Yeni nesil CZ makineli tabancanın sivil versiyonu komple polimer gövdeye sahip, modüler ve ergonomik şekilde tasarlanmış, çift taraflı kullanılan kumandalarla donatılmış. Sağlamlığının yanı sıra, katlanabilen ve gövdeye gömülebilen tipte dipçiği sayesinde aynı zamanda çok kompakt bir silah
Bu silahı tarihi ve ticari nedenlerle adının (“k” harfi değiştirilerek) türetildiği Skorpion Vz 61 modeli ile karşılaştırmaya kalktığınızda iş zorlaşıyor. Bunun nedeni kimlik meselesinden çok, nesil ve genetik farklılıklardan kaynaklanıyor. İlk çıkarılan versiyon artık geçmişin tozlu sayfalarındaki yerini alırken, bu ikinci versiyon tamamen geleceğe ve global rekabetin getirdiği yeniliklere dönük bir ürün.
Bu yeni kompakt makineli tabancanın projesi aslında ilk kez 2002 yılında Slovakya’da “Laugo Smg/ Pdw” adıyla geliştiriliyor. Daha sonraları Ceska Zbrojovka firması bu projenin patentini satın alıyor, geliştirip daha mükemmel hale getiriyor ve 2009 senesinde Brno’da yapılan IDET fuarında “CZ Scorpion Evo” adıyla resmi tanıtımını yapıyor.
CZ, 2000’li yılların ilk yarısında sektörde rekabetçiliğini koruyabilmek için yeni nesil askeri silahlar tasarlamaya girişti. Nitekim aynı yıllarda bu ülkede “21st Century Soldier” (Vojak 21 Stoleti) adlı ulusal askeri modernizasyon programı da hayata geçirilmiş ve bu çerçevede CZ 805 Bren adlı saldırı tüfeği geliştirilmişti. Modernizasyon programı kapsamına uluslararası pazarlara sürülmek üzere bir de SMG dahil edilmesi ve mutlak rekabetçi fiyatla satılması planlandı. Bu nedenle silahın mümkün mertebe kompakt yapıda be tamamen polimer malzemeden üretilmesi düşünülmüştü.
Mekanik düzeni açısından geleneksel yapıdaki bu silah, modern çizgileri ve sadece 2.250 gramlık ağırlığıyla dikkatleri üzerine çekiyor. Kullanılan normal mühimmatın yanı sıra bazı uyarlamalarla iri kalibreleri de kabul edebilecek bu silahın boyutları, gerçekten de onun bir personal defense weapon, yani kişisel savunma silahı kategorisine girmesini sağlarken, daha genel bir klasmanla SMG (sub machine gun) mitra türü silahların en kompaktlarından biri olarak sınıflandırılmasına da olanak veriyor. Tabii bu modelin tetik mekanizması sadece yarı otomatik çalışan sivil versiyonu eksik kalamazdı, nitekim o da tutkunları için üretilmiş oldu.
Slovak tasarımı, CZ yapımı olan 9×21 mm çapında Scorpion Evo 3 S1 modeli, üstün teknoloji ürünü malzeme ve yapıya sahip bir silah
SİLAHIN MİMARİSİ VE ERGONOMİSİ
Silahın genel mimarisi polimer malzemeli beş alt gruba bölünmüş olmak gibi karakteristik bir özelliğe sahip: kundak, gövde (iki bölümden oluşan frame), şarjör yuvası ile tetik grubu, kabza ve dipçik. El kundağı yekpare gövdeli ve üzerinde baskı yöntemiyle oluşturulmuş dört adet Picatinny kızak bölümü mevcut. Kundağın üstündeki kızak gövdedekinin devamı sayılır ve nişan hattını oluşturuyor, her iki yanda bulunanların üzerinde ise iki adet dikdörtgen havalandırma penceresi var. Sonuncu, yani dördüncü kızak da alt kısımda yer alıyor. Alttaki üç adet kızak veya ray öne takılan kabzalar, taktik fenerler ve lazer noktalayıcılar gibi aksesuarlara ayrılmış. Kundağın üst kısmında ise, Picatinny kızağın hemen altına yerleştirilmiş daire şeklinde iki kanal görüyoruz. Bunlar, çift taraflı çalışan kurma kolu çubuğunun gidip geldiği raylar. Kundağın yan taraflarında, gövdeyle birleşme noktasına doğru iki adet geniş pencere var ve bunlar madeni kayış halkalarını korumak için açılmış.
