.223 Faktörü

Ortak yönleri .223 Remington kalibre ve kompakt yapı olan altı adet “black riflemakinalı” tüfeği karşılaştırdık. Tam bir meydan okuma: Amerikan Felsefesi AR15 bir yanda, dünyanın geri kalan bölümü diğer yanda; üstelik içlerinden biri de bir Türk: MKE T43! Yüz metreden yaptığımız “action” tipi atışlarla onları test ettik. Çok amaçlı bir mühimmat için doğru hatve oranını seçmeye çalıştık.

Agresif” görünümlü yarı otomatik tüfeklere olan talebin artması ve bu tüfeklerin giderek yaygınlaşması birkaç yıldan bu yana başta İtalya olmak üzere Avrupa’da gözlenen bir durum. Söz konusu olan dar bir pazar olsa da, epey bir süredir bu ürüne yönelen tutkunların sayısı hiç de az değil. Türk pazarında olduğu gibi birçok Avrupa ülkesinde bu silahların yaygınlaşmasının önünde kimi zaman uygulamadan çoğunlukla da yasalardan kaynaklı engeller mevcut. Ancak bu silahların sportif silah kategorisine dahil edildiği kimi durumlarda askeri silahlara ilgi duyan siviller, kendilerini atış poligonlarına atıp taktik tüfek kullanmaya keyfine varabiliyor. İşte bu nedenle özellikle İtalya’da en yaygın kullanılan altı tüfeği birbiriyle karşılaştırmaya karar verdim. Bu karşılaştırma atışlarında kullanılan silahlar tamamen sivil kullanım amacıyla üretilmiş ve demilitarize edilmiş silahlar.

Hareket eden hedefe seri “dinamik” atış denememiz görülüyor

Yani askeri içerik olarak bu tüfeklerin geriye sadece agresif estetiği kalmış. Test sırasında sadece puan vererek sığ bir sınıflandırma yapmak yerine, okuyucuya henüz keşfedilecek çok yönü olan bir konuda yönlendirici bilgi aktarmak için her bir silahın kullanım amacı bazında sahip olduğu özellikleri de ele almaya çalıştım. İşte bu amaç doğrultusunda askeri türevli altı adet .223 kalibre “tactical rifle” tüfeği derinlemesine inceledim. Dinamik atışa yatkın mükemmel sportif-defansif kullanım amaçlı bu tüfeklerin her biri boyutsal olarak ortakompakt sınıfta yer alıyorlar (yani maksimum uzunlukları bir metrenin altında).

HEPSİ AYNI… AMA GÖRÜNÜRDE

Bir bull-pup (fişek yatağı dipçik kabzasının arkasında olan tüfek) olarak tanımlayabileceğimiz Steyr Aug-Sa bir tarafa konulursa, diğer beş tüfeğin hepsi geleneksel ve klasik mekanik aksamlara sahipler: Nitekim Heckler amp; Koch, MKE, Bushmaster, Armalite ve San Swiss iki ana parçadan, yani üst ve alt modüllerden (Upperamp;Lower Receiver) oluşan bir gövdeye sahip tüfekler. Bu iki ana parça birbirine sağlam pimlerle veya ankastre (gömme) bağlantıyla tutturulmuş. Üst olarak kast edilen üstteki bütün ve bu bütünü entegre şekilde tamamlayan parça namlu. Alt ise genelde şarjör yatağını, tetik grubunu ve dipçik kabzasını barındırıyor. Türk malı T43 preslenmiş saç madeni bir üst gruba sahip ve bu grup namluya destek olmaktan başka, diğerlerinden farklı olarak aynı zamanda şarjör ağzı ile buna ait parçaları da barındırıyor. Alt ise yüksek dayanıklılığa sahip polimer malzemeden imal edilmiş ve kabzayı da oluşturan çelik parçalar içeriyor. Tetik grubu çıkartılabilir tipte, çelikten bir yuva içine yerleştirilmiş. İlgi çekici bir ayrıntı ise bu elemanın T94 (sivil Mp5)’lerde kullanılanın aynısı oluşu. Dipçik gövdeye bunun arkadaki pimi ile raptedilmiş ve ayrıca düşünülmüş bir ankastre bağlantı sistemi sayesinde üst ve alt gövdeleri sağlam bir şekilde yerlerinde tutuyor.

