok tüpleri kullanılmış ve dolayısıyla balistik açıdan daha yüksek bir performans söz konusu.
Browning namlularının bu tip bir yüzey işçiliğine tabi tutulmaları yeni bir şey sayılmaz, ama iç yapının tamamıyla elden geçirildiğini söylemek mümkün. Fişek yatağından hemen sonra başlayan konik bağlantı parçası (rakor), çelik saçmalar için dizayn edilen en yeni namlulardaki rakorlardan daha uzun (32 mm). Teknisyenlerin buradaki hedefi, “back bored” (honlama işlemiyle genişletilmiş iç çapa sahip) namluların olumlu taraflarını daha da ön plana çıkarmak olmuş. Bu şekilde, hedef üzerinde dağılan saçmalardan merkezin dışında kalanların, namlunun çeliğine çarpması ve sürtünmesinden kaynaklanan deformasyonlara daha az maruz kalmaları hedefleniyor. Bu sayede daha eşit dağılımlı grupmanlar elde edilebildiği gibi, hedefin merkezinde toplanan saçma miktarı da daha fazla oluyor. Ayrıca, atıcının omzunda hissettiği geri tepme etkisi de azalmış olduğundan, tüfeğin kontrol edilmesi kolaylaşıyor. Deforme olmayan saçmaların sürtünmeye de daha az maruz kalmaları neticesinde namludan daha serbestçe çıkmaları ve dağılmaları doğal olarak geri tepmeyi zayıflatıyor.
Gövdenin göğüs kısmında tüfeğin adı yazılı. G1 ise 1. ci kalite anlamı taşıyor. Sınırlı miktarda çiçek işlemeleri görülüyor ve kilit takozları geleneksel biçimde yuvalarına oturuyor ve desen içermiyor.
Fişek yatağı 20,3 mm çapında, konik bağlantı rakorundan şok tüplerinin başlangıcına kadar olan mesafede ise namlu iç çapı 18,7 mm. Konik bağlantının uzun olması saçmaların zorlanmasını ve deforme olmasını azaltıyor, dolayısıyla saçmalarla namlu iç cidarı arasında azalan sürtünmeyle saçmaların hızları artıyor (Browning yetkililerine göre 4 metre/saniyelik bir hız artışı söz konusu) ve bunun sonucunda hedefte penetrasyon (delme gücü) artıyor.
Değiştirilebilen tipteki yeni şok tüpleri “Invector Ds” (Ds = Double seal) olarak adlandırılıyorlar. Aynen namlularda olduğu gibi, şok tüplerinde de bir önceki modellere, yani Invector Standart ile Invector Plus’a göre bir adım ileri gidilmiş. Invector Ds modeli şok tüpleri tam 80 mm uzunluğunda, her biri 30,3 gram geliyor ve diş üzerindeki et kalınlığı 1,6 mm, diğer uçlarındaki et kalınlığı ise 0,6 mm. Esnek pirinç malzemeden yapılmış ve özel kanalları olan “sızdırmazlık” segmanının bulunduğu yerdeki et kalınlığı ise 0,7 mm. Bu segman namlunun iç cidarına doğru bastırılmak suretiyle sıkışıyor ve şok tüpü ile namlu arasında yanma sonucu açığa çıkan gazların sızmasına karşı ikinci bir conta görevi görüyor. Böylelikle şok tüpü daha temiz tutulmuş olduğu gibi, bu pirinç segman bazen dişler üzerinde oluşan ve şok tüpünün sökülmesini zorlaştıran kir pas birikimi gibi olumsuzlukları sınırlıyor.
Browning firması yetkililerinin söylediklerine bakılırsa, 500 atışlık bir test yapıldıktan sonra, Invector Ds şok tüpleri rakip firmaların ürünlerine göre “temiz” kalmaya devam ederken, rakiplerinde yanma gazlarından türeyen kir tabakaları görülüyormuş. İster çelik ister kurşun olsun, saçmaların havada süzüldükleri evreye yapılacak müdahale ile grupman kalitesini daha üst seviyeye çekebilmek için, bu şok tüplerinin iç yapıları tamamen gözden geçirilmiş.
Gövdenin sağ tarafında Bottega Giovanelli atelyesi tarafından uygulanan kakma desenler görülüyor.