Gövde (frame) birbirine pimle sabitlenmiş iki parçadan oluşuyor. Üstte yer alan Picatinny kızak bunlara entegre değil ve uzunlamasına iki parça arasında bölüştürülmüş diyebiliriz. Gövdenin iki yarım parçasının üst arka kısmında iki tane daha kayış halkası var, ama bunlar madeni değil polimer malzemeden. Gövdenin yan tarafları tamamen düz ve üzerlerinde atış modu seçeneklerine ait işaretler var. Üzerinde “0” sembolü bulunan beyaz bir nokta silahın emniyet pozisyonunu işaret ediyor, üzerinde “1” sembolü bulunan kırmızı nokta ise silahın ateşe hazır olduğunu gösteriyor. Çerçevenin sağ tarafında ise kovan atma penceresi ve bunun hemen altında ise üzerinde seri numarası yazılı plaka ile test merkezinin damgaları mevcut.
Şarjör yuvası ve tetik grubu kendi içinde hem şarjör giriş ağzını hem de korkuluğu barındırıyor. Korkuluğun üzerinde ise tetik grubu yuvası var. Şarjör yuvası, ya da şarjör girişi tabanındaki havşa açılmış etekli bölüm hızlı şarjör değiştirme işlemine yardımcı oluyor. Korkuluk (ya da tetik köprüsü) ile şarjör yuvası arasında şarjör düşürme mandalı mevcut ve bu da polimer malzemeden yapılmış. Bu mandal kanala paralel konumda ve çift taraflı kullanılabiliyor. Aslında şarjör düşürme mandalı korkuluğun yanlarında geniş tırtıklı yüzeylere sahip iki adet kol haline dönüşüyor. Müdahale etmesi son derece kolay, kabzadaki elin işaret parmağı eli kabzadan çekmeden rahatça kola uzanabiliyor ve basmak yeterli oluyor. Yine şarjör yuvası/tetik köprüsü grubunda, arka alt kısımda, çift taraflı kullanılabilen emniyet mandalları bulunuyor. Bunlara da başparmakla rahatça müdahale edebiliyorsunuz. Emniyet pozisyonundayken mandal silahın eksenine tam paralel durumda, ateş etmek istediğinizde bunu aşağı doğru birkaç milim kaydırmanız yeterli.
1 ve 2. Manuel emniyet mandalı ve şarjör düşürme düğmesi her iki taraftan da kullanılabiliyor. Ayrıca sol tarafta sürgüyü elle kapatma kolu da var.
3 ve 4. Scorpion ayarlanabilir trigger reach donanımlı ilk otomatik tabancalardan biri. Kabzanın vidasını gevşetip bunu geriye çekmek suretiyle eli büyük olan atıcılar daha konforlu bir tutuş olanağı bulabilir.
“Gerçek” yarı otomatik tabancalarda olduğu gibi, Scorpion Evo tabancanın da otomatik iğne emniyeti var.
Kabzaya geçecek olursak, ilk sürpriz burada. Genelde modüler yapıdaki silahlarda AR 15 tipi kabzalarla uyumlu bir bağlantı tercih ediliyor, çünkü piyasada her boy ve yapıda ele uygun çok çeşitli ve farklı ergonomilere sahip kabzalar bulunuyor. Ama Scorpion farklı bir tercihe yönelmiş: Nitekim bu model paket donanımında yer alan ayarlanabilen tipte kabzaya sahip bir SMG diyebiliriz. Bu kabza gövdeye altıgen başlı bir vida ile raptedilmiş, ama vida kafasının yuvası oval şekilde ve sabitleme bloğu içinde yatay yönde belli bir hareket olanağı olduğundan, tetik erişim mesafesini (trigger reach) birkaç milim olsun değiştirebiliyor. Özellikle kalın eldivenler kullanıldığında böyle bir ayarın yararlı olacağı kesin. Bu açıdan bakıldığında tetik köprüsünün de yeterince geniş olduğunu söyleyebiliriz.