Armalite’in sağ tarafı ön destek ve kovan saptırıcı görülüyor

Steyr Aug emniyet düğmesini tetiğe çok yakın konumlandırmış

Piston kullanılmış olması Bushmaster üst gövdesini irileştirmemiş

Hamp;K ve üzerindeki karakteristik emniyet tertibatı sembolleri

MKE ikili şarjör çıkartma düğmesine sahip

Swiss arms çift taraflı emniyet mandalı ve Ak tipi şarjör çıkartma sistemi kullanmış

Diğer bir grup ise iki adet ABD malı AR15 ile MR223 modelinden meydana geliyor. Bunların ortak noktaları gövde iskeletlerinin (karkasın) çok benzer yapıda oluşu. Hepsinin iskeleti alüminyum bazlı hafif alaşımlı metalden imal edilmiş ve daha sonra modern M4 versiyonuna dönüştürülen AR15/M16 modelinden türetilmişler. Alman tüfeği ile ABD tüfekleri arasındaki belli başlı tek fark genel anlamda boyutları denilebilir: MR223 bir milspec (Askeri Şartnamelere Uygun) sayılmaz zira Hamp;K 416 ile paralel bir projenin ürünü ve o yüzden sadece görüntü olarak askeri bir silah diyebiliriz. Halbuki gerek Bushmaster, gerek Armalite doğrudan askeri bir modelden türetilmiş silahlar ve türedikleri modelin boyutları ile yüzey işçiliğini birebir yansıtıyorlar. Klasik Amerikan black rifle tüfeklere oranla Alman tüfeğin alt gövdesindeki bir diğer fark biraz daha geniş ve havşalı olan şarjör ağzında. MR223 modelinin üst gövdesi de ABD’li tüfeklerden farklılık gösteriyor: Çelik levha yerine polimer malzeme kullanılmış estetikten yoksun ön gövde korkuluğu (dust cover) dışında, Piccatinny ray da XM 15 E25 veya M15 modellerindekine göre biraz daha yüksekte kalıyor ve mekanik aksamın sarsıntılarına dayanmak için gerekli olan yapı üzerine daha fazla yük bindiriyor. Okyanus ötesinden gelen tüfeklerde gövde boyutları ve yüzey işçiliği tamamen mil-spec ve Amerikan ordusu silahlarının stilini yansıtıyor. San Sport Europe da geleneksel mekanik aksama sahip bir tüfek ve Sig 540-550 serisinden türetilmiş.

Aynı tarz Beretta AR70- SC70/90 modeli tarafından da paylaşılmıştı. Silahın üst ve alt gövdeleri oldukça kalın preslenmiş saç malzemeden imal edilmiş ve hiçbir burulma efektine maruz kalmadan uzun süreli olarak yapılan seri atışları kaldırabilecek kapasitede. Gövdenin iki bileşeni birbirine iki adet sağlam geçme pimle birleştirilmiş. Arkadaki pimin çıkartılması tüfeği parçalara ayırma işleminin ilk aşamasını oluşturuyor ve bu şekilde mekanik aksama erişim sağlanıyor. San Sport’un yüzey işçiliği de maalesef mil-spec değil, yarı-mat siyah boyalı ve estetik açıdan mükemmel sayılmaz, ama her halükârda silaha yeterli korumayı sağlayacak düzeyde. Bu arada bir noktayı hatırlatmanın yararlı olacağını düşünüyoruz: Piyasada bu silahın kardeşi sayılan Sig SG 551 SWAT modeli mevcut ve bu modelin namlu hatve oranı 1:10” yerine 1:7” olduğu gibi, ayrıca yeşil-gri renkte seramik bazlı fosfat kaplama uygulanmış askeri tipte yüzey işçiliğine sahip. Diğer tüfeklerden farklı olarak Aug daima iki parçadan oluşan bir gövdeye sahip olmuştur, ama montaj işlemi teleskopik tipte. Nitekim Avusturya üretimi bu silahın polimer malzemeden yapılmış gövdeye tümleşik bir dipçiği var, içinde çıkartılabilir tipte tetik grubunu ve sürgünün kılavuzlarının bir kısmını barındırıyor. Sürgü kılavuzlarının diğer bölümü ise alüminyum alaşım malzemeden imal edilmiş olan çerçevede barınıyor. Çerçeve sürgüye trapez şeklinde bir takozla bağlanıyor. Çıkartılabilir tipte namlu çelikten yapılmış olan ve alaşım çerçevenin içine geçen bir barrel extention (namlu uzantısı) ile tümleşik durumda.