Bu tüfeğin donanımındaki şok tüpleri şu ebatlarda: Cyl (çentiksiz tipte), improved cylinder 1/4 (****), modified 1/2 (****), improved modified 3/4 (**) ve full (*). Bunlardan başka, isteğe bağlı olarak şu tipte şok tüpleri de mevcut: Skeet (*****), light full (**-**) ve x-full (*-*). Bu son ikisi çift çentikli ve çelik saçmalarla kullanılamıyorlar. Şok daralma açısında da iyileştirilme yapılmış ve bunun için 15 metre mesafeden başlayarak yapılan atış testleri 5’er metrelik artışlarla 40 metre mesafeye kadar sürdürülmüş ve hedef kağıdındaki 750 mm çapında çemberde her seferinde %80’e yakın grupman elde edilmeye çalışılmış.
Namluların koyulaştırılmış yüzey işçiliği gerçekten çok güzel ve pürüzsüz. Namlu şeridi düz, genişliği 6 mm ve üzerinde ışık yansımasını önleyici anti-röfle yüzey işlemi mevcut. Namlu şeridi köprülü soğutmalı tipte, bağlantı şeritleri dolu tipte. Arpacık klasik tipte ve metal boncuk şeklinde.
Çekiç tipi otomatik kovan çıkartıcılarla birlikte yekpare gövde ile, kapatma ve menteşe sistemi tırnakları görülüyor.
Ejektörler çekiç tipinde ve gövdenin yanlarında bulunan küçük pimlere kundak içindeki kılavuz mili üzerindeki helezon yayların uyguladığı kuvvetle çalışıyorlar. Küçük ve üzeri tırtıksız emniyet düğmesi aynı zamanda ilk namlu seçici düğmesi olarak da görev yapıyor.
TETİK GRUBU VE INFLEX DİPÇİK TABANI
Artık darbeli sistemli değil mekanik olan tetik grubu bu haliyle atıcı tarafından daha iyi “algılanabiliyor”. Tetik boşluğu daha kısa, tetikleme daha hızlı ve daha hafif. Bu da atışı daha iyi kontrol edebilmenizi ve silaha daha hakim olmanızı sağlıyor. Tetik mekanizmasındaki bağlantı kesme kolu sayesinde ikinci atış her halükârda garanti. Tetik ön yolu mesafesi kısaltılmış, dolayısıyla tetik boşluğu da azalmış. Ayrıca, yüzeyi altın rengindeki tetiğin tabanına müdahale edecek şekilde yerleştirilen küçük çelik bir plaka sayesinde tetik boşluğu bir hayli kısalıyor. Tetik sisteminin yapısı ve bileşenlerinin karşılıklı çalışma düzenlerine müdahale edilmesinin nedeni, mekanik hareketleri hızlandırmak ve güvenlikten öden vermeden verimi yükseltmek olmuş.
Tetik sistemi yapısı ve bileşenlerine müdahale edilmiş, artık darbe sistemli değil mekanik tetik grubu mevcut. Bu da güvenlikten ödün vermeden tetik sistemini hızlandırmış ve optimize etmiş.
Bize bildirilene göre tüfeklerin tetik düşürme ağırlıkları fabrikada yapılıyor ve 1.500 ile 1.800 gram arasında değişiyor. Tetik ağırlıklarını saptamak için biz de bazı denemeler yaptık ve 10 denemenin ortalamasını aldık. Bizim tespitlerimizde iki tetik ağırlığı ortalaması 2.132 gram (ilk namlu) ve 2.280 gram (ikinci namlu) olarak sonuç verdi. Yine de genel bir değerlendirme ile hafif olduklarını söyleyebiliriz.
B725 Heritage modelinin namluları içten krom kaplamalı, 660, 710 veya 760 mm uzunluğunda, iç çapları 18,7 mm ve Back bore (honlama) olarak tanımlanan işçilikten geçirilmiş. Yandaki bağlantı şeritleri dolu tipte. Invecto Double Seal şok tüpleri değiştirilebilir tipte ve beş adet veriliyor. Çelik malzemeli tüpler 80 mm uzunlukta.
