.223 REMINGTON KALİBRE QS PENNA M7

Silah tasarımcısı Leonardo Penna AR 15 modelini yeni baştan yarattı. Bu silahta daha ince hatlara sahip receiver’ler, AK 47 tipi yandan kurma kolu, Luvo bileşenler var. İki farklı namlu uzunluğu ve bugüne kadar hiç denenmemiş ama oldukça orijinal bir başka özellik: Kullanım türüne göre değişen iki farklı tolerans derecesi.

Leonardo Penna İtalyan silah sanayinde 7 mm çaplı Penna tabancasıyla tanınan bir isim. Şimdi de yeni bir şirket kurarak uzun silahlar dünyasına adım atıyor: Qs Penna. Leonardo, sektördeki rekabetin de bilincinde olarak, tercihini AR 15 platformundan yana yaptı. Uzman basına tanıtım yapılırken tasarımcı bazı özel seçimlerinden altını çizerek bahsetti: Özellikle sürgüye entegre edilmiş ve dolayısıyla karşılıklı çalışan kurma kolundan. Kol silahın sağ tarafında bulunuyor, ama T-handle olası bir alternatif olarak üst gövdede bırakılmış. Daha sonra en üst kaliteden seçilmiş malzemelere, (upper ve lower) üst ve alt gövdelerin orijinal tasarımına, farklı birleşim toleranslarına değindi.

ALIŞILMADIK TERCİHLER

Upper receiver kesinlikle köşeli çizgilere sahip, sol tarafta yan yüzey gövde uzunluğunca kesintisiz devam ediyor ve örneğin sürgü tutma mandalı (hold open) için koruyucu bir çerçeve düşünülmemiş. Ama bu sayede daha büyük bir mandal monte etme şansınız oluyor.

Silahın sağ tarafındaysa hem forward assist düğmesi yok (çünkü sürgüye entegre kurma kolu olunca bir işe yaramayacağı kesin), hem kovan yönlendirme bloğu ile kovan atma penceresi yok, hem de her zaman bulunan toz kapağına yer verilmemiş. Bu nedenle M7’nin sağ tarafı son derece “temiz” ve sade bir görünümde. Kovan atma penceresinin alt arka kısmında kurma kolunun hareket alanının sona erdiğini gösteren daha dar bir kanal mevcut. Kurma kolu sürgüye gaz çıkışlarından sonraki bölümde vidalanarak raptedilmiş. Tanıtımda gösterilen teknik resim çok basit. Bu kol, tasarımcının izah ettiğine göre, yeterince uzun, hatta bilerek uzun bırakılmış basit bir çelik boru; bu şekilde kullanıcı bunun boyunu kendi tercihine göre ayarlayabiliyor. Ayrıca bir de tutuş noktası daha oyuk olan bir versiyonu da mevcut.

1. Sökülmüş durumdaki upper receiver ve açıktaki iki kurma sistemi görülüyor: Arkadan “T” tipi geleneksel kurma kolu olan sistem ve orijinal olan, gövde içine açılmış bir kanalda gidip gelen sürgüye entegre kollu sistem.

2. Upper receiver’in alttan görünümü: Genel işçilik kalitesi gayet iyi, parçalar üzerinde işçilik izleri göze çarpmıyor.

3. Blue Navy anodize yüzey işlemi gerçekten silaha şık ve agresif bir görünüm kazandırmış.

4. Kurma kolu özellikle uzun bırakılmış, çünkü üretici bu kolun silahın kullanıcısı tarafından kendi tercihine göre ayarlanmasını hedeflemiş.

Sürgüye “raptedilmiş” bir kurma kolu düşüncesi sadece forward assist donanımına gerek bırakmamak amacından kaynaklanmıyor. Forward assist (yardımcı kapatma düğmesi), kirlilik veya benzeri türden herhangi bir sorun nedeniyle tam kapanmayan sürgü milini öne itmeye, yani kapatmaya yarayan bir düzenek. Ama tam tersine, AR15 kapalı durumdaki sürgü milini açmak için zorladığınızda sorun çıkaran bir platform. Çok nadir de olsa, bu silahlarla karabina atışı yapanlar bu durumla karşılaşmışlardır Bu arada AR15’lerin klasik T-handle kolunu M7’ye de uygulama fikri bu sistemin tutkunları için iyi olmuş. Lower receiver (tetik grubu ve tablayı da içeren alt gövde) de fazlalıklardan arındırılmış: Sol yanda emniyet mandalı var, bunun yanlarında bulunan dikdörtgen şeklindeki iki çıkıntı M4 modelindekilere çok benziyor. Tetik köprüsü gövdeye entegre edilmiş, orijinaline göre daha geniş ve sağlam dizayn edilmiş, böylelikle eldivenli parmakla da atıcının kolay müdahale etme olanağı yükseltilmiş. Tetik paketi tabanında kabzaya doğru iki oyuk var, bunlar da işaret parmağının girişini kolaylaştırma amaçlı düşünülmüş. Şarjör yuvası ağzına da şarjörün daha kolay sokulabilmesi için hafif bir havşa açılmış, bordür de daha belirgin.