TÜRKLERİN GECİKMELİ KİLİTLİ SÜRGÜSÜ

Estetik açıdan bakıldığında Aug en iyileri demek mümkün ise, mekanik özellikleri ele aldığımızda da T43 diğerlerine göre fark yaratıyor: Aug, MR223, M15, XM-15 E25 ve Sport Europe II namludan gaz alarak çalışıyorlar ve hepsinin döner tipte sürgüsü var. MKE ise, gecikmeli açılma veya meta-stabil (yarı kararlı) kapanma sistemi olarak tanımlanan sistemden yararlanıyor. Bu sistemde kafada bulunan klasik iki silindir, namlu içindeki basıncın uyguladığı gücün katlanmasını ve silahın çalışma döngüsü için gerekli olan enerjinin sürgü yatağına aktarılmasını sağlıyorlar. Bu çözüm, Hamp;K 33 modelinin bir türevi olan bu Alman/Türk tüfeğin gazlı sistemi ve bunun yan sistemlerini elimine etmesine ve mekaniğini topluca basitleştirmesine olanak vermiş. Bununla birlikte, fişek yatağına uygulanan ve kovanın yapışmasını önleme amacı taşıyan karşı basınç kanalları (yivleri) ile silahın güvenilirliği de arttırılmış. Cetme-Hamp;K G3 tarafından devreye alınan bu tip bir mekanik sistem, merminin çıkışı anında hareket eden herhangi bir kütle olmaması gibi bir avantaj getirerek, tüfeğin isabet hassasiyetini yükseltiyor ve atışa verdiği tepkilerin daha sınırlı ve yumuşak olmasını sağlıyor.

ARMALITE

STEYR

BUSHMASTER


Hamp;K

SIG

Gaz sistemlerini bu fotoğraflarla karşılaştırabilirsiniz. Armalite direkt gaz alma sistemine sahip ve tüp gazı sürgü yatağına kadar taşıyor. Bushmaster ve Hamp;K kısa yollu gaz pistonu kullanmış. Aug daha kompakt ve masif bir kısa yollu pistona sahip. Swiss Arms ise uzun yollu pistonu tercih etmiş, üzerinde sürgünün icra yayı sarılı.

Kullanılan malzemelerin farklılığı ve üstün işçilik gibi faktörlere bağlı olan bu mekanizmanın hassas ve kesin şekilde çalışması elbette belli bir maliyet getiriyor ve fiyat kaçınılmaz olarak her türlü gazlı sistem ürününün üzerine çıkıyor. Bu nedenle askeri çevrelerde AR15, Hamp;K 416 ve G36 gibi mekanik sistemlere sahip daha ekonomik fiyatlı (assault rifle) saldırı tüfekleri tercih ediliyor. Bu arada sürgü tutma mandalının (sürgü tutma kilidi) bulunmadığını ve bunun operasyon sırasında acil durumda şarjör değiştirme eylemini kolaylaştırmayan bir çözüm olduğunu da hatırlatalım. Almanlar teknolojik olarak ileri olan silahlarıyla ünlüyken, İsviçrelilerin soruna yaklaşımı ise yenilikçilik yerine daha hassas ve kesin çözümler sağlayacak denenmiş sistemlere yönelmek şeklinde. İsviçreliler için kesinlik temel bir faktör: İsviçre ordusu askerlerine hedefi 300 metreden dürbünsüz vurma eğitimi verirken, diğer bütün Batılı ülkeler bu tip görevleri dürbünlü tüfek donanımına sahip askerlere bırakmış durumdalar. Bütün bu özellikler Sport Europe II gibi bir silahta da belirgin olarak gözüküyor. Bu silah çok özel teknolojik çözümlere getirmese de, son derece basit ve rasyonel bir mekaniğe sahip. Ama imalat özelliği açısından askeri bir silahtan çok bir sportif atış tüfeğini andırıyor.

Bu amaca uygun bir tetik mekanizması kullanılmış; Sig SG 550’lerin AK 47 modelinden türeme uzun yollu pistonla çalışan gaz sistemi ise daha isabetli atışlar yapabilmeye uygun ve genelde silahı daha güvenilir hale getirmiş orijinal bir sistem. Bu sistemde namludan çıkan gazlar silindire giriyor ve pistonun alt kısmında bulunan bir delikten geçerek yine pistonun öndeki ucunun ortasından çıkıyorlar. Piston gerilemeye başladığında kafada bulunan delik silindir üzerinde bulunan delikle artık çakışmıyor ve dolayısıyla gaz akışı kesiliyor. Bu şekilde sistemin çalışması için sadece gerekli olan asgari miktardaki gaz kullanılmış oluyor ve bu miktar mühimmat değişikliklerinde de aşağı yukarı sabit kalıyor. Sürgü mekanizması da bu silahın atası sayılan Sovyet tüfeğinin sürgüsü ile önemli benzerlikler içeriyor: Gövdeye sabitlenmiş kovan fırlfırlatıcı kafadan iki geçme (kilitleme) dili bulunan ve sürgü yatağının kumanda ettiği frezeli parça ile kumanda edilen kovan tırnağı modelin menşeini “tasdik” eder nitelikte. Gayet kullanışlı olan çift taraflı emniyet düğmesi, AR 15 tipi sürgü tutma mandalı ve AK 47 tipi şarjör değiştirme düğmesi bu başarılı İsviçre silahının mekanik aksamını gerektiği gibi tamamlayan diğer elemanlar.

