Av Dünyasından… Göz, Gez, Arpacık !

    0
    1090

    Yine Kırklareli’ndeyiz. Bıldırcın nedense havalardan mı nedir bu sene az. Bu kez 7-8 bıldırcın kaldırabildik. Ama 1 tane vurabildik. Şenol manki yıldızıydı bu hafta. Köpeğimiz Alis iyi çalıştı ve açıkçası kuş olunca o da ayrı bir coştu.

    Koşmaktan ne yoruldu, ne de bıktı. İlk fermasında Yıldırım siftahı yaptı. İkinci bıldırcın hemen benim ve Cem’in önünden kalktı. Parr Parr kanat sesini duyar duymaz süperpozemi omuzladım ve göz, gez, arpacık; bıldırcın namlunun ucunda! Ama eğimli arazide aşağı doğru uçunca Alis de peşine düştüğü için namlunun ucunda bir baktım, o da var. Ve bıldırcının da üstünde kalıyor. Güvenli bir atış imkanı yok ve elimi tetikten uzaklaştırıp kuşun uzaklaşmasını arkadaki güzel manzara eşliğinde seyrederken aynı refleksi Cem de göstermiş ateş etmemişti.

    Bu arada kuş uzaklaşırken arkadan Şenol da her ihtimale karşılık uyarı olarak köpeğe “dikkat” diye seslendiği sırada bizler de tüfeklerimizi topluyorduk zaten. Herhangi bir av kazasına mahal vermemek için gerçekten görmeden atış yapmamak gerekli. Bırakın giden ya da kaçan av olsun. Hatta namlunun ucunda uzayıp giden avı seyretmek bile ayrı bir keyiftir. Heyecanınıza ve av hırsınızın esiri ya da kurbanı olmayın. Soğukkanlılığınızı koruyup güvenli atış imkanı varsa tetiğe dokunmak her zaman en iyisidir.

    Göz, gez, arpacık nişan almanın bir unsurudur. Tetiği çekmek ise av eyleminin yani fişeği göndermenin ve geri dönüşün olmadığı bir unsurdur.

    Bu arada avcı dostlardan Çulluk ile ilgili haberler geliyor son iki haftadır. Umarım Çulluk Bıldırcına göre daha iyi geçecek bu sezon.

    AV KÖPEKLERİMİZ

    11 Ekim de Silivri de Köpek Irkları ve Kinoloji Federasyonu’nun (KIF) düzenlediği yarışmayı seyre gittik. Çok güzel farklı ırklarda birçok köpek vardı. Sahiplerinin ilgisine, köpeklerin sahiplerine olan bağlılığına ve aralarındaki muhteşem iletişime hayran kaldım. Bunlar şov köpeği ne bekliyordun ki diye düşünenleriniz olabilir. İnanın hiç alakası yok, çoğu zaten görev köpeğiydi. Border Collie, Shetland Sheepdog ve Kangal gibi çoban köpekleri, Doberman ve Rottweiler gibi koruma köpekleri, Kurhzaar, İngiliz Seter, İngiliz Pointer, Labrador Retriever ve Golden Retriever gibi av köpekleri bunlardan sadece bir kısmı. Duyduğuma göre otuzun üzerinde ırk katılmış yarışmaya hem Türkiye’den hem çevre yabancı ülkelerden. Toplam köpek sayısı da 100 civarıymış. İngiliz Seter’lerden bazılarına bayıldım. Bir taraftan bu güzellikleri keyifle seyrederken diğer taraftan da biz avcıların av köpeklerini düşündüm ister istemez. Bir kısım avcıyı tenzih ederim ama bir kısım avcı da maalesef gerektiği gibi bakmıyor av partnerlerimize. Ardından da çok şey bekliyoruz onlardan. Eğer onlara iyi bakarsak, iyi davranırsak, olumlu ve iyi yaptığı şeylerde onu teşvik edip cesaretlendirip olumlarsak ve seversek, olumsuz davranışlarında de onlara kötü muamele yapmayıp ama bu davranışını olumlamazsak, inanın doğal içgüdülerini ortaya çıkarıp antrenmanlı bir koşucu gibi her seferinde daha iyiye gideceklerdir. Biraz eğitim, biraz yakın ilgi ve bunlarla birlikte fiziki yaşam koşullarını da olması gerektiği gibi hazırlayabilirsek her av köpeği, muhakkak iyi bir av köpeği olur. Ne ekersen onu biçersin! Boşuna dememiş atalarımız…

    İLK YARDIM

    Acaba kaçımızın yanında ava giderken İlk Yardım Çantası götürme ya da bulundurma alışkanlığı var. En azından ağırlık olmaması adına yanımızda taşımasak bile arabamızda muhakkak ilk yardım çantası bulundurmak faydalı olur. İçeriğinde de olabildiğince gerekli malzemelerin bulunması ve bunları da kullanmayı biliyor olmak çok önemli bir detay bence.

    İçeriğe gelince elbette ki temel olarak hepimizin aşina olduğu sargı bezleri, gazlı bez, bandaj, yara bantları illa ki olmalı. Ancak muhakkak olması gereken daha önemli malzemelerde var; Antiseptik, Yanık Kremi, Antihistaminik (anti alerjik) Krem, Antibakteriyel Krem, Antibiyotik Krem, Ucu Küt Makas, Cımbız, Elastik Kendinden Yapışkanlı Bandaj.

    Yukarıda ilaç ya da marka isimi telaffuz etmedim ama hemen her eczaneden rahatlıkla bulabilmeniz için özellikle kremlerin içerik bileşenlerinden bahsettim. Üstelik bu malzemelerin hemen hepsini sadece av yürüyüşünde düşen ve yaralanan bir av arkadaşınız için kullanabileceğiniz gibi dört ayaklı ve mutlu kuyruklu av köpeğiniz için de kullanabilirsiniz.

    Herhangi bir yüzeysel deri yaralanmasında antiseptik ile yarayı temizleyip antibakteriyel ve antibiyotik kremden küçük bir parça sürüp yarayı steril gazlı bezle kapatıp sargı beziyle sarmanız yeterli olacaktır. Sargı bezini de kendinden yapışkanlı elastik bandaj ile sabitlediniz mi tamamdır. Aynı uygulamayı ayağında ya da bacağında benzer bir yara olan köpeğiniz için de uygulayabilirsiniz. Deri içinde daha derinde kalıp yüzeysel temizlik ile alınamayan ya çıkmayan kıymık ya da kimi küçük kum/ toprak parçalarını cımbız ile çıkarıp antiseptik ile steril etmeniz mümkündür. Ucu küt makas ile de gerektiğinde kıyafetleri karşınızdakine zarar vermeden kesmeniz mümkün olacaktır. Hiçbir zaman ihtiyaç duymayın ama ihtiyaç olduğunda da ah keşke dememek için;

    İlk Yardım Çantasız Çıkmam Abi!

    CEVAP VER

    Please enter your comment!
    Please enter your name here