M7 üzerindeki kabza Ergo grips markasının 2 AR modeli. Çok ergonomik yapıda siyah kauçuktan üretilmiş, her koşulda sağlam bir kavrama olanağı veriyor. Çıplak elle yapılan uzun atış seanslarında sert kauçuktan yapılmış olana kıyasla daha fazla konfor sağladığı kesin.

Gövdenin her iki yarısının imalatında 7075 T6 Ergal malzeme kullanılmış ve bunlar 5 akslı CNC tezgahlarda işlenmişler. Toleranslar çok dar ve şarjör yuvasının iç boyutları bütün modellerde Mil-Spec. Bunların birleşim toleransları ise müşteri talebine göre farklı olabiliyor. Silahın dinamik atıcılıkta kullanılmak istenmesi halinde, yani toleransların daha dar, birleşim noktalarının daha “sıkı” olması gerektiğinde, silah gerekli kriterlere göre hazırlanıyor, aksi takdirde ölçüler biraz daha gevşek oluyor. Bu müşterinin kullanım amacına göre belirlenen bir çalışma ve daha önceleri böyle bir uygulama yoktu. M7’nin sert anodizasyon işlemi görmüş yüzeyleri “Blue Navy” (denizci mavisi) olarak tanımlanan bir renk verme işlemine tabi tutulmuş. Bunun için denizcilikte güvenlik sektöründe faaliyet gösteren bir firmadan destek alınmış.

1. M7’nin lower receiver’i görülüyor: Bütün detaylar ve işçilikler son derece özenli, entegre tetik tablası sağlam ve orijinalinden daha iri.

2. Dipçik grubu klasik M4 tarzı, çok yüksek kalitede olmasa da fonksiyonel.

3. Lower receiver (alt gövde) sökülmüş halde kendine has yan profiliyle görülüyor.

4. M7’nin namluları Sabatti firması tarafından krom ve molibden alaşımlı çelikten üretilip, Qs Penna tarafından fişek yatağı uygulaması ve son işçiliklere tabi tutuluyorlar.

Namlular ise İtalya’da Sabatti firması tarafından üretiliyorlar, ama fişek yatağı ve dış işçilikler şirket bünyesinde gerçekleştiriliyor. Namlular 42CrMo4 molibden krom alaşımlı çelikten, klasik altı adet yiv mevcut, hatve oranı 1/177,8 mm (1/7 inç). Çalışma sistemi Stoner sistemi klasik DGI (Direct Gas Impingement), ama alçak (low profile) gaz giriş bloğu AISI 420 paslanmaz çelikten yapılmış ve gaz ayarlı. Gaz ayarı silahın sol yanında bulunan mikrometrik bir alyen vida ile yapılıyor. Atıcı bu şekilde kullandığı mühimmata göre gaz akışını istediği gibi ayarlama şansına sahip. Tabii bu işin konuyu en azında belli bir derecede bilen kişiler tarafından yapılması lazım, aksi takdirde istenmeyen sonuçlar doğabilir.