KISA YOLLU PİSTON

Steyr, Bushmaster ve Hamp;K ise, kısa yollu pistonla çalışan gaz sistemi ve M16 modelinden “kopya” edilmiş, kafadan kovan tırnağı ve fırlfırlatıcıya sahip yedi kilit takozlu sürgü mekanizması kullanmışlar. Steyr lastik contaları bulunan küçük bir piston kullanmış ve tüfeğin sağ tarafından bulunan icra yayı gaz deşarjı ayar sistemi sayesinde üç farklı şekilde çalışabiliyor: temiz silah, kirli silah ve manuel tekrarlamalı tek atışlar için gaz akışının komple kesilmesi. Bu sistem fırlatıcının ihtiyaçlarına ve kullanılan fişeklerin farklı dolum seviyesine adapte olabilme özelliğine sahip. Sürgü yatağına sağlanan geri tepme oldukça güçlü ve zaten kovanın sert bir şekilde çıkarılması bunu gösteriyor. Ama reaksiyonları daha yumuşak hale getirebilmek için Avusturyalı tasarımcılar sürgü kılavuzları içine iki tane icra yayı koyma yoluna gitmişler.

Kovan atma penceresinin geride oluşu nedeniyle, solaklar için özel bir sürgü sistemi öngörülmüş ve bu sistemde çıkartılabilir tipte polimer bir kapakla kapatılmış ikinci bir kovan atma penceresi sayesinde sürgü kovanları sol taraftan dışarı atabiliyor. İki taraflı emniyet tertibatı da bu amacı taşıyor. Sağ elini kullanan fırlatıcılar başparmaklarını kullanarak düğmeyi sağa itiyor, ateş etmek için de emniyeti işaret parmağı ile kolayca ittirmek yeterli olabiliyor. Ne yazık ki dıştan bir sürgü tutma mandalı (sürgü tutma kilidi) mevcut değil, çünkü şarjör boşaldığında sürgü açık kalıyor ve fırlatıcıyı kurma koluyla sürgüyü kapatmak zorunda bırakıyor. Bushmaster ise ayaklarını yere daha sağlam basmış ve daha konvansiyonel bir yapıya yönelmiş. Yani AR 15 modelinin klasik mekanizmasını muhafaza etmekle birlikte, gazpistonunda kısa yol sistemine yönelerek gazı daha etkin şekilde hapsetmeyi başarmış. Gerçek piston içi boş bir silindirden oluşuyor ve üzerinde radyal delikler mevcut. Bu deliklerden gaz genleşme odasına geçiyor. Sig SG 551 SWAT modelinde olduğu gibi, gazlar genleşip silindir geriye doğru hareketine başladığında, gaz akışı kesiliyor ve silahı kurmak için gereken enerji küçük bir bağlantı kolu vasıtasıyla sürgü yatağına aktarılıyor.

XM-15 E2S 16” gaz piston modelinde gaz boru versiyonuna oranla sürgü yatağı da değiştirilmiş, zira daha fazla sarsıntıya dayanıklılık gerekli olduğundan masif metalden elde edilmiş yekpare bir gövdeye ihtiyaç duyulmuş ve toz-pislik birikimine neden olacak aksam yok edilmiş. Buradaki avantaj, ateş edildiğinde normal bir AR 15 modelininkine benzer davranış elde ederken, aynı zamanda daha yüksek güvenilirliğe sahip olmak. Silahın sivil kullanım ortamında güvenli olup olmadığına gelince, fırlatıcı adına söz konusu olan avantajların pratikten ziyade teorik olduğunu sanıyoruz. Ama operasyonel anlamda, özellile sahra, kutup, ya da tropikal alanlarda iş değişiyor. Bu silahta da gaz sistemi için temiz silah-kirli silah olarak iki farklı ayar mevcut. Bunu, silindiri çıkartıp ters düz ederek takmak suretiyle yapıyorsunuz. Bushmaster’in M4 gaz piston modeliyle gerçekleştirdiği gibi, Hamp;K firması 416 modelini (Colt M4 modeliyle rekabet etme amaçlı bir saldırı silahı) piyasaya çıkartmak istediğinde, güvenilirlik kavramını mümkün olan en pragmatik anlamda yorumlamıştı: Normal bir M4 almışlar ve bunu G36’nın gaz sistemine adapte etmişlerdi. Tabii böyle kısa yoldan açıklanması yetersiz olabilir, ama yine de bir fikir verecektir!