Hafif fişekler kullanıldığında ve amortisör görevi gören dipçik yastığı ile darbeli sistemli tetikler av sırasında ikinci atışı yaparken bazı sorunlar ortaya çıkarabilir. Ama mekanik tetik sisteminde, herhangi bir nedenle ilk atış ateş almasa bile, ikinci atış her zaman garantilidir. Dipçik uzunluğu 375 mm, dipçik burnundan hesaplanan nişan yüksekliği 37 mm, topuktan hesaplanan 57 mm. Yüzeyi yağ cilasıyla işlenmiş ceviz ağacından dipçik ve kundak çok güzel, kabza ve kundak üzerinde ince tırtıklı yüzeyler mevcut. Kundak ağırlığı 320 gram, yeni bir dizayna sahip ve ucu daha sivriltilmiş olarak ön tarafta karaca burnu denilen bir formla son buluyor. Inflex malzemeden yapılan dipçik tabanı bütün B725 serisi tüfeklerde var. Bu malzeme hem omuzda konfor ve iyi tutuş sağlıyor, hem düz yüzeyiyle elbiseye takılma riskini ortadan kaldırıyor, hem de geri tepmeyi yumuşatıyor. Dipçik taban yastığı içindeki özel hücre yapısı, geri tepme etkisinin ürettiği deformasyonu aşağı yöne aktararak dipçiği atıcının yüzünden uzak tutuyor ve atış konforunu arttırıyor. Belçikalı üreticinin açıklamalarına göre, son derece esnek yapıdaki bu dipçik tabanı, sahip olduğu özelliklerle bir av tüfeğinde görülen geri tepme etkisini en iyi sönümleyen yastık sistemiymiş. Tüfeğe monte edilmiş olan dipçik tabanı 12 mm kalınlığında, ama tüfek donanımında biri 20, diğeri 25 mm kalınlığında olan iki adet dipçik tabanı daha bulunuyor. Ayrıca (isteğe bağlı olarak alınabilen) 7 veya 12 mm kalınlığındaki iki şim ile dipçik uzunluğu istenilen boya ayarlanabiliyor. Yani atıcı kendi fiziksel özelliklerine veya mevsimine göre giyeceği giysilere adapte edebilecek şekilde dipçik uzunluk ayarı yapabilir. Dipçiğin uzunluk olarak maksimum esneme payı 25 mm (12 mm – 37 mm arasında gidip geliyor).
MAKSİMUM DENGE
B725 modeli süperpoze, ergonomisine ve kullanışlı olmasını sağlayan diğer özelliklerine yapılan müdahaleler sonunda her koşulda büyük dengeye sahip bir av tüfeği haline gelmiş. Zaten hepimizin bildiği gibi, bu model yıllar içinde büyük evrimler geçirerek son derece gelişmiş ve bütün dünyanın güvenini ve beğenisini kazanmış bir çifte modeli. Daha elinize aldığınızda hemen kullanışlı, sezgili, çevik bir tüfek olduğunu fark ediyorsunuz. Fazla hafif ya da kısa bir tüfek sayılmaz: 760 mm uzunluğunda namluları ile 3.531 gram geliyor, toplam uzunluğu ise 1.205 mm’ye ulaşıyor. Son yeniliklerden sonra kullanılan tetik sisteminin mekanik olması silaha hakimiyeti arttırdığı gibi, atış hızı da yükselmiş. Yaptığım atış denemelerinde birkaç kez tetiği tamamen serbest bırakmayı başaramadığımdan ikinci atışı yapamadım, ama bu tüfekten değil benim hatamdan kaynaklandı.
760 mm namlulu süperpoze 3.531 gram ağılığında ve 1.205 mm uzunluğunda
Hedef kağıdına yaptığım atışlar beklentilerimi doğruladı: En küçük çaplı şok tüpüyle yaptığım atışlarda saçmaların %84,4’ü 750 mm çapındaki dairenin içine düştü. Bu da Browning firmasının garanti ettiği orana uygun. Üstelik saçma konsantrasyonu hedefin merkezinde toplanmıştı.
Tüfeği elinize aldığınıza yaşadığınız yakınlaşma duygusu çok hızlı gelişiyor. Atışlarımızı Milano yakınlarındaki Arluno atış poligonunda yaptık. Plaklara yaptığımız atışlarda Browning gerçekten çok iyi bir tüfek olduğunu gösterdi. Hızlı, istikrarlı ve geri tepmeye verdiği yanıtlarda bile son derece dengeli bir tüfek. Geri tepme eylemi son derece düz ve doğrusal bir çizgide gerçekleşiyor, atıcının yanağı darbeden minimum oranda etkileniyor. Magnum fişekler kullandığımda bile omzumda en ufak bir rahatsızlık hissetmedim, namlu şahlanması asgari düzeyde kaldı.
B725 yeni bir tüfek, aşırıya kaçmayan modernlikte bir görünüme sahip. Belki de başka hiçbir tüfeğin yakalayamadığı başarıyı yakalayan ve uzun ömrü sırasında bir milyondan fazla üretilen John Moses Browning süperpoze modelinin dönüştürülmüş versiyonu diyebiliriz. B725 adlı bu “eser” temel işlevini unutmamış görünüyor: Etkin bir av silahı olmak. Nitekim bu silah da günümüzün bütün avcılarının arzu edeceği, güncellenmiş ve güzel bir süperpoze.
Arluno (Milano) poligonundaki atış testleri sırasında.