Kabzanın formu bu tip bir silah için alışılmışın dışında, alt kısmında geniş bir etek var, ve kavramaya yardımcı oluyor. Şarjör düşürme mandalı şarjör yuvası/korkuluk grubunun sol tarafına, besleme kanalıyla tetik alanının tam yarısına denk gelecek noktaya yerleştirilmiş ve madeni sac malzemeden üretilmiş. Bu bölümdeki son bileşen ise katlanabilen ve teleskopik şekilde uzayıp kısalan dipçik. Aslında dipçik de dört temel parçadan oluşuyor: Kilitleme mekanizmasındaki menteşe, dipçik kolu, uzayan ayak ve bu ayağın ayar kolu. Menteşe dipçiğin katlanabilmesini (sağa katlanıyor) veya gövde üzerine kapanmasını sağlayan bileşen. Bu işlemler sol tarafta bulunan yüzeyi tırtıklı yarım daire şeklinde bir düğme vasıtasıyla gerçekleşiyor. Dipçiğin kolu iç kısmında teleskopik ayağı barındırıyor. Bu ayak dipçik tabanının altında bulunan bir kolu bastırdığınızda uzanabildiği en uzun noktaya kadar uzatılabiliyor. Dipçik aynı zamanda komple çıkartılabiliyor ve gövde-kundak bölümünün arka kısmının kapalı olması sayesinde sökme işlemi sırasında silahın içine yabancı cisim kaçması riski yok. Dipçiğin dizaynı, katlandığında, çift taraflı kumandaların da sayesinde silahın normal şekilde kullanılabilmesine olanak sağlıyor.
Geniş kovan atma penceresi ve altında seri numarası yazılı metal plaka
Yatay pimi çekip çıkarttığınızda bir anda şarjör yuvası ve tetik grubunu sökebiliyorsunuz.
Scorpion üstteki Picatinny kızağa monte edilmiş sökülebilir tipte nişan düzeni ile donatılmış. Bunlar İtalyan LPA firması tarafından üretilmişler. Daire gez, hem düşey hem yatay yönde ayarlanabiliyor. Arpacığın yan taraflarından geniş kanatlar var, bir de içgüdüsel ve refleks atışlar için beyaz referans nokta uygulanmış.
Şarjörler polimer şeffaf malzemeden yapılmış. Bu şekilde şarjörde kalan mermi miktarını her zaman kontrol etmek mümkün. Çift sıralı şarjörler dönüşümlü fişek sunma sistemiyle çalışıyor ve hafif kıvrımlı formda tasarlanmışlar. Dip kısımlarında siyah renkli polimer bir ped var. Gerdel de polimer malzemeden imal edilmiş ve şarjörün yegane metal parçası yayı. Silahın sivil versiyonunda (yönetmelik izin verirse) 20 fişek kapasiteli şarjör bulunuyor, askeri versiyonun fişek kapasitesi ise 30.
MEKANİZMA
Silahın mekanizması basit ve geleneksel: İçten horozlu basit geri tepme sistemiyle çalışan silah sürgü kapalı durumdayken ateş edebiliyor. Sürgünün dizaynı da çok basit: Birbiri üzerine konulmuş çelikten iki trapez blok mevcut ve bunlardan üstteki diğerinden biraz daha küçük. İçinde icra yayı, kılavuzu ve kubuzun dip kısmına yerleştirilmiş dikdörtgen bir durdurucu plaka mevcut. Ön tarafta ise, sürgü yüzünde “U” şeklinde bir kanal var, bunun yanlarında da iki adet yarım daire şeklinde oyuk. Bunlar kurma kolu milinin dayandıkları noktaları oluşturuyor. İki adet olmalarının nedeni kurma kolunun çift taraflı olması ve silahın sağ veya sol tarafına konulabilmesi.