Hamp;K GAZ SİSTEMİ

Kullanılan gaz sistemi kendi icra yayına sahip konik gövdeli kısa yollu bir pistondan yararlanıyor. Ateş edildiğinde bu icra yayı pistonun hareketini iki “mikro itişe” bölüştürüyor ve suya girme durumunda (su boşaltıldıktan sonra) daha güvenilir hale getiriyor. G36 için özel olarak etüt edilmiş ve geliştirilmiş olan bu sistem, MR 223 modelinde bazı “aksaklıklar” yarattığı için Hamp;K mühendisleri iğneli bir emniyet tertibatına yönelmişler (bu tertibat düşüş halindeki horoz tarafından devre dışı bırakılıyor), çünkü pistonlu gaz sisteminin Colt sistemine göre çok daha şiddetli olan darbesini karşılamak için icra yayın zorunlu olarak uygulaması gereken azımsanmayacak yük, kapanma aşamasında silahın kazara ateş alması riski doğuruyor. Özellikle de yumuşak kapsüllerle… Ne yazık ki MR 223 gibi isabetli-hassas atış yapabilme amacı taşıyan bir silahta bütün bunlar yararsız titreşimlere neden olabilir ve teorik olarak besleme sırasında çekirdek üzerinde zararlar oluşabilir. Her halükarda, sivil kullanım amaçlarında kısa yollu pistonun Colt sistemine oranla daha fazla güvenilir olmasının kesinlikle daha fazla beğeni toplayan bir nokta olmadığını belirtelim. Bu tip silah tutkunları için MR 223 aslında AR15 modelinin XM 15 E2S 16” tarzında bir evrim geçirmiş halini ifade ediyor.

Armalite’in yedi adet takozu olan sürgüsü

Aug’un sürgü yatağında icra yayı için iki kol mevcut

Bushmaster’in sürgü yatağı tipsüz, bunun yerine piston var

Hamp;K erken ateşlemeyi önlemek için iğneyi bloke eden bir pandül kullanmış

MKE’nin sürgüsü yarı stabil kilit sistemi için yan silindirler içeriyor

Swiss Arms’ın sürgüsü Ak47 modelinden türetilmiş.

Gaz sistemiyle ve sürgü yatağıyla alakalı bu farklılıklar bir yana, Hamp;K ile Bushmaster’in bütün kumandaları, AR 15’in aynı zamanda Armalite M15 tarafından da kullanılan klasik yapıdaki kumandalarından ibaret: Dipçik bağlantısının üzerine konulmuş “T” şeklinde kurma kolu, çok pozisyonlu M4 tipi içeri göçebilen dipçik (Armalite’inki sabit), sol tarafa yerleştirilmiş emniyet ve sürgü tutma mandalı, sağ tarafa işaret parmağı erişim mesafesine yerleştirilmiş şarjör çıkarma düğmesi. Hepsinde 5 mermi kapasiteli STAGNAG (Nato Şartnamesi) normunda şarjör kullanılmış ve üst köprüde ise aksesuar rayı mevcut. Hafif alaşımlı metalden bir çoklu ray barındıran taktik tipi el kundağı ise paket donanımda sadece Hamp;K tarafından veriliyor. Armalite ve Bushmaster’deki yuvarlak ya da oval tipte klasik polimer el kundağı yerine bu silahta taktik el kundağı mevcut. Armalite M15’in el kundağında piston, yay veya başka aksam yok, sadece namlunun üzerine yerleştirilmiş paslanmaz çelikten küçük bir tüp var.

