Kazasız belasız bir av sezonunu daha kapattık hayırlısı ile. Ancak medya da takip ettiyseniz av kazaları haberlerini de okumuşsunuzdur. Çok üzücü olan da hayatlarını kaybedenlerin olmasıydı kimi av kazalarında.
Genellikle bu kazalara yol açan en önemli faktör, tüfek doluyken araca binme alışkanlığı maalesef. Ve yine genellikle yarı otomatik av tüfekleri bu kazalarda başı çekiyor nedense. Bu konuda bilinçlendirme ve gerekli farkındalığı yaratacak bir takım çalışmalar, ülkemizde hala eksik bir unsur. Bu konuda hemen herkese sorumluluk düşmekte bence.Başta Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, Silah Üreticileri, Avcılık Kulüpleri, Avcılık ile ilgili faaliyette bulunan görsel ve yazılı medya ve birincil olarak “Avcı”nın kendisi. Ben ve özellikle beni avcı camiasına kazandıran Şenol Güller birlikte av yaptığımız tüm arkadaşlara her seferinde araca binerken tüfeklerini boşaltması konusunda uyarıyı bir görev biliyoruz. Ama ülkemiz insanının genel bir huyu olan “bir şey olmaz” dürtüsü maalesef çok önemli bir handikap. Umarım önümüzdeki sezon için bu konuda gerekli çalışmaları başlatan bir takım sosyal sorumluluk projeleri hayata geçer.
Alis
Bu sezon çok kuş avı anlatamadım farkettiyseniz . Bu da sevgili Alis’imizin Dr. Ali Bürkev’in harika köpeği Sun ile çiftleşip hamile kalması nedeniyle hem onu hem de yavrularının sağlığını düşünerek sezon başındaki birkaç bıldırcın avından sonra ava çıkarmamızdan kaynaklandı. Çok sağlıklı tam 9 yavru dünyaya getirdi. Hepsi de Suavi Abimizin üstün gayretli bakımı ile yaşadı ve şimdi 3 aylık birer Seter ordusu oldular. Suavi Abimiz, yavruların iki tanesini kendisine ayırdı ve seneye inşallah ilk avlarına yine birlikte çıkacağız. Anne ve Babalarının genetik mirası ve iyi bir eğitimle eminim ki onlarla da muhteşem avlar yapacağız ve sizlerle paylaşma mutluluğu yaşayacağız.
Avcı Boş Durmaz
Eşim ve özellikle kızım, benim 50 yaşında (neredeyse!) hiperaktif bir çocuk olduğumu söyler dururlar. Av sezonu bitti diye boş duracak değilim. Mart’ın 3. hafta sonu için programı yaptık bile arkadaşlarla. Off Road ve Kamp için yola çıkacağız inşallah. Bir sonraki sayıda güzel fotoğraflar ve etkinlik hakkında bilgiler olacak. Ancak şimdilik özellikle kamp kısmı için birkaç ipucu vermek istiyorum. Geçmiş yıllarda Ağrı ve Güneydoğu dağları hariç Türkiye’nin hemen her dağına çıktım. Bir çoğunda zirveyi gördüm. Kimi kez vadiler ve zirveler arasında trans geçişler yaptım. Bu tür faaliyetlerde en önemli şeylerden biri planlamadır. Önce planla, ardından gerek ve ihtiyaç olacak optimum malzemeyi tespit et ve bu malzemeyi sağla, sonra gidilecek bölgenin o dönemdeki hava durumunu gitmeden bir iki gün önceden kontrol edip eğer gerekiyorsa ilave malzemeni eklemeyi asla atlama. Sırt çantanızda tüm yükünüzü taşırken ekstra gereksiz 1 Kg’lık fazla bir yükünüz olduğunu düşünün, 1000 adım da neredeyse fazladan 1 ton yük taşımız olursunuz. Dağcılık gerçekten ciddi bir disiplin işidir ve bu nedenle faaliyetim ne olursa olsun o faaliyete yönelik önce planlamamı yapar, ardından malzeme listemi hazırlar, sonrasında ise listedeki her kalemi eksiksiz olarak sağlarım. Faaliyete yönelik gerekiyorsa “İlk Yardım” çantamdaki malzeme ve ekipmanlara da ilaveler yaparım. Lütfen ne olursa olsun ilk yardım malzemenizi hep yanınızda bulundurmayı bir alışkanlık edinin.
Yola çıkıldı ve kamp yerine vardınız diyelim ki. Öncelikle kamp yapacağınız yeri çok iyi belirlemeniz gerekiyor. Dere, nehir ya da göl gibi yerlerde asla ve asla suyun dibine kamp kurmayın. Gece yarısı başlayan bir yağışın uykunuzun en dibindeyken kötü sürprizleri olabilir. Karlı bir yerde kış kampı kuruyorsanız çığ riskini dikkate alarak bir yamacın hemen altına kamp kurmayın. Kayalık bir dağın yine hemen altına kamp kurmayın. Yukarıdan doğal nedenlerle düşebilecek irili ufaklı taşlardan yeterli uzaklıkta bir mesafeye kamp kurmak en doğrusudur. Tamamen açık bir alan da rüzgarı hesaba katarak mümkün olan en korunaklı alana kamp kurmaya çalışın. Orman içinde ise çürük ya da yan yatmış ağaçların kampınızın üstüne düşme riskini dikkate alarak en uygun şekilde belirleyin.
Doğanın tadını çıkarmak için acele etmeyip, kamp yerinin 4 tarafını gözlemleyip sonrasında kafanızın için de 3 boyutlu olarak olası riskleri değerlendirip ona göre en doğru kamp yerini belirlemek temel düsturunuz olsun lütfen.
Kampınız güvenli bir yerde kuruldu mu asıl işin yarısı bitmiş demektir. Doğru malzeme ve ekipman planlamasını yapmış, doğru kılık kıyafet seçimi (pamuklu kumaş asla – bakınız ilk yazım) tercih etmiş, acil durumlara yönelik bilgi ve ekipmana sahip bir ekip oluşturmuş ve ayrıca kapasitenizle doğru orantılı riskleri aldığınızı düşünerek; Her faaliyetinizde hem güven de kalın hem de keyif alın.