Atıcılık Ve Avcılık Akademisi

    Atıcılık Akademisinin kurulmasına ilişkin bir çalışma başlatmalıyız. Öyle ki, bu girişim herkesi ve her bölgeyi kaplamalıdır.

    Avcıların bir araya gelip federasyonlaşmasından başlayıp atış eğitimi ve kursu veren kuruluşlar da bu faaliyete katılmalıdır. Atıcılık ve Avcılık Federasyonu bu konuda ne yapar bilmem ama atış yapan, avcılık yapan, sportif atıcılık yapan insan sayımızı arttırmalıyız.

    Spora erken yaşta başlanması konusu artık herkes tarafından kabul edilmiş bir görüştür. Ne yazık ki bu yaşların değerleri biraz daha aşağılara gitmiştir. Ama okuduğumuz kitaplarda bazı sporların yaşlarının bugüne göre daha yüksek değerlerde seyrettiğini görürüz. Antrenman Bilgisi kitaplarına baktığımızda, takım sporlarına başlama yaşı olarak 10 verilirken bu yaş bugün 5’e kadar düşmüştür. İşler değişti.. Dolayısıyla antrenman ve hareket bilimlerinde bundan on yıl önce yazılan bilgilere itibar etmeyin. Kuşkusuz 5 yaşında hemen futbola başlanmıyor. Oyunlar oynanıyor, top ile yatılıyor, ünlü takımların formaları giyiliyor.

    Bunu atıcılığa taşıdığımızda plastik su tabancalarıyla oynadığımız yıları hatırlarsak takım sporlarından çok daha önce oyuncak tabanca ve tüfeklerle tanıştığımız görülecektir. Üniversite dönemlerinde su tabancaları ile şenliklerimize gelen ziyaretçilerimizi nasıl ıslattığımızı hâlâ unutmamış olmalıyız. Bazılarımız, çocuklarımıza oyuncak olarak silah alınmasına karşı çıkıyorlar. Ama izlediğimiz televizyon dizileri, sinema filmleri ve diğerlerinin belki de tamamında silahlar kullanılmıyor mu? Yeni medya diye isimlendirilen araçlarla tanışmamızın üzerinden epey yıl geçti. Çocuklarımızın ellerine verdiğimiz tabletlerle onları birer obez adayı haline getirdik. Bu arada, o araçlarda en çok kullanılan oyunlardaki araç nedir biliyor musunuz? Silahlar…

    Bu yazı bir tartışma başlatmak amacı ile kaleme alınmıştır. Oyuncak da olsa silahları tanıtıcı, onlarla hareket eden bir genç nesil yetişmek gereklidir. Su tabancası ile mi başlatırız, mantar tabancası mı kullanırız bunun kararını sektörün ve kurumların yetkilileri versin. Bunlar, çocukluk çağları işleridir. Gençliğe geldiğimizde savunma ve hedef öncelikli farklı eğitim modelleri geliştirilebilir. Bu aşamada bünyesinde atıcılık ve avcılık şubeleri bulunan kulüpler ve şemsiye kurum olarak Federasyon devreye girmelidir.

    Her kaliteli işin arkasında eğitim ve eğitim kalitesi yatmaktadır. Bu teklifin başarılı olabilmesi için Üniversitelerden psikologlar, pedagoglar, kinesiyoloji uzmanları, antrenman ve hareket bilimcileri, antropologlar, iletişim insanları düzenlenecek toplantılara katılıp görüşlerini bildirmelidirler. Silah üreticileri, ürettiklerinin nasıl kullanıldığını test etmek için yapılacak eğitim programlarına destek vermelidirler.

    Gençlik ve Spor Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı ve Üniversiteler bir araya gelip konuya ciddi çözümler üretecek ve atıcılığı, avcılığı sevdirecek projelere destek vermelidirler. Silahlardan ve silah eğitimlerinden kimse korkmasın! Her şeye karşı ve her zaman hazır olmak gereklidir. Bu işe ayrılacak küçük bir çaba sonuçları başarılı büyük geleceğin ip uçlarını taşıyacaktır. Dileğim, çok geçmeden bu projenin başlamasıdır.

    CEVAP VER

    Please enter your comment!
    Please enter your name here