Nitekim M15 üzerinde bir çok testten geçirilmiş en iyi gaz sistemlerinden biri kullanılmış. Ljungman Ag M/42 üzerinde kullanılan bu sistemde yer alan uzun tüp gazlı alarak sürgü yatağına sabitlenmiş olan genleşme silindiri ile doğrudan temas haline getiriyor. Bu sistem sayesinde ateş etme eylemi sırasında hareket halinde olan piston ve benzeri türden her türlü aksam elimine edilebilmiş, yumuşak ve neredeyse hiçbir titreşime yer vermeyen bir çalışma sistemi yaratılmış. Operasyonel alanda T43, XM-15 E2S, MR223, Aug ve SG 551 tarafından kullanılan sistemler daha güvenilir gibi gözüküyor. Ama sportif kullanımlarda (bir fırlatıcının ıslanmış veya çamura bulanmış silahla ateş etmesi pek mümkün görünmese de) hem çalışma mekanizmasının daha keyifli olması, hem de Armalite sisteminin hassasiyeti gerçekten de beğeni kazanan unsurlar. Sürgü yatağına vidalanmış silindirin içindeki gazın yavaşça genleşmesi kademeli ve doğrusal şekilde gelişen bir ivme sağlamakta, dolayısıyla akıcı-yumuşak ve isabetli bir atışın ortaya çıkardığı geri tepme de aynen yumuşak olmaktadır. Ayrıca piston yerine gaz borusu kullanılmış olması namluyu parazit titreşimlerden korumakta, seçkin fırlatıcılara yönelik olan Armalite Ar10 Sass ya da Stoner gibi yarı otomatik tüfeklerde de kullanılabilmektedir.

NAMLULAR

Test ettiğimiz silahlar arasındaki en belirgin farklar namlularda yoğunlaşıyor: Silahların tasarımlarında kullanılan namluların uzunluğu ve şekli doğal olarak silahların performansı ve kullanım amacını yansıtıyor. En kısa namlu Sport Europe II’nin namlusu ve alev örten dahil 363 mm (14,5 inç) boyuyla dar-sıkışık ortamlarda kısa mesafeden “dinamik” atışlara uygun olduğunu gösteriyor (bununla birlikte 300 metreye kadar isabet hassasiyetini koruyor). En uzun namlu ise 508 mm’lik boyuyla Steyr’inki ve Aug’un bull pup mekanizmasıyla birlikte bu namlu da göğüs göğse savaş (close quarter battle) için mükemmel bir namlu. Ayrıca uzak mesafeden atışlara da uygun. Her iki tüfeğin namlusu da soğuk dövme işlemiyle imal edilen tipte ve 1:10” hatve oranına sahip namlular.

Ama Avusturya malı olan krom kaplama iken, İsviçre malı olan semente çelikten ve 1:7” askeri tipte hatveli olan tipi de mevcut (Sig SG 551 SWAT olarak adlandırılan gri-yeşil milspec versiyonu). Ayrıca Aug’un namlusu çıkartılabilir tipte; sürgü açıkken tetik köprüsünün tabanındaki düğmeye müdahale ettiğinizde tüpü temizlemek veya bir yerden bir yere taşımak amacıyla çıkartmak mümkün. Avusturyalı silahın diğer özelliği namlunun ön kısmında yer alan derin kanallar sayesinde ısıyı dağıtma fonksiyonuna sahip olması. Alev örtenler de alışılmamış tipte: Sport Europe II üzerindeki kompanzatör delikleri doğrudan namluya delinmiş, Aug üzerindeki ise “lale” şeklinde ve vidalanarak takılıyor.


16 İNÇ NAMLUSU OLANLAR

Diğer tüfekler 16” (406 mm) uzunlukta namlu donanımına sahip ve şekillerindeki temel farklılıklar nedeniyle kullanım amaçlarında da önemli farklılıklar görülüyor. Bushmaster grubun en hafif namlusuna sahip çünkü askeri tipte M4 profiline uygun bir namlu ve hafif silah gerektiren operasyon tipine yönelik. İnce profili el kundağındaki gaz bloğu bölümünden sonra giderek kalınlaşıyor ve hatta nişan almak için hedefe yönelirken silahın sıkı kavranmasını gerektiriyor. Bu namlu 200 metreden daha uzaktan yapılan atışlar için uygun değil. Gaz pistonlu 1:9” hatveli namlu orta-kısa mesafeden hızlı omuzlanarak yapılan atışlara daha uygun ve 50 ile 69 grain arasındaki mermileri hiç sorunsuz stabilize edebiliyor. Namludaki kompanzatör M15 modelindekinin aynısı, yani üstten çentikli klasik birdcage (kuş yuvası). T43 ise konik tipteki namlusu ile fark ediliyor, ağırlığı orta derecede, hatve oranı ise 1:10”. Uzun mesafeden atışlarda daha iyi performans sergilese de, kısa mesafeli atışlarda da fena sayılmaz.