M7 tüfeklerde gaz girişinin mesafesi “mid lenght” yani orta uzunlukta ve 16 inç namlulara uygun, karabinalara göreyse kısa. M4 karabinalara kıyasla gaz girişi bu tüfeklerin namlusunda 50,2 mm daha ilerde. Nitekim “carbine lenght” olarak anılan uzunluk M4 karabinalarda 14,5 inç namlularda kullanılıyor ve M4 namluları üzerinde bulunan ve M203 bomba atar montajında yararlanılan step cut gibi donanımları da dikkate alıyor. Bunlar doğal olarak sportif veya sivil kullanım amaçlarında gerekmeyen özellikler, hatta gaz girişinin daha uzun olması teoride daha az ısınan ve daha az miktarda yanmamış partikülü olan gaz elde edilmesini sağlıyor. M7 iki farklı namluyla satılıyor: 337,8 mm (13,3) uzunlukta olan, veya 406,4 (16 inç) uzunlukta olan namlu. Bunlarında ikisi de orijinal Xcs kompansatör donanımına sahip. AISI 420 paslanmaz çelikten yapılmış çift hücreli bu kompansatörün ilk hücresi diğerinden daha küçük, alt ve üst kısımlarında iki çift dengeleyici gaz tahliye penceresi mevcut. Silahın iç bileşenleri ve alüminyumdan yapılmış quad-rail el kundağı Prag’daki (Çek Cumhuriyeti) Luvo firması tarafından üretilmiş. Tabii bu parçaların hepsi ABD’de üretilenlere nispeten Avrupa’da çok daha kolay bulunuyor ve buradaki üreticilerden tedarik edilebiliyor.

Kundan üzerinde dört adet kızak mevcut ve aynı zamanda alçak profilli gaz girişini de barındırıyor. Yanlarda hafifletme ve havalandırma amaçlı beş adet ince pencere açılmış, üst kısmında ise dörderliden iki dizi pencere mevcut; bunlar üstteki kızağın (rail) altında, gaz tüpüne yakın noktada bulunuyorlar. Sürgü mili yatağı ve tetik grubu gibi iç aksam Avrupa yapımı. Aynı şekilde M4 tarzı uzatılabilen ve ayarlanabilen tipteki basit ama işlevsel olan polimer dipçik grubu da öyle.

Silah yedek nişan donanımları ve şarjörler verilmeden satılıyor, ama paket donanımında Xcs kompansatör, Ergo kabza, M4 tipi kundak grubu ile sağlam ve kullanışlı olan naylondan yapılmış taşıma çantası var. Bunun nedeni de belli başlı aksesuarların seçiminde tercihi kullanıcıya bırakmak olmuş. İstemediği şeyleri almak zorunda kalmaması ve istediklerini kendi seçeceği fiyattan alma şansı olması hedeflenmiş. Silahın sökülmesinde özel bir zorluk yok, orijinaliyle bire bir aynı yöntemle sökülüyor, niteki AR15 platformunun en beğenilen taraflarından biri de bu tip işlemlerinin basit oluşu. Tek istisna, sürgü mekanizmasını üst gövdeden çekip çıkarmak için kurma kolunun sökülmek zorunda oluşu.

1. Alçak profilli gaz bloğunun detayları görülüyor. Bu parça AISI 420 paslanmaz çelikten üretiliyor. Sol tarafında gaz ayar valfı, arkada ise tutucu vida mevcut.

2. İki hücreli Xcs orijinal kompansatör de AISI 420 paslanmaz çelikten.

3. Atış testlerinde “double tap” hızlı serileri gerçekleştiren arkadaşımız M7’nin çok iyi kontrol edilebilen bir silah olduğunu belirtti.

M7 ELİMİZDE

Bu modelin başlangıç kalibresi .223 Remington, doğal olarak bunu 6,8 Spc ve AAc Blackout ile, Penna’nın kendi çapları 7×44 Penna (şu an CIP tescili yapıldı) ve 7x36K Penna izleyecektir. 7×44 milimetre Penna halen İtalyan askeri kurumlarınca deney safhasında, o nedenle tasarımcı şu an bu mermiyle ilgili detayları daha ileride vermeyi tercih etti.

M7 minimalist çizgileri ve çarpıcı renk seçimleriyle zaten müşteri kitlesinde yeterince şaşkınlık uyandırdı diyebiliriz. Yüzey işçiliği ise gösterilen kalite ve özenle beğenimizi kazandı. Silahı elimize aldığımızda, özellikle 13,3 inç namlulu versiyonun oldukça dengeli bir tüfek olduğunu görüyoruz. Bu modelin ağırlığı boş durumda 2.900 gram, uzunluğu ise yaklaşık 795 mm. Kurma koluyla sürgüyü ileri geri hareket ettirdiğimizde akıcı çalıştığını gördük, hatta merkezi kanalı bulunan versiyon daha da rahat çalışıyor. Dürbün ve görüş sistemleri kullanmadan, sadece metalik nişan düzeniyle silahı AK 47 kurma prosedürlerini uygulayarak rahatça kullanabiliyorsunuz. AR15 platformuna daha yatkın olan müşteriler belki bunu biraz “yadırgayacaktır”, ama rahatsız veya komplike bulmaları olanaksız. Tabii biraz alışkanlık kazanmanız gerekiyor, ama hemen alışamasanız bile T-handle hazır. Nitekim bu harici kol artı bir güvenlik sağlıyor.

