Kuş avlarının hepsinde köpek çok önemli faktör. Aynı zamanda avcının da yoldaşıdır av köpekleri. Onlarsız av düşünülemez.
Ama bu sezon bıldırcın avlarımızda maalesef Suavi Abinin yavruları henüz tam yetişemediği için hep Manduka ile avlandık. Belki genç avcılar bilmez ama Bıldırcın avında elinizdeki sopa ile de kaldırabilirsiniz bazen bıldırcınları. Merada yürürken bir elinizde tüfek varken diğer elinizde uzun bir sopa ile çalı çırpıya vurup avı kaldırmaya çalışırsınız. Bu şekildeki avın en güzel kısmı kuşun ne ara nereden ve nasıl kalkacağının bilinmezliğidir bence. Çünkü köpekle olan avda köpek ferma verdiği an itibari ile ön hazırlık şansımız varken manduka ile avda hep apansız yakalanma ihtimali vardır.
Yürürken parr parrr arkanızdan bir ses, döndüğünüzde ise bazen çok geç olur bıldırcına atış için. Bir bakarsınız yanınızdan kalkar bıldırcın. Elinizdeki sopayı boşlayıp tüfeği omuzlamak ve nişan almak için çok hızlı olmak gerekir. Bir o kadar da iyi nişancı olmak gerekli.
Şenol, Cem, Hakan, Yıldırım, Güven ve Şadan hep Manduka ile avlandık bu seneki bıldırcın avlarımızda. Kaçırdıklarımız da oldu vurduklarımız da. Ama bu geleneksel avlanma şeklinin hala işliyor olması ve bunu deneyimlemek te ayrı bir güzellik ti bence. Tavsiye ederim özellikle genç avcılara. Kendilerini yetiştirmek için de ayrı bir antrenman gibi düşünebilirler bu geleneksel yöntemi.
Şeytanı İbadullah!
Çulluk hem avlanılan mera hem de kendisinden kaynaklanan zor bir avcılıktır. Bir o kadar da anlayan için çok zevklidir bu av. Bıldırcın manduka ile avlayabilmek mümkünken Çulluk’ta bu işlemez. Köpek şart. Çulluk avında avlanılan mera hep daha zorludur. Çünkü çulluk kamufle olabileceği zorlu ve sık çalılık ağaçlık olan yerlerde saklanır hep. Köpek ferma verse de öyle ustaca yürür ki bir bakmışsınız hiç beklenilmeyen yerden kalkıvermiş kuş. Bıldırcın gibi atış için daha uzun zamanınız da yoktur. Her şey bir anda olup bitiverir. Arkasından bakakalırsınız elinizdeki tüfeği bile doğrultamadan. Hele bir de lodosa denk geldiyseniz vay avcının haline.
Şimdi bazılarınız için yukarıdaki cümleler anlamsız gelebilir. Ama şu verdiğim rakamlardan sonra demek istediğimi daha anlayabilirler;
1. Hafta: 10.9 km / 5 saat 19 dakika / 18.043 Adım / Çıkılan Kat 31 – İnilen Kat 9
2. Hafta: 10.5 km / 4 saat 33 dakika / 15.982 Adım / Çıkılan Kat 37 – İnilen Kat 27
3. Hafta: 9.9 km / 4 saat 06 dakika / 15.302 Adım / Çıkılan Kat 37 – İnilen Kat 27
Kasım ayı içinde çıktığımız 3 haftanın teknolojik verileri yukarıdaki bilgiler. Yani ortalama çulluk avında 10 km yol alıyorsunuz demek bu. Yine ortalama 4.5 saat süren bu faaliyette arazinin durumuna göre 30 kat üzeri bina çıkıyor gibi efor sarf ediyorsunuz. Hele bir de Beepır’ın sesinden ferma veren köpeği anladığınız andan itibaren direk çalı çırpı, diken ve kamçı gibi yüzünüze vuran ağaç dallarını yararak köpeğe doğru bir depar var ki yaşayan bilir. Akabinde her avcı ulaştıkça köpeğin yanına gelmiş olan diğer avcı ya da avcıların durumuna göre pozisyon alır. İşte bu arada nefes nefeseyken Çulluk herkesin arasından öyle bir kalkar ve öyle şeytani bir rota çizer ki bazen ya atamazsın ya da atsan bile boşadır o atış. Gerçekten av ile ilgili her faktörün dört dörtlük yerine oturması gerekir çulluk avı için. Bu faktörlerden biri eksik kalsın karavanadır atışların hepsi. O nedenledir ki Dünyanın belki de en zorlu avı ama bir o kadar da en zevkli avıdır Çulluk Avı.
O nedenledir ki usta avcımız Şenol’un söylediği gibi Çulluk namı diğer Şeytanı İbadullah.
Resim de bizim toy ama yorgun yavrularımızın arasındaki kanat kırığı çulluğu bakalım bulabilecek misiniz?