El kundağına sabitlenmiş olan kurma kolunu da barındıran gövdenin üst bölümü aslında namluya tam olarak temas etmiyor, zira arpacığın altındaki gerdaneye bağlıymış gibi görünen bağımsız bir eleman. Alev örten askeri modelin teknik resmi baz alınarak sivil pazar için üretilmiş ve radyal delikleri sayesinde geri tepme enerjisinin bir kısmını dağıtıyor. Heckler amp; Koch tüfek G36 modelinde kullanılan orijinal askeri tipte alev örten donanımına sahip ve bu parça el kundağının alt kısmında ağır namlunun bir inç (25,4 mm) çapındaki bölümüne vidalanarak sabitlenmiş. Bu tüpün varlığı, oldukça ağır namlu ve el kundağının mevcudiyeti ve fırlatıcıyı yoracağı da de hesaba katıldığında, MR 223’ün destekli-sehpalı olarak ve nişan alınarak yapılan atışlara yatkın bir silah olduğunu gösteriyor. M416 modelinin gaz sistemi olması aslında bazı dezavantajları, örneğin 1:7” kısa hatveli dövme namlunun balistik potansiyelini azaltan titreşimleri de beraberinde getiriyor.

Namlunun sadece dizaynını ele alacak olursak, sivil kullanım amaçlarına belki de en uygun namlu profili Armalite’inki, zira dinamik atışlar için yeterince hafif, nişan alarak yapılan hassas atışlar için de yeterince ağır. Soğuk dövme tekniğiyle imal edilen krom kaplama namlu 1:9 hatve oranına sahip ve yüzeyine çift kat alıştırma işlemi uygulanmış. Bu da silahın uzun ömürlü olmasını sağladığı gibi ısı tutma özelliğini de artırıyor. Isı demişken bir noktaya temas etmek istiyoruz: 5,56 mm’lik askeri saldırı silahlarının namlularının genelde çalışma ömrü (silahına göre) tam otomatik şekilde yapılan 7.000 ile 15.000 atış arasında değişiyor. Dolayısıyla birbiri ardına seri şekilde değiştirilen birkaç şarjörden sonra silahın “yorulduğundan” veya yivli namlunun aşındığından bahsedilmesi anlamsız olur!

TETİK MEKANİZMALARI VE NİŞAN DÜZENLERİ

Bunların hepsi askeri silahlardan türetilmiş tüfekler olduklarından tetik mekanizmaları da bu tip bir eğilimi hemen fark ettiriyor. Steyr’in tetik grubu çıkarılabilen tipte ve komple polimer malzemeden (horoz ve tetik dişi dahil). Gülle gibi bir tetik düşürme ağırlığı var ve 3.500 gramı geçiyor…Hatta askeri versiyondakinden daha ağır diyebiliriz. Yine çıkartılabilen tipte ama çelikten mamul tetik grubuna sahip T43 ise, 2.500 gramdan biraz daha fazla bir tetik düşürme ağırlığına sahip. Her ikisinin tetik mesafeleri uzun ama öngörülebilir nitelikte, yarışma tipi değiller ve nişan alarak yapılan atışlarda zorlanmasalar da kendilerini esas dinamik/ savunma tipi atışlarda gösteriyorlar. MR 223 de oldukça ağır bir tetik mekanizmasına sahip, düşürme ağırlığı yaklaşık 2.700 gram, düşme noktasını iyi hesaplayıp biraz da hedefe yoğunlaştığınızda iyi grupmanlar elde edebiliyorsunuz.

San Swiss arms 2.200 gram, Bushmaster 2.000 gram tetik düşürme ağırlığına sahip, nişan alarak yapılan ağır atışlara da yatkın olduklarını gösterdiler, ama XM 15 E2S yan sanayi piyasasında bulunabilen özel yapım (ısmarlama) tetikleri sayesinde İsviçreli rakibine bir miktar üstünlük sağlıyor. Armalite de hafifletilmiş National Match tetiklerden yararlanabilir ve 1.700 gram olan tetik düşürme ağırlığı birinci ve ikinci düşme noktası arasında iyi dağıtılmış. Rakiplerine göre bu silahın tetik mekanizmasının daha iyi olduğunu düşünüyoruz. Nişangah düzenlerine baktığımızda T43 ile San Swis arms arasında belli bir benzerlik göze çarpıyor: Her ikisinde de halka içinde tırnak tipi bir arpacık ile, arkada Hamp;K G3 modelinden türeme kasnaklı ve dört referans noktalı bir nişan sistemi kullanmış. Metalik aksesuarlardan başka, her iki silahı da düşük profilli aksesuar rayı ile, ya da dürbün montajı için farklı bağlantı aparatları ile donatmak mümkün. Swat üzerinde bulunan 200, 300 ve 400 metre mesafeler için hazırlanmış üç adet diyopteri, yakın mesafeden atışlar için öngörülmüş olan ve inip kalkan tipte ikinci arpacıkla kullanılabilen bir adet trityumlu gez çentiği tamamlıyor.

