Endişe edecek bir durum var mı? Kısıtlamalar neleri içeriyor ve AB parlamentosu bu duruma nasıl bakıyor? 2016’ya bu soru işaretlerini kafadan silerek başlamak sanıyoruz ki aydınlatıcı olacaktır!
AB ile olan diplomatik ilişkilerimizden ötürü “Bana ne Avrupa’nın yasasından?!” diye yaklaşmak pek doğru olmayacaktır. Ayrıca poransiyel bir AB kısıtlaması, Türk silah yasalarını etkileyecek bir durum teşkil etmeyecek olsa bile ihracat ve ithalat konusunda gerek ülke ekonomimizi gerek sivil alım-satım piyasasını etkileyeceği kesin.
Hatırlayacaksınız; 17 Aralık 2015’te İngiltere Başbakanı David Cameron tarafından sunulan önergede yarı otomatik yivli tüfekler, askeri amp; taktiksel tasarıma sahip silahlara ve hatta gerçekçi replikalara bile kadar uzanan bir kısıtlamaya sitemizde değinmiştik. Önergenin İngiltere’nin elinden çıkması ve AB’de ilk tepkilerin pek olumlu olmaması sebebiyle kısıtlama tehdidinden şimdilik yırttığımızı söyleyebiliriz. Lakin unutmamak lazım ki önergenin kapsamlı olarak masaya yatırılması; AB tarafından 2016 Ocak ve Şubat aylarına, oylama zamanı ise Mart ve Nisan aylarına denk gelecek şekilde planlanmış durumda.
Modern Avrupa tarihinin en kapsamlı ve sert silah kısıtlaması olarak görülen önerge ile ilgili yapılacak olan görüşmelerin tarihi, basın sözcüsü yahut basına ne zaman resmi olarak açılacağı ile alakalı bir bilgi henüz olmamasına rağmen önümüzdeki haftalarda açıklığa kavuşması beklenmekte. Daha evvelden de belirttiğimiz gibi böyle bir yasanın mevcut taslağa uygun bir biçimde kabul edilmesi; Avcıları ve silah koleksiyoncularını oldukça olumsuz etkileyecek.
Yine de taslak; Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti ve Finlandiya hükumetlerinin yanı sıra İsveç Silahlı Kuvvetleri, İspanyol Olimpik Atıcılık federasyonu ve Uluslararası Askeri Tarih ve Koleksiyon Müzeleri Komisyonu gibi bir çok resmi ve özel kuruluştan ciddi bir olumsuz tepki almış vaziyette. Ki bu da kısıtlamaların hiç de öyle kolay bir şekilde getirilemeyeceğinin güçlü bir habercisi olarak nitelendirilebilir!