Sürgü alt tarafı iç kısmında iğne ve yayını, ayrıca otomatik iğne emniyetini barındırıyor. Sürgü yüzünün sağ tarafında ise geniş ve güçlü kovan çıkartıcı tırnak (ekstraktör) yer alıyor. Kurma kolu kısa madeni bir çubuktan oluşuyor, geniş olmakla birlikte fazla yer kaplamayan tutma elemanı ise polimer malzemeden yapılmış. Kurma kolunun madeni çubuğu ileri-geri hareketini daha önce belirttiğimiz gibi kundağın üst kısmında ve Picatinny kızağın hemen altında yer alan iki kılavuz raydan birinin içinde yapıyor. Dairesel kesitli bu kılavuzların arka kısmında bir yuva var ve aynen Hamp;K MP 5 modelinde olduğu gibi gerektiğinde sürgünün açılışını bloke ediyor. Bu da silahı sökme sisteminin bir parçası ve ilave bir emniyet mekanizması anlamına geliyor. Kurma kolunu silahın diğer yanına almak için buradaki küçük tutucu pimi çıkartmak, kundağı söküp diğer tarafa yerleştirmek ve pimi tekrar yerine koymak gerekiyor. Tetik grubu, şarjör yuvası ve tetik köprüsünden oluşan polimer kasanın içinde yer alıyor. Tetik grubu madeni parçalardan ve “U” formundaki gövdesi ise preslenmiş saç malzemeden elemanlardan oluşuyor. Gövdesinin içinde çelik lamadan yapılmış iri bir kovan fırlatıcı mevcut, polimer bloğun dışı ile tetik grubunun gövdesi arasına sele şeklinde yerleştirilmiş ve vidayla sabitlenmiş.
Namlu çelikten, çekiçle dövme tekniğiyle üretilmiş ve 196 mm uzunluğunda. Uç kısımlarında iki tane diş açılmış bölüm var. Bunlardan öndeki kundağa entegre edilmiş bir merkezleme burcuna vidalanıyor, arkadaki ise namlunun kendisini gövde üzerinde tutmaya yarayan çelik bir sabitleme bloğuna vidalanıyor. Bu blokta kare şeklinde iki pencere var ve bunlar aynen bir mengenede olduğu gibi gövdenin iki yarım kabuğu tarafından örtülüyorlar. Alt tarafta bir de delikli bir eklem rakoru bulunuyor ve bunun içinden silahı sökme pimi geçiyor. Bu pim bloğu şarjör yuvası-gövde grubuna sabit tutmaya yarıyor. Metal-polimer birleşim noktalarında bile her şey son derece basit tasarlanmış ve özel baskı teknikleri kullanılmamış.
Namlu ayrıca bir de özel alev örten-kompansatör donanımına sahip. Bu grup namlu ağzına vidalanmış durumda. Bazı saldırı tüfeklerinin birdcage (kuş kafesi) adı verilen alev örten modellerinin aynısı sayılır, ama mazgal sayısı daha fazla ve daha kısa. CZ Scorpion Evo 3 S1 kompakt bir silah olmak üzere tasarlanmış ve nitekim katlanmış dipçiğiyle boyu sadece 410 mm. Dipçik açıldığında 660 mm oluyor. Kalınlığı da fazla sayılmaz ve gövdede 60 mm kadar. Gövde üzerine dipçiği katladığınızda kalınlığı 97 mm oluyor.
ATIŞ TESTLERİ
Silahla ilk temas basit ve sezgisel, atış modu değiştirme mandalı başparmağınızın hemen altında sayılır, kurma koluna müdahale de gayet rahat ve kolay şekilde yapılabiliyor. Polimer malzeme kompakt ve sağlam, ama çıplak elle dokunduğunuzda yandaki kızaklarla alttaki kızağın keskin köşelerini hissediyorsunuz. Kabza açısı çok iyi, ele oturma açısından gayet ergonomik, uzun gibi gözükse de eli küçük olan atıcılar tarafından da çok iyi kavranabiliyor. Dipçik ayağı çok fazla dışa uzamadığından, çok iri cüsseli olmayan kullanıcılar için bile dipçiği sonuna kadar açmak gerekiyor. Ateş ederken dipçik her halükarda çok stabil. Tetik düşürme ağırlığı bir tabanca için oldukça fazla, ama tetik pürüzsüz ve sorunsuz çalışıyor.
Nişan düzeneği de iyi tasarlanmış, sadece ilk başta daire gez atıcıyı biraz zorlasa da, çabuk alışabiliyorsunuz. Şarjör boşaldığında silah sürgü açık vaziyette kalıyor ve yeni şarjörü taktığınızda iki seçeneğiniz oluyor: silahın sol tarafındaki şarjör düşürme mandalına basarak sürgüyü serbest bırakmak, veya kurma kolunu hafifçe geriye çekip bırakmak.
Alttaki düğmeye basınca dipçiği menteşe ile birlikte sökebiliyorsunuz.
Kurma kolu da isteğe göre sağa veya sola alınabiliyor; bu amaçla silahın yanlarında iki adet simetrik sürgü kanalı açılmış.