Gayet iyi seçilebilen ikinci arpacık ta trityum dot donanımlı, ama gez çentiğinin göze fazla yakın oluşu nazarı dikkate alınırsa, bazen diyopter kullanmak daha doğru olabilir. MKE üzerinde San Swiss’tekine benzer tipte üç adet önceden ayarlanmış diyoptri referansından başka, refleks olarak yapılan atışlara yönelik 6 mm genişliğinde dördüncü bir diyopter var ve hiç kuşkusuz diğer tüfektekinden daha kullanışlı. Gerek Bushmaster gerek Armalite ile nişan alırken Picatinny rail üzerinde sabitlenmiş olan ayarlanabilir diyopterli klasik “kulp” kullanılıyor. Açılıp kapanan tipteki bu kulptan hem nişan alarak hem de refleksel atışlarda yararlanılabiliyor. İnce silindirik tırnak şeklindeki arpacıklar ise bu tüfeklerden birincisinde katlanabilir bir menteşe üzerine, ikincisinde gaz bloğu kısmındaki aksesuar rayına bağlı olan çıkartılabilir arpacık kaidesi üzerinde bulunuyor. Deneme atışlarında kullandığımız Hamp;K MR 223 nişangah düzeneklerinden yoksundu, ama geniş bir ray-kılavuz donanımına sahip olduğundan ne istenirse monte etmek mümkün.

200 Euro’dan daha az bir bedel ödeyerek bu silaha uygun nişan düzeneği satın alınabilir. Bu düzenekte gaz girişine bağlanan katlanır arpacıktan ve T43 modelindekinin benzeri çıkartılabilir tipte bir kasnaklı gezden oluşuyor. Aug için ayrı bir sayfa açmak lazım, zira iki farklı nişan düzeneğine sahip: Ana nişan düzeni çıkartılabilir tipteki taşıma kulpundan oluşuyor. Bu kulp aslında 1,5x büyütmeli Swaroski bir dürbün. İkinci nişan düzeni ise dürbünün üzerine oyulmuş olan bir arpacık ve bir gezden oluşuyor ve acil durum nişan sistemi görevi yapıyor. Dürbün iç taksimatı oldukça geniş bir halkadan oluşuyor ve 300 metre mesafeden 1.75 boyunda bir adamın görüntüsünü içine alabilecek şekilde tasarlanmış. Bu dürbün iç taksimatı (retikül) yakından yapılan atışlar için uygun. Uzak mesafeli atışlarda ise kendi rayı (kılavuzuyla) birlikte başka bir dürbün kullanmak gerekli ve nitekim deneme atışlarında ben de öyle yaptım.

Alev örtenler genelde namlu ağzına vidalanıyor, tek istisna namluyla tümleşik alev örteni olan Swiss Arms

ERGONOMİ

Tasarımcıların yaklaşımlarının farklı yollar izlediğini gözlemledik: Aug için ergonomiyi “arkadan çekişli” mekaniğinin yapısal faktörleri belirlemiş ve bu nedenle kaçınılmaz olarak alışılmışın dışında uzun bir dipçik ortaya çıkmış (kabzanın sırtından dipçik tabanına kadar olan boyu 320 mm). Ama biraz da öndeki açılır-kapanır ön kabza ile sağlanan tutuş ergonomisi sayesinde “seyir” konforu garanti altına alınmış. Biraz haşır neşir olduktan sonra fırlatıcı tüfekle hemen bir bütün haline gelebiliyor ve iri kütlesine rağmen ağırlıkların dengeli ve iyi dağıtılmış olması sayesinde bu tüfek fırlatıcının vücudunun “doğal” bir uzantısı haline geliyor. Gerek Armalite gerek Hamp;K ve Bushmaster üzerinde izlerini gördüğümüz Amerikan askeri silahlarını yansıtan tarz, biraz modülerlik ve biraz da yerine göre uyum sağlama felsefesiyle tamamlanmış.

Bu tüfeklerin üçü de M4 tipi teleskopik ve ayarlanabilir tipte dipçik modeline yönelmiş. Farklı noktalardan kilitlenebilme özellikleri sayesinde dipçikleri her fırlatıcının cüssesine ve operasyon çeşidine göre ayarlayıp uyarlamak mümkün. Genel ergonomi değerlendirmesi yapacak olursak, namlular için söylediklerimiz yine geçerli olacaktır: MR 223’ün ağır namlusu, kullanılan el kundağının iri masif gövde

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here