13,3 inç namlulu versiyondaki rail namlunun neredeyse bütün boyunu kaplıyor ve estetik olarak da hiç fena değil. Ayrıca M4 tarzı karabinalara nispeten daha uzun bir nişan hattı sağlıyor.

Test atışları sırasında denediğimiz tüfekler görülüyor. Solda 16 inç namlulu, sağda 13,3 namlulu model var.

ATIŞ TESTLERİ

Testlere 13,3 inç namlulu tüfekle ve IPSC hedeflere serbest atış yaparak başladık. 10 metreden yapılan atışalarda tüfeğe polimer malzemeli Magpul Mbus nişangahlar ve Swt Swiss mag polimer şarjörler taktık.

İlk önce silahın stabilitesini kontrol etmek için hızlı double tap serileri gerçekleştirdik ve çok olumlu sonuçlar aldık. Bu atışlarda Xcs kompansatör kalitesini ortaya koydu diyebiliriz. Aynı şeyleri tekrarlamalı daha uzun seriler halinde yaptığımız body-body-head (iki gövdeye, bir kafaya) atışlar için de söyleyebiliriz. Askeri standartta şarjörler kullandığımızda bile sorun yaşamadık. Son olarak daha uzun ve hızlı serilere geçtik ve silahın genel davranışını test etmek istedik. Silaha sorun çıkarmak amacıyla bazı zorlamalar yaptıysak da olumsuz bir sonuç ortaya çıkmadı.

Daha sonra 16 inçlik namlulu silahı denemeye giriştik. Bu modele Elcan Specter Dr 1-4x dürbün monte ettik ve önce aynı mesafeden, sonra da 70 metreden hem ayakta hem de diz çökerek IPSC hedeflere ateş ettik. Nişan almadan serbest şekilde yapılan atışlara rağmen silah her mesafeden oldukça iyi grupmanlar üretti. İki silahla öğleden ikindiye kadar yapılan testlerde 1.000 atıştan fazlasını yaptığımızı ve silahlarda herhangi bir tutukluk yaşamadığımızı belirtmeliyiz (atıcının neden olduğu tek bir tutukluk hariç). Testlerin bazıları solak olan yedi atıcı tarafından yapıldığını söylersek, M7 fazlasıyla başarılı oldu diyebiliriz. Solak atıcılarımız kovan atma süreçlerinde herhangi bir sorun yaşamadılar. Boş kovanlar hiç bir sapma problemi yaşanmadan düzenli olarak öne ve sağa doğru fırlatıldılar. Bu arada M7’nin gövdesinde kovan yönlendirici deflektör olmadığını hatırlatalım. Test atışlarımız sırasında sadece 55 grain FMJ (Tam gömlekli) çekirdekli Fiocchi Classic mermiler kullanıldı.

SONUÇ

Giderek daha fazla sayıda ve kıya sıya rekabetle üretilen made in Italy AR15 klonlarından sonra, gerçeği söylemek gerekirse aynı tipte bir silah tasarımına girişmek için biraz fazla cesaret ya da farklı fikirlere sahip olmak gerekiyordu, ama sanırız Leonardo Penna haklı çıktı. Nitekim bu tasarımı Stoner platformunun “meraklısı” olmayan bazılarının bile dirençlerini kıracak düzeyde. Hem tasarımı, hem de imalatı gereken şekilde yapılmış. Silahı zorladığınızda sizi daha da fazla ikna edebiliyor. Atış sahalarında sıkça karşılaştığımız amaç dışı kullanımlar onu fazla etkilemiyor. Stabil, dengeli, çevik. Kısaca başarılı bir ürün. Fiyatına gelince, namlu uzunluğu fark etmeksizin 1.730 Euro. Bu rakamın biraz üstüne çıktığınızda onu istediğiniz türden aksesuarlarla donatabilirsiniz. Tabii bunu yaparken kullanım amacınızın ne olduğunu iyi belirtmelisiniz. Müşterinin yararlanabileceği fitting sayısı iki tane. Silahın genel işçilik kalitesini, büyük oranda İtalya’da üretilmiş bileşenlerini, paket donanımında bulunan ayarlanabilir gaz sistemini, quadrail el kundağını ve Xcs kompansatörü de dikkate aldığınızda, bunun makul bir fiyat olduğunu söyleyebiliriz.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here