Dipçik katlanabilir tipte ve silahı katlı durumdaki dipçikle de kullanabiliyorsunuz.
Atış denemelerini sadece silah donanımındaki nişan düzeneğinden yararlanarak, 15 metreden 40 cm çapındaki merkez daireleri boyanmış IDPA hedeflere ateş etmek suretiyle gerçekleştirdik. Atışları ayakta ve dipçiği sonuna kadar açarak yaptık. Kullandığımız fişeklerin hepsi piyasada satılan hazır fişeklerdi: Biri 124 grain FMJ çekirdekli, diğeri aynı ağırlıkta bakır kaplama çekirdekli Sellier amp; Bellot ve yine 124 grain FMJ çekirdekli Magtech.
Bu mühimmatın ilkiyle nişan alarak yapılan yavaş atışlarda, hedefin merkezini vurabilmek için 40 santimlik dairenin hafifçe altına nişan aldık.
Birkaç el ateş ettikten sonra tetik düşürme ağırlığına alıştık ve hemen isabet yüzdemiz yükseldi: 5 atışlık serilerde grupman çapları 40 ile 50 mm kadar oldu. Scorpion kesinlikle stabil bir silah, çok dengeli ve namlu şahlanması gerçekten sınırlı. Geri tepme etkisi ise hissedilmeyecek kadar az. İkinci mühimmatla atışlara başladığımızda, silaha alışkanlık kazanmamızın da etkisiyle grupman çapları giderek daraldı ve 31 milime kadar indi.
Magtech fişekler de rahatça bu ortalamaların içine girdiler ve ancak nişan almadan yapılan hızlı serilerde grupman çapları 53 milimetreye çıktı. Daha sonra şarjördeki 20 fişeği 5’lik dört seri halinde yakacak ve her bir seri arasında ateş etmeyi kesecek şekilde atışlar denedik. Yine nişan almadan hızlı atışlarla gerçekleştirdiğimiz bu seride de IDPA hedefin 200 mm çapındaki “O” noktasının uzağına hiçbir zaman düşmedik.
1 ve 2. Dipçik aynı zamanda içe de gömülüyor.
3. Şarjör yuvası geniş ve havşalı, şarjörler polimer malzemeden, kalan fişek sayısını görebilmek için şeffaf tasarlanmış.
Bu nedenle Scorpion Evo 3 S1 modelini kendi kategorisinde isabet hassasiyeti yüksek ve hızlı serilerde iyi kontrol edilebilen bir silah olarak nitelendirebiliriz. Mini Rifle IPSC tipi dinamik bir kullanım için gayet uygun olduğunu söylemek mümkün. Paket donanımında yer alan alev örten-kompansatör grubu işini iyi yapıyor.
Silahın özel veya kurumsal savunma amaçlı kullanım olanaklarını değerlendirdiğimizde ve İtalyada son çıkan yasaları dikkate aldığımızda da, özellikle polimer gövdesi ve metalik aksamının iyi korunmuş olmasıyla deniz kuvvetleri tarafından kullanıma uygun olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Keza Picatinny kızakların fonksiyonelliği, büyütücülü red dot veya lazer noktalayıcılar montajı için çok uygun, hatta en son çıkan yüksek güçlü “green lazer” türü hedef noktalayıcılar gibi görüş bozma sistemleri de takmak mümkün. Kurumsal kullanım amaçları açısından, özellikle araçla hareket edilen operasyonlarda, son derece kompakt olmasının getirdiği avantaj önemli.
SONUÇ
Notumuz olumlu. CZ Scorpion Evo 3 S1 gerçekten kompakt ve ergonomik bir silah, atış sırasında stabil bir platform oluşturuyor ve profesyonel kullanım dahil her türlü aksesuar montajına açık. Alışkanlık kazanmak için uzun atış seansları yapmayı gerektirmiyor ve ticari mühimmatla da iyi ateş edebiliyor. Bu özelliği de hem savunma hem sportif amaçlı dinamik atışlar için önemli, zira askeri silahların türevleri her zaman sivil ortama uyum sağlayamıyor. Bu versiyonun mekanik aksam açısından askeri versiyondan farklı olduğunu, tamamen sivil pazar için tasarlanmış ve üretilmiş olduğunu ve parçalarının Evo 3 A1 versiyonundakilerle değiştirilemediğini hatırlatalım.